17 Aralık 2017 Pazar

Manfred' in Hikayesi


Araf
Kanto 3
Dante




Etrafa dağılmış ruhlar tekrar yüzlerini tepeden yana döndürler;
 Burada akıl bizi dürtüyor,(ilerlememizi sağlıyor)
 ve Ilahi Adalet  kusurlarımızdan temizliyordu.

Rehberime her zamankinden daha fazla yanaştım;
Bu yolu onsuz nasıl alabilirdim?
Beni ondan başka kim bu dağın eteğine getirebilirdi?

Pişmanlık duyuyordu hatasından
( bir önceki bölümde şarkı söylenirken durup dinledikleri için)
Içi içini yiyordu.
Asil bir vicdana sahipti; tamamen lekesiz.
En ufak bir hata bile onda büyük bir ızdıraba sebep oluyordu.

Ben bu düşüncelerden kurtulmak için
Önümüzdeki dağa baktım.
 Deniz kenarından taa gökteki Cennete kadar yükseliyordu;
Güneş arkamızdaydı,
Kıpkırmızıydı.


Gölgem önüme  düştü,

Birden korktum yerimden sıçrayıp telaşla arkama döndüm,
Virgil in gölgesini göremeyince onun beni terkettiğini düşünmüştüm
Beni rahatlatan ses geldi:

 " Niye hala emin olamıyorsun?
Niye benim burada olduğumdan ve sana rehberlik ettiğimden şüphe ediyorsun?
Benim bedenim artık yok gölge vermemez.
Kemiklerim Brindisi'den Napoli' ye götürülmüştür."
 MÖ 15 Ekim 70 Mantua- 21 Eylül 19 Brindisi


"Benim bedenimin gölge vermeyişinden daha hayret verici şeyler görüyoruz burada.

Alahın bizi yarattığı şekilde vücutlarımız sıcağa soğuğa tepki verir
Allah bütün gaybı bize bildirmez.

Sadece insan zekası ve bilgisiyle uçsuz bucaksız bütün evreni anlayabileceğini sanan kişi delidir
Bilebileceğinle yetin insanoğlu! Hepsini kendi aklınla bilebilseydin
 Hazreti Meryem‘ in bir erkek evlat doğurmasına gerek kalmazdı!
Bazılarının nasıl da boşuna çabaladığını gördün.
Istediklerine ulaşamadılar
Aristo ve Plato’ dan bahsediyorum” dedi

"Onlar ve daha niceleri..."
Durdu boynunu büktü.

Böyleyken tepenin eteğine ulaştık
Öyle bir yamacı tırmanmamız gerekiyordu ki;
 bunun için havada yürüyebilen bacaklar lazımdı.
Lerici ve Turbia arasındaki dağlardan beterdi bu dik yamaç.

"Nereden gitmek lazım?" dedi Virgil
"Kanatlarımız da olmadığına göre"

O durmuş nasıl gideceğimizi düşünürken ben kayaklıklara bakıyordum.
Çok yavaş sürünerek gelenleri gördüm
Sanki ayakları bize doğru hareket ediyordu ama
O kadar yavaştı ki duruyor gibiydi

"Üstad bak bize doğru gelenler var!"
Eğer hala karar vermediysen onlara sorabilriz

Virgil onlara baktı ve rahatladı birden
"Bunlar yavaş geliyor biz onların yanına gidelim" dedi
"Sen bildiğin gibi inanmaya devam et, kıymetli oğlum" 
Onlara  yaklaşınca,-sapanla taş atılabilecek kadar bir mesafe kalıncaya kadar-
 grup ürktü; geriye kayaya verdiler sırtlarını, birbirlerine sokuldular,

 ve korkuyla durup baktılar bize.
Virgil onlara hitap etti;
"Seçilmiş ruhlar!
Ömrünü güzel bitirmiş insanlar,
Bize varacağınız yerde başınıza geçirilecek olan tacın hatırına yol gösteriniz!
Hangi yoldan tırmanalım?
Zamanın kıymetini ancak gecikenler bilebilir"

Kapıdan çıkan koyunlar gibi teker teker; ikişer ikişer; üçer üçer; birbirini takip ederek çekinerek, geldiler yanımıza
Burunları yerde sessiz
Kendi ne istediklerini bilmez şekilde,
Öndeki ne yaparsa arkadakiler de onu takip ediyordu
İlk gurup geldiğinde rehberime baktım
Saygılılardı
Ama yanımıza yanaşıp da benim kaya üzerine düşmüş gölgemi görünce korkarak gerilediler.
Arkadan gelenlerin hepside aynı şekilde gerilediler ama sebebini bilmiyorlardı
"Aklınızdan geçeni ben söyleyeyim;" dedi Virgil

"Bu yaşayan bir kişidir ama bu kayalıkları tırmanma müsadesi vardır"


Ruhlar gitmemiz gereken yolu işaret ettiler
İçlerinden biri bana
"Sen her kimsen hem yoluna devam et hem de giderken dön bana kim olduğuma bak.
Dünyada beni görmüş müydün?"

Ona dikkatle baktım
Altın sarısı saçları vardı çok yakışıklıydı kaşında kılıç yarası vardı.
Ben onu daha önce görmediğimi söyleyince açtı göğsünü gösterdi
Göğsüde kılıç darbesiyle yarılmıştı
"Ben Manfred, İmparatoriçe Konstanz’ ın torunuyum
Dünyaya döndüğünde sana yalvarırım kızımı bul ve ona benden bahset.
Ben iki ölümcül kılıç darbesi aldıktan sonra Tanrıya yakardım
Tanrı' nın affı severek herkesi bekler.
Benim günahlarım korkunçtu ama Allahın rahmeti sonsuzdur
Kendisine dönen herkesi kabul eder

Kemiklerim halen daha taş yığınının altında olacaktı
Şimdi Verde de Krallık yakınında rüzgara ve yağmura maruz kalmısşlar

Hiç kimse papazların veya Papa'nın aforoz etmesiyle İlahi aşk tan yoksun bırakılamaz
Her zaman insan için umut vardır

Burada bizimle beraber beklemekte olanlar klisenin aforoz ettiği kişilerdir

Ben onlara dua ediyorum çünkü onlar da tövbe etmekteler
Benim durumumu güzel kızım Konstanz a anlatırsan döndüğünde ve o da dua ederse, bana büyük iyilik yapmış olacaksıniz,
Çünkü buradaki kurallar göre bizim Cennete girişimiz halen yasaktır..."
Kral Manfred'in tac giymesi




Bir kac not:

-Bu kantoda ilk bölümde herşeyi anlamada insan aklının yeterli olmayacağı insana doğru seçimler yapması için bir kılavuz gerektiği anlatılıyor
(Bilim de bazan atom bombası yapabiliyor insanları yokederek ahlak dışı amaca hizmet ediyor)
İnsanın tarih boyunca peygamberler tarafından doğru yola yöneltildiği ama gene unuttukları vurgulanıyor onun için koyun örneği verilmiş. Başlarında bir çoban olmayınca nereye gideceklerini bilmiyorlar amaçsızca birbirlerini takip ediyorlar.

_- Virgil, Brindisi‘ de ölmüş- MÖ 19 yılında- önce orada gömülmüş; sonradan kemikleri İmparator Augustus’un emriyle Napoli’ye getirilmiş

-Manfred Sicilya kralı ve Kutsal Roma Germen İmparatoru İkinci Frederict’in oğludur Sicilya da 1231 yılında doğmuştur
Hayatını Epiküryen olarak geçirmiş; dine pek önem vermemiş yeme içme ve eğlenme daha ön planda olmuştur. İtalya da o dönemdeki iç savaşlarda Papalık Şehirlerinin karşısında hareket etmiş Papanın öfkesini kazanmış ama siyaseten çok güçlü olduğu için yaşarken aforoz edilmemiştir.

1266 yılında Charles d’Anjou karşısında yenilerek Benevento savaşında ölmüştür Ancak Charles d’ Anjou' nun emri üzerine gömüldüğü yerin yanında bütün askerler sıra ile geçerek ona olan saygılarını göstermiş ve her geçen asker mezara bir taş bırakarak mezarın üstünü taştan bir anıta çevirmiştir.

Gelgelelim Papanın öfkesi dinmemiş öldükten sonra Manfred’i kiliseye karşı gelmekten dolayı aforoz etmiş ve mezarını açtırıp cenazeyi merasim yaptırmadan  o zaman Papalık şehri sayılan Napoli dışına çıkarttırıp yeniden gömdürtmüştür. Yani yaşarken aforoz edemediği Kralı öldükten sonra aforoz edip intikam almıştır

Burada Dante papalığı eleştiriyor onların aforoz etmesiyle veya karar vermesiyle bir kişinin Cennet’e veya Cehennem’e gidemeyeceğini söylüyor. Ama kendi hayalindeki sisteme göre Manfred’i  Araf’ ta bekletmeyi uygun bulmuş. Dine dönmesi, tövbe etmesi için son ana kadar beklemesini; ancak ölümcül şekilde yaralandıktan sonra Tanrıya yönelmesi  nedeniyle Araf’ ı tırmanmasının ve Cennete varmasının çok uzun seneler alacağını bu kanto da anlatmıştır.
Bu yüzden Manfred Dante’ ye kendisini tanıtıyor ve ondan yeryüzünde henüz yaşamakta olan kızı Konstanz’ a haber götürmesini istiyor.

 Konstanz’ ın dualarıyla Araf’ ta geçireceği sürenin indirilmesini ümit ediyor.
-Kızı Konstanz da büyükanne İmparotoriçe Konstanz' ın adını taşıyor.


Frederict 2


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder