29 Mart 2019 Cuma

CENNET KANTO 30 AÇIKLAMALAR


CENNET KANTO 30 AÇIKLAMALAR
ve Genel Değerlendirme


ZAMAN MEKAN

Burada önce nerede bulunduğumuza bakalım. Şemada gördüğümüz gibi önce dünyada idi Dante. Ilahi Komedya' nın başında kendini bir karanlık ormanda buluyor ve Virgil eşliğinde bir yolculuğa çıkıyordu. İlk önce dünyanın merkezine doğru halkalar halinde indiler tek tek Cehennem çukurlarını ve burada azap çekmekte olan ruhları gördüler. Sonra Cehennemin en dibinde Arzın merkezinde Şeytanı gördüler. Şeytan üç ağzından birine Hazreti Isa ya ihanet eden havariyi diğer iki ağzında da Sezarı biçaklayan Brütüs ve Cassius u çiğnemekteydi. Dine ihanet ile devlete ihanet Cehennemin dibini boylamıştı.
Şeytan kalbinin soğukluğundan dolayı buz kütlesi içine hapsedilmişti.
Cehennem Kapısı -Rodin

Virgil ve Dante bunları gördükten sonra dünyanın öbür ucuna çıktılar. Orada okyanusun ortasında Araf adasını gördüler. Bu sefer Araf kayalıklarını tırmanarak orada arınmayı bekleyen ruhlarla tanıştılar. Araf ın 30. Kantosuna geldiklerinde Dante’nin öocukluk arkadaşı Beatrice çıktı karşılarına ve Rehberlik görevini Romalı şair Virgil den devraldı.
Araf yolculuğu 33. Kanto da bitti oradan Cennet yolculuğu başladı.Önce dünyanın etrafında 9 halka gördük burada sırasıyla Ay Merkuri Venus Güneş Mars Jupiter Sabit yıldızlar Halkası ve Prımıum Mobile denilen Başlangıç* Yaratılış halkalarını gezdiler.
Buraya kadar olan alem Bu dünya bundan sonra anlatılacak olan ise Öteki dünya diyebiliriz. Sınır Primium Mobile yeni başlangıç halkasının sonu.

Ondan sonrası Saf Işık Cenneti olarak adlandırılan Empyrean. Empyrian' ın ortasındaki pyr Yunanca ateş manasına geliyor.
Floransa

Hava Su Ateş ve Toprak olarak bildiğimiz antik çağların dört elementi düşünürsek bu dünya olarak adlandırdığım bölüm MADDE* Topraktan yapılmış kısım öteki dünya dediğimiz kısım ruhsal dünya görünmeyen dünya orası saf ışık veya Ateş ten yapılmış.
Işık aynı zamanda Tanrıyı temsil ediyor. En yukarda yer alıyor. Tanrı nın etrafında 9 halka olarak melekler var.
Tanrı katıyla Madde aleminin arasında bir Hayali gül var orada Cennetlikler ikame ediyor Gülün her bir yaprağı Cennetliklerden birisinin tahtı.
Rose Window Notre Dame Katedrali Paris

Şimdi bu şemanın içinde en son kaldığımız yer Premium Mobile kısmı tam sınır çizgisiydi. Böyleyken Dante bir şaşırtmaca veriyor Gene kendi bu yolculupu yapan kahraman değil de Verona' da masasında şiirini yazan yukarı gökyüzüne yıldızlara bakan şair Dante oluyor.
Bu dünyadaki her şeyin her şeklin asıl formunun her fikrin aslının öteki alemde olduğunu söyleyen Platon' un fikirlerini görmüştük. Onun gibi iki şekilde düşünmemiz gerekiyor burada.
Dante birazda gerçekçiliğini göstermek için kantonun başında ayağı yere bastı ve tekrar zaman mekan kavramının içine girdi. Saat gün doğumundan bir saat öncesi oldu gökyüzü güneş ışınlarıyla aydınlanmaya başlayınca yıldızlar yavaş yavaş kaybolmaya başladı.
Bu anı bize hatırlatarak bu madde alemiyle görünmez alemin kıyısına geldi tekrar. Orada Tanrı katından yayılan ışık artınca artık sadece Tanrının ışığı görünür oldu yavaş yavaş melekler halkası da ortadan kalktı.
Bir ölümlünün gözleri okadarını göremeyeceği için gene bakışlarını Beatrice‘ e çevirdi.
Tabii, tek sebeb o değil Beatrice e bakmasının bir diğer sebeb te büyük aşkı. Bu vesileyle bir kez daha o aşkı anlattı çocukluğundan beri şiirinin vazgeçilmez konusu Beatrice dedi
Beatric‘e i dokuz yaşında ilk defa görmüş ikisi de aynı yaştaymışlar. Sonra bir daha on sekiz yaşındaken karşılaşıyorlar ama bu hep uzaktan bir aşk oluyor. İkisi de başkalarıyla evleniyor ve Beatrice genç yaşta ölüyor. Onun çlümü üzerine Dante Vita Nuova (Yeni Hayat) adlı şiir kitabını yazıyor Hem şiir hem düzyazi otobiyografik bir eser. Konu bu aşk hikayesi. Belki sadece hayalinde kalbinde olan ir hikaye. O kitabı bitirirken aslında bitmeyen sonu olmayan bir kitap bu Ben ona bir kadına bugüne kadar hiç yazılmamış bir şey yazacağım diye bitiriyor.
Sonra kendisini siyaset felsefe konularına veriyor. Dilbilimi ve siyaset üzerine kitaplar yazıyor. İlginç olan: onlar da tamamlanmamış. Sürgüne gönderilince belki de sürgünden biraz daha evvel İlahi Komedya’ yı yazmaya başlıyor ve son kantoyu yazdıktan sonra hayata veda ediyor. Venediğe elçi gönderilmiş o yolculuktan dönüşte malarya (sıtmaya ) yakalanmış ve Ravenna da ölmüş. (1321)
Ravenna San Vitale

Burada da Beatrıce in güzelliğini son bir kez daha övdükten sonra artık bir aşk şairi olarak en üst noktaya geldim dedi O konuya son verdi. Tekrar konusuna döndü.
Cennet' in ışıklarını daha iyi görmek için gözlerini kuvvetlendirmesi lazım O yüzden orada bulunan veya bir anda ortaya çıkan nurdan bir ırmakta gözlerini yıkıyor o ırmağın suyundan içiyor. Yani ırmak hem su hem ışık.
Irmak, O suyu içtikten sonra, çember oluyor; Çember sonsuzluğu simgeliyor. Sonra çember, Cennet gülü oluyor. Amfitiyatro oluyor, sıra sıra Cennetlikler oturuyor; bahçe oluyor; en son şehir oluyor. Cennet’ teki Kudus oluyor. -gerçek bozulmamış Kudüs’ ü temsil ediyor.
Şehir oluyor çünkü bu sadece kendisinin değil bütün insanlığın yolculuğu. Şehirde yaşamak toplum olmak ve insanların birbirine karşı olan sorumluluklarını da gündeme getiriyor. Orada da bir imtihan var.

Kudus

Kudüs oluyor; çünkü Hazreti Musa kavmini Mısır’ dan çıkardı; esaretten kurtardı; hedefi “Vaadedilen Topraklar”- Kudus’ tü. Bütün Araf boyunca Musa nın kavmi gibi hep yön bulmaya çalıştılar; ‘ hangi yoldan gidebiliriz’ diye araştırdılar;  şimdi artık hedefe varılmak üzere. Virgil “pagan” olduğu için, buralara kadar gelemedi; rehberliği Beatrice’ e bıraktı.
Ve artık Beatrice de vazifesini yaptı; o da Dante' nin yanından ayrılmak üzere.
En son olarakm tekrar siyasete döndüler “Cennet’ teki tahtlardan birinin Kutsal Roma Germen İmparatoru Henri’ye ait olduğunu” anlattı Beatrice. Henri’den Dantenin ümidi çoktu; Hem Italya’ da devlet kurmasını, hem de kendisini sürgünden kurtarmasını beklıyordu. Ama Henri’nin ömrü vefa etmesi bir savaşta öldü.
O devrin papaları da para düşkünlüklerinden ve siyasi otoriteyi ele geçirme çabalarından; özellikle de Simoni- dini değerleri satarak kazanç sağlamaktan -ötürü Dante’ nin Cehennem inde yer aldı. Daha evvel Inferno 19 da gördüğümüz gibi Boniface, “ madem sen altın peşindesin, toprağa baş aşağı gömül”denilerek Cehennem çukuruna atılmıştı. Şimdi ondan sonraki Papa, Clemence’ da gelecek; o da aynı çukura atılacak ve onun gelmesiyle Boniface daha derine itilecek.
Beatrice den son haberler böyle...

Ama en güzeli artık Dante‘nin dünyevi dertlerden uzaklaşarak iç huzuruna kavuşması ve Cennet’e hazır hale gelmesi.

CENNET KANTO 30


Belki bizden altı bin kilometre uzakta;
Altıncı saat  yanıyordu;
Ve bizim dünyamızda gölgeler eşitlenmişti.
Güneş‘in en parlak nedimesi(safak) ilerliyor;
Gökyüzünün geceden kalma ışıkları birer birere sönüyordu.
En güzeli bile sonunda karanlıkta kaldı.

Bunun gibi NOKTA‘ yı çevreleyen zafer halkaları birer birer
Sönükleşti.
Onlar noktayı çevreliyor;
Aslında NOKTA herşeyi çepeçevre kuşatıyordu.
Hem bir şey göremediğimden,
Hem de AŞK yüzünden olacak,
Gözlerim yine Beatrice' e döndü.


Beatrice Portinari (1265-1290

Bugüne kadar onun için bütün yazdıklarımı bir araya toplasam,
 yine de şu andaki güzelliğini tarif etmeye yetmez.
Bu tatlılık, bizim insani ölçülerimizin üzerindedir.
Bu güzelliği ancak Yaratıcısı tam olarak bilebilir.
Teslim! Bu konuyu anlatmakta şair olarak yeteneksiz kaldım!
Ne Komedya yazarları ne de Tragedya yazarları
bir konu karşısında bu kadar yetersiz kalmıştır.
Güneşin gözleri kamaştırması gibi,
Onun tatlı gülüşünün hatırası da benim
Aklımı başımdan alıyor.
Onu hayatta ilk gördüğüm andan, bu ana kadar,
Şiirimi hiç bir şey kesmedi, kesintiye uğratamadı.
Ama artık bu noktada, sanatının zirvesine varan bir ressamın,
 fırçasını bırakması gibi, bende Beatrice‘ i anlatmayı bırakmalıyım.

Vazifesini tamamlamış bir rehber edasıyla güzellik şöyle dedi:
(Bu güzelliği artık benden sonra gelen şairler anlatmaya devam edecek.)
"Maddenin en geniş çemberinden saf  ışık Cennet’ine giriyoruz
Aklın ışığı;
Işıkla dolu AŞK;
Gerçek iyiliğin AŞK'ı
Mutlulukla dolu AŞK
Bütün tatların üzerinde olan MUTLULUK
Ikı sıra halinde, Cennet ahalisini görüyorsun
(Biri melekler, biri Cennetlikler)
İkincileri kıyamet günü, beden elbiselerini giyinmiş olarak;
-ayağa kalkmış olarak göreceksin- yeniden.
Yıldırım çarpmasında, insan nasıl görme yetisini kaybederse,
 bende etrafımı sarıp sarmalayan bu  ışık karşısında  göremez olmuştum.
Cennetin bu köşesini huzura erdiren RAHMET,
Kendisine çağırır benlikleri sevgiyle,
Öyle bir sevgiyle selamlar ki;
O mumlar, o ateşle yanmaya hazır olur.
Bu sözler kulağıma girer girmez,
Kendi gücümün dışında,
 yeniden yükselmekte olduğumuzu anladım.
Yeniden görebiliyordum artık!
Artık gözlerim saf ışığa dayanabiliyordu.
Kör etmiyordu ışık.
Sonra o ışık, bir ırmağa dönüştü;
Kırmız sarı ışıltılar
Irmağın iki yakasında renk renk bahar çiçekleri
Altın yüzükteki- yakutlar- gibi ışıldamakta.
Sonra o bahçeden yayılan rayihanın artmasıyla,
 Sanki sarhoş olup, yeniden kendilerini ırmağa atmakta.
Bir mücevher zıplayıp ırmağın içine düşünce,
 diğerleri ırmaktan geri kıyıya sıçramakta.

"Etrafındaki herşeyi görüp anlama arzun beni mutlu ediyor
 ama önce susuzluğunu gidermek için ırmağın suyundan iç!"
Gözlerimin Nur'u böyle dedi.
"Bu ihtişam bu mücevherler ışıltılar, kıyılardaki güzel çimenler,
Mutluluk bahçeleri,
 hakikatin birer gölgesidir ancak.
Daha da güzelini görebileceksin gözlerin kuvvetlendiğinde."
Daha iyi görebilmek için, hemen ırmağa koşup, yüzümü yıkadım.
Gözlerim o suyu içti.
Ben ırmaktan başımı kaldırırken, 
ırmak da şeklini değiştirdi ve  bir çember haline geldi.
Çiçekler, bahçeler değişti.
Cennet' deki halkaları -daha iyi- görebilir oldum.
Allah‘ım bu güzellikleri anlatabilmem için güç ver bana!
Yaratıcının kendisini, bütün varlıklara ışık olarak gösterdiği
O Nur en tepedeydi.
Bütün varlıkların sukunetı, huzuru, 
Yaratıcıyı görmekteydi.
Işık giderek genişliyordu, bütün güneşi içine alacak kadar büyümüştü.
Bütün ışık bir noktadan, bahçelere, dünyaya, bütün aleme,
Cennet halkalarında kutsanmışların üzerine;
Hepimizin üzerine yayılıyor, 
aynalardan yansıyordu.

Eğer aşağıdan görünen buysa;
 kimbilir yukarıda gülün en üst yapraklarında görünen nasıldı?
Bulunduğun yerde o yükseklikte gözlerim beni yanıltmadı.
Görebiliyordum artık bu güzellikleri.
Allah katında –yakın, uzak- diye bir kavram yoktur.
Orası aracısız yönetilir.
Bildiğimiz doğa kanunlarına tabii değildir.
Kutsal Roma Germen Imparatoru Henry (1275-1313)

"Beyaz elbiselileri gördün mü?“ dedi Beatrice.
Şehrimizin ne kadar geniş bir alana yayıldığını görüyor musun?
Tahtları ve tahtlarda olanları görüyormusun?
Hemen hemen bütün tahtlar dolu.
Artık bundan sonra gelenlere fazla yer kalmamış.
O gördüğün üzerinde tacı da hazır vaziyette olan taht,
Henri’ nin tahtı, onu bekliyor.
O imparator ki; Italya’ ya doğru yolu gösterecekti.
Ama ne yazık ki Italya buna hazır değildi.
Italya’nın gözünü para bürüdü;
Körleştirdi.
Yaramaz bir çocuk gibi huysuzluk yapip;
yemeği reddedip açlıktan ölecek hale geldi.
Bu tahta O oturacak;
 sonra zamanı geldiğinde sende buradaki düğüne katılacaksın.
Papa Boniface (1230-1303)

Klisenin idarecisine gelince, gizliden veya açıktan Henri’ nin aleyhindedir.
Ama Allah onu uzun müddet, o koltukta oturtmayacak.
Simon Magnus’ un yanını boylayacak.
Boniface‘ yi çukurun daha da dibine itecek..."
Papa Clement Quintus (1264-1314)

Ilahi Komedya

Dante Alighieri
Dante (Floransa 1265- Ravenna1321)

Cennet Kanto 30

27 Mart 2019 Çarşamba

Fecr Suresi

1. Yemin olsun tan yerinin ağırma vaktine,2. On geceye,3. Çifte ve teke,
4. Yola koyulduğu zaman geceye.5. Nasıl, bunlarda akıl sahibi için bir yemin var mı?6. Görmedin mi ne yaptı Rabbin Âd kavmine?7. Sütunlarla dolu İrem’e,8. Ki beldeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.9. Ve ne yaptı vadide kayaları oyan Semûd kavmine?10. Ve kazıklar sahibi Firavun’a.11. Bunlar, ülkelerde azıp zulmetmişlerdi.12. Ve oralarda bozgunu çoğaltmışlardı.13. Bu yüzden Rabbin, üzerlerine azap kamçısını yağdırıverdi.14. Çünkü Rabbin tam gözetleme yerindedir/tam bir biçimde gözetlemektedir.15. İnsan böyledir; Rabbi kendisini deneyip de ona cömert davranır, nimet yağdırırsa: "Rabbim bana ikramda bulundu!" der.16. Ama Rabbi onu sıkıntıya uğratıp rızkını ölçüye bağlarsa: "Rabbim bana ihanet etti!" der.17. Doğrusu şu ki, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.18. Yoksulun doyurulmasını teşvik etmiyorsunuz.19. Mirası derleyip toplayıp yiyorsunuz.20. Malı, devşirip depolatacak bir sevgiyle seviyorsunuz.21. İş böyle gitmeyecektir! Yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde,22. Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde,23. O gün cehennem de getirilir. İşte o gün düşünüp anlar insan. Ama düşünüp hatırlamanın ona ne yararı var!24. Der ki: "Keşke şu hayatım için önden bir şeyler gönderseydim."25. O gün hiç kimse O’nun azabı gibi azap edemez.26. Ve hiç kimse O’nun vurduğu bağ gibi bağ vuramaz.27. Ey sükûna kavuşmuş benlik!28. Dön Rabbine, razı etmiş ve razı edilmiş olarak!29. Gir kullarımın arasına!
30. Gir cennetime!

Yaşar Nuri Öztürk MealiResim NASATan yeri Ağardığında görünen gezegenler