26 Şubat 2023 Pazar

Dolmabahce Sarayı Harem Dairesi

 


Çok acı bir süreçten geçti Türkiye. Allah bir daha göstermesin. Herkeste bir endişe var şimdi. Acaba bulunduğumuz yer sağlam mı, oturduğumuz bina sağlam mı, deprem olursa ne olur düşünceleri her an her yerde. Deniz kenarlarında acaba Tsunami olur mu endişesi.
Yanımızda su bulunduralım falan. Herşey düşünülüyor fakat bunun çaresi İstanbul dan uzaklaşmak. Devletinde bu konuda halka destek olması.
Istanbul ’daki üniversitelerin Anadolu da şube açmaları lazım. Sağlam zemini olan şehirlere üniversite binaları yurt binaları yaparak hiç olmazsa öğrenci nüfusunun bir kısmı şehir dışına çıkarılabilir.
Sanayiye teşvik verilebilir Endüstri meslek liseleri açılır bir kısım işyerleri başka şehirlere aktarılabilir.
Yabancıya ev satışı yasaklanıp arz ve talep dengesi düzeltilebilir.
Bankalar, büyük şirketler, genel merkezlerini, çalışma gruplarının bir kısmını başka şehirlere taşıyabilir.

Her mahallede kamulaştırma yapılıp, bir açık alan, toplanma yeri, gereğinde kullanılabilecek mutfak, banyo, tuvalet ihtiyaçlarının karşılanabileceği belediye tesisleri yapılmalı. Bu son deprem gösterdi ki bu bir zaruret.
Geniş bahçeli hastaneler, poliklinikler, bölgesel olarak acil durumda hizmet verecek tesisler yapılmalı.
İstanbul kültürel başkent pek çok müze var. Anadolu da açılacak modern müzelere bu eserlerin bir kısmı aktarılabilir. Bu kadar saray var sahil boyunca içlerindeki değerli eşyalar resimler kurtarılmaya çalışılmalı.
Geçenlerde Dolmabahçe Sarayının harem kısmını gezdik. Ana binanın arkasında pembe bir bina. Atatürk ün odası da orada. Ana binadan farklı olarak harem bölümünün o samimi ev havası, oturma, yatak, gardırop ve çalışma odaları, hamam kısmı, o yaşanmışlık, o dönemin olduğu gibi korunmuş olması çok hoştu.
Özellikle hanımların zevkini yansıtan pembeli kırmızılı odalar, halılar, perdeler, döşeme yüzleri elbiseler o kadar güzel ve değerli ki bunlar bir tekstil müzesinde ayrıca korunmaya alınmalı. O desenlerden yeniden kumaşlar halılar üretilmeli.
Bir de bu günlerde insanın ruhunu okşayacak edebiyata sanata şiire müziğe yer veren programlar olmalı televizyonlarda.
Kalın sağlıcakla...