Kanto 18
Günah Çukurları
Malebolges
Inferno Yorumlar
Elif Mat
Thais and Alexander- Carracci
Sekizinci halkaya gelindiklerinde, şairler artık
Cehennemin diplerine iyice yaklaşmışlardır.Burada günahlar ağırlaşır, Dante nin
bu ruhlara duyduğu acıma duygusu da onunla birlikte azalır. Daha evvelki
bölümlerde ruhlar, Dante’yle konusup Dünyadan haber sormak istiyorlardı; kendi
hallerini yolcuya anlatıp, dünyaya haber göndermek istiyorlardı; halbuki burada
başları önde; hallerinden utanıyorlar, çok konuşmak görülmek istemiyorlar.
Bir kısmı insanların cinsel zaaflarından
yararlanarak, kadınları mal gibi alıp satanlar, kendi menfaatleri için
kullananlar; insan haysiyetini ayaklar altına alanlar; bir kısmı da gene kendi
çikarları için, dürüst olmayan abartılı övgüler yapanlar. Zaten bu çukularda para
keselerine benziyor, hepsinin de burada bulunmlarının sebebi menfaat.
Dante, aynı zamanda bir mimar gibi Inferno’yu (bütün
Komedya’yı düşünürsek; Cennet Cehennem ve Araf olmak üzere ahireti) kafasında
planlayıp eserini ona göre yazmış. Geryon’un kendilerini uçurumun dibine
indirmesiyle, sekizinci halkaya geliyorlar. Burada da bir anfitiyatronun merdivenleri gibi dik bir şekilde aşağıya inen
bir manzara var. Her basamakta büyük çukurlar içinde, günahlarına göre oraya
mahkum edilmiş ruhlar var. Çukurların üzerinden geçen bir taş yoldan gecerek
aşağının pisliğine batmadan uzaktan seyrediyor ve gözlemlerine devam ediyorlar.
Roma da 1300 yılı zamanin Papası tarafından jubile yılı olarak ilan edilmiş; o sene
Hrısytiyanlar, haç vazifesini ifa etmek
için Roma’ya akın etmiş; bütün kliseleri, kutsal mekanları gezmişler, Köprülerin
üzerinde gidip gelenler birbirine çarpmasın diye yol ortadan ikiye bölünmüş,
sağlı sollu büyük bir hareketlilik yaşanmış. Dante’de sürgüne 1302 yılında
gidiyor ve şiirini 1300 yılında başlattıyor.
Jason
Bu bölümde
sekizinci halkaya vardıklarında karşılarına çıkan manzara aynen Romanın
köpülerinde olduğu gibi karşılıklı yoğun bir trafik. Bir tarafta yağcılar bir
tarafta insanları kandıranlar akın akın
geliyor. Bunların durmaları yasak; etraflarındaki Zebaniler onları sürekli
kırbaçlıyor. Kırbaçı yiyenler yerinden zıplıyor.
Dante’nin gözü birine takılıyor, “Ben onu tanıyorum”
diyor. Adam hemen başını öne eğip, yüzünü saklamaya çalışıyor. Dante ona “yanılmıyorsam
sen Venedico’sun. Ne işin var burada?” diyor. Venedico “Ben seninle konuşmak
istemezdim ama sesin bana dünyadaki güzel hatıraları anımsattı. Ben buraya
mahkum edildim çünkü güzel kızkardeşim Jezabeli Marki’ye ben yolladım; asilzadeden
bir menfaat elde etmek için kızkardeşimi kullandım; maalesef bu kötü hikaye
hala daha anlatılıyor Floransa’da… Burada olan tek Bolonyalı ben değilim bizim
lehçemizle konuşan pek çok ruh var. Para hırsımızın cezasını çekiyoruz!” diyor. O tam
bunları söylerken sırında bir kırbaç şaklıyor: “Yürü P…… burada satacağın bir
kadın yok! Yoluna devam et!” diyor Zebaniler.
Dante beklemekte olan Virgil’in yanına dönüyor ve
yollarına devam ediyorlar. Bir sonraki bölüme geldiklerinde taş köprünün
üzerinden bakıp Jason’ı görüyorlar; hala çok gururlu, kuvvetli, dimdik yürüyor…
Jason da mitolojideki Yunan kahramanlarından biri; kadınları kandırıp, hamile
bırakıp, arkasını dönüp giden çapkınlardan. O da bu çukura layık görülmüş
kuyruğu dik tutmaya çalışıyor.Şairler şaşırıyor hala daha kral gibi yürüyor
diyorlar
Bir sonraki çukurdan çok kötü kokular geliyor
burası yağcıların yeri. Menfaat için iş başındakilere yağcılık yapanlardan Dante
öyle bir nefret etmiş olmalı ki; bunları tamamen pisliğe batırmış; tırnak diplerinden
saç diplerine kadar pislik içindeler..
Dante gene birini tanıyor. Adam “ne bakıyorsun?”
diye ona bağırıyor. Şair “Ben seni daha önce görmüştüm! Lucca’lı Alessio’sun”
diyor. Alessio, “Evet bu bataklığa yağcılık yüzünden düştüm, o konuda benim
dilim pek mahirdir” diyor…
En son Virgil Dante’ye antik zamanların tanınmış
kortizanlarından Thais’i gösteriyor kendisine köle armağan eden müşterisine övgüler yollayan
Thais…
Sekizinci Halka- Boticelli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder