Din ve Menfaat İlişkisi
Kanto 19
Yorumlar
Elif Mat Erkmen
Simoniac'lar
Pala-d-ora St Mark's Basilica Venice
Dante ve Virgil, Sekizinci bölgede günah çukurlarından, üçüncüsüne
gelirler. Burada dini kullanarak kendisine şahsi menfaat sağlayanlar
cezalandırılmaktadır. Buradakiler büyücü Simon’un isminden yola çıkılarak “Simoniac”
olarak adlandırılıyorlar.
Hazreti Isa zamanında ortaya çıkan
Simon;
Isa’nın havarilerine rüşvet teklif eder; karşılığında "Kutsal Ruh"tan yani Vahiy
meleği Cebrail’den birşeyler öğrenmek ister. Onun
kuvvetlerinden bir kısmına kendisi de sahip olmayı arzu eder. Kısacası bu yeni
dinden, insanların inancından kendisine bir pay çıkartmayı hesap eder ve tabii
reddedilir. Klise değerleri, kutsal dini inanışlar satılık değildir.
Ama sonraki
yüzyıllarda, kendilerine tevdi edilen makamları
kötüye kullananlar; kliseye ait kutsal eşyayı satanlar, bir takım dini
makamları rüşvet vererek elde edenler olmuştur. Bizde de kadılık makamı dahil olmak
üzere, bazı mevkiler Osmanlı zamanında rüşvetle elde edilmiş; iş "Selam verdim, rüşvet değil diye almadılar" noktasına gelmiştir. (Fuzuli)
Venedikte San Marco Klisesi "Altin Klise" deniyor (Chiesa D'oro)
Bu kanto Dante’nin
Simon’a seslenmesiyle açılıyor: Senin
izinden gidenler sevgi ve doğruluk yerine, hırsızlığı seçtiler diyor.
Dante ve Virgil bir
taş köprünün üzerinden üçüncü çukura bakarlarken, insanların başaşağı vaziyette
gömüldüklerini, dışarıda sadece ayak ve bacaklarının kaldığını, alevlerin de
onların tabanlarını yaladığını görüyorlar. Dante zamanında katiller böyle
başaşağı çukura
sarkıtılarak canlı olarak gömülürmüş... İçlerinden biri acıyla
bacaklarını sağa sola savuruyor.
Dante bunların
içlerinde bulundukları çukurları Floransa'daki San Giovanni klisesinin vaftizhanesindeki
havuza benzetiyor.
Virgil’e bu acıyla
çırpınan ruhun kim olduğunu soruyor. O da "istersen seni çukura indireyim,
kendin konuş; kim olduğunu öğren" diyor. Kayalıklardan aşağıya iniyorlar
Dante bu ruha sesleniyor; "Her kimsen ve konuşabilecek durumdaysan benimle konuş" diyor.
Burada Dante
kendisini Floransa'da başaşağı canlı olarak gömülmek üzere çukura sarkıtılan
katillere son duasını yaptırmak üzere gelen ve çukura doğru eğilerek konuşan
papazlara benzetiyor... Yani roller tersine dönmüş; gerçek hayatta papazlar
insanlara günah çıkartıp itiraflarını dinlerken; burada Dante ruhban sınıfına
dahil olmayan laik yapıda bir insan olarak, bir din adamına suçunu soruyor itirafini dinliyor.
Papa Boniface
Adam Dante'yi
yanlışlıkla Papa Boniface zannediyor:
"Neden zamanında önce geldin? Altınları gümüşleri hazineleri yığdın; Meryem Anaya sırtını dönüp kandırdın, şimdi buraya düştün!" diyor.
"Neden zamanında önce geldin? Altınları gümüşleri hazineleri yığdın; Meryem Anaya sırtını dönüp kandırdın, şimdi buraya düştün!" diyor.
Dante şaşkınlık içinde olduğu yerde kalakalıyor. Virgil "Ben
senin zannettiğin kişi değilim" diyerek kendisini tanitmasini soyluyor.
Ruh gene acıyla bacaklarını hareket ettiriyor ve sızlanarak, "O
zaman benden ne istiyorsun?" diye soruyor. "Buraya kadar gelip, bana bu soruyu
sorduğuna göre, ben de cevap vereyim, ben cüppelilerdendim" diyor. Buradaki
en büyük suçlu olan ruhun Papa Nicolas III olduğu anlaşılıyor.
Papa Nicolas'ın aile adı "Orsini" yani ayı yavrusu'ymus. "Ben yavrularımı kolladım, etrafıma menfaat temin ettim, yukarda büyük bir servet depolamayı ve burada da
çukurun dibini boylamayı başardım" diyor: "Benim altımda çukura gömülü olanlar
benden evvelki papalardır; benden sonraki gelince de ben daha dibe batacağım
görünmez olacağım"
Hayattayken nasıl bir sonraki papa işbaşına gelince
önceki unutuluyor, görünmez oluyorsa bu çukurda da, yeni papa gelince eskisi
tamamen derine taşın içine batıyor sadece sonraki papanın ayakları dışarıda kalıyor.
"Bu bizim kutsal değerleri
alıp satmamızın cezasıdır" diyerek sözlerini sürdürüyor ve geçmişte özellikle Fransız Krallarla yaptıkları
anlaşmaları, dinle politikayı ortak menfaat uğruna karıştırmalarını anlatıyor.
Dante, bu cezayı ona layık görüyor "klisenin, yani inancın anahtarları
elinizdeydi, ama siz Isa nın havarileri gibi dürüst olmadınız,* parayı tercih
ettiniz; ben size daha çok şeyler derdim ama kliseye saygımdan fazla ağır
konuşmuyorum" diyor. Diyor ama devam etmekten de kendisini alamıyor; "Siz Allah'a değil; altın ve gümüşe taptınız, sizden evvelki paganlardan ne farkınız var?"
Imparator Konstantin
Sonra lafı Konstantin'e
getiriyor ilk Hristiyan Roma İmparatoru olupta Roma pagan sembollerle dolu
olduğu için, imparatorluğun merkezini Roma'dan İstanbul'a taşıyan ve Constantinople
adıyla yeni bir şehir kuran Konstantin… İmparator Roma dan ayrılıp Istanbul’a gidince,
papalar üzerindeki devlet otoritesi azalıyor, onlar istedikleri gibi zenginleşip, güçlerini arttırıyorlar ve dinden sapıyorlar.
Dante nin kendisine
söylediklerinden sonra ruh, daha beter çırpınmaya başlıyor ve Virgil Dante nin
bu anlattıklarında memnun kalarak onu kucaklayıp çukurdan çıkarıyor tekrar taş
köprünün üzerine çıkıyorlar. Virgil her zamanki gibi Dante nin doğru tespitlerini felsefi gelişimini memnuniyetle
karşılıyor...
*Isa'nin havarilerinden biri dısında hepsi dürüst ama o biri para için Isa nın yerini düşmanlarına bildiriyor...
-Tabii bu altın gümüş tutkusu sırf Hristiyanlara özgü değil; Fuzuli örneğinden başka, bu bölümde, Muhittin Arabi'de aklıma geldi. "Sizin taptığınız, benim ayağımın altında" deyince, kendisini hemen oracıkta öldürmüşler. Halbuki daha sonra Yavuz Sultan Selim Şam'ı aldığında, Muhittin Arabinin ayağını vurduğu yeri kazdırmis ve oradan bir küp altın çıkar...