3 Mart 2018 Cumartesi

Alevlerin İçinde




Kenardan dikkatlice yürüyorduk;
 Teker, teker.
Üstadım," benim bastığım yere dikkat et, adımlarımı takip et" dedi
Batmakta olan güneşin ışınları, sağ omzumu ısıtıyordu.
Gökyüzünün rengi değişiyordu.
Bir taraftan da dağdaki alevlerın rengi üzerine düşen gölgemle koyulaşıyordu.
Alevlerin arasında  yürümekte olan ruhlar,
Gölgemi farkettiler;  bize hayretle bakıyorlardı.
"Galiba, bu yaşayan bir  adam, bedeni  hayali değil, gerçek!" dediler benim için.
Bir kaçı yaklaştı;  
Ama alevlerin içinden çıkmamaya özen gösteriyorlardı.

Fransa'nın Provence bölgesi

"Sen arkadan geliyorsun; öbürlerini takip ediyorsun" dediler
"Tembellikten değil, saygıdan olmalı...
Susuzluktan ve alevlerden yanmakta olan bizlere söyle;
Bizler burada senin cevabını öğrenmek için
Çölde soğuk  su bekler gibi bekliyoruz cevabını
Nasıl oldu da ölmeden buraya gelebildin?
Gölgen var?"
Tam cevap verecektim ki; acaip bir şey dikkatimi çekti:
Alevlerin içinde aksi istikamete doğru yürüyen ruhlar vardı;
Onlarda merakla bize bakıyorlardı.
Ne diyeceğimi unuttum.
Geçerken ruhlar birbirini çabukcak öpüp, selamlıyor.
 Sonra yollarına devam ediyorlardı.
Karıncalar bazan birbirlerinin yanından geçerken
 burunlarını birbirlerine sürterler
Belki havadis sorarlar; belki kendi seyahatlerini anlatırlar.
Bunlar da öyleydi.

Selamlaşma faslı bittikten sonra, gene aceleyle;
Sanki yarış yapracasına, "Sodom ve Gomorrah" diyorlardı.
Öbürleri "Pasiphae, boğayı kendisine çekmek için, yapma inek  getirtti" dediler
Pasiphae Gaziantep muzesi

Gökte farklı yönlere uçan kuşlar gibi,
 birbirlerinin yanından geçtiler.
Ağlayıp inlemeye devam ediyorlardı.
Bana daha önce soru soran gurup yine yaklaştı;
Yüzlerinden merakla cevabı bekledikleri anlaşılıyordu.
"Ey ruhlar! Er ya da geç;
Belki yakında belki uzakta,
 istediğiniz yere kavuşacaksınız,
Huzuru bulacaksınız.
Benim artık çok genç olmasam da,
Elim ayağım yerinde,
Kanım damarlarımda,
Etimle kemiğimle geldim.
Yukarıdan Cennet‘ ten bir Hanım' ın yardımıyla buradayım.
Sizin dünyanız bana gösterilmekte.
Gösterilmekte ki; bu dünyaya kör kalmayayım.
İnsallah yakında Cennet' te feraha erersınız
Sevgi dolu yerde, rahat edersiniz.
Siz kimsiniz acaba?
Söyleyin de kitabımda sizi de yazayım."
Bir de merak ettim;  bu aksi istikamete gitmekte olanlar kim?
Dağdan inip te şehri ilk defa görenler gibi hayretle baktılar,
Kalakalmışlardı,
şoku atlatınca daha önce konuşan söz aldı:
"Allah iyiliğini versin!
Ölüme daha iyi hazırlamak için, ölmeden evvel gelip buraları geziyorsun;
Bu aksi istikamete gitmekte olanlar da Sezar' la aynı suçtan lekelenmişler.
Biliyorsun Sezar zafer yürüyüşünü yaparken ona askerleri
 'Regina- Kraliçe' diye bağırmışlardı.
Günahını hatırlayanlar
Sodom diye bağırırlar Hermafrodit' tir  bunlar.
Yanlış eğilimlerini hatırlayıp utanırlar
Bu utanç ve yürümekte olduğumuz ateş onları
Onları da günahlardan arındırır tıpkı bizim gibi.
Bizim günahımız çizgiyi aşmak;
Doğal yasaları çiğnemedik ama Şehvete yenildik.
Bu terasta haddi aşanlar
Aşırılıklara örnek
Pasıphae' yi hatırlar
Hayvani arzulara yenilip kendi de hayvan oldu
Şimdi sana biz kendimizi anlattık
Isimlerin her birini saymaya vakit yetmez
 çok kişi var burada
Ben Guido Guizinizzelli yim
Ölmeden tövbe etmiştim
Onun için Araf tayım"


Kucaklamak istedim Guido' yu  ama cesaret edemedim.
Bizim için baba gibiydi
Hem benim, hem de benden daha iyi şairlerin ilham kaynağı;
'Yeni Tatli Stil' in ilk uygulayıcılarındandı.
Düşünceli yoluma devam ettim;
konuşmadan, etrafımı duymadan,
Halen Guido' ya bakıyordum.
Uzun uzun baktım ama ateş yüzünden yaklaşıp sarılamadım.
Ona bir hizmetim dokunabilir miydi acaba?
Ne yapabileceksem yapmak isterdim.
Sordum.
"Ben de çok iyi bir izlenim bıraktın" dedi
"Seni unutmam
Ama merak ettim, sözlerinden, bakışlarından anladığım kadarıyla,
 bana çok hürmet ediyorsun.
Neden acaba?
"Sen modern şiir yazdın, yeni dille, açıkça anlaşılır şekilde.
Bu dil yaşadıkça, senin yeni stilin, senelerce hatırlanacaktır.
Yazdığın mürekkebin kıymeti bilinecektir.

"Birader, şu ilerde gördüğün adam,
 anadille yazma konusunda çok daha iyidir.
Hem düzyazıda, hem de şiirde,
Bazıları Limoges şehrinden Girault' u över;

Duyduklarını söyler, sanattan anlamaz onlar.
 Ama  gerçekte en iyisi budur
Bazıları en iyi Guitone sanırlardı
Ama sonra gerçek açığa çıktı.
Eğer yukarılara
Hazreti Isa nın yanına çıkacak olursan
Benim için Pater Nostra duasını oku
Biz artık günah işlenmeyen yerdeyiz
onun için duayı bizim durumumuza uygun oku"
Guitonne


Sonra gelenlere yer açmak için olmalı kayboldu;
 ateşin içine daldı.
Sanki balığın derin denizde  kaybolması gibi, dalmıştı ateşe...
Ben de bana işaret ettiği şairle konuşabilmek için ilerledim;
Ruh memnuniyetle kendisini tanıttı:

Tan m’abellis vostre cortes deman,
 qu’ieu no me puesc ni voill a vos cobrire.
 Ieu sui Arnaut, que plor e vau cantan;
 consiros vei la passada folor,
 e vei jausen lo joi qu’ esper, denan.
 Ara vos prec, per aquella valor
 que vos guida al som de l’escalina,
 sovenha vos a temps de ma dolor!».
Bu sözleri kendi ana dili olan Provensal dilinde söylemişti:

"Ben Arnaut (okunuşu: Arno) Daniel" dedi
"Kimliğimi saklamak istemem;
Senin soruna memnun oldum.
Geçmiş hatalarıma ağlarım;
Burada affolunacağım günü beklerim.
Beklediğim gün yakınlaştığı için, sevinirim.
Sen yoluna devam ettikçe beni hatırla" dedi.
Sonra o da- arındıran- ateşin içinde kayboldu...




Açıklamalar

Bu kanto da Inferno daki Aşk- Meşk kantolarına benziyor. Çapkınlık yapanlar veya doğaya aykırı eğilimleri olanlar burada. İki ayrı gurup var.  İkisi de ateşin içerisinde ama farklı istikamette ilerliyorlar Dante nin Hermafrodite dediği hem kadın hem erkek özelliği gösterenler herkesin gittiği yönün aksine yürüyorlar.
Yürürlerken de bir yandan tövbe etmeye devam ediyorlar.
-Ruhlar karşılaştıklarında birbirlerini selamlayıp, hafifçe öpüyor. Bu İncil' in (Romans) Romalılar bölümünde "Birbirinizi öperek selamlayın" emrine dayanıyor.
“Salute one anoher with a holy kiss”
-Sodom  and Gomorrah
Lut kavminin yaşadığı Sodom ve Gomorrah şehirleri; kutsal kitaplarda anlatıldığı gibi yokedilmişler.
-Pasiphae
Pompey şehrinde Pasiphae Fresco'su

Mitolojide Giritli Kral Minos un eşi Bir boğaya aşık oluyor bu beraberlikten yarı insan yarı boğa yaratıklar doğuyor Haddi bilmemeye mitolojiden bir örnek olarak gösteriliyor
Sezar
Tarihte Sezar' ın Bitinya Kralıyla ilişkisi olduğuna dair söylentiler çıkmış, bazı tarihçiler kitaplarında yer vermiş. Kimisi alay etmek için Bitinya Kraliçesi demiş.  Askerlerin arasından geçerken, bazısı –Regina- Kraliçe diye bağırmış.
Arnaut Daniel
(okunuşu: Arno)


Provencal şair o da Dante gibi Latince yerine yaşadıkları devrin lisanıyla yazmış sestina denilen 6 mısralı şiir tarzını ilk o kullanmış Tarzı şifreli gibi okuyucuyu düşündüren biraz esrarengiz bir şiir tarzı.
Dante şiirin bu bölümünde Provencal lisanı kullanmış (Arnaut Danıel'i anlatmak için.)

-Inferno dan farklı olarak Araf'takiler ölmeden önce tövbe etmişler; o yüzden -kurtulmuşlar- arasındalar
-Tövbe etme konusu çok önemli; bir cinayet işlendiğinde o öldürülen kişiye tövbe etme şansı da tanınmamış oluyor; hayatının tamamını yaşayıp olgunlaşamıyor; Francesca ve Paolo nun ölümünde bu noktaya da işaret edilmişti.

Araf 
Kanto 26
Çeviri ve Yorumlar: Elif Mat



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder