12 Şubat 2017 Pazar

Araf Kanto 2 Kıyıya Varanlar

Araf
Kanto 2
Kıyıya Varanlar

Artık sabah olmuş gökyüzünün renkleri değişmeye başlamıştır. Denizden uçarcasına gelen bir gemi görürler, gemi ışık saçarak gelmektedir. Dante soran gözlerle Virgil’ e döner; O da aynı şekilde hayranlıkla yaklaşmakta olan gemiyi seyretmektedir; yaklaştıkça geminin parıltısı büyür ve kanatlarını çırpmakta olan meleği farkederler.

Virgil gelenin melek olduğunu anlayınca, Dante'ye diz çökmesini, ellerini dua eder gibi birleştirmesini ve melegi öyle selamlamasını söyler: "Bundan sonra hep Allah'ın meleklerini göreceğiz"

 Gemini küreği yelkeni yoktur; çünkü insan yapısı şeylere burada gerek yoktur; gemi meleğin kanatlarının gücüyle zaten uçarcasına gelmektedir.
Artık mesafe azalinca meleğin parıltısı o kadar artmıştır ki; bakamaz olurlar. Dante başını öne eğer, gemi hiç sarsıntısız kuğu gibi kıyıya yanaşır.

Burada bazı konular Inferno' nun aynada aksi gibi; orada Charon, gemiyle günahkarları Cehennemin kıyısına taşıyordu; burada melek ruhları Araf' ın eteğine getiriyor.

Exodus

Gelen ruhlar İncil' de ki "Exodus" bölümünden ilahiler okuyorlar.Incil' de de Kuran'da Bakara ve Araf surelerinde oldugu gibi  Israiloğullarının Mısır' dan Hazreti Musa tarafından kurtarılmaları; Musa Peygamberin Kızıldenizi yarmasiyla karşıya geçmeleri, Firavun ve adamlarının boğulmaları anlatılıyor.

Araf'a gelen ruhlar büyük bir neşeyle ve kıyıya varmanın sevinciyle bu ilahileri soyluyorlar. Meleğin işaretiyle kıyıya çıkıyorlar ve Kızıldenizin kıyısında, Musa' nın Israıloğullarını bırakması gibi, melek onları bırakıp geri gidiyor.*

Yalnız, gelen ruhlar nerede olduklarını ve nereye gitmeleri gerektiğini anlamamış gibiler. Hiç bilmedikleri bir kıyıya varan insanlar gibi etraflarına bakarak yön tayin etmeğe çalışıyorlar. Dante ve Virgil' e bakarak," eğer biliyorsanız dağ yolunu bize gösterir misiniz?" diyorlar.

Virgil, " Biz de sizler gibi yolcuyuz, biz de bilmiyoruz, ama biz sizden çok daha 'meşakkatl' bir yoldan geldik; o yolu bilseniz tırmanmak zorunda olduğunuz bu dik yokuş size kolay gelir" diyor.

Ruhlar, Dante nin nefes aldığını farkediyorlar ve korkuyla renkleri soluyor. Yürümek zorunda oldukları yolu unutup Dante' ye yakından bakmaya geliyorlar.

Birisi tanıyıp sarılmaya geliyor. Dante onun sevgiyle yaklaştığını görünce, o da sarılmak istiyor ama ruhun bedeni olmadığı için sarılmak imkansız ;Dante nin kolları boşluğu sarıyor.
Bu ruh, Dante' nin şiirlerini bestelemiş olan Floransa dan arkadaşı Casella.
Dante, ona buraya gelmesinin niye bu kadar uzun sürdüğünü soruyor, çünkü Casella dokuz ay önce ölmüş, " Ben Tıber kıyısında bekliyordum" diyor ruh.
 Artık meleklerin kimi ne zaman getireceklerini insanlar bilemiyor; Ilahi Adalete göre herkesin bir sırası var;
"Cehennme gidecek gemiye binmeyenler, Araf gemisini Tiber'in denize dökülüğü yerde bekliyor" 
Dante, Castella' ya ne kadar yorgun olduğunu anlatarak burada dinlenirlerken bir şarkı söylemesini rica ediyor.
Orada bulunan herkes bu güzel aşk şarkısını dinleyerek huzur buluyor.

Tam bu sırada Cato beliriyor:
"Nedir ne var, ne oluyor burada?" diye onları azarlıyor. "Tırmanmanız gereken bir yol varken, burada durmuş eğleniyorsunuz görevinizi ihmal etmektesiniz" diyor.
"Burada nostalji yapmaya imkan yok, geriye bakmayacaksınız" demek istiyor. Bir önceki bölümde Virgil, Cato' ya Marcia dan bahsettiğinde; "Artık Marcia benim için bir şey yapamaz" demişti, iyi veya kötü Marcia konusu geçmişte kaldı. Cato, şimdi sadece o anki görevini ifa ediyor; o yüzden, Dante' nin de, burada çalıp söyleyip geçmişi düşünüp vakit kaybetmesini istemiyor.

Hemen, "yemlerini yerken, birisinin gelmesiyle korkup ürkerek havalanan güvercinler gibi" herkes yerinden fırlıyor.

On emir


*Bu Kanto' da "Musa ile Firavun' un hikayesi" hatılatılıyor. Musa, Israiloğullarını sağ salim kıyıya ulaştırdığında, onları çölde bırakıp, kendisi dağa tırmanıp, inzivaya çekiliyordu. Dağda kırk gün boyunca yaptığı ibadet neticesinde kendisine on emir geliyordu.

Bu süre içinde, kendisiyle beraber gelen Israiloğullarının yanına, kendilerine liderlik etmesi için, kardeşi Harun' u gönderir; fakat onlar,  Harun'u dinlemezler; o dönemi sanki lidersiz  geçirirler; tek Tanrıya inanmışken, tekrar "doğru yoldan" saparlar, eski putperest inançlarına dönerler ve kendilerine altından yaptıkları "boğayı" Tanrı edinirler.

Kutsal kitaplardaki bu hikayeyle insanlara "doğru yolu" bulduktan sonra da yanılgıya düşüp sapabilecekleri hatılatılıyor; bir kez inanmanın yeterli olmadığını, ömür boyu, her koşulda inancı sürdürmenin gerektiği; geçmiş kölelikte olsa, insan hep ilerlemezse durursa, bocalayıp gene eskiye dönmeye, temayül edebileceği, "ayağın kaymasının" kolay olduğu anlatılıyor.

O "altından yapılımış boğa", "paraya, pula, maddiyata tapanları" temsil ediyor; ne kadar inanmış da görünseler, "peygamberi takip ediyoruz" veya "burada bekliyoruz" da deseler; bir zaaf var; para pul söz konusu olunca yoldan çıkmak bazılarına kolay geliyor.

Onların çölde öylece kalması, yani inanmakla inanmamak arasında bir yerde kalması; da Araf 'la bağlantılandırılıyor. Sonradan peygamberlerinin geri gelmesiyle, tekrardan doğru yolu buluyorlar.

Purgatorio'daki bir özellik de, o suyu geçmenin, Araf' ın kıyısına gelmenin, O dağı tırmanarak o zorlu yolculuğu tamamlayarak, Cennet'e varmanın, aslında insanın kendi istek ve iradesiyle olduğunun vurgulanması. Kimse onları zorla bu yola yöneltmiyor. kendi iradeleriyle ruhsal olgunluğa kavuşmak için geliyorlar.

Exodus, İsrailoğullarının Mısır 'dan  çıkması aynı zamanda kölelikten özgürlüğe olan bir yolculuk, insan oğlunun özgürlük mücadelesini de simgeliyor.



9 Şubat 2017 Perşembe

Araf Kanto 1 Cato ile Karşılaşma


Araf
Kanto 1
Dante
Ilahi Komedya
Yorumlar

Dante ve Virgil, Good Friday'de başladıkları ( Paskalya zamanı Isa'nın çarmıha gerilmesi) yolculuklarını tamamlayarak, bütün Cehennemi gezip, taa en dibine indikten, orada Şeytan' ı da gördükten sonra; açılan bir yarıktan çıkarak, tekrar yeryüzüne bu sefer güney yarım küre tarafında temiz havaya ve yıldızlara kavuşurlar.

Dante' nin o zamanki coğrafya bilgisine göre göney yarım küre okyanuslardan oluşuyordu ve orada sadece Araf adası vardı. Daha evvel gördüğümüz Ulyse' nin yolculuğunun anlatıldığı bölümde de, Ulyse ( Odesseus) okyanusa açılmış; bu tepeleri görmuş; ama ulaşamamıştı. Bir fırtına da gemisi batmıştı...
Bu şiirde ölümle yaşam birbirinden uzak değil; dünya hayatıyla ahiret hayatı iç içe gösteriliyor. Cehennem dünyanın merkezinde bir cukur; Araf' ta Okyanus ortasında bir ada. Cenneti de Araf' ta yapılacak büyük tırmanıştan sonra ulaşılacak en yüksek nokta olarak görüyor.
Şiiri ona göre formüle etmiş.

Şimdi, artık tekrar yıldızlara kavuşmuşlar ve  Pazar sabahı olmuş. Easter Sunday denen kutsal günde Isa' nın tekrar dirilmesi ve gökyüzüne yükselmesi olarak bilinen bir bayram sabahında, bu meşakkatli yolculuk sonrası,  çukurdan çıkarak  Araf ın eteklerine ulaşırlar.


Cato adina basilmis para


Toprak tevazunun simgesi demiştik, buraya da yerden açılmış çukurdan gelerek en alçak basamaktan Araf yolculuğuna başlamış oluyorlar.

Dante, şimdi yelkenlerimiz daha iyi sulara açıldı diyor.

 Cehennemdeki kin ırmaklarından kurtuldular; Cennet ırmaklarına da henüz varmadılar, ama daha iyi ve temiz sulara kavuştular; onun dünyasında herşey göreceli ve bir sisteme göre ilerliyor.
Şairimiz bu bölümde de gördüklerini daha iyi anlatabilmek için antik dönemdeki ilham perilerini yardıma çağırıyor.

Cehennemin kötü havasından kurulup, temiz havaya kavuşmanın mutluluğuyla  gökyüzünü yıldızları ve Venüs gezegenini hayranlıkla seyrediyorlar.

Dante, gözlerini parlak gökyüzünden çevirip de etrafına baktığında  saçı sakalı ağarmış, bir bilgeyle karşılaşıyor. Adamın  üzerine gökteki yıldızlardan bir nur* vurmuş parlıyor. Dante bu görüntü karşısında yaşlı adama büyük hürmet duyuyor.
Inferno' nun başında, ilk Kanto' da, Roma devrinden Virgil ile karşılaşmıştı ve bütün bu yolculuk boyunca Virgil ona rehberlik etmişti; şimdi yine Virgil yanında ama Purgatory' ye geldiklerinde karşısına bu sefer bir başka Romalı bilge çıktı.

Yaşlı adam, “ Siz ikiniz kimsiniz, karanlıktan nasıl yukarı tırmanıyorsunuz? Cehennemden mi kaçıyorsunuz?” diyor.

Bu bir kanun adamı ve Araf’ın bekçisi, onun için, “Ne var,  Cehennemin kanununa karşı mı geldiniz yoksa kanunlar mı değişti? Cehennem halkı nasıl oluyor da Araf ın kayalıklarına tırmanabiliyor?  Diyerek şairleri karşılıyor.

Virgil, hemen elini Dante nin omzuna koyarak, diz çökerek Cato' ya selam vermesini işaret ediyor.
Sonra Cato olduğunu bildiği yaşlı adama durumu izah ediyor: “ Ben buraya kendi arzumla gelmedim; Cennetten bir azize,   bana bu adama karanlık günlerinde yardım etmemi söyledi. Bu adam, daha son anını görmemiştir,  (henüz ölmemiş)  Cehenneme mahkum edilmemiştir, ama kendi Cehennemini yaşamıştır. Dünyada başına gelenlerden dolayı kurtulmak ve huzura kavuşmak için bu yolculuğu yapıyor; ben de ona yardımcı oluyorum. Başka bir yol yok gitmemiz gereken yol bu," diyerek Araf tepelerini işaret eder ve devam eder:

 "Şimdiye kadar ona suçluları gösterdim; şimdi de sizin sorumluluğunuz altında olan bölgedeki ruhları  onların nasıl arındıklarını göstermek istiyorum. Bütün hikayeyi anlatmam uzun sürer ama yolculuğumuz için gerekli irade ve kuvvet Cennet' ten çıkmadır" der.

İnferno' nun son bölümünde, Virgil artık pek konuşmamıştı; burada kendisiyle aynı devirde yaşamış Romalı devlet adamını görünce ona, onun diliyle hitap ederek hem kendisini tanıdığıni, hem de saygı duyduğunu belirtiyor; hem de bu arada Araf' a geçiş için gerekli "müsadeyi" almaya çalışıyor.

"Şimdi müsade edersen, bu ruh özgürlüğünü kazanmak istiyor, sen özgürlük uğruna yaşamıni feda ettin, bizi en iyi sen anlarsın. Senin yaptığın fedakarlık "Hesap günü" ışıldayacaktır!"  diyor, Virgil yaşlı adama.
 Utica' lı Cato, Sezar karşıtı, zamanında, onunla "Romanın özgürlüğünü, Cumhuriyeti korumak ve Sezar' ın Tiran haline dönüşmesini önlemek" adına büyük  bir mücadeleye girişmiş bir devlet adamı.

 Sonuçta, Pompey'le Sezar 'ın arasındaki iç savaşta taraf olmamak ve ic savaşı engellemek istemesine rağmen savaş çıkınca kötünün iyisi diye Pompey' i destekliyor. Pompey yenilip Sezar kazanınca Sezar' a esir olup, özgürlüğünü kaybetmemek için intihar etmiş.

Roma tarihi kitaplarında Virgil in eserlerinde ve Dante' nin diğer kitapları Monarşi ve Şölen' de kendisinden saygıyla bahsediliyor.

Esasında intihar etmiş Romalı pagan bir adam olmasına rağmen, Dante ona bu bölümde yer vermiş Daha önce  intihar edenler Inferno nun çeşitli bölgelerinde yer almışlardı ama Cato Hristıyanlık öncesi devirde yaşadığı, o zaman  Roma' da intihar günah olarak bilinmediği  ve adaletiyle tanınan bir hukuk adamı olduğu için Dante ona  Araf 'ın eteğinde ante- Purgatory denen bölümde bekçi rolü vermiş...
Cato Louvre Muzesi


Virgil, "  Biz kanuna karşı gelmedik, bu adam henüz yaşıyor ve ben Cehennemin içinden değil Limbo bölgesindenim.( Hristiyan olmayan ama insanlığa faydaları olmuş ilim adamlarının yeri)
Orada bildiğin gibi saygıdeğer hanımın Marcia da var ve hala senin için dua etmekte. Marcia' nın hatırına bize müsade et buradaki 7 krallığı gezelim, döndüğümde  müsade edersen ona senin selamını ileteyim" diyor.

Cato, buna karsilik,
"Hayattayken ben onu severdim o benim gözüme çok güzel görünürdü onun için  ne istediyse yaptım ama şimdi o kötü ırmağın gerisinde artık bizim için yapacak bir şey yok" diyor.
Cato yaşamında da stoacı felsefeyi temsil etmiş duygularından çok mantığıyla hareket etmiş biri. Artık geçmiş yaşamı değil, şu anki görevi önemli onun için. Duygusal konular onu alakadar etmiyor.

"Ama söylediğiniz doğruysa sizin geziniz için bir Azize aracı olduysa bana övgü dolu sözler söylemene gerek yok geçebilirsiniz" diyor.
 " Fakat önce yüzünüzü gözünüzü temizleyin; Cehennemin pisliğinden hiç bir iz kalmasın.Cehennemin dumanından gözleriniz hala perdeli, melekleri görmek için önce gözünüzdeki perdenin açılması gerek

 Şairler deniz kenarına iniyorlar. Sabah  serinliğiyle çimenlerin üzerinde  hala çiğ tabakası var ellerini ıslatıp, yüzlerini yıkıyorlar. Cato onlara, "temizlendikten sonra tekrar bu tarafa dönmeyin güneş doğunca tırmanacağınız yol görünecek" diyor ve ortadan kayboluyor.

Şafakla beraber  hem etraf  mucizevi renklerle aydınlanıyor hem de soğuğun etkisi azalıyor.
Dünyadayken doğru yoldan ayrılanlar, buraya gelip; doğru yolu tekrar bulmak için  bu patikadan  ilerliyorlar.

Dante elini yüzünü temizleyip isten pislikten kurtuluyor. Burada temizlenmesi gereken aslında sadece Dante; çünkü Virgil ruh olduğu için, onun bedeni yok.

Virgil, bir saz koparıp, Dante' nin beline kemer yapıyor, sonra Cato' nun dediği gibi eteklerini toplayıp tırmanışa hazırlanıyorlar.


Bir de bakıyorlar ki o kopardıkları sazın yerine hemen bir başkası büyümüş. Böylece yeni bir ümitle yeni bir yolculuk başlıyor... 

* Dört yıldızdan Cato'nun yüzüne vuran nur; onun yer yüzündeki özellikleri olan Adalet (Justice) İleri görüşlülük (Prudence) Fortitude Zorluklar karşısında gösterilen Metanet ( Fortitude)   ve  (Temperence) yani iradesine hakim olmak olarak sayabileceğimiz dört büyük fazileti temsil ediyor

8 Şubat 2017 Çarşamba

ARAF/ GİRİŞ

ARAF
GİRİŞ

Kutsal kitaplarda anlatılan ARAF Cennet le Cehennem arasında olan yüksek bölge. En güzel tanımı Kuran’ ı Kerim de Araf suresinde yapılmış:



40
 Ayetlerimizi yalanlayan ve onlar karşısında büyüklük taslayanlar var ya, gök kapıları açılmayacaktır onlar için ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir onlar. Suçluları böyle cezalandırırız biz.
41
 Onlar için cehennemden bir döşek ve üstlerinde örtüler vardır. Zalimleri böyle cezalandırırız biz.
42
 İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar -ki biz, her benliğe ancak yaratılış kapasitesi ölçüsünde görev yükleriz- ise cennetin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır orada.
43
 Göğüslerinde düşmanlıktan ne varsa söküp atmışızdır. Irmaklar akar altlarından. Şöyle derler: "Hamdolsun bizi buraya ulaştıran Allah'a. Eğer Allah bize kılavuzluk etmeseydi, biz buraya ulaşamazdık. Andolsun ki, Rabbimizin resulleri gerçeği getirmişler." Şöyle seslenilir: "İşte size, yaptıklarınıza karşılık mirasçı kılındığınız cennet."
44
 Cennet halkı ateş halkına şöyle seslenir: "Biz, Rabbimizin bize vaat ettiğini gerçek bulduk. Peki siz, Rabbinizin size vaat ettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar, "evet" derler. Aralarında bir duyurucu şunu ilan eder: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!"
45
 Onlar, Allah'ın yolundan geri çevirip yolun eğri büğrüsünü isterler. Onlar ahireti de inkar edenlerdir.
46
İki taraf arasında bir perde, A'raf üzerinde de herkesi yüzlerinden tanıyan erler vardır. Cennet halkı, özleyip durdukları halde henüz ona girmemiş olanlara şöyle seslenirler: "Selam size!"
47
Gözleri ateş halkı tarafına çevrildiğinde de şöyle yakardılar: "Ey Rabbimiz, bizleri, zalimler topluluğuyla birleştirme."
48
 A'raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları bazı erkeklere seslenip şöyle derler: "Bir araya gelmeniz de büyüklük taslamanız da size hiçbir yarar sağlamadı."
49"Şunlar mıydı o, 'Allah kendilerini hiçbir rahmete erdirmeyecek' diye yemin ettikleriniz?" Ey cennetlikler! Siz de girin cennete. Ne bir korku var size ne de kederleneceksiniz.
50
 Ateş halkı, cennet halkına seslenir: "Şu sudan yahut Allah'ın sizi rızıklandırdığından biraz da bize akıtın!" Şu cevabı verirler: "Allah, o ikisini de küfre sapanlara haram kılmıştır."
51
 Onlar kendi dinlerini eğlence ve oyun haline getirdiler, iğreti hayat onları aldattı. Onlar bugüne kavuşacaklarını unutmuşlardı. Ayetlerimize karşı direniyorlardı. Bugün de biz onları unutuyoruz.
52
 Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o.
 Onun yalnız tevilini gözetirler. Onun tevili geldiği gün, daha önce onu unutanlar şöyle derler: "İnan olsun, Rabbimizin resulleri gerçeği getirmişler. Acaba bizim için şefaatçılar var mı ki, bize şefaat etsinler; yahut daha önce yaptıklarımızdan başkasını yapalım diye geri gönderilebilir miyiz?" Öz benliklerini hüsrana ittiler. İftiralarına alet ettikleri, onlardan uzaklaşıp kayboldu.

54: Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun emrine boyun eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir veriş de/yaratış da O'nun içindir, emir veriş de. Alemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir.

Bu ayet çevirileri Yaşar Nuri Öztürk mealinden alınmıştır.

 Anladığımıza göre ilk önce Cennet'i hakkedenler hesap defteri sağdan verilenler sevabı günahından çok olanlar Cennet' e girecek gönahı çok olanlar da Cehenneme gönderilecek.
 Sevabı günahı dengede kalanlar da bir müddet beklemede kalacak.

Burada da adalet var herkes derecesine göre bir sıra dahilinde Cenneti e girebiliyor.

Belki  Arafta olanlar tam hakketmiyorlar Cennet' e girmeyi ama son tahlilde Allah'ın "Rahmeti"; "Gazabından" büyük olduğu için girmelerine izin veriliyor. 

Belki o Araf' ta, bekleme süresinde, olgunlaşıyorlar; ruh devamlı tekamül ediyor, belki kendilerine bir şefaatçi, "şefaat" ediyor Allah' ın izniyle... 
( Ayet el Kürsü/ Bakara 255)

"Araf" kavramını Islam dinine göre biz böyle anlıyoruz. Araf, "yükseklik" manasına geliyor kelime anlamı olarak ve tefsirlerde ingilizce olarak "The Heights" olarak geçiyor, sure ismi.

Hristiyan dünyasında Araf' ın ismi, "Purgotorio" ve İtalyanca da " temizlenme, arınma" manasına geliyor.

Bunu araştırırken, enteresan bir şekilde, " deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir onlar" ifadesinin Incil'de de geçtiğini gördüm.
 Buraya Wikipedia' dan aktarıyorum:

"The eye of a needle" is scripture quoting Jesus recorded in the synoptic gospels:
I tell you the truth, it is hard for a rich man to enter the kingdom of heaven. Again I tell you, it is easier for a camel to go through the eye of a needle than for a rich man to enter the kingdom of God. When the disciples heard this, they were greatly astonished and asked, “Who then can be saved?” Jesus looked at them and said, “With man this is impossible, but with God all things are possible.” Matthew 19:23-26



İncil' in Matthew bahsinde genç zengin bir adam, Hazreti İsa'ya "nasıl Cennet'e girilebileceğini" soruyor. O da mealen şoyle diyor: " Zengin adam için Cennete girmek zordur. Tekrar söylüyorum ki zengin adamın Cennete girmesindense, devenin iğne deliğinden geçmesi daha kolaydır" diyor. Havarileri  çok şaşırıyor: " Peki öyleyse kim Cennete girebilir? diye soruyorlar. "İnsan için bu imkansızdır ama Allah' la her şey kolaydır" diyor.

Peygamberimizin, "Komşusu açken, tok yatan bizden değildir" sözü akla geliyor. Gerçekten de maalesef ;bugün dünyanın içinde bulunduğu durum bu.

"İnsan için bu imkansızdır, ama Allah' la her şey kolaydır" ifadesi de; bence ancak "Allah' ın affıyla girilebileceğini" anlatıyor.

Araf'a Tırmanış


Bu genel girişten sonra gelecek blogda, Dante' nin " İlahi Komedya" eserinin "ARAF"  kısmına başlayacağız.

Dante' yle Virgil, Cehennem' deki bütün kötülükleri gördükten sonra, yeniden temiz havaya kavuşarak, çukurdan kurtulup,  yıldızları görecekler...

Elif Mat 


Yazı: Araf Suresi 126
Hasan Kan'an
Arts College

"Sen bizden, sırf Rabbimizin ayetleri bize gelince, onlara iman ettiğimizden ötürü intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Canımızı müslümanlar olarak al."
 Yasar Nurı Ozturk çevirisi