14 Eylül 2024 Cumartesi

MATİLDA

 


Matilda ismi Almanca Mahthildis’den geliyor. Maht  kuvvet kudret; hild  savaş, muharebe anlamında. İkisi bir arada savaşta kuvvetli anlamına geliyor. Bu isim, Orta çağda asil aileler arasında çok kullanılmış. Dün William the Conqueror’ dan bahsetmiştim. Onun Bayeaux işlemelerini yardımcılarıyla birlikte yapan eşinin ismi de Matilda’ ydı. Aynı şekilde oğlu Henry’nin eşi ve torunu da Matilda ismini almış.

Bugün torun Matilda’ dan bahsedeceğim.

William’ın dördüncü oğlu Henry, babasının ölümü üzerine, diğer kardeşleriyle yaşadığı taht mücadelesinden sonra, 1100 yılında tahta çıkmayı başarmış. William aslında Normandiya’yı bir oğluna İngiltere krallığını da diğer oğluna bırakmıştı. Henry bu kardeş kavgalarından sonra her iki tarafıda ele geçirerek, babası gibi hem Normandiya Dükü hem de İngiltere kralı oldu. İskoçya sarayında Matilda ile evlendi. Bu evlilikten iki çocukları oldu birisi Matilda birisi de William.

William ve Henry isimleri de kraliyet ailesinde çok kullanılmış, Prenses Diana’nın iki oğlu Prens William ve Prens Henry’ye gelinceye kadar. Ayrıca Alman ve Fransız saraylarında da Henry çok.

Henry’nin pek çok kadınla ilişkisi ve çok sayıda çocuğu da vardı. Eşi Matilda (Matilda of Scotland) Westminster’ da kalıp hem çocuklarıyla hem de devlet işleriyle yakından ilgilendi,Henry ise çeşitli savaşlar kendi topraklarında güveni sağlamak ve çapkınlıklar dolayısıyla devamlı Londra dışında hareketli bir hayat yaşadı.

Bu girişten sonra esas konumuz “torun” Matilda’ ya gelelim. İngiliz Sarayının prensesi olarak 1102 de doğan bu çocuğa ilk kısmeti sekiz yaşındayken çıktı. Alman Kralı 5. Henry haber göndererek Matilda ile evlenmek istedi. O zaman kilise kanunlarına göre en erken evlenme yaşı 12 idi. Hanedan evliliklerinde küçük yaşta iki aile arasında anlaşmayla kızlar küçük yaşta evlendirilip, müstakbel kocasının memleketine gönderiliyordu. Tamamen mali ve siyasi sebeplerle yapılan bu anlaşmalarla, evlenecek gençlerin geleceği kendilerine sorulmadan belirleniyordu. Saraylarda yetişen prenseler eğitim bakımından şanslıydılar. Erkekler ise, kitap okuma, ders çalışma, lisan öğrenme gibi faaliyetlerden çok avcılık, savaş sanatları, binicilik, kılıç kullanma mızrak atma gibi beceriler kazanmak istiyorlardı. Gelecekteki savaşlara hazırlanmak başarılı bir savaşçı olmak daha önemliydi.



Kızları evlendirirken yüklü bir çeyiz parası veya toprak veriliyordu damada. Alman Kralı daha çok bu para için istedi evlenmeyi, kendisine verilecek 10.000 markı Roma seferi ve İmparatorluk tacını elde etmek için kullanacaktı. Matilda’ nın babası 1. Henry de bu hanedanla akrabalık kurup, kendi krallığını daha önemli bir hale getirmek istedi.

Matilda daha sekiz yaşındayken Almanya’ya Trier Başpiskoposu Bruno’nun himayesi altında yaşamaya gönderildi. Orada kilise eğitimi alacak, Almancayı öğrenecek, ilerde gelin olacağı sarayın adetlerine göre yetiştirilecekti. Daha o yaşta Alman Kraliçesi olarak taç giydi.

Kutsal Roma İmparatorluğu’nun İtalya da toprakları vardı, Papa’yla nesiller boyu süren anlaşmazlıkları, sürekli çıkan isyanlar, İtalya’daki hakimiyetlerini koruma çabası 5. Henry’yi meşgul ediyordu.

Papa Henry’yi aforoz edince Henry ve Matilda İtalya ya gittiler. Papa kaçmak zorunda kaldı. Papa ve Kutsal Roma İmparatorları arasındaki bu güç mücadelesi komik denecek şekilde sürüyordu bütün orta çağ boyunca. Papa İmparatoru aforoz ediyor İmparator ordusuyla İtalya’ya doğru hareket edince geri adım atmak zorunda kalıyordu.

İmparatorlar da Roma da taç giyip kendi hükümranlıklarına dini bir hava vermek, durumlarını daha da sağlamlaştırmak istiyorlardı. Hem otoritelerini doğrudan tanrıdan aldıklarını iddia ediyor hem de dini Papa tarafından kutsanıp halk nezdinde itibarlarını arttırmak istiyorlardı.

Papa kaçınca St. Peter Bazilikasında başka bir yetkili Marcel Bruno tarafından icra edilen törenle Henry ve Matilda İmparator ve İmparatoriçe olarak taç giydiler.

Almanya da kral diğer Prens aileleri arasından seçildiği (Elektoral prensler) ve bu aileler arasında büyük bir rekabet olduğu için Papa’nın desteğiyle imparator unvanını almak ve kullanmak onlar için çok önemliydi. (Bizdeki gibi babadan oğula veya hanedanın büyük evladına geçen bir sistem yoktu, seçilmeleri gerekiyordu)

Bir sonraki papa 2. Callixtus, daha sonra, Roma’ da bu seremoniyi icra eden Marcel Bruno’yu  aforoz ederek, kilisedeki görevinden uzaklaştırıp, hapse attı. Matilda ve Henry’nin giydikleri imparatorluk tacı tartışmalı kaldı ama Matilda hayatı boyunca bu unvanı taşıdı ve bu evliliğin başından beri devlet işleriyle yakından ilgilendi.

1118 de Henry başka isyanları bastırmak için Almanya’ya geri dönünce Matilda Henry’yi temsilen İtalya’da kalıp bu ülkeyi idare etmeye devam etti, 1119 da geri Matilda da Almanya ya gitti.

Bu evlilikten çocukları olmadı. Kilise, “günah işlediğinizden dolayı çocuğunuz” olmuyor dedi.

1125 de İmparator kanserden ölünce, rakibi olan Lothair yeni kral seçildi ve Matilda kendi ülkesine dönmek zorunda kaldı. 8 yaşında geldiği Almanya’dan 23 yaşında genç bir kadın, bir eski imparatoriçe olarak geri dönüyordu.

Devamı yarın…

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder