Mesnevi'den
3.cilt
Beyit 9107
Bir kimseyi sevgilisi karşısına oturttu. O kimse cebinden bir kağıt çıkarıp sevgilisi huzurunda
okumaya başladı.
O kağıtta beyitler,
meth- ü senalar, feryatlar, acizler ve bir çok niyazlar vardı.
Sevgili dedi ki:
“Eğer bunlar
benim için ise, vuslat zamanında böyle şeylerle meşgul olmak, ömrü ziyan
etmektir.
Ben senin
karşında bulunuyorum, sen ise name okuyorsun. Bu hareket aşıklık alameti
değildir.
Aşık dedi ki: “
Evet burada hazırsın, lakin ben senden nasibimi iyice alamıyorum.
Geçen sene, sende
gördüğüm hali ve zevki şimdi visalde iken bulamıyorum.
Çeşmeyi görüyorum,
lakin suyu yok. Suyumun yolunu galiba bir yolkesen kesti.
Sevgili dedi ki: “
O halde senin maşukun ben değilim. Ben Bilgar deryasında bulunuyorum, senin
muradın Katu da dolaşıyor. (İki uzak memleket)
Ey yiğit; sen
bana değil benim aşkımdan husule gelen halet ve zevke aşıksın.
Halbuki hal
geçici bir şeydir daima elde bulunmaz.
O halde senin
tamamıyla istediğin ben değilim. Alemde istediğin şeyin bir kısımcağızı da ben
de var.
Ben senin için
sevgili değil, sevgilinin evi gibiyim. Halbuki aşk nakde olur; nakdin durduğu
çekmeceye değil.
Sevgili tek
olandır. Gelişin de ondandır, gidişin de onadır.
Onu bulunca başka
şeye muntazır olmazsın (beklemezsin). O senin için hem zahir hem batındır.
( Hem görünür hem görünmez)
( Hem görünür hem görünmez)
Hakiki aşık hale hakimdir
mahkum değil. Aylar ve yıllar onun bendesi olur ( kölesi)
Söyleyince hale
ferman eder; isteyince cisimleri can haline getirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder