21 Ocak 2018 Pazar

Ruhların Duası


Ruhların Duası
Araf
Kanto 11


Geçen bölümde tevazu ve kibir konusu işlenmişti. Bu bölümde de kibirden kurtulmak isteyen ruhlar ağır yükler taşıyarak Araf dağlarını tırmanmaya devam ediyorlar. Tabii insanın güzel şeylerden gurur duyması tek başına günaha sebep olmuyor kibirle başkasını aşağı görmek ve onlardan bir anlamda nefret etmek esas mesele.
Bu kanto nun açılışında İncil deki Lords Prayer veya Latince adıyla Pater Nostra yani Babamız duasına benzer bir dua ediliyor
Hazreti Isa' ya iman edenler kendilerine bir dua öğretmesini istiyorlar o da bizim Fatiha suresine benzer bir duayı onlara öğretiyor Hrıstıyanların çok bildiği öocukluktan itibaren ezberleyip öğrendiği bir dua:



"Ey Cennetteki Babamız,
Senin şanın yücedir, kudretin yücedir;
Alemde yaratılmış herşey sana hamd eder
Verdiklerine şükreder
Bizleri kendi gayretlerimizle ne kadar çabalarsak
Ulaşamayacağımız selamete ulaştır
Cennetine al
Meleklerinin diz çöküp Hoşana söyleyerek ibadet ettiği gibi
Insanlarda sana ibadet etsin;

Bize  (el mena) rızkımızı günlük ekmegimizi ver*
El mena olmadan biz bu çölde ilerleyemeyiz
Biz de bizi incitenleri affedelim sen de bizi affet
Kuvvetimizi imtihan etme
Bizi şaşırtmak isteyen şeytana karşı kuvvetli kıl" diye dua ediyorlar ve sonra açıklıyorlar:
"Biz şimdi Araf ta olanlar kurtarıldık
Bu duanın son kısmı dünyadakiler içindir" 
(Yani artık Araf ın kapısından geçmişler burada artık şeytan onları şaşırtamaz.)
Dante


Yalvarıp yakarıyor hem kendileri hem de bizler için af diliyorlardı
Herkese kendi günahı miktarınca verilmiş ağırlıkların altında ilerlerken
Yorgundular; kendilerini bu dünyanın kirinden temizliyorlardı.
Araf' takiler bize oradan dua ediyorsa
Dünyadakilerin onlar için ne yapması gerekirdi?
Tabii ki bizim de onların tırmanışını ve 
Cennete varışlarını kolaylaştırmak için dua etmemiz gerekir.


Virgil


"Allahın adaleti ve merhameti yükünüzü sırtınızdan kaldırsın;
kanatlarınız sizi istediğiniz yere uçursun; 
nereye gideceğimizi bize gösterin
hangisi daha az zahmetliyse oradan tırmanalım
Benimle gelen bu adam hala bedenindedir
Ne kadar istesede ağır tırmanmaktadır."
 Virgil ruhlara böyle seslendi.
Kim olduğunu anlamadığımız  biri cevap verdi:
Bizimle gelin; bu kaya dibinde bir geçit var;
 yaşayan biri bile oradan tırmanabilir.
Belim bükülmüş durumda ama yine başımı kaldırıp bu
Yaşayan adama bakmak ve kim olduğunu anlamak isterim
Belki benim için dua eder.”
Sonra kendisini tanitti:
"Ben Italyan'dım;
Toskana' dan çok tanınmış, bir büyük bir ailenin oğluydum;
Babam Guıglielmo;
Acaba ismini duydunuz mu?
Asil kanımız ve ailemin yaptığı büyük işler benim dünyada
Çok gururlanmama sebep olmuştu.
Hepimizin aynı anadan gelme olduğumuzu unutturmustu
Ölçüsüzce herkesi azarlardım
Bu gurur benim ölümümü hazırladı
Bütün Siena'lılar bilir
Ben Omberto'yum;
 bu büyüklenme yüzünden hem kendimi ;hem de ailemi mahvettim
Yaşarken sırtımda yük yoktu; şimdi taşıyorum;
 bu yükü Allah beni affedene kadar,
taşımaya devam edeceğim."

Eğildim dinlemeye başladım:
O sırada bu konuşan değil,  bir başkası yükünün altından eğilip bükülerek;
 kafasını kaldırıp bana baktı ve hemen tanıdı.
Ben  tamamen iki büklüm olmuştum onlarla konuşabilmek için:

"Aaa, sen Oderisi değil misin?
Senin eserlerin şimdi Paris’i aydınlatıyor" dedim.

Oderisi' nin el yazması eserleri

Birader  yaşarken böyle demezdim ama
şimdi Franco nun eserlerine daha çok değer veriliyor
 Onun renkleri daha parlak benimkilerden
Eskiden eserlerimle çok gurur duyardım;
Kibirliydim,
 O yüzden buradayım ama vaktinde tövbe etmiştim.
 Yaşayanların boş gururu...
Bahçe ancak kısa bir süre için yeşildir sonra sararır
Dünyadaki şöhret  rüzgar gibi eser geçer
Rüzgarın yönü değişince biter
Dünyadaki bin yıl burada bir göz açıp kapayıncaya kadar geçer
 Bak önümde yürüyen bu adamın ismini bütün Tuscany bilirdi
 Şimdi adını fısıldayan bile yok Siena' da
Floransa' yı yenmişlerdi o zaman
O zamanki Floransa şimdiki gibi değildi,
Çok kuvvetliydi.
 Senin ününde böyle, daha çimen yeşil ama
Güneşin çıkmasıyla sararıp solacaktır.”
Bu sözlerden etkilendim.
  “Doğru sözlerin benim ruhumu da tevazuyla doldurdu.
Ama demin bahsettığın kişi kimdi?" diye sordum.
Salvani

"Provenzan Salvani, bütün Siena' yı elegeçirebilirim sanmıştı;
Böyle geldi, böyle gidiyor;
 öldüğünden beri huzur bulamadı.
Gözü fazla yükseklerde olanın cezasıdır bu"

"Ama son ana kadar tövbe etmeyenlerin yeri aşağıdadır
Onlar beklemededir.
 Nasıl oldu da Salvanı kapıdan geçebildi?"
Siena

"En büyük zaferi kazandığı zaman
Kendi isteğiyle Siena ya gitti
Charles d’Anjou’nun zindanında arkadaşını kurtardı
O zaman büyüklük taslamadı hiç
Korkudan tir tir titredi ama yaptı
 Daha fazla bir şey söyleyemem gizemli konuştuğumun da farkındayım ama
Yakında komşularının ne yapacağını göreceksin
Bu yaptığı iyiliklerde Salvani yi kurtardı...




Santa Maria di Provenzano 
The famous church of Santa Maria in Provenzano is located in Piazza Provenzano Salvani. In this portion of the city stood the houses of Provenzano Salvani political Ghibelline mentioned in Dante’s Divine Comedy, who won the battle of Montaperti in 1260.
Montaperti savaşını kazanan Provenzano Salvani nin evlerinin bulunduğu mahalle
Bu kişi savaşı kazanıyor ama bir yandan da savaşta çok kayıp veriliyor Sonra gururu bir kenara bırakıp arkadaşını esir düştüğü Charles d'Anjou dan kurtarmak için herkesten dilenerek büyük bir para topluyor ve fidye ödüyor Bu gösterdiği tevazu affedilmesine sebep oluyor.

* el mena- mana
Bakara Suresi 57 ayet te geçen kudret helvası olarak isimlendirilen Türkçeye öyle tercüme edilen el mena kullanılmış şiirde duanın aslı günlük ekmeğimizi ver şeklinde.
Dante Araf la Hazreti Musa nın kavmini Mısırdan çıkarması ve kavmin çölde başlarında peygamber olmadan 40 gün geçirdiği süreye benzetiyor Bunun için çöl ve el mena kelimelerini kullanmış.
Kuran da da Bakara suresinde olduğu gibi Araf suresinde de bu konu anlatılıyor.

Yorum ve çeviri Elif Mat
Copywrite





1 yorum: