7 Nisan 2016 Perşembe

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı/by Orhan Veli Kanik








İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı 
Önce hafiften bir rüzgar esiyor; 
Yavaş yavaş sallanıyor 
Yapraklar, ağaçlarda; 
Uzaklarda, çok uzaklarda, 
Sucuların hiç durmayan çıngırakları 
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; 

Kuşlar geçiyor, derken; 
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. 
Ağlar çekiliyor dalyanlarda; 
Bir kadının suya değiyor ayakları; 
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; 

Serin serin Kapalıçarşı 
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa 
Güvercin dolu avlular 
Çekiç sesleri geliyor doklardan 
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; 
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; 
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu 
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı; 

Dinmiş lodosların uğultusu içinde 
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; 
Bir yosma geciyor kaldırımdan; 
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. 
Bir şey düşüyor elinden yere; 
Bir gül olmalı; 
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; 
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; 
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; 
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; 
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından 
Kalbinin vuruşundan anlıyorum; 
İstanbul'u dinliyorum. 

Orhan Veli Kanik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder