Sabah olunca, keşfetmek için sabırsızlandığım,
Her taraf yumuşak sabah ışığı ile aydınlanmış çam ağaçları,
Havada misk kokuları,
Yüzümü okşayan hafif bir meltem...
Ağaçların dallarında hafif bir kıpırdanma;
Dallarda bu
hafif esintiden hiç rahatsız olmadan
tatlı tatlı
öten kuşlar...
Bu tatli esintiyi, Ravenna ormanlarından
deniz kıyısına inerken esen güney rüzgarına benzettim.
Ormanın içlerine o kadar ilerlemişim ki
artık giriş noktası çok arkada
kalmıştı.
Karşıma birden bire bir ırmak çıktı, yolumu kesti;
Bir insanın rastlayabileceği en temiz en arı su burada akıyordu
En ufak bir şey yoktu suyun yüzeyinde
ağaçların
gölgesinde, serin serin huzurlu akıyordu.
Karşı kıyı "Mayıs" güzelliğindeydi, rengarenk çiçekler
açmıştı.
Birden çiçeklerin arasında dolaşarak şarkı söyleyen,
çiçek toplayan, güzel
bir hanım gördüm.
Şaşırarak, kalakaldım olduğum yerde.
Seslendim karşı kıyıya:
"İnsanın iç güzelliği dışa yansır derler,
Sizin de nurlu yüzünüz sevgiyle parlıyor,
Eğer arzu ederseniz bu tatlı ırmağın kıyısına yaklaşın;
Yaklaşın ki ben de sizin şarkınızı duyabileyim."
Ayaklarının ucunda dans eder gibi minik adımlarla geldi
Utangaç bir genç kız tavrıyla başını eğdi,
Artık şarkısını daha iyi duyabiliyordum.
Bana beklediğim hediyeyi verdi:
Gözlerini kaldırıp bana baktı.
Venus' ten bile daha güzeldi.
Öylece, karşı kıyıda kucağında çiçeklerle duruyordu.
Irmağın genişliği fazla değildi ama bana Hellespont ( Çanakkale Boğazı) gibi göründü
Kendimi boğazı geçmek isteyip de geçemeyen,
sevdiğine kavuşamayan, Leander
gibi hissettim.
O hırçın sulardan ne kadar nefret ettiyse,
ben de bu ırmaktan
o kadar nefret ettim o anda.
Güzel hanım cevap verdi:
"Burada yenisiniz görüyorum ki ,dedi
Burası insanlığın ilk evidir,
Benim burada ne kadar mutlu olduğumu anlamak isterseniz,
Delecasti me ilahisini düşünün.
Bana istediğiniz soruyu sorabilirsiniz;
Gerektiği kadar cevap verebilirim"
Aklıma takılan soruyu sordum:
"Ben burada rüzgar esmez sanıyordum
Dünyanın rüzgarı fırtınası burayı etkilemez" demişlerdi
"Buranın rüzgarı dünyadan değil Cennet'tendir
Tanrı insanı iyilik üzere yarattı;
O'na Cennet'i verdi ;
Ama insan hata yaptı ve burada çok az kalabildi,
Cennetteki masum gülüşü, çocukça neşeyi,
Dünyadaki acı ve gözyaşına değişti.
Burada ki çiçekleri kimse ekmez kendiliğinden döllenir,
Buradaki ırmak yağmura muhtaç değildir.
Bu vadide Allah' ın izniyle iki ırmak akar:
Birisi hüznü, acı hatıraları, günahın bütün izlerini siler. ( Lethe)
Öbürü iyi hatıraları canlandırır, güzellikleri sevabı hatırlatır ( Eunoe)
Bu gördüğün günahın izlerini silen Lethe ırmağıdır.
Önce bundan bir yudum içeceksin, sonra öbüründen.
Bu suların tadı başka hiç bir şeye benzemez.
İstediğin zaman, istediğin kadar içebilirsin, ruhunu tatmin etmek için" dedi
Sonra bir şey daha söyleyeyim, diyerek ekledi:
"Burası şairlere ilham kaynağı olan yerdir;
Bütün güzellikler buradan doğar."
Bu sözleri duyunca döndüm arkadan gelmekte olan iki rehberime baktım;
Onlar da gülümsüyerek dinliyorlardı bu sözleri.
Şairlerin mutluluğunu görünce,
Bakışlarımı yeniden bu
hanımın güzelliğine çevirdim...
Açıklamalar
Delecasti me
Allahın yaratığı güzelliklerle insana ne kadar mutluluk verdiğini anlatan ilahi
Psalm 91 Mezmurlardan.
Hellesport
Çanakkale Boğazı nın eski Yunanca daki adı Bugün batı dillerinde Dardanelles deniyor
Efsaneye göre Sestos antik kentinde (Akbas kalesi ) Hero isminde bir kız yaşıyor sevdiği karşı kıyıda Abydos kentinde evlenemiyorlar aileler karşı geliyorç Geceleri gizlice buluşmak için Hero kalede bir ışık tutuyor Leander yüzerken ışık sönüyor fırtınada ve denizde yolunu kaybedip boğuluyor Sabah sevgilisini cesedini gören kız da kendinsini denize atıp intihar ediyor
Buna benzer bir hikaye Van da Akdamar adası içinde anlatılıyor.
Bu kanto Pastoral ortaçağdaki Pastoral şiir örneklerinde olduğu gibi (mesela bir şovalyenin ormanda karşılaştığı bir genç kıza aşık olması, atından inip onunla konuşması gibi ) ask şiiri tarzında başlıyor ama sonradan isminin Matilda olduğunu öğreneceğimiz genç kız burasının Cennet olduğunu burada ancak ilahi aşk olacağını hatırlatıyor.
Zaten Beatrice 'i görmeye gidiyordu bir an aklı karıştı:))
Araf
Kanto 28
Elif Mat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder