LOIN DES YEUX,
LOIN DU COEUR –
Out of sight, out of mind (literally – Far from the eyes,
far from the heart)
Gözden ırak gönülden ırak
LA PAROLE EST D’ARGENT, LE SILENCE EST D’OR –
Speech is silver, but silence is golden
Söz gümüşse sukut altındır
C’EST LE PREMIER PAS QUI COUTE –
It’s the first step
that counts (literally: It is the first
step that costs)
İlk adım önemlidir
MIEUX VAUT TARD QUE JAMAIS –
Better late than never
Geç olsun güç olmasın
Hiç olmamasındansa geç olması iyidir
IL PLEUT DES CORDES –
It’s raining cats and dogs (literally – It’s raining ropes)
Yağmur yağdı seller aktı…
A CHACUN SON GOUT -
Everyone to his own taste
Zevkler ve renkler tartışılmaz herkesin zevki ayrıdır.
LES PETIS RUISSEAUX FONT LES GRANDES RIVIERES –
Great oaks from
little acorns grow (literally – Little streams become large rivers)
Küçük dereler büyük nehirler olur
PIERRE QUI ROULE N’AMASSE PAS DE MOUSSE –
A rolling stone
gathers no moss
Yuvarlanan taş yosun tutmaz
A QUI SE LEVE TOT, DIEU PRETE LA MAIN –
The early bird catches the worm (literally – God helps early
risers)
Erken kalkar yol alır
Erken kalkana
Tanrı yardım eder elinden tutar
C’EST EN FORGEANT QU’ON DEVIENT FORGERON –
Practice makes perfect (literally – It’s by forging that you
become a blacksmith)
İş bilenin kılıç kuşananın
(Demiri
döve döve demirci olursun)
Demirci Goya 1819
RIRA BIEN QUI RIRA LE DERNIER –
He who laughs last
laughs best
Son gülen iyi güler
PETIT A PETIT L’OISEAU FAIT SON NID –
Rome wasn’t built in
a day (literally – Little by little the bird builds its nest)
Kuş yuvasını ufak ufak yapar (yavaş yavaş yapar)
Roma bir günde yapılmadı
IL N’Y A PAS DE ROSE SANS EPINE –
There is no rose without thorns
Dikensiz gül olmaz
IL FAUT OUBLIER ET PARDONNER –
Forgive and forget
Unut gitsin (Unut ve affet)
BEAUCOUP DE BRUIT POUR RIEN
– Much ado about nothing (literally – A lot of noise for
nothing)
Bir hiç için bu kadar gürültü patırdı
C’EST LE TON QUI FAIT LA MUSIQUE –
It’s not what you say
but how you say it (literally – It’s the tone that makes the music)
Müziği yapan tonudur (Ne söylediğin değil nasıl söylediğin
önemli)
L’UN MEURT DON’T L’AUTRE VIT –
One man’s poison is another man’s meat
(literally – One man
dies of that by which another man lives)
Birisi için zararlı olan birşiey bir başkası için yaşam
kaynağı olabilir
APRES LA PLUIE, LE BEAU TEMPS –
Every cloud has a silver lining (literally – After the rain,
good weather)
Yağmurdan sonra güneş açar
Isabel Guerra Peñamaría