18 Ağustos 2019 Pazar

Rüşvetçiler



Kanto 21
Venedik Arsenal

Konuşarak bir sonraki köprüye gittik,
Yükseltisinin üzerinde durarak, aşağıdaki çukuru inceledik.
Burası heryerden daha karanlıktı.
Terkedilmiş ve perişandı.
Venedik tersanelerinde kış boyu kazanlarda zift kaynar;
Eskimiş, artık yüzecek hali kalmamış teknelerin,
Dibini o ziftle kaplarlar.
Bir taraftan da, yeni tekneler inşa ederler.
Onun gibi bu çukurun dibinde de, ateşsiz bir kazan kaynamakta;
Ondan çıkan zift gibi madde etrafa yayılmaktaydı.
Lucca, Italya

Kenarda durmuş, çukura bakarken,
 üstadım beni “Dikkat et!” diyerek kenara çekti;
Korkuyla arkama baktığımda, bize doğru koşmakta olan kara şeytanı gördüm.
Nefret dolu vahşi bir suratı vardı;
Kanatlarını açmış, süratle koşuyordu.
Kocaman iki omuzuna da birer günahkar atmıştı.
“Açılın” dedi; “ Santa Zita’nın büyüklerini atacağım buraya,
sonra dönüp yeni günahkarları getirmeye gideceğim.
Hepsi rüşvetçidir oradakilerin
Evet dedikleri hayır olur;
Hayır dedikleri evet olur rüşvet karşılığında.”
Günahkarlar çukura çakılırken,
Şeytan da ok gibi fırlayıp geri gitti.
Günahkar zifte saplanmıştı.
Bu senin alıştığın yerlere benzemez!
Serchio ırmağı kıyısı değildir,
Önemli beyefendi,
Kancayı sırtına geçirmemei istemiyorsan,
Etrafa bir bak ve çukurun dibini boyla”, dedi oranın bekçisi olan şeytanlar
Hadi bakalım karanlıkta dans et şimdi,
 cebine ne doldurabilirsen doldur,
 burada kimse hesap kitap kontrol etmez artık”,
 diyerek onu ellerindeki yabalarla dürttüler.
Aşçının kazanı karıştırması gibi,
 ellerindeki demirlerle zift çukurunu karıştırıyorlardı.
Günahkarların kafalarını kaldırmalarına mani oluyorlardı.


Üstadım, “Eğil şu kayanın arkasına; bu yaratıklar seni görmesinler,
 ben hazır olana kadar.
“Bunlar bana ne derse desin, korkma;
Ben buralarda daha evvel gelip geçtim;
 bunlara nasıl davranılacağını bilirim.”
Köprüden geçip bir sonraki uçurumun kenarına vardı,
Bütün cesaretini toplamıştı;
Sakin görünmeye çalışıyordu.
Av köpeği gibi koştu şeytanlar;
Parıl parıl parlayan dirgenlerini rehberimin üzerine doğrulttular.
“Geri durun!” diye bağırdı Virgil,
“İçinizden biri gelip, benimle konuşsun önce.”
Hepsi birden:
Malocoda’yı gönderelim” dediler
Malacoda; “ Konuşsak ne olacak?” dedi.
Virgil cevap verdi:
“Beni buraya gönderen bir güç var bunu düşündün mü, Malecoda?
Yoksa bu kadar yolu gelebilir miydim?
Burada bir adama rehberlik yapıyorum, müsade edin geçelim.”
Malecoda yabasını indirdi;
Öbürlerine döndü:
“Bunlara dokunmayın!” dedi.
Virgil:
“Kayaların arasında kedi gibi saklanan, artık gelebilirsin, korkma” diye bana seslendi.
Koşarak kenardan indim aşağıya;
Beni gören şeytanlar öne atıldı.
“Ya sözlerini tutmazlarsa?” diye korktum.
Bir kere Pisa’ lı askerleri böyle bir durumda görmüştüm;
Ateşkes olunca, kaleden korka korka çıkmış, Toskanalı askerlere bakarak geçmişlerdi.
Ben de şeytanlara öyle bakarak, hemen rehberimin yanına gittim.
Bütün etrafımızı çevirmişlerdi.
“Şunu bir dürteyim mi?” dedi birisi, çatalı üzerime sallıyarak;
Tabii,” dedi öbürü; “ buraya kadar gelmişken, bir tadına baksın”
Ama rehberimle konuşan Iblis, onlara, “Yeter, çekilin!” dedi
Bize de, “ öbür tarafta yol yok orada köprü yıkılmış,
Şu taraftan gidin, illa gidecekseniz!
Büyük deprem olduğunda yıkıldı burası,
 bin ikiyüz altmış altı yıl evvel.
Sizin yanınıza adamlarımı vereyim;
Korkmayın, bir yaramazlık olmaz.”
Adamlarına emirler verdi, bazısını bizle gönderdi;
 bazısını kaynayan kazanın başına geri yolladı:
“Geçite kadar götürün bu adamları, dikkat edin başlarına birşey gelmesin.”
“Bunlar nasıl rehber?
Yalnız gidelim daha iyi
İblislere nasıl güveneceğiz?
Baksana düşlerini gıcırdatıyorlar bize,
Kötü kötü bakıyorlar.” dedim üstadıma.
“Merak etme”, dedi “onların hükmü sadece çukurdakilere geçer!”
Hepsi sıraya dizilip, başkanlarından geçmek için izin istercesine,
 sivri dillerini çıkardılar,
Başkanları bir yeriyle(!)  boru öttürerek izin verdi...
Venedik Arsenal

Açıklamalar
Bu kantoda rüşvetçilerin devlet hizmetinde olup da yolsuzluk yapanların karşılaşacakları son anlatılıyor. Bunlar zift dolu bir çukurun içine atılıyorlar başlarını kaldırmasınlar diye şeytanlar onları üçlü çatalla geri ittiriyor.
Örnek şehir olarak Lucca alınmış. Santa Zita oranın koruyucu azizi. Lucca'dan gelen senatorler devlet adamları burada cezalandırılanlar arasında.
Deprem
Hrıstıyanlar Hazreti Isa'nın ölümünde Cehennem'de büyük bir deprem olduğuna ınanıyorlar.
Pisa savaşı
Belki bu savaşa gençliğinde Dante de katılmış onu hatırlıyor. 
Malacoda
Şeytanların başı
Dante ve Virgil şeytanlarla anlaşma yapıyorlar ama onların sözlerini tutup tutmayacakları konusunda şüpheliler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder