Araf
Kanto 3
Dante
Etrafa dağılmış ruhlar
tekrar yüzlerini tepeden yana döndürler;
Burada akıl bizi dürtüyor,(ilerlememizi sağlıyor)
ve Ilahi Adalet kusurlarımızdan temizliyordu.
Rehberime her zamankinden
daha fazla yanaştım;
Bu yolu onsuz nasıl
alabilirdim?
Beni ondan başka kim bu dağın
eteğine getirebilirdi?
Pişmanlık duyuyordu hatasından
( bir önceki bölümde şarkı söylenirken durup dinledikleri için)
( bir önceki bölümde şarkı söylenirken durup dinledikleri için)
Içi içini yiyordu.
Asil bir vicdana sahipti; tamamen
lekesiz.
En ufak bir hata bile onda
büyük bir ızdıraba sebep oluyordu.
Ben bu düşüncelerden kurtulmak
için
Önümüzdeki dağa baktım.
Deniz kenarından taa gökteki Cennete kadar
yükseliyordu;
Güneş arkamızdaydı,
Kıpkırmızıydı.
Gölgem önüme düştü,
Birden korktum yerimden
sıçrayıp telaşla arkama döndüm,
Virgil in gölgesini
göremeyince onun beni terkettiğini düşünmüştüm
Beni rahatlatan ses geldi:
" Niye hala emin olamıyorsun?
Niye benim burada olduğumdan
ve sana rehberlik ettiğimden şüphe ediyorsun?
Benim bedenim artık yok gölge
vermemez.
"Benim bedenimin gölge
vermeyişinden daha hayret verici şeyler görüyoruz burada.
Alahın bizi yarattığı şekilde
vücutlarımız sıcağa soğuğa tepki verir
Allah bütün gaybı bize
bildirmez.
Sadece insan zekası ve
bilgisiyle uçsuz bucaksız bütün evreni anlayabileceğini sanan kişi delidir
Bilebileceğinle yetin insanoğlu!
Hepsini kendi aklınla bilebilseydin
Hazreti Meryem‘ in bir erkek evlat doğurmasına
gerek kalmazdı!
Bazılarının nasıl da boşuna çabaladığını
gördün.
Istediklerine ulaşamadılar
Aristo ve Plato’ dan bahsediyorum” dedi
"Onlar ve daha niceleri..."
Durdu boynunu büktü.
Böyleyken tepenin eteğine
ulaştık
Öyle bir yamacı tırmanmamız
gerekiyordu ki;
bunun için havada yürüyebilen bacaklar lazımdı.
Lerici ve Turbia arasındaki
dağlardan beterdi bu dik yamaç.
"Nereden gitmek lazım?" dedi
Virgil
"Kanatlarımız da olmadığına
göre"
O durmuş nasıl gideceğimizi
düşünürken ben kayaklıklara bakıyordum.
Çok yavaş sürünerek gelenleri
gördüm
Sanki ayakları bize doğru
hareket ediyordu ama
O kadar yavaştı ki duruyor
gibiydi
Eğer hala karar vermediysen
onlara sorabilriz
Virgil onlara baktı ve rahatladı birden
"Bunlar yavaş geliyor biz onların yanına gidelim" dedi
"Sen
bildiğin gibi inanmaya devam et, kıymetli oğlum"
Onlara yaklaşınca,-sapanla taş atılabilecek kadar bir
mesafe kalıncaya kadar-
grup ürktü;
geriye kayaya verdiler sırtlarını, birbirlerine sokuldular,
ve korkuyla
durup baktılar bize.
Virgil onlara hitap etti;
"Seçilmiş ruhlar!
Ömrünü güzel bitirmiş insanlar,
Bize varacağınız yerde başınıza geçirilecek olan tacın
hatırına yol gösteriniz!
Hangi yoldan tırmanalım?
Zamanın kıymetini ancak gecikenler bilebilir"
Kapıdan çıkan koyunlar gibi teker teker; ikişer
ikişer; üçer üçer; birbirini takip ederek çekinerek, geldiler yanımıza
Burunları yerde sessiz
Kendi ne istediklerini bilmez şekilde,
Öndeki ne yaparsa arkadakiler de onu takip ediyordu
İlk gurup geldiğinde rehberime baktım
Saygılılardı
Ama yanımıza yanaşıp da benim kaya üzerine düşmüş
gölgemi görünce korkarak gerilediler.
Arkadan gelenlerin hepside
aynı şekilde gerilediler ama sebebini bilmiyorlardı
"Aklınızdan geçeni ben
söyleyeyim;" dedi Virgil
"Bu yaşayan bir kişidir ama bu
kayalıkları tırmanma müsadesi vardır"
Ruhlar gitmemiz gereken yolu
işaret ettiler
İçlerinden biri bana
"Sen her kimsen hem yoluna devam et hem de giderken
dön bana kim olduğuma bak.
Dünyada beni görmüş müydün?"
Ona dikkatle baktım
Altın sarısı saçları vardı çok yakışıklıydı kaşında
kılıç yarası vardı.
Ben onu daha önce görmediğimi söyleyince açtı
göğsünü gösterdi
Göğsüde kılıç darbesiyle yarılmıştı
"Ben Manfred, İmparatoriçe
Konstanz’ ın torunuyum
Dünyaya döndüğünde sana yalvarırım kızımı bul ve
ona benden bahset.
Ben iki ölümcül kılıç darbesi aldıktan sonra
Tanrıya yakardım
Tanrı' nın affı severek
herkesi bekler.
Benim günahlarım korkunçtu ama
Allahın rahmeti sonsuzdur
Kendisine dönen herkesi kabul
eder
Kemiklerim halen daha taş
yığınının altında olacaktı
Şimdi Verde de Krallık
yakınında rüzgara ve yağmura maruz kalmısşlar
Hiç kimse papazların veya
Papa'nın aforoz etmesiyle İlahi aşk tan yoksun bırakılamaz
Her zaman insan için umut
vardır
Burada bizimle beraber
beklemekte olanlar klisenin aforoz ettiği kişilerdir
Ben onlara dua ediyorum çünkü
onlar da tövbe etmekteler
Benim durumumu güzel kızım
Konstanz a anlatırsan döndüğünde ve o da dua ederse, bana büyük iyilik yapmış
olacaksıniz,
Çünkü buradaki kurallar göre
bizim Cennete girişimiz halen yasaktır..."
Kral Manfred'in tac giymesi
Bir kac not:
-Bu kantoda ilk bölümde herşeyi anlamada insan aklının yeterli olmayacağı
insana doğru seçimler yapması için bir kılavuz gerektiği anlatılıyor
(Bilim de bazan atom bombası yapabiliyor insanları yokederek ahlak dışı
amaca hizmet ediyor)
İnsanın tarih boyunca peygamberler tarafından doğru yola yöneltildiği
ama gene unuttukları vurgulanıyor onun için koyun örneği verilmiş. Başlarında
bir çoban olmayınca nereye gideceklerini bilmiyorlar amaçsızca birbirlerini
takip ediyorlar.
_- Virgil, Brindisi‘ de ölmüş- MÖ 19 yılında- önce orada gömülmüş; sonradan kemikleri İmparator Augustus’un emriyle Napoli’ye getirilmiş
_- Virgil, Brindisi‘ de ölmüş- MÖ 19 yılında- önce orada gömülmüş; sonradan kemikleri İmparator Augustus’un emriyle Napoli’ye getirilmiş
-Manfred Sicilya kralı ve Kutsal Roma Germen İmparatoru İkinci Frederict’in
oğludur Sicilya da 1231 yılında doğmuştur
Hayatını Epiküryen olarak geçirmiş; dine pek önem vermemiş yeme içme ve
eğlenme daha ön planda olmuştur. İtalya da o dönemdeki iç savaşlarda Papalık
Şehirlerinin karşısında hareket etmiş Papanın öfkesini kazanmış ama siyaseten
çok güçlü olduğu için yaşarken aforoz edilmemiştir.
1266 yılında Charles d’Anjou karşısında yenilerek Benevento savaşında
ölmüştür Ancak Charles d’ Anjou' nun emri üzerine gömüldüğü yerin yanında bütün
askerler sıra ile geçerek ona olan saygılarını göstermiş ve her geçen asker
mezara bir taş bırakarak mezarın üstünü taştan bir anıta çevirmiştir.
Gelgelelim Papanın öfkesi dinmemiş öldükten sonra Manfred’i kiliseye
karşı gelmekten dolayı aforoz etmiş ve mezarını açtırıp cenazeyi merasim
yaptırmadan o zaman Papalık şehri
sayılan Napoli dışına çıkarttırıp yeniden gömdürtmüştür. Yani yaşarken aforoz
edemediği Kralı öldükten sonra aforoz edip intikam almıştır
Burada Dante papalığı eleştiriyor onların aforoz etmesiyle veya karar
vermesiyle bir kişinin Cennet’e veya Cehennem’e gidemeyeceğini söylüyor. Ama
kendi hayalindeki sisteme göre Manfred’i Araf’ ta bekletmeyi uygun bulmuş. Dine dönmesi,
tövbe etmesi için son ana kadar beklemesini; ancak ölümcül şekilde yaralandıktan
sonra Tanrıya yönelmesi nedeniyle Araf’
ı tırmanmasının ve Cennete varmasının çok uzun seneler alacağını bu kanto da
anlatmıştır.
Bu yüzden Manfred Dante’ ye kendisini tanıtıyor ve ondan yeryüzünde
henüz yaşamakta olan kızı Konstanz’ a haber götürmesini istiyor.
Konstanz’ ın dualarıyla Araf’ ta
geçireceği sürenin indirilmesini ümit ediyor.
-Kızı Konstanz da büyükanne İmparotoriçe Konstanz' ın adını taşıyor.
Frederict 2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder