26 Mayıs 2015 Salı

What conquest brings he home?/ Nereyi fethetti?



 The Tragedy of Julius Caesar by William Shakespeare.



Sezar Milattan Önce 100 yılında doğmus ve 44 yilinda öldürülmüş olan Romalı Komutan, Devlet Adami ve 'Consul' dur.

Romalılar ilk basta krallık sistemini denedilerse de sonra tek adam iktidarı istemeyip Cumhuriyet idaresini secmişlerdir. Bu sistemde iki veya üç Consul devleti yönetir. Oy birligiyle karar almaları gerekir. Senato asilzade ve zenginlerin idaresindedir, sonralari tribun denilen halk meclisi de kurulmus once iki sonra 10 kisilik bir halk meclisi oluturulmustur.

Sezar tanınmış bir aileden geliyor, basarılı bir komutan hemen hemen butun Fransa yı ele geçiriyor, Manş denizini ilk defa gecen komutan oluyor ( adanin esas isgali bundan 100 sene sonra bir baska komutan tarafindan yapilacaktir- (bu bir cesit ön çalışma belki)

 Daha sonra Rhine ırmagını da ilk gecen Romalı komutan oluyor. Zalimlikte o kadar ün salmış ki önce bir grup Alman kendilerine zarar vermesin diye Rhine nehrini geçmesine yardımcı olmayı teklif ediyorlar. Sezar kabul etmiyor; köprü yaptırıp ırmağı ordularıyla geçiyor; önüne gelen köyleri yakıp yıkıyor sonra geri dönüp köprüyü tekrar yıkıyor. Belki de 'istersem gene gelirim' demek istiyor.
Veni vidi vici / Geldim gördüm yendim sözü de ona aittir.

Daha sonra başarılı bir Ispanya seferi yapıyor ve ordularıyla Roma ya geri dönüyor. Yalnız burada bir sorun var Senato askeri darbe yapilmasini istemediği ve Cumhuriyet rejimini korumayı istedigi için, Roma'ya komutanların askerle girmelerini yasak etmis. Askerin Rubicon irmaginin kuzeyinde kalması gerekiyor.

Sezar irmagi gecip Roma da idareyi tek basina ele gecirmeyi istiyor. Bugun hala ingilizce de 'dönüşü olmayan bir yola girmek ve sonu belli olmayan bir maceraya atilmak" manasına "Rubicon'u geçmek" değimi kullanılır.

Sezarin bu tek adam olma emelinden önce Roma da üçlü bir yönetim vardı ve bu üçlüden biri olan Pompei cok sevilen bir komutandı. Fakat Sezar'la aralarinda çıkan anlasmazlık ve iç savaşlar yüzünden Pompei, Misir'a kaçmak zorunda kalmış ve(onlarda da Sezar korkusu agir basmis olacak ki)Mısır'li yöneticiler tarafindan öldürülmüştür.
Sezar bununla da yetinmeyip Pompey'in Roma da kalan çocuklarını da öldürtmüş.

Işte William Shakespear'in Sezar tiyatro oyunu bu tarihi dönemeçte başlıyor.
Sezar in Roma'ya askeriyle birlikte girmesi üzerine onun taraftarları şenlikler yapıyor.
Ust düzey yöneticiler de halktan kişilere; "haddinizi bilmiyorsunuz, bir süre evvel ayni gosterileri Pompey'e yapıyordunuz; simdi Sezar ganimetlerle kölelerle Roma'ya dönünce kıymetli oldu; onu karşılıyorsunuz. Dağılın evlerinize" diye bagırıyorlar.

"Bugün tatil değil bir şey değil gidin işinizin başına..."diyorlar "yalnış yoldasınız yerde Pompeyin kanı var tövbe edin" diyorlar ama fayda etmiyor. Sezar kendini ömür boyu diktatör ilan ediyor.



Wherefore rejoice? What conquest brings he home?
What tributaries follow him to Rome,
To grace in captive bonds his chariot-wheels?
You blocks, you stones, you worse than senseless things!
O you hard hearts, you cruel men of Rome,
Knew you not Pompey? Many a time and oft
Have you climb'd up to walls and battlements,
To towers and windows, yea, to chimney-tops,
Your infants in your arms, and there have sat
The livelong day, with patient expectation,
To see great Pompey pass the streets of Rome:
And when you saw his chariot but appear,
Have you not made an universal shout,
That Tiber trembled underneath her banks,
To hear the replication of your sounds
Made in her concave shores?
And do you now put on your best attire?
And do you now cull out a holiday?
And do you now strew flowers in his way
That comes in triumph over Pompey's blood? Be gone!
Run to your houses, fall upon your knees,
Pray to the gods to intermit the plague
That needs must light on this ingratitude.

Inanmak istediğimize inanırız herkesi de kendimiz gibi düşünüyor sanırız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder