Neml Suresi 75. Ayet
Yerde ve gökte hiçbir gayb
yoktur ki açıklayıcı bir Kitap’ta olmasın.
Ankebut Suresi 44. Ayet
Allah gökleri de yeri de
hak olarak yaratmıştır. Kuşkusuz bunda iman sahibleri için mutlak bir mucize
vardır.
Dante nin
yolculuğunun son kısmında artık çok istediği şekilde Tanrı'yı (veya Tanrı'nın
ışığını) görebilmesi için dua ediyor.
Bu duaya
Beatrice ve Cennet' teki Azizler de katılıyor.
Dua uzun bir
dua, Meryem Ana‘ ya övgüler yapılıyor. Onun her zaman merhametli ve yardımsever
olduğu kendisine dua edenlere şefaat ettiği bazan dua edilmese bile yardım
ettiği anlatılıyor.
Meryem
Ana'ya seslenen Saint Bernard; dünyadayken de ona çok dua etmiş olan
bir mütefekkir, din adamı; kurduğu manastırları da Meryem Ana 'ya adamış.
Meryem, bu sözlerden duyduğu memnuniyeti belirtircesine, gülümsüyor ve bakışlarını yukarı Tanrı'nın ışığına doğru çeviriyor
Meryem, bu sözlerden duyduğu memnuniyeti belirtircesine, gülümsüyor ve bakışlarını yukarı Tanrı'nın ışığına doğru çeviriyor
Bu yapılan
duaların içinde Dante‘ nin artık günah işlememesi, yanlışa sapmaması ve
özellikle bu kadar yükseklere getirilip, onurlandırıldıktan sonra, gurura
kapılmaması da var.
Dualar kabul
ediliyor. Dante' nin gözleri daha fazla ışık alabilecek şekilde güçlendiriliyor.
Bernard yukarıya bakması için ona işaret veriyor. Dante bakmaya başlamış bile.
Bu ışığa
bakmak, aynı zamanda Tanrının bilgeliğine bakmak. O nun hikmetinden biraz
kendisine de hikmet geçmesi anlamına geliyor. Yaratıcıyla bir olma şuuruna
eriyor.
Işık
Sybil' in
Yaprakları
Mitolojide Sybil geleceği görerek, yaprakların üzerine yazıyor bunu,mektup gibi insanlara
gönderecek ama rüzgarda yapraklar heryere dağılıyor, alıcıya ulaşmıyor. Önceden
yazılmış bir kader var ama bu insanlar tarafından asla bilinemez. Sybil
hikayesini Dante Virgil' in Aeneid adlı eserinden almış.
Paradokslar
Eskiden
masallar, "bir varmış, bir
yokmuş. evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellâl, pireler berber
iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, babam düştü beşikten,
alnını yardı eşikten, annem kaptı maşayı, babam kaptı küreği, bana gösterdiler
köşeyi..." diye başlarmış dinleyenleri bir masal dünyasına fantazi
dünyasına hazırlamak için. Bu kanto da paradokslarla başlıyor.
Meryem Ana
Hem Bakire hem Anne
Hem tevazu sahibi
hem de yaratılmışların en üstünü en yüceltilmişi
Isa' nın hem annesi hem kızı.
Hem doğuran
anne hem de Isa ya Tanrılık vasfı -Hrıstıyan düşüncesinde- verildiği için , (Tanrının oğlu der gibi) Tanrının kızı oluyor
Bu anlatılan olaylar, ilmin konusunu aşıyor. "Bir
matematikçi ne kadar uğraşsa daireyi kare yapamaz" diyor. Fanteziyi hayali de
aşıyor. Bu kadarı bütün sınırların üzerinde, onun için kullanılan dil özellikle
alabildiğine karmaşık ve tezatlarla dolu.
Trinity
Başından beri Dante için, Teslis anlayışı, Baba- Oğul -Kutsal Ruh üçlemesi önemliydi. Şiir
onun için üçlükler halinde yazılmıştı. En son kantoda, Trinity "Kutsal Işığın
içerisinde üç daire" olarak anlatılmış. Hem ayrı ayrı renklerden bahsediliyor
hem de daha önceki Cennet tasvirlerinde gördüğümüz gibi, 'beyazın üzerinde beyaz'; 'sütün içinde inci' gibi hem görülebilir, hem görülemez şekilde 'ışığın içinde
ışık' gibi tasvir ediliyor.
God Incarnate
Sonunda, Hazreti Isa' ya Hrıstıyanlar tarafından 'hem
Tanrı, hem insan vasfı' verilmesi dolayısyla, bu ışıkların biri insan suretine dönüşüyor. Tanrının insan suretinde
dünyaya gelmesini anlatıyor.
Genesis
İncil de Genesis- Yaratılış- bölümünde Tanrı nın
insanı kendi suretinde yarattığı söylenmiş. Insanla Tanrı arasındaki bağ.
Bizde de -kendi eliyle yarattı; ruhundan üfledi; Size şah damarınızdan yakın -ifadelerinde olduğu gibi bu yakınlık anlatılmış. İnsan öldüğü zaman da gene ruhu Yaratan’ a kavuşacak.
Genesis 1. bölüm 27 .ayet
27 Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.
Bizde de -kendi eliyle yarattı; ruhundan üfledi; Size şah damarınızdan yakın -ifadelerinde olduğu gibi bu yakınlık anlatılmış. İnsan öldüğü zaman da gene ruhu Yaratan’ a kavuşacak.
Genesis 1. bölüm 27 .ayet
27 Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.
Işığa bakarken bu duyguları yaşıyor Dante.
Olağanüstü bir tecrübe yaşarken,- hayalinde de olsa- aklını yitireceği; bu kadar büyük bir imajı aklının almayacağı endişesini
taşıyor. Gördüğünü anlamakta anladığı
kısmını da anlatmakta güçlük çekiyor. Gaibi gören bir kişinin bunu
hatırlamayacağı insanlara bir şey anlatamayacağını biliyor.
Onun amacı dünyaya dönüp şiir yazmak İlahi Komedya
da bu olanları anlatmak. Bunu yapabilmek için Tanrı' dan kendisine güç vermesini
diliyor.
Işığa bakmaktan başı dönüyor ama bu ışık
karşısında iyilikten ayrılması mümkün değil; ancak gözlerini başka yere
çevirirse aklı karışabilir.
Formlar
Gene bu kantoda da Platonik görüşe vurgu yapılıyor; bütün şeylerin esas Form'unun- Ideal'inin- yukarıda -öteki alemde-olduğu; dünyada gördüklerimizin de sadece bir örnek olduğu anlatılıyor.
Allah yaklaştıkça, O'nu daha iyi tanıyor.
Tanrı’ nın mükemmelliği ve değişmezliği
Bütün dünyanın, kainatın sürekli değişim içinde
olmasına karşın; Tanrının değişmezliği hep mükemmel olarak kalması anlatılıyor
ve Dante nin kendi içindeki değişimlerle Işıktaki değişiklikleri algıladığını
görüyoruz.( Perspektif)
Ne kadar ışığa yakınlaşırsa, yakınlaşsın; gaybı
bilemeyeceğinin farkında.
Hafıza
Döndüğünde bunları anlatmak istiyor ama hatırlaması
imkansız. Rüyadan uyanan birinin rüyayı hatırlamaması ama o duyguyu yaşaması
gibi Dante' de dünyaya sadece bu duyguyu götürebilecek.
Italyanca da hatırlamak kelimesi 'ricordare' içinde "cuore- kalp" kelimesini barındırıyor. Hatırlamak kalple ilgili bir eylem.
Italyanca da hatırlamak kelimesi 'ricordare' içinde "cuore- kalp" kelimesini barındırıyor. Hatırlamak kalple ilgili bir eylem.
O ışığa yakın olduğu bir anda Tanrı’ nın lutfu
olarak ,bir ışın şeklinde, beynine soruların cevabı geliyor O an için anlıyor, fakat unutuyor.
Dante' nin bütün endişesi bu yücelik karşısında
gördüklerini aklının almayacağı.
Aklı alsa da konuşamayacak, söyleyemeyecek, dili
dönmeyecek, bir bebek gibi olacak. Konuşabilse bile hatırlamayacak.
Ama unutsa da o en son gelen rahmetle kendi
iradesinin de bütün alemlerin dönüşüyle birleştirildiği uyumun tamamlandığını
anlıyor.
Artık Dünya'ya dönerek, masasının başında şiirini
yazacak, gördüklerini hatırlayabildiklerini insanlara, okuyucularına- bizlere -aktaracak.
Geleceğe bir iz bırakacak.
Her üç bölüm de olduğu gibi bu bölüm de yıldız
kelimesiyle sona eriyor.
Benim irademde güneş ve diğer yıldızlarla beraber
dönüyor diyor.
Kitap
Bu ışığı kitaba benzetiyor Levh-i Mahfuz gibi bütün
kainatın bildiğimiz veya bilmediğimiz herşeyin yazılı olduğu bir kitaba. Herşey
o ışığın içinde. Daha evvel de Evreni rulolara benzetmişti. Şimdiki bildiğimiz
tarzda kitap keşfedilmediği zamanlar da yazılar Padişah Fermanı gibi uzun
rulolara yazılıyordu. Evrenin sarmal tabiatı çember çember halkalar halinde
yayılmasını düşünerek evreni ruloya benzetmişti.
Hep yazıyla alakalı.
Hep yazıyla alakalı.
Pompey'de bulunmuş bir resim, seyahate giderken ruloları bir çantayla yanlarında götürüyorlarmış.
Dante
Ilahi Komedya
Cennet 33. Kanto
Tercüme ve Yorumlar: Elif Mat
Ilahi Komedya
Cennet 33. Kanto
Tercüme ve Yorumlar: Elif Mat
Buraya kadar benimle beraber olanlara, okuyucularıma çok teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder