Cahit Sıtkı nın unutulmaz "Otuz Beş Yaş" şiiri,
“Yaş otuz beş! yolun
yarısı eder.
Dante gibi
ortasındayız ömrün…”
mısralarıyla baslar… Peki Dante kimdir?
Dante
ortacağlarda ( 1265- 1321) yasamis Italya nın en önemli şairidir. O dönemde
Floransa cok zengin bir sehirdir. Ingiltere den Ispanya dan yun uzak dogudan
ipek getirip en güzel kumasları dokuyan, günün modasinin öncülüğünü yapan, bu
kumaslari elbiseleri bütün Avrupa ya satan, aynı zamanda büyük bir finans merkezi
olan Floransa…
Ortaçağda Italya henüz
devlet olmadığı için şehir devletleri vardır. Güneyde Papalığa bağlı devletler,
kuzeyde de Kutsal Roma Germen
Imparatorluğu hakimdir. Her iki tarafta bir güç mücadelesi içindedir ve
Tuscany bölgesi bu savaşın ortasında yer alır. Aynı zamanda Fransızlar da
Papalığı hakimiyetleri altına almak için Katolik dünyasında etkili olmaya çalışmaktadırlar. (Yıllar sonra Makyavel
de Prince eserini yazarken aynı bölgeden ilham alır, bütün
bu güç dengelerinden etkilenir. Prens hakimiyeti nasıl saglayacaktır? Iktidarda
nasıl kalacaktır? Makyavel genellikle “amaca ulaşmak için her yol
mübahtır söylemiyle anılır belki de esas amacı insanların hangi durumda nasıl
davranabileceklerini gerçekci bir biçimde göstermekti.)
Şehirde zengin ve
soylu aileler yaşar onlarda kendi aralarında güç savaşı içindedirler. Dante böyle
bir ortamda doğmuştur. Güç para din mücadelesi sanat ve moda ve tabii şiir vardır bu
sehirde.
Dante en büyük eseri “Ilahi
Komedya” yi yazarken ölümden sonraki hayatı düşünüyor. Hepimizin bildigi Cennet
Cehennem bir de Araf var. Tabii bir de bunun dereceleri
Cennetin kıyısında bekleyenler,
Araf ta olanlar, bir de Cehennemin kıyısında bekleyenler; burası enteresan çünkü bu kiyida bekleyenler düşünürler.
Bağımsız düşünce sahibi olanlar Aristo Homer, Plato büyük Islam düşünürleri Ibn’i
Rüşd( Averroes) ve Ibni Sina’yi( Avicenna) da bu Klasik dönem filozoflarinin
yanina vermiş.Onlar her hangi bir zorluk cekmiyorlar, yesillikler icinde güzel
yerlerde sohbet ediyorlar. Onlarin tek cezası cennette olmadıklarını bilmek...
Çok istedikleri noktaya ulasamıyorlar.
Çok istedikleri noktaya ulasamıyorlar.
Niye cennete layık görmedi
acaba onu bilemiyorumJ
Bir de cehennemin çesitli
kademelerinde yer alanlar, ta en dibinde olanlar. Dante o zamana kadar tanımış
olduğu ölmüş veya yaşamakta olan kişileri bu ebedi hayatta düşünür. Şiirde
kendisi de oradadır; ölüler anlar, “sen nefes alıyorsun bizden değilsin nasıl
geldin buraya?” derler.
Cehennemin dibinde
enteresan kişiler vardir; mesela Papalar. Suçları ne? "Klise ye ait değerleri
dünya malı için satmak"
Eserin bir yerinde şöyle
diyor;
"Fatto v’avete dio d’oro
e d’argento;
E che altro e da voi
a l’idolatre
Se non ch elli uno e voi ne
orate cento?"
"You have made
yourselves a god of gold and silver, and what difference is there between you
and idolaters except that they worship one god and you worship a hundred?"
“Siz kendinize altın
ve gümüşten Tanrılar edindiniz, sizin günahkar olduğunu söylediğiniz kişilerlen
ne farkınız var? Onlar tek Tanrı'ya siz
yüzlercesine inanıyorsunuz. Tek fark bu” diyor.
"Che la vostra
avarizia il mondo attrista
Calcando I buoni e
sollevando I pravi"
"For your greed makes
the world a sorry place trampling on the good and raising up the wicked."
Para hırsınız dünyayı kötü bir yer yaptı, iyiliği ayaklar altına aldınız kötülüğü yücelttiniz…
Demek ki bazı şeyler
hiç değismiyor.
Yazının başında ki "Dante gibi ortasındayız ömrün" mısrası ise "Ilahi Komedya" nın ilk Kantosuyla
ilgilidir.
Nel mezzo del cammin
di nostra vita
mi ritrovai per una selva oscura,
che la diritta cia
era smarrita
"In the middle of the
journey of our life, I found myself in the dark wood, for the straight path was
lost."
“Hayat yolculugumuzun
ortasında birden kendimi karanlık ormanda kaybolmuş buldum, doğru yol görünmez
olmuştu” der...
Bazan insanlar
kendini dönüm noktasında hisseder. O zamana kadar geldiğiniz yol,
yaşadıklarınız o hayat tarzı belki artık çok gecerli değildir. Bir değisim
gerekir. Bundan sonrası ne olacaktır? Doğru yol hangisidir? Görünürde bir yol yok nasıl bulunacak? Bu bazan kisisel donum noktasi bazan da içinde
yaşanılan toplum için bir durup düşünme engeleri aşma dönemidir.
Victor Hugo’nun Les
Miserables romanında söylediği gibi “Gece ne kadar karanlık olursa olsun güneş yine doğacaktır” …Sonunda aydınlık yol görünecektir.
Dante bunu eserinin Inferno
(Cehennem) bölümünün sonunda "ilerleyip yeniden yıldızların etkisi altına
girmek"le ifade ediyor:
E quindi uscimmo a
riveder ke stelle
Came forth and once
again beheld the stars…
Eserin Pradisio yani
Cennet bölümünde en güzel dizesi vardır:
E’n la suo volontade
e nostra pace
And in His will is
our Peace
Görelim bakalım
Mevlam ne eyler ne eylerse güzel eyler…
Dogru yol (Sirat-i Mustakim) denince bizde ilk akla gelen Fatiha suresi olur.
Yazıyı onunla bitirelim:
Bismillahirrahmânirrahîm.
2-Elhamdülillâhirabbil'alemin
3-Errahmânir'rahim
4-Mâlikiyevmiddin
5-İyyâkena'budüveiyyâkeneste'în
6-İhdinessırâtelmüstakîm
7- Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn
2-Elhamdülillâhirabbil'alemin
3-Errahmânir'rahim
4-Mâlikiyevmiddin
5-İyyâkena'budüveiyyâkeneste'în
6-İhdinessırâtelmüstakîm
7- Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn
Meali: “Hamd (Övgü), Âlemlerin Rabbi, Rahman, Rahîm, din gününün (ahiret gününün) maliki. Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden
yardım dileriz. Bizi doğrulanan yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna
ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapkınlarınkine değil.”
Amin
Seçtiğimiz yollar hep
hayırlı olsun...