19 Nisan 2018 Perşembe

Atasözleri




LOIN DES YEUX, LOIN DU COEUR –
Out of sight, out of mind (literally – Far from the eyes, far from the heart)
Gözden ırak gönülden ırak
LA PAROLE EST D’ARGENT, LE SILENCE EST D’OR –
Speech is silver, but silence is golden
Söz gümüşse sukut altındır
C’EST LE PREMIER PAS QUI COUTE –
 It’s the first step that counts (literally:  It is the first step that costs)
İlk adım önemlidir
MIEUX VAUT TARD QUE JAMAIS –
Better late than never
Geç olsun güç olmasın
Hiç olmamasındansa geç olması iyidir
IL PLEUT DES CORDES –
It’s raining cats and dogs (literally – It’s raining ropes)
Yağmur yağdı seller aktı…
A CHACUN SON GOUT - 
Everyone to his own taste
Zevkler ve renkler tartışılmaz herkesin zevki ayrıdır.
LES PETIS RUISSEAUX FONT LES GRANDES RIVIERES –
 Great oaks from little acorns grow (literally – Little streams become large rivers)
Küçük dereler büyük nehirler olur
PIERRE QUI ROULE N’AMASSE PAS DE MOUSSE –
 A rolling stone gathers no moss
Yuvarlanan taş yosun tutmaz
A QUI SE LEVE TOT, DIEU PRETE LA MAIN –
The early bird catches the worm (literally – God helps early risers)
Erken kalkar yol alır
Erken kalkana Tanrı yardım eder elinden tutar

C’EST EN FORGEANT QU’ON DEVIENT FORGERON –
Practice makes perfect (literally – It’s by forging that you become a blacksmith)
İş bilenin kılıç kuşananın
(Demiri döve döve demirci olursun)
Demirci Goya 1819

RIRA BIEN QUI RIRA LE DERNIER –
 He who laughs last laughs best
Son gülen iyi güler
PETIT A PETIT L’OISEAU FAIT SON NID –
 Rome wasn’t built in a day (literally – Little by little the bird builds its nest)
Kuş yuvasını ufak ufak yapar (yavaş yavaş yapar)
Roma bir günde yapılmadı
IL N’Y A PAS DE ROSE SANS EPINE –
There is no rose without thorns
Dikensiz gül olmaz
IL FAUT OUBLIER ET PARDONNER –
Forgive and forget
Unut gitsin (Unut ve affet)
BEAUCOUP DE BRUIT POUR RIEN
– Much ado about nothing (literally – A lot of noise for nothing)
Bir hiç için bu kadar gürültü patırdı

C’EST LE TON QUI FAIT LA MUSIQUE –
 It’s not what you say but how you say it (literally – It’s the tone that makes the music)
Müziği yapan tonudur (Ne söylediğin değil nasıl söylediğin önemli)
L’UN MEURT DON’T L’AUTRE VIT –
One man’s poison is another man’s meat
 (literally – One man dies of that by which another man lives)
Birisi için zararlı olan birşiey bir başkası için yaşam kaynağı olabilir

APRES LA PLUIE, LE BEAU TEMPS –
Every cloud has a silver lining (literally – After the rain, good weather)

Yağmurdan sonra güneş açar

Isabel Guerra Peñamaría 



2 Nisan 2018 Pazartesi

Arafın son bölümü




Bu bölümde diğer ruhlarla beraber Dante’ nin arınması tamamlanmıştır.
Daha önce Papalığın merkezinin Fransa krallarının isteği üzerine Roma’ dan  Fransa’ nın Avignon kentine taşındığını görmüştük.
Bu hadisenin sembolik olarak canlandırılması üzerine, Beatrice ve nedimeleri büyük bir üzüntü duyuyorlar.
Kudüs

Nedimeler “Deus venerunt gentes” ilahisini okuyorlar. Bu Roma askerlerinin MS 70 yılında Kudus’ e saldırarak mabetleri yıkmasını anlatıyor. Hazreti Isa nın çarmıha gerilmesinden sonra (30- 40 sene sonra) Kudus’ un de başına bir felaket geliyor
Nedimeler bu ilahiyi bitirince Beatrice ayağa kalkarak, Hazreti Isa’ nın havarilerine söylemiş olduğu “Modicum et non videbitis me...” sözünü söylüyor -bir süreliğine beni göreceksiniz, sonra görmeyeceksiniz sonra gene göreceksiniz -diyor Paskalya bayramında kutlanılan Isa'nın dirilişini havarilerine haber vermesi bu sözlerle oluyor.
Bu iki olayin klisenin Avignon’ a gitmesiyle birlikte düşünülmesi gerekiyor  bu kantoyu anlamak için. İlkinde çarmıha gerilme hadisesiyle,  Roma’ dan ayrılış (yani ölüm kadar kötü) Sonra ki Roma’ ya geri dönüş ve yozlaşmadan kurtulma- düzelme “Diriliş’e” benzetiliyor
Rubens Resurrection- Hazreti Isa diriliyor Romalı askerler kaçıyor

“Kartal varissiz kalmayacaktır”diyor Beatrice. Gelecekte Roma imparatorluğunun da bir varisi olacaktır güçlü bir devlet kurulacaktır demek istiyor.

500- 10- 5
Bütün bu şifreli anlatımlar içinde bugüne kadar çözülemeyen bir şifre  bu rakamlar.
Beatrice gelecekte devleti kurtaracak olan kişiyi bu numarayla ifade ediyor.
Bu 515 sene sonrası mıdır ,1300+ 515+ 1815 yılı mı; yoksa 1515 mi ; yoksa tarihle ilgili değil, bu kişinin şahsıyla ilgili bir numara mı bilemiyoruz.
Hatırlama ve Unutma simgesi olarak Lethe ve Eounes ırmakları var. Mitolojideki Lethe ırmağı kötü hatıraların ve günahın unutulması için burada diğer ırmakta iyiliğin hatırlanması ve insanın iyi özelliklerinin kuvvetlendirilmesi için kullanılıyor.
Ruhlar Cennet’e girmeden önce ilk olarak Lethe’ nin suyundan içiyorlar sonra Eunoe'nin. Bu ırmaklar birbirinden ayrılıp birleşiyor, sonra gene ayrılıyor, bu da hep insanın unutup, yeniden hatırlamasıyla ilgili. Dine yönelmek, sonra uzaklaşmak, sonra yeniden yönelmek anlamında.
Araf' in ilk bölümlerinde de görmüştük; " İnferno" Mısır' daki köleliği;  "Purgatory-Araf" "Musa Peygamberin  kavmini (Kızıldenizi yararak geçirmesi nden sonra) çölde geçen kırk seneyi; en son "Paradiso-Cennet" te "Vadedilen toprakları" simgeliyor.
O çölde geçen süre de Musa’ nın kavmi, zaman zaman  Allah’in birliğini şaşırıp unutuyordu, tekrar Mısır a dönmeyi tekrar puta tapmayı düşünüyorlardı sonra Musa nın dağdan dönmesi üzerine tekrar hatırlıyorlar. (Araf Suresi)
Bu yazıyla birlikte Araf bölümünü tamamlıyoruz.  Bir sonraki bölüm olan "Paradiso" yani Cennet’ te buluşmak üzere tüm okuyuculara teşekkürler.

Elif Mat


1 Nisan 2018 Pazar

Arınma



Periler Deus venerunt gentes” ilahisini ağlayarak okumaya başladılar
Beatrice de haçın altında oturmuş  oğluna ağlayan
‘Hazreti Meryem’ gibi hüzünlenmişti
İlahi bitince a vakurla ayağa kalkarak;
Modicum et non bidebitis me
Et iterun”
Sevgili kardeşlerim,
“Modicum et vos videbitis me dedi
Sonra yedi periye ilerlemeleri için işaret etti;
Bize de başıyla selam verdi,
Ben Stazio ve Matilda onu takip ettik.
On adım atmıştık ki; gözleriyle gözlerimi yaktı gene;
Yanıma gel istersen bana soru sorabilirsin, yürürken” dedi
Yanında olmam gerekiyordu zaten,
Ama soru sormaya cesaret edemedim sadece:
Efendim, siz bilirsiniz benim ne öğrenmem gerektiğini,
Siz söyleyin ben dinleyeyim” dedim.

“Ben diyorum ki artık çekingenlikten kurtul, korkma, serbest konuş,
 yarı uykuda gibi olma” dedi.
Kiliseye zarar veren belasını bulacaktır merak etme;
İlahi adalet onlari cezalandırılacaktır” dedi
Kartal arabanın üzerine servet yağdırdı
bazan onu canavara dönüştürdü bazan de ava...
Ama merak etme Kartal varissiz kalmaz
Kader yazılmıştır olabilecekleri şimdiden görebiliyorum;
500 -10- 5
Bu rakamı unutma; gelip te o orospu ile belalısını yenecek olanın sayısıdır o...
Şimdi belki anlamazsın dediklerimi ama tarih doğruluğunu gösterecektir.
İman edenlere zarar gelmeyecek,
Bu dediklerime iyi dikkat et dünyaya döndüğünde yazarsın!
Halen yaşamakta olan ve ölüme doğru koşarak gidenleri uyarırsın.
Ağacı da anlat dunyaya döndüğünde;
Yaratıldığından beri iki defa zarar gördü;
Elma’ dan sadece bir ısırık alanlar senelerce cezasını çektiler
Düşünürsen bundan ders çıkarırsın
Benim isteğim; senin bunları dünyada anlatmandır.
Buradan oraya bir hatıra götürmendir.”



Anlattıkların beynime mühür olup yerleşmiştir” dedim
Ama neden şifreli konuşuyorsun?
Bu sözlerin manası benim için çok yüksekte
O zaman sen de yükseğe çık; yalnız felsefeyle değil, imanla da düşünmeyi öğren!
En iyi insan bile Cennet’ten epeyce uzaktadır;
 insan zihni herşeyi kavrayamaz dünyadayken.”


Ama ben senden uzaklaştığımı hiç hatırlamıyorum; suçluluk ta hissetmiyorum
O zaman güldü:
“Hatırlamıyorsun tabii; dedi.
 Bugün Lehte ırmağının suyundan içtin ya;
Günahı unuttun!
Günah bir duman gibi yükseldi,gitti üzerinden.
Şimdi biraz daha basit anlatayım istersen;”


O sırada bir su kaynağının yanına gelen kafile birden durdu:
Fırat ve Dicle nin kaynağı olan dağlara benziyordu burası;
Önce bir kaynaktan doğan, sonra ikiye ayrılan,
sonra tekrar birleşen sular...
Ben hayretle bakar; burasının neresi olduğunu sorarken;
Beatrice, “ Matilda” dedi.
Matilda hemen, “Ben ona iki ırmağı anlatmıştım; unutmus olamaz.” dedi suçlulukla
Beatrice; “ onu Eonoe' ye götür; güzel suyundan içsin, hatırlasın;
 adet yerini bulsun” dedi.
Matilda zarifce elimi tuttu, beni su kenarına götürdü,
Stazio’ ya seslendi kibarca, “ sende gel” dedi.


Okuyucu ; eğer daha fazla yerim olsa sana daha da anlatırdım burayı;
 bu tatlı suyu;
Ve bu tatlı susuzluğumu;
Hiç durmadan içmeye devam ederdim bu sulardan,
Fakat Araf bölümü bitmiştir.
Bu sulardan tamamen arınmış, temizlenmiş, yeniden doğmuş olarak geldim.
Baharda yeni açan çiçekler gibiydim;
Kışın yaraları sarılmış, soğuğu gitmişti;
Mükemmele ulaşmış,
 yıldızlara yapacağım yolculuğa hazırlanmıştım...

Araf 
Kanto 33
Son bölüm
Çeviri: Elif Mat