Kanto 28
Inferno
Yorumlar
Elif Mat Erkmen
Ayrılıkçılar
Bölücüler Fitne ve Fesat Tohumu atanlar
Dante ve Virgil
dokuzuncu çukura gelirler burası insanlar arasına nefret tohumu atanların
ayrılıkçı ve bölücü düşüncelerle savaşlara neden olanların bölümüdür.
Buraya geldiklerinde
Dante "şiir tarzında yazmasam bile şu
anda gördüğüm kan ve dehşeti nasıl anlatabilirim ne ben ne de başkası anlatamaz. Bu dehşeti hafsalamız almaz, dilimiz söyleyemez"
der ve antik çağda yaşanmış savaşlardan örnekler verir; "bunları her zaman
doğru yazan Livy'nin kitaplarından biliyoruz"
der. "Ama daha evvelden bildiklerimizin hiç biri, şu anda gördüklerimiz
kadar korkunç olamaz"
Burada şairleri
karşılayan manzara gerçekten ürkütücüdür:
insanlar boydan boya
kılıç darbesiyle ikiye ayrılmışlar; iç organları dışarı taşmıştır. Inferno' nun
diğer bazı bölümlerinde olduğu gibi, buradaki ruhlarında devamlı hareket halinde
olmaları gerekmektedir. Bunlar halkalar çizerek dolaşırlar. şeytanlar bu ruhların
bedenlerini baştan aşağıya kılıçla keserler.
Dante onlara
hayretle bakarken birisi yaklaşır ve "bak biz kendimizi nasıl ortadan ikiye
böldük" der ve göğsünü yırtıp gösterir.
Hayattayken sebeb
oldukları savaşlarda nasıl insanlar bölünmüşse; hem toplum olarak, hem de savaş
esnasında aldıkları kılıç darbeleriyle, vücut bütünlükleri bozulmuşsa, burada ki
ruhlarında vücutları böyle ikiye ayrılmistir.
Kimisi yüzünden
darbe almıştır yüzü kesik içindedir.Ruhlar yollarına devam ederlerken bu yaralar
kapanır sonra tekrar şeytanların önüne gelmeleriyle yeni darbelerle tekrar
ikiye bölünürler. Atılan düşmanlık tohumları nasıl dünyada nesilden nesile filiz
vermekteyse ınferno'da o yara kapandı derken yeniden açılır.
Şairler bu ruhları
ibretle seyrederken içlerinden biri yanların yaklaşıyor ve Dante'ye kim
olduğunu soruyor. Virgil Dante'nin henüz ölmemiş olduğunu ve burada bulunmasının
sebebinin de herhangi bir suç veya günahtan kaynaklanmadığını anlatıyor. Kendisinin ölü olduğunu ve görevinin Dante ye Inferno'yu gezdirmek olduğunu
söylüyor. "Bütün halkaları teker teker geziyoruz" diyor.
Bunun üzerine
dokuzuncu halka daki ruhların hepsi kendi acılarını bir an için unutup
oldukları yerde durup bu ziyaretçilere hayretle bakıyorlar.
"Madem dünyaya geri gideceksin güneşi tekrar
göreceksin" diyorlar "o zaman Fra Dolcino' ya söyle yiyecek stoklasın; aksi
takdirde kuşatmadan kurtulamaz ve etrafındakilerle beraber kışın kuşatmaya
dayanamayacağı için ölür ve bizim yanımıza zannettiğinden daha erken gelir" diye
bir uyarı yapıyorlar.
Fra Dolcino kimdir?
Burada ismi geçen
Fra Dolcino kliseyi eleştirmiş, sosyalist rahip olarak biliniyor. Klisedeki
hiyeraraşik yapıya. ruhban sınıfının
imtiyazlarına ve feodal düzene karşı durmuş; insan hak ve özgürlükleri için
savaşmış ve aforoz edilmiş bir rahip.
Fra Dolcino, destekçileriyle
beraber her türlü baskıcı rejime karşı olmuş ve o zaman büyük bir suç kabul
edilen bugün gerilla savaşı diyebileceğimiz bir savaş yapmış insanların
birbirine saygılı olmaları yardım etmeleri ve ortak yarar için kullanılacak kamu malı olması
gerektiğini savunmuş. Bu fikirlerin bedelini ağır bir şekilde ödemiş. Yukarıda
belirtilen kuşatma sonrası yiyecek stoklari bitmis, yakalanmis ve kendi taraftarlarıyla beraber
dinden saptınız denilerek parçalaranarak ve yakılarak öldürülmüştür.
Dante' nin katı bir
din ve ahlak anlayışı var her ne kadar kendisi de Katolik klisesini ağır
şekilde elestirse de daha önceki bölümlerde gördüğümüz gibi papazları ve
papaları Inferno' nun çeşitli bölümlerinde özellikle kutsal değerleri para
karsılığı satmaktan cezalandırılırken hayal etse de o kliseden o dinden
ayrılanları bölücü olarak görüyor
Halbuki onun bu
eleştirileri sonraki yüzyıllarda yapılacak reform hareketlerine aydınlanma çağına ve sonrasında Protestan
klisesinin kurulmasına bir bakıma öncelik teşkil ediyor.
Aynı şekilde Fra
Dolcino da sonraki dönemlerde Fransiscan klisesine, Fransız ihtilali ve dinde
reform çalışmalarına ilham veriyor. Fransıscan Klisesi de fakirleri
korumalarıyla tanınıyor.
Fra Dolcıno' nun değeri anlaşılınca sevenleri sosyalist
hareket mensupları 1927 de onun anısına bir anıt yaptırıyor fakat Faşist Italya
döneminde heykeli yıkılıyor.
Bu uyarıdan sonra
diğer ruhlarda gelip tarihi olaylar hakkında bilgi veriyor Bir tanesi
konuşamıyor çünkü kendisi Sezar'a Rubicon'u geçip, iç savaş başlatması konusunda
akıl vermiş olan Curio; o zaman diliyle işlediği günahın karşılığı olarak şimdi
konuşamıyor. Dante "bunun dili bir zamanlar ne kadar da cesurdu" diyor.
Sonra yanlarına
elleri kesilmiş, yüzü gözü kan içinde
Toskana' da savaşlara neden olmuş, Mosca geliyor o da hatırlanmak istiyor
ama Dante' nin ona cevabı "kendi milletini mahvettin" oluyor. Bunun üzerine Mosca, büyük
bir üzüntüyle acıdan çıldırmış bir adam gibi oradan uzaklaşıyor.
Bu din ve politik
sebeblerle insanlar arasında savaşlara neden olan ruhlardan sonra, "artık daha
beteri gelmez" derken; bir de bakıyorlar ki, başı vücudundan ayrılmış kellesini saçından
kavrayarak bir fener gibi taşıyan bir ruh beliriyor.
"İkiyken bir, birken
iki" diyor Dante,birbirinden ayrılmış baş ve beden için... "Bu nasıl olabilir? Bunu ancak bu cezayı vermiş olan bilir" diye ekliyor.
Ruh başını
kaldırıyor; şairler kendisini daha iyi duyabilsin diye. " Gidin bakalım,bütün
ölüleri gezin, benim gibi bir felakete uğramış olan var mı?" diyor.
Bu ruhun adı Bertran
de Born suçu "babayı oğula düşürmek, taht kavgalarında oğlu baba aleyhine
ayaklandırmak aile bağını kopartmak"
Benim yaptığım o
kadar korkunç bir işki diyor Bertrand, " normalde kalple beyin arasında bir bağ
olması gerekirken, benim basim ve bedenim sonsuza kadar birbirinden ayrildi". Beni gören Inferno' da
sucların nasıl cezalandırıldığını anlar..."
Bu son suçtan
maalesef bizim tarihimizde de bolca var. Babayı oğula kardeşi kardeşe
düşürenler günümüzde teror olaylarıyla şehirlerimize ateş düşürenler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder