30 Ağustos 2018 Perşembe

Piccarda ve Imparatoriçe Konstanz




Cennet
Kanto 3
Çeviri ve Yorumlar: 
Elif Mat
Hubble teleskopunun resmini çekmiş olduğu  bir Nebula


İlk göz ağrım, kalbimi ilk ısıtan güneş bana gerçekleri  anlatıyordu,
 benim tezlerimi çürüterek,kendi tezini kanıtlayarak;
tatlı tatlı.
Ben onun anlattıklarını kabul ettiğimi
 ve kendi görüşümde yanılmış olduğumu göstermek için tam  başımı kaldırmıştım ki;
Yeni bir şey göründü ve bu görüntü beni  adeta esir aldı;
artık ne söyleyeceğimi unuttum;
Yanılmış olduğumuı itiraf edemedim.

Dali

Beyaz zeminde inci gibiydi,
Kristal  sularda ayna gibiydi;
Duru suda bana bir şey göründü ama ne olabilirdi?
Temiz ve berrak suyun ayna gibi o görüntüyü  yansıttığını anlayınca,
 hızla dönüp arkama baktım.
Bir şey göremedim; tekrar  ışığım ve  değerli rehberim olan Beatrice' e döndüm.
Gülünce mubarek gözlerinin içi güldü:
Niye gülümsediğimi merak ediyorsun değil mi?
Çünkü çocuk adımlarıyla ilerliyorsun ,henüz hakikati keşfedemedin!
Görüdüklerin hayal değil, gerçek.
Bu hanımlar Cennetin ilk kademesi olan Ay’ dalar
 çünkü yeminlerini bozdular, güvenilir olamadılar.
Konuş, dinle onları bakalım ne diyecekler sana?
Huzuru buldukları yerde artık yanlış adım atmaz onlar.”
Heyecanla döndüm ruhlarla konuşabilmek için:
İyilik üzere doğmuş olan ruh;
Ebediyetin ışığı altında bu tatlı diyardasın;
Buraya gelmeyenin tadamayacağı güzellikler içindesin.
Bana ismini bağışlar mısın?
Ve seni buraya getiren kaderinin  ne olduğunu söyler misin?”
Hiç çekinmeden gülümsiyen gözlerle hemen cevap verdi:
“Iyi niyetle istenen hiç bir şey geri çevrilmez burada;
Bizim sevgimiz Rahman‘ın sevgisine, şefkatine benzer;
Cennet‘ in her bahçesi Allah ın özelliklerine benzer.
Hayattayken ben rahibeydim,
Hatırlarsın belki beni?
Buradaki güzelliğim hayattayken kim olduğumu gizlemesin.
Buraya diğer kutsanmış ruhlarla beraber
Yerleştirilmiş olan Piccarda‘ yım
En yavaş dönen alemdeyiz,
Burada ki duygularımız isteklerimiz, Kutsal ruhun Emirleri yerine getirmek
 konusundaki arzusuna hizmet eder ancak
Biz Cennetin en aşağı bölümündeyiz çünkü yeminimizi bozduk;
Yerine getiremedik;
O yüzden hatalıyız , eksik amelimiz”

Seni ilk görüşte tanıyamadım hemen
 çünkü burada bir başka nur’la parlıyor yüzün;
 ama anlattıklarından kim olduğunu anladım.
Burada mutlu olduğunu anlıyorum ama daha yukarılarda olmak,
O’na daha yakın olmak istemez miydin?”

Diğer ruhlarla beraber gülümsedi önce bu sözlere;
Sonra ilk aşk ateşiyle yananlar gibi hevesle cevap verdi:
"Birader, aşkın ateşi o kadar kuvvetli ki burada
Gönlümüzün muradı verilir;
 insan Cennet te sahip olduğundan fazlasına susamaz;
Daha fazla rahmet istemez.
Eğer daha fazlasını isteyecek olursak bu  arzumuz
bizi buraya yerleştirmiş olanın arzusuyla çelişir
Burada çelişme göremezsin,
 Göklerin özelliği ahenktir.
Aşk içinde yaşamak buranın kanunudur
Eğer aşkın ne demek olduğunu düşünürsen anlarsın dediğimi.
Bu kutsanmış hayatın özü Allah' ın istediği sınırlar içinde olmaktan geçer
Allahın isteğiyle bizim irademiz Allah' ın iradesiyle bir olur
Cennet basamak, basamaktır;
Allah’ ın dilediğini dileriz biz;
O’nun hükümranlığındayız.
Yani Allah’ ın dediği olur…

Allah ın iradesi bizim huzurumuzdur.
Onun dileğinde bizim huzurumuz yatar.
Bütün alem, O’nun yarattığı ahenk üzere döner”

O zaman anladım ki; göklerde ne görüyorsak Cennet‘ e dahildir
Ama gene anladım ki;
Cennet de olsa Rahmet  yağmuru  her yere aynı miktarda yağmıyordu.

Ama biz insanlar bir gıdayla karnımızı doyurunca, gözümüz bir başkasında kalır.
İlk gıdaya şükrederken , canımız başka bir şeyi çeker.
Ondan bir şey öğrenmiştim ama daha fazlasını sormak istiyordum:
"Niye arzusuna ulaşamamıştı hayatta?"

The Magdalen Reading 1525 Ambrosius Benson

En güzel hayatı yaşamaktaydım,
 Kliseye hizmet ediyordum,
Rahibe kıyafeti ve örtüsü giymiştim.
Daha çok gençken dünyadan kaçtım;  klisenin hizmeti için herşeyden vazgeçtim
Manastıra kapandım;
Ömrümü O'na adamaya yemin ettim.
Ama iyilikten çok -kötülüğe -alışık olan adamlar
Beni güzel yuvamdan- hoyratça- çekip aldılar
Sonra neler oldu bana…

Henry 4 ve Sicilya Kraliçesi Konstanz 1196

Bu yanımda gördüğün sana kendisini
 Cennet'in olanca parıltısı ve ihtişamı içerisinde gösteren ruh da
benim ne demek istediğimi çok iyi anlıyor.
O da bir zamanlar rahibeydi.
O 'nun başından da kutsal başörtüsü- zorla- çekilip alındı.
Manastırdan ayrılıp dünyaya döndü,
Isteği haricinde, hiç -olmayacak -bir şekilde.
 Ama kalbindeki iman örtüsü hiç açılmadı
Bu parıltı -Imparatoriçe Konstanz- dır
Swabian’ lara üçüncü ve son aslanı doğurdu”
Frederict 2 ve Kartali (Konstanz'in oğlu Kutsal Roma Imparatoru)

Bunu anlattıktan sonra Ave Maria’ yı söylemeye başladı
ve suya ağır bir şeyin düşüp kaybolması gibi hızla kayboldu.
Arkasından bakakaldım…

 Sonra bakışlarımı  gözlerimin her zaman hasretini çektiği Beatrice’ e yönelttim.
Öyle parıldıyordu ki; çarpıldım gene
Sormak istediğim soruyu ertelemek zorunda kaldım.

Al Kamil Eyyubi Sultani ve Frederict 2


Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz
Tekvir Suresi 29. Ayet

29 Ağustos 2018 Çarşamba

Yol Yakınken Geri Dönün...



Cennet
Kanto 2

Bu kantonun açıklamasını "Ayın Yüzeyindeki Gölgeler" başlığıyla yapmıştık

Beatrice ve Dante Cennet yolculuklarındaki ilk durak olarak Ay a gelirler şair önce takipçilerini bu zorlu yolculuk konusunda uyarır; sonra Beatrice' le ayın yüzeyindeki gölgeleri tartışmaya başlarlar.
Tartışma bilimsel başlar metafizik olarak devam eder.


Bunları duymak için beni takip edenler!
Benimle buraya kadar geldiniz,  küçük kayıklarınızla;
Benim yelken açan, şarkı söyleyrek ilerleyen  büyük gemimi
Takip ettiniz ama artık geri dönün,
 Kendi sahilinize doğru yol alın!
Derin sulara açılmak için söz vermeyin,
Beni gözden kaybederseniz, herşeyi kaybedebilirsiniz.
Bu yolculuk daha evvel gidilmemiş; keşfedilmemiş diyarlaradır;
Minerva yelkenlerimi şişirir; Apollo dümeni tutar.
Dokuz ilham perisi gökyüzündeki 
Büyük Ayı ve Küçük Ayı takım yıldızlarını gösterir


Mitelojide Bilgelik Tanrıçası Minerva

Aranızdan bir kaçı meleklerin ekmeğini paylaşmak isteyenler;
(Gaybı bilmek isteyenler) Onlar gelebilir.
Onlar dünyadaki bilimi öğrenmiştir; fazlasını isterler.
İşte onlar, derin sulara benim peşimden yelken açabilir.
Açtığım yoldan bilinmeze ilerleyebilirler.
Colchis' e giden kahramanlar *Jason' u köylü kılığında görünce sizin kadar şaşırmamıştır.
Insan ruhu yaratıldığı andan itibaren içinde Yaradan'a varma arzusu başlar.
Jason and the Golden Fleece Louvre Muzesi


Beatrice yukarı, ben Beatrice‘ e bakıyordum;
Şimşek çakması kadar kısa bir sürede ilerliyorduk;
O anda harika bir şey bütün dikkatimi aldı;
Benim aklımdan geçenleri her zaman okuyabilen Beatrice,
"Bizi buraya yükselten Allah‘a şükret "dedi.
Bir mücevher gibi parıldayan bir ışık hüzmesi bizi içine aldı
Su ışığı nasıl içine alır kendisini değiştirmeden yansıtırsa,
 biz de artık gökyüzünün incisiyle bütünleşmiştik
Artık bir olmuştuk. (Ay içine alıyor Dante ve Beatrice'i)
Yaradan' a nasıl varabilirdik?
 Bunu öğrenme arzusu içimi güneş gibi yakıyordu.
Iman ettiğimiz ama akıl erdiremediğimiz şeyleri burada görecektik.
"Ölümlü dünyadan buralara bizi yüceltene şükürler olsun" dedim;
Ama önce söyle bana bu gölgeler ne?"
"Ay'daki bu gölgeler için Kabil‘ le ilgili masallar uyduruyorlar dünyada!?"

Güldü:
"Bazan kanıt karşısında bile akıl işlemez;
Esas sen ne düşünüyorsun onu söyle!" dedi
"Yoğunlukları farklı" dedim
"O zaman dinle" dedi.
"Göğün sekizinci katında ışık yayılır, aynı anda pek çok lambadan.
çeşitli yerlerden ışıkları görülür;
senin düşündüğün gibi "yoğunluktan" olsaydı 
maddenin bazı kısımları transparan olurdu; ışığı geçirirdi.
Ama öyle değil!
 incelikten olsaydı bir kısmından ışık geçerdi bir kısmından
 daha kalın olan kısmında ise geçemeyeceği için ayna gibi yansırdı.
Üç ayna al eline; iki tanesini kendinden eşit uzaklıkta iki noktaya yerleştir;
Üçüncüsünü ortaya koy ama biraz daha geriye.
Sonra dön de bak;
Birisi senin arkandan mum yaksın.
Işığın yansımalarına bak!
Uzaktaki imaj daha küçük görünür ama ışığın pırırltısı hepsinde aynıdır.
Güneşin karı eritmesi gibi ben de senin şüphelerine ışık tutarak eriteceğim
Gökcisimleri kat kattır yükseldikçe yükselir;
Her biri kudretini yukardan alır; aşağıdakine dağıtır
Ben de sana öğreteceğim "yukarı"dan aldığım bilgiyi.
Çekicin sanatı  demircinin elindendir.
Her kuvvet Yaratan'dan gelir
Gökler ışıklandırılmıştır.
İlahi nur bütün evrene yayılır ama kaynağı "Bir" dir
Sana hayat veren kudret bütün kainatı da harekete geçiren yegane kudrettir.
Ruhta işte böyle ışıldar.
Daha az veya daha çok madde olmasından değil
Işığın kaynağından dır nasıl göründüğü
Gölgeli mi yoksa parlak mı olduğu..."
Ayvazowsky



Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm
“Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve Büyük olan Allah’ın yardımıyla elde edilir.”


*Jason and the Golden Fleece:

Efsaneye göre koyun postu "hükümranlığın" simgesi.

Kralın isteğiyle Jason, Colchis- Gürcistan' da bulunan kanatlı, altın renkli postu olan koçu bulmak ve postunu Yunanistan' a getirmek için  kahramanlıklar yapıyor ve sonunda Arganotların
  (kahraman denizciler )yardımıyla başarıyor.

Yunan mitolojisinde bu hikaye Homer zamanından beri çeşitli şekillerde anlatılmış

 Manası üzerine çeşitli yorumlar yapılmış; bazıları 'doğudan batıya koyun sürüleri getirilmesi, hayvancılığın başlaması'; bazıları 'ışığın doğudan yükselmesi'; bazıları da 'koyun postunun ırmakta tahtaların üzerine serilerek altın ve başka madenlerin süzülmesinde kullanılmasını' sembolik olarak bu efsaneye bağlıyor.

Gürcistan Kralı, "ejderhalarla savaşırsan, ağzından ateş çıkan boğaları yola getirir, boyunduruk takarak tarlaları sürersen sana postu veririm" diye şartlar koşuyor; bu kahramanlıklara şahit olan  denizcilerö Jason'i tarlada boğayla ekin sürerken görünce  hayretle bakıyorlar.

26 Ağustos 2018 Pazar

Ayın Yüzeyindeki Gölgeler



Paradiso 2
Dante
Ilahi Komedya
Yorum
Ayvazowsky

Bu Kanto, Dante nin okuyucuya uyarısıyla başlıyor; "Giderek zorlaşacak olan bir Cennet kismi başlıyor.Eğer hazır değilseniz yol yakınken dönün geri Bu olağan üstü bir yolculuktur benim gemimi siz küçük kayıklarınızla takip edemezsiniz" diyor
Hatırlanacağı üzere Araf 'ta ruhlar arınırken "kıskançlık" yüzünden başının derde girmeyeceğini çünkü kimseyi kıskanmadığını ama "kibir" konusunda çalışması gerektiğini söylemişti Tevazu kolay gelmiyor, çok büyük bir şair olduğunun ve çok büyük bir konuyu ele aldığının kendisi de farkında. " Beni kaybederseniniz siz de kaybolursunuz, ona göre" diyor
"Ulise" örneği Komedya boyunca kendisini gösteriyor. Herkül kayalarını- Cebeli Tarık boğazını aşıp bilinmeze yelken açmıştı ve sonunda Araf kayalıklarında fırtına da gemisi batmıştı; kendisine inanan kendisiyle birlikte bu yolculuğu göze alan adamları da ölmüştü.
"Haddi" aşmıştı. İnsanlık tarihi de zaten haddi aşmakla başlıyordu. Adem' e Cennet' te "her meyvayı yiyebilirsin yalnız buna dokunma" denmiş; ama gene de Adem, Havva ile beraber o yasak meyva ya el uzatmış; Cennet' ten kovularak Dunya' ya indirilmişti. Böylece sadece ruhsal bir varlık değil hakiki anlamda" insan" olmuştu.

Yunan adasi Antikythera  açıklarında batık gemide bulunan Odysseus heykeli MÖ Birinci Yüzyıl

Ondan sonra da insanlık hep bilinmeze doğru yol aldı; yeni kıyılar yeni kıtalar keşfetti; bilinmeyen sulara gözü kapalı gitti.O da yetmedi, kutupları keşfetti. Okyanusun derinliklerini keşfetti; gidemediği yere arac gönderdi.
 Aya gitti; uzay yolculukları yaptı; teleskoplar icat ederek gidilmesi, ulaşılması mümkün olamayacak kadar uzakta olan galaksiler keşfetti.
Dante de yaşamı boyunca bilime meraklı olmuş araştırmış bilimsel sorular aklını kurcalamış.
Komedya’ nın bir diğer esin kaynağı da Latin şair Ovid’ in "Metamorfoz"eseri değişim dönüşüm önemli bir konu.
Cehennem ve Araf bölümleri okuyucu için anlaşılması daha kolaydı. Cehennem de çeşitli suçların cezalandırılması; Araf’ ta da insan tabiyatı inceleniyor, “nasıl eksiklerden hatalardan arınırız; nasıl günahların yükünden kurtulup, ruhumuzu  Cennet' e hazırlarız?” konusu işleniyordu.
Cennet ‘e geldiğimizde ise konular biraz daha zor anlaşılır hale geliyor. Bunun için şair okuyucuyu uyarıyor: Dini ve felsefi konularda çok yoğunlaşmadan önce" ilimde" ilerlemeleri gerektiğinin altını çiziyor. Önce bilimle meşgul olup, iyi bir eğitim almadan sadece dinde yoğunlaşmak, gaybı öğrenmeye uğraşmak, hüsranla sonuçlanabilir; onu söylüyor.
Dante Cennet’in ilk Kantosunda gördüğümüz gibi Beatrice’ le beraber hızla aya yükseliyor.
Ay onları içine alıyor; adeta ayla bütünleşiyorlar.
Birinci kantoda “ Allah’tan geldik Allah’ a dönüyoruz” anlayışının ikinci kısmı işlenmişti. “Bütün kainat,  yaratılmış olan canlı cansız varlıklar yaratılma işlemini başladığı andan itibaren, gene Tanrı’ ya dönme, ona kavuşma isteğiyle hareket ederler” dendi. Aynı canlı cansız bütün varlıkların Allah’ ı tespih etmesi ayetinde olduğu gibi. Latince kökenli universe kelimesinde de uni tekliği; verse dönme eylemini dönüşümü anlatıyordu, bu kavrami bilinçli olarak şiirde kullanıyor.
İkinci kantoda “Allah’ tan geldik” kısmı vurgulanıyor ve Allah’ ın yarattığını çok mükemmel olarak, çok çeşitli ve sürekli olarak yaratması anlatılıyor.
Ayvazovsky

Dante Ay’ a geldikten sonra ayın yüzeyinde görülen "gölgeleri" soruyor Beatrice’e.
Eskiden bu gölgelere, Italya’da “Kabil’ in gölgesi” deniyormuş. Efsaneye göre kardeşini öldüren Kabil dünyadan atılarak; Ay’ a sürgün gönderilmiş. Halk, efsaneye göre açıklarken; Dante, bu tabiat olayını “Convivio- Şölen” isimli eserinde bilimsel yönden açıklamaya çalışmış ; ayın yüzeyindeki değişik “yoğunluktan” kaynaklanmış olabileceği kanaatine varmış. Bu fikri Beatrice' e söylediğinde, O kabul etmiyor ve kendi görüşünü uzun uzadıya anlatıyor:
Dünyadan görünüşle, uzaydan görünüşün farklı olduğunu; her gezegeni, her gökcimini aynı zannetmemesi gerektiğini; yaratılışın çeşitli ve farklı maddelerle olduğunu anlatıyor. Esas yaratılışın sekizinci Cennet’ te Allah ın Nur’ undan kaynaklandığını söylüyor.
“distinctio et multitudo rerum est a Deo” cümlesiyle yaratılışta ki "çeşitlilik ve bolluğa" işaret ediyor. Farklı yaratılış özellikleri ve farklı maddelerden kaynaklanarak ayın yüzeyinde bu karaltıların olduğu açıklamasını yapıyor.
Bütün Paradiso boyunca Işık –Allah’ ın Nur’u ve Cennet’ in dokuzuncu kattında ( Primum Mobile-cennetin ilk harekete geçirilen ilk yaratılan kısmında) bulunan Prime Mover -kainatı ilk olarak harekete geçiren “Ol”(Kün) emrini veren “Allah” kavramı yer alacak.
Nasai nın uzaydan çekilmiş ay resmi

Bütün bu analizden sonra Ay'ın yüzeyindeki gölge konunun modern bilimdeki izahına gelirsek, bunun Ay’a meteorların çarpması neticesi olusan kraterlerden (çukulardan) ibaret olduğunu görürüz. Bu kraterler dünyadan bakılınca daha koyu renkte görülüyor. Sadece dünyadan değil uzaydan çekilen resimlerde de öyle.
Bazı bilim adamlarına göre, Ay’ da meydana gelen patlamalardan da bu çukurlar oluşmuş olabilir.
Dünya da bu tip göktaşı çarpması sonucu açılan çukur çok nadir görülüyor; çünkü meteorlar atmosfere girince yanıyor,parçalanıyor,ufalanıyor dünya’ ya düşmeden yok oluyor genellikle. Düşer de çukur oluşturursa, o bölge yağan yağmurlarla göl haline geliyor veya erozyonla  şekil değiştiriyor.
Ay la ilgili bir diğer enteresan bilgi de şöyle: Bu gölgeler ayın "karanlık yüzü" denen(aslında orası da aydınlık o nedenle "uzak yüzü" demek daha doğru oluyor) tarafta yokmuş. O kısımda çukur bulunmuyormuş. Biz dünyadan ayın sadece bir tarafını görüyormuşuz.
Cat Nebula

Gökleri ve yeri güzelliklerle donatarak yaratan Bedi O’dur. Bir şeyin olmasına karar verdi mi ona sadece “ol” der. Artık o oluverir.
Bakara Suresi 117. ayet


20 Ağustos 2018 Pazartesi

Hans Holbein Elciler Tablosu


Hans Holbein
The Ambassadors

Hans Holbein 'in Elciler tablosu cok enteresan bir resim, dikkatli baktiginizda pek cok ayrinti farkedebilirsiniz.
1533 tarihli
soldaki Fransanin Ingiltere elcisi Jean de Dinteville sagdaki
Georges de Selve( Bishop of Lavour) bir din adami
Ust raftaki kure uzayi gosteriyor kure seklinde temsil etmisler belki oyle oldugunu zannediyorlardi. Onun yaninda cesitli bilimsel aletler var yildizlerin gokteki yerini hesaplamak ve yon bulmak amacli
Alt rafta yer kure ozellikle elcinin Fransa'da yasadigi evinin yerini belirtmis, teli kopmus bir ut din bakimindan Avrupa da Katolik Protestan ayrismasi dolayisiyla ahengin bozulmasini simgeliyor Onun yaninda gene bir muzik aleti eksik parcasi var
bir tarafta icinde dini ilahiler olan nota kitabi bir tarafta matematik kitabi

Ust rafta bir Turk veya Afgan halisi, yakindan bakinca butun detaylari gorunuyor
Adamlarin kiyafetleri kurkleri cok ince boyanmis
Yerde ne oldugu ilk bakista anlasilamayan bir kemik parcasi Sag taraftan bakarsaniz kafatasiymis O zaman moda olan cok zor bir teknikle yapilmis.
Dunyanin olumlu oldugu ve olumde esitlik oldugunu anlatan olum dansi tablolarini hatirlatiyor
Soldaki elcinin sapkasinda gene bir kurukafa figuru
O zaman ki anlayista "Memento Mori" denen " ölümü hatirla" ki bu dunyada mutevazi ol" cumlesini hatirlatiyor
Tablonun en solunda -ilk basta gormuyorsunuz- Isa heykeli var, o da "korkma kurtulusa ereceksiniz" demek icin orada herhalde.
cok ince bir sac teli gibi udun kopmus teli gorulebiliyor

Baska acilardan bakinca gorulebilen kafatasi

Yer de dikkatimi cekti Bizans kliselerinden esinlenmis gibi.

Detaylari gormek isterseniz Google Art Project te var