Kanto 22
Bundan evvel
atlıların yürüyüşünü,
kaleden
çıkışlarını ve hücuma geçişlerini görmüştüm.
Gerisin
geriye dönüşlerini de...
Arezzo
topraklarında kılıç şakırtılarını duydum,
çarpışmalara şahit oldum.
Trompetleri,
davulları, zilleri,
kale duvarlarından verilen işaretleri;
Çan seslerini,
duydum ama hiç bir zaman
Ne atlının,
ne yayanın, ne de donanmanın
Bu tür bir
işaretle yola çıktığına şahit olmadım!
Tam on tane
iblisle yola çıkmıştık.
Ne yaparsın?
Klisede azizlere uyacaksın,
Meyhanede sarhoşlara...
Bütün
çukurları görmek; içlerinde yanan günahkarları tanımak istiyordum,
Denizde
yunusların atlaması gibi, burada da günahkarlar,
kızgın kazanda yanmamak için, sırtlarını kedi
gibi kabartarak sıçrıyorlardı ara, ara;
Ve hemen
tekrar batıyorlardı.
Bazan
bataklıkta kurbağa başını kaldırır, bir nefes alır, sadece gözleri görünür;
Burada da
zaman, zaman, günahkarların suyun yüzeyine çıkan yüzlerini görüyorduk.
Şeytanları görür
görmez, hemen dalıyorlardı kaynar kazana.
Birisi
gecikince, İblis onu kancasına taktı, kaldırdı;
Hala
hatırladıkça titrerim korkudan.
Artık
İblislerin isimlerini öğrenmiştim,
bize refakat
edecek olanlar seçilirken, dikkat etmiştim.
“Rubicante,
batır çatalı” dedi birisi.
Ben Ustama
rica ettim:
“Acaba günahkarın ismini öğrenebilir miyiz?”
Ustam adamın
yanına gitti,
“Nerelisin?” dedi
“Navarre Krallığında doğdum;
Babam mirasyediydi;
paralar suyunu çekince intihar
etti.
Annem beni Dük’ün hizmetine verdi.
Sonra Kral Thibault’un maiyetine girdim.
Yolsuzluğa orada başladım;
Cezasını şimdi çekiyorum.”
O sırada
Ciriatto yetişti, rüşvetçiye haddini bildirmek için kancasını attı.
Fareyi
yakalayan kedi gibiydi.
Ama onu da
Barbariccia tuttu, sıkıca kollarını sardı;
“Çekilin” dedi şeytanlara,
Bize de, “başka soracağınız varsa sorun” dedi.
Virgil, “Burada başka Italyan var mı?” diye sordu.
“Birisinin yanından geliyroum” dedi
günahkar;
Ben de orada olsaydım, şimdi bu kancalardan korkmayacaktım.”
Libicocco “Çok sabrettik” diyerek,
kancasını taktı adamdan bir et kopardı.
“Kimdi o Italyan?” dedi Virgil yarasına bakmakta
olan adama.
“Fra Gomita, Gallura’ lı üç kağıtçı.
Esirlerden para alıp gizlice serbest bıraktı.
Arkadaşı Don Michele Zanche' de burada
Sardinya’ yı konuşur dururlar.
Bak arkadan bir şeytan daha bana dişini gıcırdatıyor,
Konuşmak isterdim ama kaçmam lazım şimdi.”
Farfello şeytanlara “geri
çekilin” diye bağırdı.
Günahkar “Lombardialı ve Toskanalılarla konuşmak
isterseniz çağırayım” dedi.
“Ama Malebranche’ ye söyleyin, geri dursun.”
“Şuna bak hele” dedi Cagnazzo, “ben seni bırakır mıyım?”
Navarre’li
kaçtı hemen.
Şeytanlar onu
ellerinden kaçırdıkları için kızgındılar.
Birbirleriyle
kavga etmeye başladılar.
Hep birlikte
kazana yuvarlandılar,
Kanatları zifte
battı, kıpırdayamadılar.
Barbariccica dört tane çatallıyı karşı kıyıya yolladı.
Onları o
karmaşanın içinde bırakıp, oradan uzaklaştık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder