Ruhların Duası
Araf
Kanto 11
Geçen bölümde
tevazu ve kibir konusu işlenmişti. Bu bölümde de kibirden kurtulmak isteyen
ruhlar ağır yükler taşıyarak Araf dağlarını tırmanmaya devam ediyorlar. Tabii
insanın güzel şeylerden gurur duyması tek başına günaha sebep olmuyor kibirle
başkasını aşağı görmek ve onlardan bir anlamda nefret etmek esas mesele.
Bu kanto nun
açılışında İncil deki Lords Prayer veya Latince adıyla Pater Nostra yani
Babamız duasına benzer bir dua ediliyor
Hazreti Isa' ya
iman edenler kendilerine bir dua öğretmesini istiyorlar o da bizim Fatiha
suresine benzer bir duayı onlara öğretiyor Hrıstıyanların çok bildiği
öocukluktan itibaren ezberleyip öğrendiği bir dua:
"Ey Cennetteki Babamız,
Senin şanın yücedir, kudretin yücedir;
Alemde yaratılmış
herşey sana hamd eder
Verdiklerine şükreder
Bizleri kendi gayretlerimizle ne kadar çabalarsak
Ulaşamayacağımız selamete ulaştır
Cennetine al
Meleklerinin diz çöküp Hoşana söyleyerek ibadet ettiği
gibi
Insanlarda sana ibadet etsin;
Bize (el mena) rızkımızı günlük ekmegimizi ver*
El mena olmadan biz bu çölde ilerleyemeyiz
Biz de bizi incitenleri affedelim sen de bizi affet
Kuvvetimizi imtihan etme
Bizi şaşırtmak isteyen şeytana karşı kuvvetli kıl" diye dua ediyorlar ve sonra açıklıyorlar:
"Biz şimdi Araf ta olanlar kurtarıldık
Bu duanın
son kısmı dünyadakiler içindir"
(Yani artık Araf ın kapısından geçmişler burada artık şeytan onları şaşırtamaz.)
Dante
Yalvarıp
yakarıyor hem kendileri hem de bizler için af diliyorlardı
Herkese
kendi günahı miktarınca verilmiş ağırlıkların altında ilerlerken
Yorgundular; kendilerini bu dünyanın kirinden
temizliyorlardı.
Araf' takiler bize oradan dua ediyorsa
Dünyadakilerin
onlar için ne yapması gerekirdi?
Tabii ki bizim de
onların tırmanışını ve
Cennete varışlarını kolaylaştırmak için dua etmemiz
gerekir.
Virgil
"Allahın
adaleti ve merhameti yükünüzü sırtınızdan kaldırsın;
kanatlarınız
sizi istediğiniz yere uçursun;
nereye
gideceğimizi bize gösterin
hangisi
daha az zahmetliyse oradan tırmanalım
Benimle gelen bu adam hala bedenindedir
Ne kadar istesede ağır tırmanmaktadır."
Virgil ruhlara böyle seslendi.
Kim olduğunu anlamadığımız biri cevap verdi:
“Bizimle gelin; bu kaya dibinde bir geçit var;
yaşayan biri bile oradan tırmanabilir.
Belim
bükülmüş durumda ama yine başımı kaldırıp bu
Yaşayan
adama bakmak ve kim olduğunu anlamak isterim
Belki benim için dua eder.”
Sonra kendisini tanitti:
"Ben Italyan'dım;
Toskana' dan çok tanınmış, bir büyük bir ailenin oğluydum;
Babam Guıglielmo;
Acaba ismini duydunuz mu?
Asil kanımız ve ailemin yaptığı büyük işler benim
dünyada
Çok gururlanmama sebep olmuştu.
Hepimizin aynı anadan gelme olduğumuzu
unutturmustu
Ölçüsüzce
herkesi azarlardım
Bu gurur
benim ölümümü hazırladı
Bütün
Siena'lılar bilir
Ben
Omberto'yum;
bu büyüklenme yüzünden hem kendimi ;hem de ailemi mahvettim
Yaşarken
sırtımda yük yoktu; şimdi taşıyorum;
bu yükü Allah beni affedene kadar,
taşımaya
devam edeceğim."
Eğildim
dinlemeye başladım:
O sırada
bu konuşan değil, bir başkası yükünün altından eğilip bükülerek;
kafasını kaldırıp bana baktı ve hemen tanıdı.
Ben tamamen iki büklüm olmuştum onlarla konuşabilmek için:
"Aaa, sen Oderisi değil misin?
Senin eserlerin şimdi Paris’i
aydınlatıyor" dedim.
Oderisi' nin el yazması eserleri
“Birader yaşarken böyle demezdim ama
şimdi Franco nun eserlerine daha
çok değer veriliyor
Onun renkleri daha parlak benimkilerden
Eskiden eserlerimle çok gurur
duyardım;
Kibirliydim,
O yüzden buradayım ama
vaktinde tövbe etmiştim.
Yaşayanların boş gururu...
Bahçe ancak kısa bir süre için
yeşildir sonra sararır
Dünyadaki şöhret rüzgar gibi eser geçer
Rüzgarın yönü değişince biter
Dünyadaki bin yıl burada bir göz açıp kapayıncaya kadar geçer
Bak önümde yürüyen bu adamın
ismini bütün Tuscany bilirdi
Şimdi adını fısıldayan bile yok
Siena' da
Floransa' yı yenmişlerdi o zaman
O zamanki Floransa şimdiki gibi
değildi,
Çok kuvvetliydi.
Senin ününde böyle, daha çimen
yeşil ama
Güneşin çıkmasıyla sararıp
solacaktır.”
Bu sözlerden etkilendim.
“Doğru
sözlerin benim ruhumu da tevazuyla doldurdu.
Ama demin
bahsettığın kişi kimdi?" diye sordum.
Salvani
"Provenzan
Salvani, bütün Siena' yı elegeçirebilirim sanmıştı;
Böyle geldi,
böyle gidiyor;
öldüğünden beri huzur bulamadı.
Gözü fazla
yükseklerde olanın cezasıdır bu"
"Ama son ana
kadar tövbe etmeyenlerin yeri aşağıdadır
Onlar beklemededir.
Nasıl oldu da Salvanı kapıdan
geçebildi?"
Siena
"En büyük zaferi kazandığı zaman
Kendi isteğiyle Siena ya gitti
Charles d’Anjou’nun zindanında
arkadaşını kurtardı
O zaman büyüklük taslamadı hiç
Korkudan tir tir titredi ama
yaptı
Daha fazla bir şey söyleyemem
gizemli konuştuğumun da farkındayım ama
Yakında komşularının ne yapacağını göreceksin
Bu yaptığı iyiliklerde Salvani yi kurtardı...
Santa Maria di Provenzano
The famous church of Santa Maria in Provenzano is located in Piazza Provenzano Salvani. In this portion of the city stood the houses of Provenzano Salvani political Ghibelline mentioned in Dante’s Divine Comedy, who won the battle of Montaperti in 1260.
Montaperti savaşını kazanan Provenzano Salvani nin evlerinin bulunduğu mahalle
Bu kişi savaşı kazanıyor ama bir yandan da savaşta çok kayıp veriliyor Sonra gururu bir kenara bırakıp arkadaşını esir düştüğü Charles d'Anjou dan kurtarmak için herkesten dilenerek büyük bir para topluyor ve fidye ödüyor Bu gösterdiği tevazu affedilmesine sebep oluyor.
* el mena- mana
Bakara Suresi 57 ayet te geçen kudret
helvası olarak isimlendirilen Türkçeye öyle tercüme edilen el mena kullanılmış şiirde duanın aslı günlük ekmeğimizi ver şeklinde.
Dante Araf la Hazreti Musa nın kavmini Mısırdan çıkarması ve kavmin çölde başlarında peygamber olmadan 40 gün geçirdiği süreye benzetiyor Bunun için çöl ve el mena kelimelerini kullanmış.
Kuran da da Bakara suresinde olduğu gibi Araf suresinde de bu konu anlatılıyor.
Yorum ve çeviri Elif Mat
Copywrite
Çabalarınız için çok teşekkürler Elif Hanım.
YanıtlaSil