7 Ocak 2018 Pazar

Akşam Karanlığı



Araf

 Kanto 8


Dante nin sabahın erken saatlerinde başlayan Araf taki ilk günü günün akşam olmasıyla gökyüzünün güzel renklere bürünmesiyle sona ermektedir


Denizcilerin evlerini özledikleri,
Sevdiklerinden ayrıldıkları
O sabahı hatırladıkları andır bu an.
Yeni yola çıkacakların da sabahın
Getireceklerini heyacanla bekledikleri,
Giden günü haber veren akşam çanının hüzünlü  sesini

Uzaktan duyup duygulandıkları an.

Adam and Eve- Peter Paul Rubes


Etraf sesizleşince ruhları seyretmeye koyuldum;
 Birisi kalkıp hepimizin
Dikkatini çekmek için ellerini kaldırdı.
Sonra dua etmek için doğuya döndü,
Ellerini birleştirdi;
Allah' a dönüşünde "şu anda senden başka hiçbir şey düşünmüyorum" der gibiydi.
Tatlı bir sesle "Te lucis Ante" yi söylemeye başladı.
Öyle içten, öyle güzel söylüyordu ki;
 ben de kendimi kaybettim bu güzel nağmelerde.
Derken oradakilerin hepsi de ilahiye katıldı hevesle
Gözleri semada...


Değerli okuyucu;
 eğer doğruyu bulmaksa emelin;
Şimdi  buraya iyi dikkat et;
Perde inceliyor görebilirsin artık!
Vadideki kralları gözlerini ufka dikmiş,
Hevesle bekler gördüm.
Tevazu içindeydiler,
Bir yandan ilahi söylüyor;
Bir yandan da ayakta hareketsiz,
 umutla bekliyorlardı.
Gökten iki meleğin indiğini gördüm,
Ellerinde iki kılıç meşale gibi parlıyordu,
Uçları küt, törpülenmiş.
Elbiseleri filizi,
Kanatları daha koyu yeşil,
Kanat çırparlarken etekleri uçuşuyor artlarında.
Birisi tam üzerimdeki  tepeye kondu,
Öbürü karşıdaki kayalığa.
Sessiz vadi  aralarında kaldı.
Ruhlar ikisinin koruması altındaydı artık.
Saçları sarıydı  gördüm,
ama yüzleri o kadar parlaktı ki bakamadım.

"Bunlar Meryem Ana'nın sinesinden geldiler" dedi Sordello:
"Bizi koruyacaklar;
Yılan indi inecek,
Ve başını kaldıracak."

Ben korkuyla üstada yanaştım hemen;
Sordello  "hadi diğer ruhların yanına gidelim,
Sizinle konuşmak onların da hoşuna gidecektir" dedi
Üç adım atmıştım ki bana bakmakta olan bir ruhu gördüm;
Havanın kararmasına karşın birbirimizi tanımıştık;
Ben ona doğru adım attım, o da bana doğru.
Asil hakim Nino!
Birbirimizi gayet kibar selamladık:
"Ne zaman geldin dağın eteğine
O büyük denizi aşıpta?"
"Daha bu sabah  hem de,
"Cehennem çukurundan çıkarak geldim
Henüz ilk hayatımı yaşamaktayım."
Bunun duyan Sordello ve ruh şaşırarak gerilediler.
Biri Virgil 'e döndü, biri de orada bizi seyretmekte olan ruha:
"Konrad! Kalk, bak Allah nelere kadir! "dedi
Sonra bana döndü:
"Çok şanslısın Allah' a çok şükret;
O bilinmezi herkese açıklamaz
Geri döndüğünde o büyük okyanusu geçtiğinde
Kızım Geovanna' ya benim burada oluğumu bildir.
Masumların duası kabul olur;
Benim için Tanrı ya yakarsın.
Anasının artık beni düşündüğünü sanmıyorum;
Matem elbisesini çıkardı o,
Ama ilerde arayacak.
Bir kadına aşkını bakışlarınla ve dokunuşlarınla hatırlatmazsan
Unutur gider seni;
O da gösterdi aleme aşk ateşinin nasıl söneceğini.
Şimdi Milano'lunun arması olacak mezar taşında."
Böyle konuştu zavallı adam;
Öfkesinde haklıydı...
Onu dinledikten sonra bakışlarımı gökyüzüne çevirdim;
Üstadım: "Oğlum, neye bakıyorsun?" diye sordu.
"Yıldızlara" dedim.
"Sabahki dört yıldıza ilaveten, üç parlak yıldız daha görülüyor"
Diye izah etti bana.

O sırada Sordello, Virgil' in kolunu tutarak bağırdı:
"İşte düşmanımız!"
Vadinin korumasız tarafından aşağıya bir yılan süzülerek gelmekteydi.
Belki de Havva' ya  acı meyvayı veren yılandı bu.
Çimenlerin çiçeklerin arasından sessizce ilerliyor,
Arada bir başını kaldırıp bakıyor,
Dilini çıkartıp dönüp sırtını yalıyordu.
Nasıl olduğunu anlayamadan, tepelerdeki melekler
 birer şahin gibi fırladılar.
İkiside havadaydı;
Meleklerin kanat sesini duyan yılan hemen kaçtı kayboldu.
Melekler dönüp, tepelerdeki yerlerini aldı.
Val di Magra

Hakimin çağırdığı Konrad hiç yerinden kıpırdamamıştı;
Bütün bu kargaşa olurken o gözünü kırpmadan beni izlemişti!
"Yolun açık olsun buranın nuruyla aydınlansın,
Lambanın ışığı hiç sönmesin,
Kendi iradenle, isteğinle lambanın ateşi
Yanmaya devam etsin, yolunu aydınlatsın.
Sen, eğer haberin varsa, Magra Vadisini anlat bana;
Ben oranın Lorduydum bir zamanlar.
Konrad Malaspina' ydı adım.
Büyük Konrad değil, onun torunu.
O zamanlar aileme büyük sevgi duyuyordum.
Şimdi daha yüce aşkı burada yaşıyorum, ariniyorum."
"Ooo  Lordum! Ben sizin memleketinize hiç gitmedim,
Ama koca Avrupa da sizi duymayan yoktur.
Asaletiniz. kazandığınız zaferler.
Ele geçirdiğiniz topraklar hep bilinir.
Cömertliğiniz ve kılıcınızın gücü meşhurdur.
Şeytan herkesi şaşırtır ama siz
Hem yaratılışınız hem de doğru alışkanlıklarınızdan dolayı
Kanmazsınız. O sizin yolunuza çıkamaz."
Bunları dinleyen ruh:
"Git şimdi yoluna devam et
Yedi sene sonra bu dediklerinin ne kadar doğru olduğunu 
kendi tecrübelerinle anlayacaksın
Bu kesindir çünkü kader yazılmıştır... "dedi









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder