23 Ekim 2016 Pazar

Kanto 18 Günah Çukurları


Kanto 18
Günah Çukurları
Malebolges

Inferno Yorumlar
Elif Mat 

Thais and Alexander- Carracci



Sekizinci halkaya gelindiklerinde, şairler artık Cehennemin diplerine iyice yaklaşmışlardır.Burada günahlar ağırlaşır, Dante nin bu ruhlara duyduğu acıma duygusu da onunla birlikte azalır. Daha evvelki bölümlerde ruhlar, Dante’yle konusup Dünyadan haber sormak istiyorlardı; kendi hallerini yolcuya anlatıp, dünyaya haber göndermek istiyorlardı; halbuki burada başları önde; hallerinden utanıyorlar, çok konuşmak görülmek istemiyorlar.
Bir kısmı insanların cinsel zaaflarından yararlanarak, kadınları mal gibi alıp satanlar, kendi menfaatleri için kullananlar; insan haysiyetini ayaklar altına alanlar; bir kısmı da gene kendi çikarları için, dürüst olmayan abartılı övgüler yapanlar. Zaten bu çukularda para keselerine benziyor, hepsinin de burada bulunmlarının sebebi menfaat.

Dante, aynı zamanda bir mimar gibi Inferno’yu (bütün Komedya’yı düşünürsek; Cennet Cehennem ve Araf olmak üzere ahireti) kafasında planlayıp eserini ona göre yazmış. Geryon’un kendilerini uçurumun dibine indirmesiyle, sekizinci halkaya geliyorlar. Burada da bir anfitiyatronun  merdivenleri gibi dik bir şekilde aşağıya inen bir manzara var. Her basamakta büyük çukurlar içinde, günahlarına göre oraya mahkum edilmiş ruhlar var. Çukurların üzerinden geçen bir taş yoldan gecerek aşağının pisliğine batmadan uzaktan seyrediyor ve gözlemlerine devam ediyorlar.


Roma da 1300 yılı zamanin Papası tarafından  jubile yılı olarak ilan edilmiş; o sene Hrısytiyanlar,  haç vazifesini ifa etmek için Roma’ya akın etmiş; bütün kliseleri, kutsal mekanları gezmişler, Köprülerin üzerinde gidip gelenler birbirine çarpmasın diye yol ortadan ikiye bölünmüş, sağlı sollu büyük bir hareketlilik yaşanmış. Dante’de sürgüne 1302 yılında gidiyor ve şiirini 1300 yılında başlattıyor.

Jason

 Bu bölümde sekizinci halkaya vardıklarında karşılarına çıkan manzara aynen Romanın köpülerinde olduğu gibi karşılıklı yoğun bir trafik. Bir tarafta yağcılar bir tarafta  insanları kandıranlar akın akın geliyor. Bunların durmaları yasak; etraflarındaki Zebaniler onları sürekli kırbaçlıyor. Kırbaçı yiyenler yerinden zıplıyor.
Dante’nin gözü birine takılıyor, “Ben onu tanıyorum” diyor. Adam hemen başını öne eğip, yüzünü saklamaya çalışıyor. Dante ona “yanılmıyorsam sen Venedico’sun. Ne işin var burada?” diyor. Venedico “Ben seninle konuşmak istemezdim ama sesin bana dünyadaki güzel hatıraları anımsattı. Ben buraya mahkum edildim çünkü güzel kızkardeşim Jezabeli Marki’ye ben yolladım; asilzadeden bir menfaat elde etmek için kızkardeşimi kullandım; maalesef bu kötü hikaye hala daha anlatılıyor Floransa’da… Burada olan tek Bolonyalı ben değilim bizim lehçemizle konuşan pek çok ruh var. Para  hırsımızın cezasını çekiyoruz!” diyor. O tam bunları söylerken sırında bir kırbaç şaklıyor: “Yürü P…… burada satacağın bir kadın yok! Yoluna devam et!” diyor Zebaniler.

Dante beklemekte olan Virgil’in yanına dönüyor ve yollarına devam ediyorlar. Bir sonraki bölüme geldiklerinde taş köprünün üzerinden bakıp Jason’ı görüyorlar; hala çok gururlu, kuvvetli, dimdik yürüyor… Jason da mitolojideki Yunan kahramanlarından biri; kadınları kandırıp, hamile bırakıp, arkasını dönüp giden çapkınlardan. O da bu çukura layık görülmüş kuyruğu dik tutmaya çalışıyor.Şairler şaşırıyor hala daha kral gibi yürüyor diyorlar
Bir sonraki çukurdan çok kötü kokular geliyor burası yağcıların yeri. Menfaat için iş başındakilere yağcılık yapanlardan Dante öyle bir nefret etmiş olmalı ki; bunları tamamen pisliğe batırmış; tırnak diplerinden saç diplerine kadar pislik içindeler..
Dante gene birini tanıyor. Adam “ne bakıyorsun?” diye ona bağırıyor. Şair “Ben seni daha önce görmüştüm! Lucca’lı Alessio’sun” diyor. Alessio, “Evet bu bataklığa yağcılık yüzünden düştüm, o konuda benim dilim pek mahirdir” diyor…

En son Virgil Dante’ye antik zamanların tanınmış kortizanlarından Thaisi gösteriyor kendisine köle armağan eden müşterisine övgüler yollayan Thais…




Sekizinci Halka- Boticelli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder