A million young workmen straight and strong lay stiff on the grass and roads,
And the million are now under soil and their rottening flesh will in the years feed roots of blood-red roses.
Yes, this million of young workmen slaughtered one another and never saw their red hands.
And oh, it would have been a great job of killing and a new and beautiful thing under the sun if the million knew why they hacked and tore each other to death.
The kings are grinning, the Kaiser and the czar—they are alive riding in leather-seated motor cars, and they have their women and roses for ease, and they eat fresh-poached eggs for breakfast, new butter on toast, sitting in tall water-tight houses reading the news of war.
I dreamed a million ghosts of the young workmen rose in their shirts all soaked in crimson … and yelled:
God damn the grinning kings, God damn the kaiser and the czar.
And the million are now under soil and their rottening flesh will in the years feed roots of blood-red roses.
Yes, this million of young workmen slaughtered one another and never saw their red hands.
And oh, it would have been a great job of killing and a new and beautiful thing under the sun if the million knew why they hacked and tore each other to death.
The kings are grinning, the Kaiser and the czar—they are alive riding in leather-seated motor cars, and they have their women and roses for ease, and they eat fresh-poached eggs for breakfast, new butter on toast, sitting in tall water-tight houses reading the news of war.
I dreamed a million ghosts of the young workmen rose in their shirts all soaked in crimson … and yelled:
God damn the grinning kings, God damn the kaiser and the czar.
Bir milyon genç işçi yollarda ve çimenlerin üzerinde
sıra sıra dizilmiş yatıyorlar;
sıra sıra dizilmiş yatıyorlar;
Ve bir milyon daha fazlası toprağın altında çürüyor,
senelerce üzerlerinde açacak güllerin köklerini besleyecekler.
Evet bu bir milyon genç adam birbirlerini katletti
ve kendi ellerindeki kanı farketmedi bile.
Ah, evet bu ölümler belki günesin altındaki en pırıltılı ve en yeni şey olabilirdi,
eğer birbirlerini neden parçaladıklarını bilebilselerdi
Krallar sırıtıyor Kayser ve Çar sapasağlamlar derikoltuklu arabalarda yolculuk ediyorlar,
yanlarında güzel hanımlar ve hayatı daha güzelleştiren çiçekler her sabah kahvaltıda taze yumurta
ekmeğin üzerinde erimiş taze tereyağ
sağlam su geçirmez kalelerinde oturuyorlar,
gazetelerden savaş havadisleri okuyorlar.
Rüyamda bu bir milyon işçinin hayaletlerini gördüm;
kanlı gömlekleriyle ayaklanmış bağırıyorlardı,
Lanet olsun sırıtan Krallara
Kaysere ve Çara...
Şair: Carl Sandburg
Çeviri: Elif Erkmen
Çeviri: Elif Erkmen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder