Kanto 6
Oburlar
Üçüncü halkaya
geldiklerinde Dante bütün etrafının acı çekmekte olan ruhlarla dolu olduğunu
görür.
Bitmez tükenmez
ucu bucağı belli olmayan bir yerdir burası ve çok soğuktur,
acımasız bir yağmur yağmaktadır.
Kocaman dolular yağar ,kirli bir sular akar kar
yağar soğuk olur ve pıs kokular
Kire batmış
günahkarların tepesinde üç kafalı üç ağızlı köpeğe benzer "Cerverus" isminde bir canavar vardır.
Gözleri kan
çanağı, yagli kara sakallı, göbeği şiş korkunç görünümlü bu yaratık
ruhları pençesinin altında parçalamaktadır.
Amansız yağmur
altında inleyen ruhlar korunmak için vucudlarını sağa sola dönmektedirler
Cerberus
gelenleri görünce ağızlaını açarak saldırmaya hazırlanır.
Bütün vücudu
titremektedir
Virgil yerden
toprak alıp bu doymak bilmeyen yaratığa fırlatır
Cerverus aç
kalmış köpek gibi saldırıp, Virgilin kendisine yerden fırlattığı toprağı
yemeğe koyulur
Bütün ruhlar
yerde sürünmekte iken içlerinden biri doğrulur:
“Siz kimsiniz
buradan geçen yolcular? Hafızanı yokla beni tanıyacaksın”
Dante cevap verir:
“Hatırlayamadım
belki şu anda içinde bulunduğun durumdan ötürü tanıyamıyorum seni
Ama anlat bana
kimsin nasıl bu pislik içine düştün?”
"Senin şehrin çok
kıskançtı
Orada iyi bir hayat yaşadım bana Ciacco
(domuz)derlerdi
Şimdi burada bu
yağmurun altında kaldım,
Burada yalnız da
değilim aynı suçtan mahkum olanların tümü aynı cezayı çekmekte”
“Ciacco senin
durumuna o kadar üzüldüm ki ağlayabilirim!
Söyle bana ne olacak o bölünmüş şehrin (Floransa’nın) hali ?
Orada namuslu
adam kaldı mı?
Niye bu kadar bölündü?”
“Çok dalaştılar
sonra kan dökmeye geldiler
Ormanın partisi büyük bir saldırganlıkla
ötekini oradan sürecek
Ama bir süre
sonra onlarda düşecekler
sonra diğer parti başa geçecek
Lideri yelkenleri
kullanmayı bilecek
Bu parti kafasını
uzun müddet dik tutacak ve öbürlerine
ne kadar itiraz ederlerse etsinler ağır yükler
bindirecek
Aralarında iki
kişi var ki; adil ama onları dinlemeyecekler
Kalbi ateşe veren
uç şey vardır: kıskançlık, gurur ve açgözlülük”
Dante bu sözleri
dinler ve
“Senden daha çok
şey öğrenebilirim lütfedip daha cok konuşursan” der
Ve Floransa dan
tanıdığı bazı adamları sorar “bunlar iyilik peşinde olan insanlardı şimdi
neredeler?” der:
“Hem nerede
olduklarını söyle bana hem de mümkünse konuştur beni onlarla
Çok merak
ediyorum onları acaba tatli Cennet te ler mı yoksa acı Cehenneme mi düştüler?”
“Onlar şimdi en
karanlık suçu işlemiş oldukları işin Cehennemin dibindeler,
Eğer sen de taa dibe
kadar inebilirsen görebilirsin onları
Ama dünyaya geri
döndüğünde benim adımı anmayı unutma!
Benim söyleyeceklerim
bu kadar daha fazla sorma”
Dimdik bakan gözleri mana değiştirdi
Bir müddet daha
baktı bana sonra başını eğdi
Ve diğerleri gibi
yere düştü.
Virgil “Bu artık, Israfil'in çalacağı Sur borusu üflenene kadar kalkmayacak” der.
“O zaman hakim
karşısına çıkacak;
O zaman herkes tekrar
kendi mezarını görecek,
Kalkıp ete kemiğe
bürünecek,
Ve sonsuza kadar
geçerli olacak hükmü dinleyecek”
Yağmurun altında
yatan ruhların yanından geçtik,
Adımlarımız
yavaşladı,
Geleceğe dair
konuştuk:
“Hüküm gününden
sonra acılar dinecek mi Üstad?
Daha da mı artacak yoksa aynı mı kalacak?”
“Şimdi "ilmini" hatırla; bir şey mükemmele ulaştığında haz da zirveye ulaşır acı da
Bu acı çeken
ruhlar mükemmele varacak değiller ama
onlar da tekamül edecek.”
Yolumuza devam
ettik ve büyük düşman Plutus’ u gördük.
Plutus annesinin kollatında Istanbul Arkeoloji Müzesi
Cehennemin ilk halkalarında iradesine hakim olmamaktan kaynaklanan
suçlar karşımıza çıkıyor ama bu hem kişisel hem devletle ilgili olarak
anlatılıyor.
Geçen bölümde aşk meşk anlatılırken Francesca hikayesinden evvel Cleopatra
Semıramis gibi kişilerden örnek verilmiş kadın- erkek aşkı yanı sıra iktidar
aşkının da insanın gözünü kör ettiği vurgusu yapılmıştı
Bu bölümde yeme
içmedeki oburluk, mal hırsının, aç gözlülüğün, kendinden başkasını düşünmemenin
cezası anlatılıyor. Floransa’ da şehri idare edenlerin kendi hırsları yüzünden
toplumu iç savaşa götürmelerinden bahsediliyor
Comedya’da hep
bölümler birbirleriyle irtibatlı; felsefecilerin anlatıldığı Limbo bölümünde (Kanto
4) Akıl mantık ön plandaydı; 5. kantodan itibaren akıl geri planda kalıyor,
insanlar tutkularının esiri oluyor
Italyanca daki akıl ‘mente’ kelimesi ‘misurare’ yani ölçü kelimesiyle bağlantılıymış
Latince kökleri bakımından.
insanı günaha götüren konularda ölçüyü aşmakla bağlantılı...
Kanto 6 da gördğümüz 'Cerberus' Yunan mitolojisinde Homer’ in ve daha sonra Virgil’ in eserlerinde yer alıyor. Üç ağızından da
sürekli beslenmesine rağmen devamlı aç. Bu özelliği gereği oburların yerine
gardiyan yapılmış. Şairleri geçirmeden önce gene yemek istiyor. Ona yerden çamur ve
pislik atıyorlar onu yiyor.
Oburlar veya Glutonlar yeryüzünde en iyi yemek içmek peşindelerken ve en güzel yerlerde saraylarda köşklerde otururken simdi domuzlar gibi yerde çamurun
içinde ve pis kokular arasındalar.
Glutonların yemeğe düşkünlükleri sanki tapmak gibi bir
şey ondan cezalandırılıyor.
O şaşaalı sofraların sonu Cehennem de böyle çamurun içine
düşmekle ve gökten kafalarına pislik yağdırılmasıyla cezalandırlımış.
Burada Dante şiirin tarihini 1300 yılından başlatmakla
daha eskiyi anlatmış oluyor Floransa nın geleceğini sorduğunda partilerden
birinin diğerini sürgüne göndereceğini öğreniyor Gerçek hayatta kendisi de o
sürgüne gönderilenler arasında olacak ve bir daha Floransa ya gelirsen seni
öldürürüz tehditiyle karşılaşacaktır
Diğerlerinin yani kendisini sürgüne yollayanların akibetini
sorduğunda onların Cehennemin dibini boylamış olduğunu öğrenip rahat ediyor.
Buradaki ruhlar dünyaya döndüğünde bizi anlat diyorlar.
Orada hatırlanmak istiyorlar belki diğerlerinin bu durmdan ders çıkartmalarını
istiyorlar.
En sonunda gördükleri Plutus gene eski Yunan
mitolojisinden bir karakter; gözleri kör servet ve zenginlik Tanrısı.
Bu da bir başka Plutus tasviri Brooklyn Müzesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder