Kanto 3/4
Yorum
Şüpheler
(Dubbi - Doubts)
Ay'da Piccarda ve İmparatoriçe Konstanz' ın
ruhlarıyla konuşan Dante' nin kafasında iki soru belirmiştir.
Corco Donati'nin Floransadki kuleleri
Önce Piccarda ve İmparatoriçe Konstanz' ın
hikayelerine bakalım:
Piccardo Donati, Floransa' da yaşamış aynı zamanda
Dante' nin eşi Gemma Donati' nin de uzaktan akrabası olan dönemin önemli
ailelerinden birinin kızı.
Ağabeyi Corso Donati Dante' nin mensubu olduğu Beyaz Guelp'lere düşman olan Siyah Guelp' ler gurubuna mensup; o zaman adam öldürme
dahil siyasi iktidar için türlü kötülükler yapmış olan ve Dante' nin Floransa' dan
sürülmesine yol açmış olan bir devlet adami
Corso Donati nin oldurulmesini gosteren resim
Dante' nin ilahi Komedya' daki düzenine göre Corso, Cehennem' de cezasını çekmekte; diğer erkek kardeş Forese Araf' ta.
Dante Araf' taki yolculuğunda onunla görüşmüştç Dünyadayken araları bozuk ta olsa,
Araf 'ta kardeşce kucaklaştılar.
Dante Araf' taki yolculuğunda onunla görüşmüştç Dünyadayken araları bozuk ta olsa,
Araf 'ta kardeşce kucaklaştılar.
Bu üç kardeşte Dante' den evvel ölmüşler. Forese'ye (huyu mu daha güzel kendisi mi daha güzel olan kızkardeşin Piccarda nerede?) diye sorduğunda, Forese Piccarda' nın Cennet' te olduğunu söylemişti. (Cennet'te Piccarda'yla karşılaştığında insanların Cennet' te dünyadakinden çok daha güzel olduğunu gördü)
Piccarda Manastır' a kapanıp rahibe olmak istemiş, fakat büyük Ağabey Corso; onu rızası hilafına Manastır dan alarak, kendi siyasi çıkarı
için uygun gördüğü bir evliliğe zorlamış, Piccarda bu evlilikten kısa bir süre
sonra ölmüş.
Netice de
istemeden de olsa "yemini bozmuş" oluyor Piccarda.
Bu durumda Cennet' e gidiyor ama Cennet' in en
aşağı kesimi Ay'da yer alıyor.
Dante' nin sorusu: "Yemin kendi isteğiyle
bozulmadı niye en yukarıda değil?"
İmparatoriçe Konstanz, Sicilya Kraliçesi aynı
zamanda.(1114-1198)
Kutsal Roma Imparatoru Dördüncü Henry ile evlenmeden evvel o da bir
rivayete göre Rahibe olmak istemiş fakat sonra evlenerek Manastırdan ayrılmış.
Bu evliliğin siyasi önemi çok; çünkü aynı zamanda
çok güçlü olan Güney Italya Krallığı ile Kutsal Roma Imparatorluğu birleşmiş
oluyor; bunlara düşman Papalık eyaletleri ortada kalıyor coğrafi olarak.
Dolayısıyla bu herhangi bir evlilik değil; Konstanz' da evlenecek herhangi bir genç kız değil; o zaman için geç sayılan 30
yaşına kadar evlenmemesi de acaba rahibelik sebebiyle mi yoksa siyasi
sebeblerle miydi bilemiyoruz
Ama Dante bu kanto da rahibelik olarak kabul
etmiş ve irade konusunu işlemiş. Piccarda onun için "ölene kadar imanını sakladı" diyor
Konstanz' ın oğlu Frederickt 2 de tarihte önemli
bir imparator. Babası ve dedesiyle beraber Almanların üç büyük devlet adamı
olarak saymış kanto da "Swabianlara- Bavyera bölgesi üçüncü aslanı doğurdu"deniyor Konstanz için.
Sorulara gelirsek, yemini bozmak orucu bozmak
adak adamak ta yapmamak gibi meseleler var dinde.
Dante diyor ki; "bu yemin kendi isteğiyle
bozulmadı niye daha alt kısmına düşüyor Cennet' in?Kendi iradesine kalsa ömür boyu Manastır a hizmet edecekti."
Beatrice karışık bir cevap veriyor: Esasında Ay' da kendilerini gösterdiler bu hiyrarşiyi anlaman için temsili bir anlatımdı
diyor ve Ruhların Cennet' te aslında hepsinin beraber en büyük meleklerle ve
peygamberlerle aynı yerde ve uyum içerisinde olduklarını anlatıyor
Yalnız Ebedi Ruh' a yani Allah' a yakınlık
bakımından fark olduğunu söylüyor. Bazılarının "ölümüne" imanlarını savunduklarını ama bu iki kızın ailelerinin isteğine" boyun eydiklerini" söylüyor.
Ölümlülerin anlaması için bazı şeylerin temsili
anlatıldığını belirtiyor.
Burdan da temsili anlatımla ilgili bir sorun
çıkıyor; insanlar temsili anlatımı gerçek sanabilir; yanılabilirler.
İkinci soru daha tehlikeli görülüyor; filozof
Plato yazmış olduğu Timeaus isimli kitapta ruhların gök cisimlerinden birinde
yaratıldığını ve sonra dünyaya gönderildiğini; insan öldüğünde de gene aynı gök
cismine mesela Ay' a Mars' a Venus' e geri gönderildiğini ve orada ruh olarak
varlıklarını sürdürdüklerini söylemiş.
Bu anlatımın tehlikeli tarafı, Katolik Klisesinin "Serbest Irade" doktrinine uymuyor. Yıldız falına bakanlar "sen şu burctansın, senin
özelliklerin şöyle, falanca tarihte başına tehlikeli bir iş gelebilir" falan diye
anlattıklarında; bu önceden belirlenmiş bir kader anlamına geliyor. Eğer önceden
belirlenmişse bizim serbest irademiz yok. "O zaman neden cezalandırılıyoruz, Cehenneme gidiyoruz veya niye mükafatlandırılıyoruz Cennet' e alınıyoruz?" diyorlar. Cennet Cehennem Niye Var?
Bu mesele uzun uzun tartışılmış orta çağlarda. " Tehlikeli" diyoruz, çünkü Dante' nin ölümünden sonra Floransa da bir doktoru "burçlarla uğraşıyorsun günah" deyip öldürmüşler Ortaçağ ölçülerine göre
düşündüğümüzde pek çok fikir" dinden sapma" olarak görülüyor serbest tartışma
ortamı yok.
Bizde de "Nereden biliyorsun Müneccim başı mısın?" derlerdi Müneccim arapça yıldız anlamına gelen Necm kelimesinden geliyor. Gök bilimle uğraşanlara verilen isimmiş. O zamanlar da şehzadeler doğduğunda, yıldız haritası çıkarıp talihine kaderine bakmışlar. Zaman zaman yasaklanmış. Bilimle (Astronomi) bilim dışı (Astroloji) birbirine karıştırılmış.
Bu işin içinden insanlık çıkamamış en sonunda "Fala inanma Falsız da kalma" demişler
"Niye Ay da göründüler?" sorusunun bir başka cevabı
da Ay' ın Cennet' in en alt basamağı olmasının dışında, burada yapılan kelime
oyunlarıyla da alakası var:
Constance' ın ısmı "Constant" daimi değişmeyen
manansına geliyor. Matematikteki değişmeyen sayılar "constant" gibi.
Yemini bozmak tutarsızlık ta "inconstant" kelimesiyle ifade ediliyor ve bu iki ruhun anlatıldığı bölüme bu isim veriliyor. Ay'da gökyüzünde hep aynı görülmediği, bir gün hilal; sonra yarım ay, sonra dolunay,sonra tekrar küçüldüğü için aynı zamanda "inconstant -tutarsız' deyimini akla
getiriyor.
Beatricc "bunların devamlı yurdu Ay değil" diyerek
Plato 'nun görüşünün doğru olmadığını ifade ediyor ve durumu kurtarıyor.
Yoksa Dante 'yi de" burçların insan karakterine, ruhuna etkisi var kaderini belirliyor" falan diyor diye suçlayabilirlerdi din adamları.
Son olarak Mutlak irade- Absolute will ve
conditional will (veya contingent will) diyerek bir şarta bağlı olarak
değişebilen irade ayrımı yapıyor
Şiirde "kafiye" nasıl önceki satırlarla bağlantıyı, harmoniyi sağlıyorsa bu" irade" konusu da, çeşitli kantolarda karşımıza çıkarak
bütün şiir içinde geriye gidip geliyor, insanı düşünmeye teşvik ediyor
Zaman zaman karmaşık görünüyorsa anlatılan
konular; bu şairin amacı dolayısıyla öyle. Yani karışık diyorsanız doğru yoldasınız! Çeşitli alternatifler sunarak insanı
düşünmeye teşvik etmek istiyor ve çoğu yerde şifreli gibi yazıyor. Okuyucu bulmaca
çözer gibi çözsün istiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder