Bir yol çizilmişti William’a. Kayahan’ın “emrin olur gülüm başüstüne” şarkısında müzik biraz gizemli başlar sanki orada korkutucu birşeyler olacaktır. William’ın kaderine de fırtınalar düşecektir.
Mezuniyetin
ardından üniversite’de bir iş bulunur, lojman tutulur ve iki genç evlenirler.
Bu arada hesapta olmayan bir şey olur Julia’nın küçük kardeşi Cecilia hamile
kalır.
Ne?! Herşeyin düzgün, sıralı gitmesine,
kitapta yazdığı gibi olmasını isteyen Julia için bu imkansız birşeydir. Cecilia
evlilik dışı bir ilişki yaşamış, hamile kalmış ve çocuğunu kendi büyütmeye
karar vermiştir. Bu haber anne Rose’u deliye döndürür. O öfkeyle, Cecilia’yı
evden gönderir. Bağımsız bir karakter yapısına sahip olan Cecilia, bir komşunun
evinde bir oda tutarak hayatına devam eder. Evlenmeyecektir. Ne iş yapacağı
konusu ise açıktır. Okulu falan boşver, ressam olarak hayatını kazanmaya
kararlıdır.
Julia düşünür,
kendisinin de bir bebeği olursa aileye yeniden ahenk gelebilir diye hayal kurar
ve William’a bir bebek istediğini söyler. Bu haber genç adamı şaşırtır, çünkü
henüz yeni evlenmiş, ayakları üzerine durmaya çalışıyorlarken ve daha çok
gençken böyle bir şeye hazır değildir. Ama herzamanki gibi eşinin isteklerine
karşı koymayı düşünemez ve bu durumda da sessizliği tercih eder.
Önce Cecilia’nın
kızı İsabel, sonra da Julia ve William’ın kızları Alice dünyaya gelir ve işler
ondan sonra karışmaya başlar.
Bu romanda yazar
hep ölümle doğumu eşleştirmiş. William’ın doğumundan hemen sonra ablasının
ölümü gibi İsabel’in doğumundan hemen sonra dedesi Charlie hayatını kaybediyor.
Charlie eşi Rose gibi çocuklarına karşı sert bir baba değildi. Kızının evden
ayrılmasını istemedi ama ona destek olmaya da ömrü vefa etmedi.
Bu ölüm üzerine
Rose’un artık sabrı taşmış olur, evi satıp Florida’ya taşınmaya karar verir.
Eşi ölmüş, bir torunu olmuş, diğer torunu da yoldayken çocuklarının kendisine
halen daha ihtiyacı varken, o kapıyı çekip gitmeyi tercih etmiştir. Bu durumda
diğer kızlar Silvia ve Emeline de bir anda evsiz kalmış olur. Emeline Cecelia
ile birlikte aynı yere kiracı olarak gider, Silvia ise biraz Julia’larda
kalarak, durumu idare etmeye çalışır.
Silvia da üniversiteye
gitmek ister ama o Julia gibi burs kazanamamıştır. Kütüphanede çalışarak para
biriktirmektedir. Emeline ise çocuk yuvasında çalışmakta ve çocukları çok
sevmektedir.
Julia’nın bebeği
Alice doğduğunda, kızkardeşleri özellikle Silvia kendisine yardımcı olur.
William gece gündüz çalışır. Üniversite’de kariyer yapmak, evi geçindirmek, bir
yandan gece bebek sesiyle uykusuz kalmak, onu giderek daha da yormaya,
bunaltmaya başlamıştır.
Julia ise tamamen
bebeğiye meşgul, sanki başka bir alemdedir. Giderek birbirlerinden uzaklaşmaya
başlarlar. William teselliyi gene basket sahasında arar. Boş vakitlerinde spor
salonuna gider, gide gele kendisini dizi için tedavi eden fizyoterapistle
arkadaş olur. Bu konuya ilgi duyar ve artık sporculara biraz da fizyoterapistin
gözüyle bakmaya başlar. Üniversite, yıldız sporcularına önem vermekte, spor
kazalarını önlemek için araştırmalar yaptırmaktadır.
Bunun için
sporculara önceki yaralanmaları hakkında sorular sorulması, varsa bazı zayıf
noktalar vücutta o bölgelerin güçlendirilmesi gerekmektedir.
Bir gün dersten
sonra William, üniversitenin parkında, bir bankta eski hocasıyla oturup sohbet
etmeye başlar ama gerisini hatırlamaz.
Geceler boyu uykusuzluk sonunda dayanılmaz hale gelmiş ve o bankta
uyuyakalmıştır. Ondan sonra işini aksatmaya başlar. Aslında yaşadığı bir
depresyondur ve çevresindekiler durumu anlamazlar, zaten sessizliğini korumakta,
kimseye birşey söylememektedir.
Bir gün gelir
devam edemez. Julia’ ya bir not bırakarak, ayrılmak istediğini söyler, bir
zarfın içine de babasının daha önce kendisine evlenme hediyesi olarak
gönderdiği on bin dolarlık çeki koyar. Bu çekten Julia’ya daha önce bahsetmemiştir.
Babasının parasını istemez ve o nedenle çeki bankaya yatırmayı da düşünmemiştir
bugüne kadar ama artık Julia’yı terkettiğine göre ona bu çeki vermesi
gerekmektedir. Julia’nın ve kızının geçimleri için başka bir çaresi yoktur.
Notu ve çeki
bıraktıktan sonra arkasına bakmadan gider.
Adını yazmışlar gökyüzüneFırtınalar düşmüş kaderime
Yolumu çizmişsin sen yine
Emrin olur gülüm, emrin olur