29 Ekim 2016 Cumartesi

Kanto 19 Din ve Menfaat İlişkisi


Din ve Menfaat İlişkisi

Kanto 19
Yorumlar
Elif Mat Erkmen

Simoniac'lar


Pala-d-ora St Mark's Basilica Venice


Dante ve Virgil, Sekizinci bölgede günah çukurlarından, üçüncüsüne gelirler. Burada dini kullanarak kendisine şahsi menfaat sağlayanlar cezalandırılmaktadır. Buradakiler büyücü Simon’un isminden yola çıkılarak “Simoniac” olarak adlandırılıyorlar.
Hazreti Isa zamanında ortaya çıkan Simon; Isa’nın havarilerine rüşvet teklif eder; karşılığında "Kutsal Ruh"tan yani Vahiy meleği Cebrail’den birşeyler öğrenmek ister. Onun kuvvetlerinden bir kısmına kendisi de sahip olmayı arzu eder. Kısacası bu yeni dinden, insanların inancından kendisine bir pay çıkartmayı hesap eder ve tabii reddedilir. Klise değerleri, kutsal dini inanışlar satılık değildir.
Ama sonraki yüzyıllarda,  kendilerine tevdi edilen makamları kötüye kullananlar; kliseye ait kutsal eşyayı satanlar, bir takım  dini makamları rüşvet vererek elde edenler  olmuştur. Bizde de kadılık makamı dahil olmak üzere, bazı mevkiler Osmanlı zamanında rüşvetle elde edilmiş; iş "Selam verdim, rüşvet değil diye almadılar" noktasına gelmiştir. (Fuzuli)

Venedikte San Marco Klisesi "Altin Klise" deniyor (Chiesa D'oro)


Bu kanto Dante’nin Simon’a seslenmesiyle açılıyor:  Senin izinden gidenler sevgi ve doğruluk yerine, hırsızlığı seçtiler diyor.

Dante ve Virgil bir taş köprünün üzerinden üçüncü çukura bakarlarken, insanların başaşağı vaziyette gömüldüklerini, dışarıda sadece ayak ve bacaklarının kaldığını, alevlerin de onların tabanlarını yaladığını görüyorlar. Dante zamanında katiller böyle başaşağı  çukura sarkıtılarak canlı olarak gömülürmüş... İçlerinden biri acıyla bacaklarını sağa sola savuruyor.
Dante bunların içlerinde bulundukları çukurları Floransa'daki San Giovanni klisesinin vaftizhanesindeki havuza benzetiyor.
Virgil’e bu acıyla çırpınan ruhun kim olduğunu soruyor. O da "istersen seni çukura indireyim, kendin konuş; kim olduğunu öğren" diyor. Kayalıklardan aşağıya iniyorlar
Dante bu ruha sesleniyor; "Her kimsen ve konuşabilecek durumdaysan benimle konuş" diyor.
Burada Dante kendisini Floransa'da başaşağı canlı olarak gömülmek üzere çukura sarkıtılan katillere son duasını yaptırmak üzere gelen ve çukura doğru eğilerek konuşan papazlara benzetiyor... Yani roller tersine dönmüş; gerçek hayatta papazlar insanlara günah çıkartıp itiraflarını dinlerken; burada Dante ruhban sınıfına dahil olmayan laik yapıda bir insan olarak, bir din adamına  suçunu soruyor itirafini dinliyor.
Papa Boniface

Adam Dante'yi yanlışlıkla Papa Boniface zannediyor:
"Neden zamanında önce geldin? Altınları gümüşleri hazineleri yığdın; Meryem Anaya sırtını dönüp kandırdın, şimdi buraya  düştün!" diyor.
Dante şaşkınlık içinde olduğu yerde kalakalıyor. Virgil  "Ben senin zannettiğin kişi değilim" diyerek kendisini tanitmasini soyluyor.

Ruh gene acıyla bacaklarını hareket ettiriyor ve sızlanarak, "O zaman benden ne istiyorsun?" diye soruyor. "Buraya kadar gelip, bana bu soruyu sorduğuna göre, ben de cevap vereyim, ben  cüppelilerdendim" diyor. Buradaki en büyük suçlu olan ruhun Papa Nicolas III olduğu anlaşılıyor.
Papa Nicolas'ın aile adı "Orsini" yani ayı yavrusu'ymus. "Ben yavrularımı kolladım, etrafıma menfaat temin ettim, yukarda büyük bir servet depolamayı ve burada da çukurun dibini boylamayı başardım" diyor: "Benim altımda çukura gömülü olanlar benden evvelki papalardır; benden sonraki gelince de ben daha dibe batacağım görünmez olacağım" 
 Hayattayken nasıl bir sonraki papa işbaşına gelince önceki unutuluyor, görünmez oluyorsa bu çukurda da, yeni papa gelince eskisi tamamen derine taşın içine batıyor sadece sonraki papanın ayakları dışarıda kalıyor.

 "Bu bizim kutsal değerleri alıp satmamızın cezasıdır" diyerek sözlerini sürdürüyor ve geçmişte özellikle Fransız Krallarla yaptıkları anlaşmaları, dinle politikayı ortak menfaat uğruna karıştırmalarını anlatıyor.
Dante, bu cezayı ona layık görüyor "klisenin, yani inancın anahtarları elinizdeydi, ama siz Isa nın havarileri gibi dürüst olmadınız,* parayı tercih ettiniz; ben size daha çok şeyler derdim ama kliseye saygımdan fazla ağır konuşmuyorum" diyor. Diyor  ama devam etmekten de kendisini alamıyor; "Siz Allah'a değil; altın ve gümüşe taptınız, sizden evvelki paganlardan ne farkınız var?"
Imparator Konstantin

Sonra  lafı Konstantin'e getiriyor ilk Hristiyan Roma İmparatoru olupta Roma pagan sembollerle dolu olduğu için, imparatorluğun merkezini Roma'dan İstanbul'a taşıyan ve Constantinople adıyla yeni bir şehir kuran Konstantin…  İmparator Roma dan ayrılıp Istanbul’a gidince, papalar üzerindeki devlet otoritesi azalıyor, onlar istedikleri gibi zenginleşip, güçlerini arttırıyorlar ve dinden sapıyorlar.

 Dante nin kendisine söylediklerinden sonra ruh, daha beter çırpınmaya başlıyor ve Virgil Dante nin bu anlattıklarında memnun kalarak onu kucaklayıp çukurdan çıkarıyor tekrar taş köprünün üzerine çıkıyorlar. Virgil her zamanki gibi Dante nin doğru tespitlerini felsefi gelişimini memnuniyetle karşılıyor...

*Isa'nin havarilerinden biri dısında hepsi dürüst ama o biri para için Isa nın yerini düşmanlarına bildiriyor... 

-Tabii bu altın gümüş tutkusu sırf Hristiyanlara özgü değil; Fuzuli örneğinden başka, bu bölümde, Muhittin Arabi'de aklıma geldi. "Sizin taptığınız, benim ayağımın altında" deyince, kendisini hemen oracıkta öldürmüşler. Halbuki daha sonra Yavuz Sultan Selim Şam'ı aldığında, Muhittin Arabinin ayağını vurduğu yeri kazdırmis ve oradan bir küp altın çıkar...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder