Asalet karşısında gurura kapılabiliriz;
Çünkü asalet az bulunan bir şeydir.
Ben burada, daha dikkatli olmam gereken Cennet'te bile
asalet karşısında çok gururlandım.
Ama asalet öyle bir şeydir ki
devamlı iyi huyla beslenmezse
zaman içinde kaybolur gider.
Zamanın acımasızlığına
dayanamaz.
Savaş Tanrısı Mars heykeli- Roma
"Siz" diye hitap ederek başladım
konuşmama,
İlk olarak Romalıların Sezar' a hitaben kullandığı ama günümüzde
Artık o kadar kullanılmayan "Voi" ile.
Bunu duyunca gülümsedi Beatrice,
sanki hatamı yakalamış gibi.
"Siz benim atamsınız,
Beni daha cesur konuşmaya
teşvik ettiniz.
Sizin sayesinde olabileceğimin
en iyisi oldum."
İçim öylesine nutlulukla doldu
ki taşıyamaz oldum.
"O zaman bana anlatın;
Sizin atalarınız kimlerdi? Nerede doğdunuz?
Sizin zamanınızda Floransa
nasıl bir yerdi?
Hazreti Yahya‘nın takipçileri
nasıl insanlardı?
Kaç kişiydiler?
Aralarında hangileri övgüye
layıktı?"
Ateşin rüzgarla yeniden
alevlenmesi gibi bu sorum üzerine dedemin ruhu,
Daha da parıldadı.
O ışıltının içerisinde yumuşak
bir sesle cevap verdi:
"İlk defa "Ave" denmesinden, benim doğumuma kadar
Mars'ın Aslan burcuna girmesi
arasında beşyüz otuz yıl geçmişti.
(Dünya yılıyla 1096.)
Ben ve atalarım Floransa da
yarışların başladığı mahallede doğduk.
Ama bu konularda sessizlik daha
iyidir.
Mars heykeliyle Hazreti Yahya Vaftishanesi arasında
yaşayan adamların çoğunun eli silah tutardı o
zamanlar.
Şehrin sakinleri
karışmamamıştı daha;
dışarıdan gelenler olmamıştı.
O eski komşular ne kadar
güzeldi!
Şehrin o eski sınırları
içerisinde yaşamakta öyle.
Yeni gelenler karışıklık
çıkardılar;
Klise, " yönetime" karşı "bir ana gibi" davranmadı.
Klisenin yanlış hesaplarından
dolayı şehre bazı tüccarlar ve tefeci takımı dadandı.
Öyle olmasaydı asilzadeler
halen daha şatolarında oturuyor olacaklardı.
Beden nasıl yiyeceğin
fazlasından zarar görür sıhhatini kaybederse;
Bazan şehirlerde yeni gelen
göç dalgalarıyla bozulurlar.
Luni ve Urbisaglia da böyle
oldu.
Şehirlerin böyle felakete
uğraması düşünülünce
bazı ailelerin zaman içinde
solmasına, kaybolmasına da şaşırılmaz.
Her kurum eninde sonunda
dağilır.
Herşey kendi ölümünü içinde
taşır.
Nasıl ayın döngüsü devamlı
değişirse
Floransa' nın kaderi de seneden
seneye değişir.
Onun için bazı ailelerin
talihinin dönmesine sakın şaşırma
Bazı iyi bildiğim aileler
düşüşteler şimdi.
Bazısı yönetmeyi biliyordu
bazısının altını çoktu ama şimdi eskisi gibi degiller.
Kendi gururlarının kurbanı
oldular.
Bir zamanlar altınları parlıyordu
Kendilerini papalık
imkanlarıyla iyice şişmanlattılar
Kendini beğenmişlikle ejdarha
kesildiler
Kaçana aslan kovalayana kuzu
oldular
Kendilerinden dişlisini veya
rüşvet vereni görünce hemen boyun eğdiler
Sonradan görme Donato
kayınpederi sayesinde bu ailelerin arasına girdi
Pera ailesi eski surların
içerisindeydi.
Floransa nın kaderi o kırık
heykelin ayakları dibine bir kurban bırakmaktır.
Keşke herşey eskisi gibi
kalsaydı;
Keşke zambak tersine
dönmeseydi
Nefretle kan kırmızı olmasaydı…"
Floransa nin sembolu aslan Marzocco ismi Mars tan geliyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder