4 Mart 2019 Pazartesi

Cennet 27 Devam

hhttps://elif424.blogspot.com/2019/03/cennet-kanto-27-gasp.html
Cennet Kanto 27 devam ve Açıklamalar


Güzel Hanım’ı düşünerek ben zaten Cennet’i bulmuştum,
Ama yine de gözlerine bakmak istiyordum.
Doğa’nın ve sanatın sunabileceği bütün güzellikleri
Gölgede bırakacak kadar güzeldi.
Gülümseyen yüzüne bir kez daha baktım ve
O aydınlıkla ben de parıldadım.
İkizler burcundan hızla yukarı doğru yükseldik bi kez daha.
Her yer o kadar güzeldi ki giriş noktası olarak
 Hanımın nereyi seçeceğini bilemiyordum.
Anladı ne düşündüğümü:
Kainatın merkezi;
Bütün döngülerin ilk hareket noktası  burasıdır.
La- mekandır.
Burası mekan dışıdır.
Gördüğün her şey sadece Yaratan’ın zihnindedir.
Orada aşk ateşi yanar,
Kainata rahmet yağar.
Işık ve sevgiyle sarmalanmıştır
Sırrını sarmalayan bilir.
Bütün hareket buradan idare edilir.
Başlangıç noktası burasıdır.
Iki kere ikinin dört etmesi gibi kesin,
her şey bir hesapla yürür.
Zamanın başlangıç noktası da burasıdır.
İnsanoğlunun para hırsı o kadar derindedir ki;
Bir selde batmış sadece gözleri suyun üstünde kalmış gibidir.
Arada bir iyi meyva verse de bir sel gelir,
Onu da mahveder.
İman ve masumiyet sadece çocuklara mahsustur.
Yanakta sakal çıkmadan insanı terk eder, gider.
Oruç tutması gereken zamanda tutmaz;
Dili işler;
Ana babaya bile önce severken, sonra ihanet eder.
Bizi gündüze çıkaranın sabah uyandıranın kulları,
Temiz yüzle doğar, ama ahirete kararmış yüzle gelir
Söylediklerime şaştıysan; dünyadakilerin halini düşün,
Başlarında ehil bir lider yoktur.
Ne kilise ne de imparator...
Yakında bir fırtına kopacak kötülükleri silip süpürecek,
Bir sonraki mevsimin ürünü sağlam çıkacak...

Açıklamalar

Bu kanonun başında dört ışık Peter, James, John(Yahya) ve Hazreti Adem in ruhları parıldamaktadır. İçlerinden Peter hiddetinden kızararak konuşmaya başlar.
Esasında Jupiter aklı selimi emsil ettiği için beyaz rankle tasvir edilen bir gezegendir Ama Aziz Peter aklıyla Jupiter gibi merkezinden beyaz enerji yaymaktayken kilisenin başındaki Papa Boniface’ye öfkesinden savaşı temsil eden mars ın kızıl rengine bürünüyor.
O anlattıkça bütün Cennet’ in rengi de güneşin batma saatinde ki gurup rengine dönüşüyor.
Hrıstıyan inancında kilisenin anahtarlarını Hazreti Isa  Aziz Peter ‘a temsil etmiş ona Kaya anlamındaki ismini vermiş. Kiliseninn temel taşı Aziz Peter sayılıyor.
Bu kanto Cehennem 27 ile bağlantılı. Orada da Papalığın lüzümsuz siyasetle uğraşması savaşlar başlatması anlatılıyor. İnsanları aforoz etmekle tehdit edip istediklerini yaptırıyorlar veya benim dediğimi yaparsan bütün günahların affedilecek denip Cennet satılıyor.
Papalık Devletleri anahtar imajını da bayraklarında kullanıp diğer Hrıstıyalarla savaşmışlar bu da özellikle eleştiriliyor.
Hazreti Isa’nın gözünde Papalık makamı boş sayılır diyor burada Dante Saint Peter’in ağzından. Kitabın yayaınlandığı devirde bu cümle çok tereddüt edilerek yazılmış. Böyle bir şeye halkın inanması Papalığa bütün otoritesini kaybettirebilirdi. Onun için açıklama yapmışlar:” halk nezdinde otoritesi devam etmektedir” diye.
Kilisenin dünya işlerine karışmamasını istemesi yüzünden Dante nin Monarchia adlı eseri uzun süre Katolik Kilisesinin Yasak kitaplar listesinde kalmış 1966 da bu liste kaldırılmıştır.
Dante eski Yunan’da olduğu gibi kainatın merkezinin dünya olduğuna inanıyor ve bir kağıt rulosu gibi evrenin dünyadan başlayarak sarmallar şeklinde yayıldığını düşünüyor.
Cennet’in zama ve mekan kavramının dışında olduğu sadece Yaratan’ın zihninde bulunduğunu düşünüyor.
Zaman kavramının insanlar için olduğunu ve zamanın başından beri insanların açgözlülükleri nedeniyle çürümüş bir düzen kurmaya mütemayil olduklarını anlatıyor.
Beatrice buna sebeb olarak insanların başlarında ehil bir yönetici olmadığını söylüyor; Papalığın çürümüş olduğunu zamanın Kutsal Roma Germen İmparatoru’nun da Italya ile ilgilenmediğini anlatıyor.
-Hazreti Adem ile Havva’nın yasak meyvayı yiyerek cennet’ten kovulmaları;
-İncil’de Babil’lilerin kule yapıp Allah’ı görmek istemeleri; Kuran’da Firavun’un Haman! Benim için bir kule inşa et, dedi, Umarım ki böylece yükselebilir, göklere yol bulur da Mûsâ’nın Tanrısına ulaşırım” demesi (Mümin Suresi 36.Ayet)
-Ulise’nin, (Yunan kaynaklarında Odyseus’un)  İlahi Komedya’da Herkül Kayalıklarını –Cebel-i Tarık Boğazını aşarak, açık denize açılması ve gemisinin kayalıklara çarparak hem kendisinin hem adamlarının boğulması
-Mitolojide Europa’nın Boğa Kılığına giren Zeus tarafından kaçırılması, haddi aşma sınırı bilmeme örnekleri olarak veriliyor.
Özellikle Dante Cennet’ten aşaği dünyaya baktığında Roma İmparatorluğunun hüküm sürdüğü bölge olan bütün Akdeniz bölgesini görüyor, Batıda Ulise’nin çıktığı Cebel-i Tarık Boğazı merak saikiyle haddin aşılması; doğuda Europa’nın kaçırıldığı Lubnan bölgesi görülüyor.Bu da cinsel anlamda haddin aşılması, (hileyle kızın kaçırılması üstelikte bunu yapanın Zeus olması.)
Bu eleştirilerde Dante’ nin haksız olmadığını görüyoruz. Bizim basınımızda çok yer almadı ama geçtiğimiz hafta dünya televizyonlarında konu yine Katolik papazları arafından taciz ve tecavüze uğrayan çocuk ve rahibeler idi. Bugün bile örtbas ediliyor, bugün bile gerek Hükümetler gerekse polis fazla üstlerine gitmiyor. Bu konuda Vatikan geçen hafta toplantı yaptı. Papazların evlilik dışı çocuklarının bakımını üstlenmeleri için kilisenin gizli belgeleri olduğu ortaya çıktı.
Kanto’nun sonunda günahkarların yakında cezalandırılacakları ve bundan sonra toplumun düzeleceği müjdesi geliyor.
Not: gerek Adem’in Cennet’ten kovulması gerek Ulise nin durumu kötü mü iyi mi? Paradoksal bir şekilde verilmiştir.  Adem’in dünyaya gelmesiyle insanlık ve öğrenme süreci başlar.
Ulise’ye yanlış tavsiye edenlerle birlikte Cehennem 26 da yer verilse de insanlık merak saikiyle bilimsel yolda ilerler. Ay’a adam gönderme örneğinde olduğu gibi başarılı olduğu zaman “çok iyi” başarısız olduğu zaman Challenger faciası gibi ” çok kötü”.

Resim Beyrut Müzesi
Europa'nın Zeus tarafından kaçırılmasını tasvir eden mozaik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder