20 Ağustos 2018 Pazartesi

Cennet'e Çıkış




Cennet
Kanto 1
Dante Ilahi Komedya
Çeviri ve Yorumlar
Elif Mat


Alemleri harekete getiren Tek Tanrı’nın nuru
Kainata yayılır, ışık bazı yere daha fazla,
Bazı yere daha az düşer.
Ben semanın daha çok ışık alan kısmındaydım
Bu kadar yükseklere çıkanın inişte unutacağı
veya hatırlasa da anlatamayacağı şeyler gördüm
Arzuladığı zirveye ulaşan aklımız
Hedefe varınca öyle bir dibe vurur ki;
Hafıza almaz artık görülenleri;
Herneyse, bundan sonraki kısımda
Aklımın alabildiği kadarıyla şiirimde
Allah’ın hükümranlığını” anlatacağım.

“Ey Apollo!” bu son vazifede bana yardım et;
Beni mükemmeliyetine bir araç yap
O defne dalına layık olabileyim
Şu ana kadar Parnasus’ un bir tepesi yetti bana;
Ama bundan sonraki görevde her iki zirve de gerekli.
Gir göğsüme, bana nefesini üfle;
Kuvvetinden ver;
Eğer kuvvetinden verir de aklıma kazıdığım
 Kutsal alemlerin gölgesini olsun yazmam yardım edersen
Sevdiğin ağacın altında beni defne dalından tac giyerken görebilirsin
Anlattığım konu ve senin yardımınla buna layık olabilirim
Bu şerefe çok az kişi erişebilir
Bazan küçük kıvılcımlar büyük yangınlar başlatabilir
Belki benden sonra daha iyi sesler gelir
daha iyi anlatabilmek için yine sana dua eder.

Dünyanın lambasi (Günes) ölümlülere farklı yollardan yaklaşır
Bir yere gün doğarken bir yerde akşam olur
Beatrice’i  farkettiğimde güneş en tepedeydi
Beatrice güneşe öyle doğrudan bakıyordu ki;
 hiç bir kartal onun kadar gözünü kırpmadan bakamamıştır ışığa...
Ben de ondan etkilendim;
 normalde bakabilecegimden  daha uzun baktım güneşe.
Evine hevesle dönen bir hacı gibi hızla yükseliyordum.
Burada biz insanlara mevcud olan kudretimizden
 daha fazla kullanmamıza müsade edilir.
Çünkü burası Cennettir yani gerçek evimizdir.

Daha fazla dayanamadım artık bakmaya
Güneşin etrafı ateşten yeni çekilmiş
 erimiş demir rengindeydi.
Her şeye kadir olan Allah iki güneş bahşetmis gibi
 etraf daha da aydınlandı birden
Gözlerimi gezegenlere bakmakta olan
Beatrice e çevirdim yeniden
Ona bakarken Glaucus gibi kendi içimde değistim
O denizdeki sihirli otu yiyerek deniz tanrısına dönüşmüştü
Diğer tanrılara yoldaş olmuştu
Insanken  insan üstü varlığa dönüşmek kelimelerle anlatılamaz
Siz de o mevkiye varıncaya kadar
Glaucos sadece bir örnek olsun diye zikredilmistir
Buraya ruhumla mı yoksa bedenimle mi yükseltildiğimi
 Ancak kainatın idarecisi olan sen bilirsin Allah’ım
Beni yükselten sadece senin Nur’undur
Bütün kainat her hareketinde sana varmaya çalışır
Ben de o çekime kapıldım
Güneşin ışığı semaya öyle bir yayıldı ki
Dünya da gördüğümüz bütün okyanuslardan daha genişti bu ışığın yayıldığı alan
Bu yeni duyduğum sesler ve bu yeni gördüğüm ışık
 beni öğrenmeye her zamankinden daha fazla teşvik etti
Beni benden iyi tanıyan Beatrice,  daha ben sormadan cevapladı aklımı karıştıran soruları:
“Hayallerin yanıltıyor seni,
Gerçeği göremiyorsun.
Zannettiğin gibi dünyada değilsin artık
Yıldırım hızıyla yol almaktasin Cennet’ e,
gerçek evine doğru yükselmektesin.


Anladım derken, aklım yine karıştı:
“Nasıl oluyorda benim bedenim daha hafif bedenleri ruhları hızla geciyor?”
Sabırlı bir anne gibi iç çekti ve
Bütün herşey kendi içinde bir düzene bağlıdır;
Bu evrenin düzenidir ki onu Tanrıya yaklaştırır
Burada daha yüksek varlıklar
Sonsuzlugun izini görürler.
Her şey bir düzen içinde aslına
 Yaratıcısına yaklaşır.
Bazısı daha çok yaklaşır bazısı daha az
Herkes kendi meşrebince kendi limanına yanaşır
Her varlık  kendi içgüdüsüne göre hareket eder
Bu ölümlüleri harekete geçiren kudrettir
Dünyayı ayakta tutan aya ışığını veren
Bu kudret canlı cansız varlıkları
akıl ve kalp sahiplerini harekete gecirir;
Rahmanın  alemlere nurunu yağdırmasıyla
 Dünyalar döner ahenkle
Yayı gerip oku atanın kudretiyle ilerlemekteyiz
Hedefe varacağız
Ama bazı yaratıklar sağırdır, duymazlar;
Yaratılış gayesinin aksine hareket ederler.
Nasıl yıldırım düşerse bulutlardan dünyaya,
Ilk hatayı yapan insan da yanlış bir heves uğruna dünyaya düşmüştür.
Yukarı ışık hızıyla çıkışına hayret etme
Bu dağlardan şelalelerin akması gibi doğal bir hadisedir.
Artık yükünden kurtulmuş halinle hafifleyip uçmasaydın,
asil bu  dünyadaki bir alevin hareketsiz,
 kıpırtısız yanması gibi şaşılacak bir şey olurdu…”
Gözlerini tekrar göklere çevirdi.


 Inna lillahi wa inna ilayhi raji'un

Şüphesiz biz Allah'tan geldik ve o'na döneceğiz."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder