Sesin geldiği yöne doğru, avını gözleyen bir avcı
gibi dikkatle bakarken;
Bana her zaman bir babadan daha yakın olan Virgil;
“Gel evladım, vaktimizi iyi
kullanmalıyız” dedi
Bakışlarımı çevirdim, iki bilge şairi takip etmeye
başladım;
Onların değerli sohbetinden faydalanıyodum.
Arkadan bir yerden, "Labia mea, Domine"
Ilahisinin söylendiğini işittim.
Hem tatlıydı, hem hüzünlü;
“Peder, bu duyduğumuz ne?”
“Belki
düğümleri çözen ruhlar var burada” dedi.
Huşu içinde Hacca gidenler bazan yolda gördükleri
insanlara
hayretle bakarlar ama
durmazlar;
bu yeni gelen gurup da öyleydi, bize baktılar, hayret
ettiler ama
sessiz ve
kendilerini ibadete vermiş bir şelkilde devam ettiler yollarina.
Gözlerinin
altında siyah halkalar, yüzleri soluk,
Bedenleri
zayıf, kemikleri çıkmış vaziyetteydiler.
Erysichthon
bile bu kadar zayıflamamıştı;
Ceres
kendisine doymak bilmez bir açlık verdiğinde ve
Bir deri bir
kemik kaldığında.
Gelenlerin
halleri bana, Titus’ un Kudus, u kusatmasında
halkın çektiği
açlığı hatırlattı.
Yüzleri o
kadar çökmüştü ki OMO yazısı
okunuyordu
Nasıl oluyor
da bu ruhlar bu suyun kenarında
meyvalı ağaçların arasında bu kadar aç susuz
kalıyorlar?
Ben bu
ruhların haline hayret ederken, içlerinden birisi
bana
dikkatle baktı ve
"Bana ne
büyük ihsanda bulunuldu" dedi.
Yüzünü asla
hatırlayamazdım ama sesini tanıdım:
Sesi bana
kaybolan yüzü hatırlattı;
Bakınca Forese’
nin yüzü olduğunu anladım.
“Beni
zayıflığımdan kurumuşluğumdan dolayı ayıplama,
Ama bana doğruyu söyle;
Sen ne haldesin bu yanındakiler
kim çabuk anlat” diye
yalvardı.
“Sen ölünce çok ağlamıştım şimdi de aynı şekilde üzüldüm;
Allah aşkına sen söyle ne oldu?
Bu şaşkınlıkla beni konuşturma.
Kafası karışık olanlar doğru
konuşamaz.”
“Bu
geçtiğimiz suyu ve ağacı yaratan kuvvettir
beni aç bırakan” dedi
"Burada ağlayan inleyen ilahiler söyleyenler
bir zamanlar
midelerini herşeyin üzerinde sevenlerdir
Burada açlık ve susuzlukla terbiye edilmekteyiz
Günahtan arınmaktayız
Güzel meyvaların kokusu açlığımızı arttırır
Ağacın üzerine serpilen o tatlı su susuzluğumuzu.
Bu tepeyi her dönüşümüzde acımız çoğalır.
Acı dememem lazımdı
Allahın hikmeti rahmetidir bu
Hazreti Isa
da bu acıları çekti,
"Eli! ...Eli!" Dedi
kanını
akıttı bizim için."
"Forese, sen daha beş sene evvel öldün!
Nasıl oldu
da buraya kadar gelebildin?
Diğerleri
cezalarını çekip Cennete ulaşabilmek için
Araf 'ın
kapısında yüzlerce sene bekliyor!
Ben seni
daha aşağıdasındır zannetmiştim."
“Güzel karım Nella nın benim için
sel olan gözyaşları
Çıkışımı çabuklarştırdı
Onun dualarıyla bu yolu aştım
Zavallı şimdi hayır işlerini
yalnız başına yapmakta
Onun memleketindeki kadınlar çok
hak bilir.
Ama O nu Floransalı kadınlar
arasında bıraktım
Ah kardeşim ne desem bilmem ki
Şimdiden olacakları görüyorum!
Yeni idare gelecek
Floransalı kadınların böyle yakaları açık,
göğüsleri ortada gezmeleri
yasaklanacak.
Sardunya’ lı kadınlar bile
Floransalılardan daha edeplidir.
Musluman veya başka dinlerden
olan kadınların kapalı gezmesıne sebeb ne?
Kanun mu var?
Bu utanmazlar yakında başlarına gelecekleri bilseler;
şimdiden ağlamaya başlarlar.
eğer buradan görebildikerim gerçekten başlarına gelirse;
Şimdiki yeni doğmuş bebeler,
büyüyüpte sakalları çıkana kadar,
Floransa rahat yüzü görmeyecek...
Ah kardeşim
Şimdi sen anlat;
beni merakta bırakma,
bak herkes gölgene bakıyor burada" dedi.
Ben cevap verdim:
"Beraber olduğumuz,
Geçmiş güzel günleri hatırlamak ,ikimiz içinde zor.
Kendisini takip ettiğim liderim,
beni bir kaç gün önce o hayattan
kurtardı.
Cehennem 'den geçirip buraya getirdi.
Karanlıktan çıkarıp, aydınlığa kavuşturdu.
Bu dağı birlikte tırmanıyoruz
Bu dağ ki, dünyadaki yanlışlıkları eğrilikleri
Tırmandıkça düzeltir.
Beatrice' e kavuşuncaya kadar bana rehberlik edecek.
Orada ayrılmak zorundayız”
Dedim ve
Virgil'i gösterdim;
“Bana yardim eden Virgil’ dir;
diğeri özgürlüğünü kazanan ve
biraz önce onun şerefine koca
dağın sarsıldığı ruhtur…
Araf
Kanto 23
Açıklamalar
Elif Mat
Labia mea Domine
Allahım
dudaklarımı aç sana dualar dedeyim övgüler söyleyeyeim anlamında bir ilahi
Oruç
tutarken insanların yemek yemek için
değil dua için ağzın açılmasını simgeliyor
Ersycicton Mitolojiden bir figur ağacı kesiği için açlık
cezasına çarptırılmış
OMO
Italyanca UOMO insan demek, ınsanın yüzünde iki göz
O harfini gözün çevresi ve burun M hargi olacak şekilde düşünülmüş Zayıflıktan
M belirgin hale gelmiş diyor
Eli, Eli lama sabachthani (Aramca)
(My God my God why hast you forsaken me?)
Hazreti Isa' nın çarmıha gerildiğinde ;
"Tanrım beni
niye bıraktın, terk ettin?" diye yakarması.
İncil 'de Matthew bahsinde geçtiği için buraya
alınmış.
"Nasıl çektiği çilelerin sonunda Tanrı 'ya kavuştuysa, biz de Araf' ta oruç tutarak, arındıktan sonra Cennet'e kavuşacağız. Bu bizim
için bir rahmettir demek" istiyorlar.
Kuranda Hazreti Isanın çarmıha gerilmediği onlara
öyle gösterildiği yazar:
'Mesih’i,
Meryem’in oğlu Îsâ’yı, Allah’ın Rasulünü biz öldürdük' demeleri sebebiyle
kalplerini mühürledik. Halbuki onlar onu öldürmediler, onu çarmıha da
germediler. Fakat öldürdükleri onlara Îsâ’ya benzetilerek gösterildi.
Öldürdükleri ile ilgili ihtilâfa düşenler, ondan yana tam bir şüphe
içindeydiler. Bu konuda bir bilgileri yoktu. Zan ile karar veriyorlardı.
Kesinlikle onu öldürmediler. Nisa 157
Aksine Allah onu kendi katına yükseltti. Allah yücedir, hakimdir.) Nisa 158
Ey İsa, doğrusu senin hayatına ben son vereceğim, seni kendime yükselteceğim, seni küfredenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfredenlerin üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda ben hükmedeceğim".)
Ali İmran 55
Forese Donati
Dante nin arkadaşı ve eşi Gemma Donati' nin akrabası
o da şair gençliklerinde anlaşamamışlar birbirlerine bolca taşlama türünde
şiirler yazmışlar ama burada gene eski dostluklarına dönüyorlar.
Charles de Valois
1270- 1325 yılları arasında yaşamış
Fransa Kralı üçüncü Philippe' in oğlu, Valois
Kontu, çok aç gözlü ve doymak bilmez hırsıyla tanıyor.
Sonradan Charles d'Anjou ünvanını da almış.
Kasım 1301 de
Floransa' yı yağmalamış
1302 de
Fulcieri da Calbol’ Podesta olup Dante n’n partisi beyazlari mahvetmi;
Çok
diktatorce ıdare ediyor Floransayı
Açlık baş gösteriyor
şehirde,
1303 de
Papalık ambargo koyuyor sonra bir köptü yıkılıp çok kişinin ölmesine sebep
oluyor
Felaketler
üstüste geliyor.
Forese bu
felaketleri Dante 'ye haber veriyor.
Dante
Comedya' yı sürgündeyken yazıyor ve macerasını 1300 yılından başlatıyor onun
için bazı ruhları gelecek olayları haber vermede kullanıyor. Halbuki o olaylar
zaten olmuş, Dante
bunları yazarken.
Fransa Kralı üçüncü Filip' in tac giyme töreni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder