6 Mayıs 2019 Pazartesi

Inferno 7 Açıklamalar




Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme ve büsbütün de açıp tutumsuz olma!
 Yoksa pişman olur, açıkta kalırsın.
Isra 29



Pape Satan, Aleph



7. Kanto bu sözlerle başlıyor. Zenginlik Tanrısı Plutus büyük düşman olarak tanıtılmıştı geçtiğimiz bölümün sonundaç Incil'in Timothy (6 10) bölümünde "Para aşkının bütün kötülüklerin temeli olduğu" söylenmiş bu yüzden para hırsı büyük düşman olarak görülmüş.

Kesik kesik bu sözleri sıralıyor. Papa diyerek başlıyor ve bu bölümde anlatılacak para ve mal düşkünü papazları haber veriyor. Sonra Şeytan; sonra da Aleph.

Aleph İbranice de ilk harf.  Yunanca Alpha, Arapça Alif  gibi başlangıcı simgeliyor
İbranice de numara olarak karşılığı 1 (Arapça da da öyle Ebcet hesabında.)
Ibranice de gizli saklı görünmeyen manası da var.Çünkü sessiz telaffuz edilmeyen bir harf.



Bunun yanısıra kelime anlamı boğa başı (Kral başı anlamına da geliyor.)
Hazreti Musa, Mısır’dan kavmini çıkardığında bir ara onları bırakıp, dağa çıkıyor Tanrı’dan “on emri” alıyor. O kırk günlük sürede kavmi başlarında peygamber olmadığı için tekrar eskiye dönmek istiyor kendilerine altından boğa yapıp ona tapıyorlar.
Hazreti Musa, dağdan on emirle birlikte döndüğünde, bu sahne karşısında çok üzülüp, onlara kızıyor boğa heykelini parçalıyor.

Insaoğlunun yoldan çıkmaya hep hazır olması, paraya karşı zayıf olması, Allah’tan başkasına tapmak tehlikesinin sanılandan yakın olması vurgulanıyor bu hikayede.

Bu konu aynı zamanda Kuran’ da da anlatılıyor.

Bu üç kelimeyi bir üçgenin köşeleri gibi düşünürsek; din adamı, şeytan ve para hırsı, üçü “üç köşeyi kapmış, hep birbirlerinin etrafında dolanıyor” gibi düşünebiliriz.

Michael

Dört büyük Melekten Mihael
İncil’in Revelation (Vahiy) bölümüne göre Meleklerle şeytanlar arasında mücadelede Mihael şeytanları Cennet’ ten atmış. Şeytan’ ın Cennet’ten kovulma hadisesini anlatıyor.
Mihael’in olduğu yerde (yani Cennet’ te) Dante’ nin ahireti görmesi için özel izin çıktığını söylüyor.

Vahiy 12
Gökte savaş oldu. Mikail’le melekleri ejderhayla savaştılar. Ejderha kendi melekleriyle birlikte karşı koydu, ama gücü yetmedi. Bu yüzden gökteki yerlerini yitirdiler. 9 Büyük ejderha –İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan– melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.  

Dali


Cimrilik – Avarice

Yedi büyük günahtan biri olan cimrilik bu bölümde anlatılıyor. Para hırsı olanlar parayı malı yığanlar öbür dünyada o yığdıkları malların ağırlığıyla başbaşa kalacak. O ağırlığı kaya şeklinde sürekli oradan oraya taşımak zorunda kalacaklarç Bunu taşırken nefesleri tükenecek sıkıntı çekecekler.
Bunlar ihtiyaç sahibini görmüyor mallarından infak etmiyorlardı; burada da kendilerin görünmez olmuşlar sisin altındalar. Kim oldukları isimlerini belirtmeye gerek görülmüyor. “Bunlardan çok var” diyor Virgil.

Başları traş edilmiş olanlar:

Bunlar ortaçağdaki keşişler; başları tepelerinden traş edilmiş bunu bir tevazu göstergesi olarak yapıyorlar ama onlardan mal düşkünü olanlar Cehenneme düşmüş.

Savurganlar:

Bir de savurgan olanlar var müsrifler onlarda cimrilerle beraber aynı yerde ama onların gittiği istikametin tersine gidiyorlar, her iki gurupta halka çizmeye çalışıyor ama belli bir yerde karşılaşıp geri dönüyorlarö sonra öbür uçta tekrar karşılaşıyorlar. Halkayı tamamlayamadan geri dönmüş oluyorlar. Birbirlerindeki zaafları görüp, “ niye sen çok cimriydin?; Niye sen çok müsriftin?” diye soruyorlar.

Aristo’ da orta yolu seçmenin en iyisi olduğu, “ ne çok cimri ne de çok savurgan ol” düşüncesini burada gösteriyor şair.(Altin orta- Golden mean)



Fortuna:
Şans, talih simgesi olarak antik çağdaki Tanrıça Fortuna örnek veriliyor. Çark-ı felek dediğimiz Wheel of Fortune veya Latince adıyla bilinen Rota Fortunae’ yı çeviriyor. Insanların talihi dönüyor; iyiyken biraz sonra düşüşe geçiyor; kötüyken düzeliyor. En dipteyken üzülmemek gerek, çünkü bundan sonra düzelecek. En yukardayken çok güvenmemek gerek, çünkü biraz sonra inişe geçecek.

Bazıları talihi kötü gittiğinde, feleğe, talihe, kadere, Feleğin çarkına falan küfrediyor. Geçmiş zamanlarda bu çarkı döndüren Fortuna’ nın keyfi hareket ettiğine inanılmış. Burada Dante, O’nun Tanrı dan aldığı emir doğrultusunda hareket ettiğini vurguluyor.
Dante’ ye yöneltilen eleştirilerden biri, “ Hrıstıyan kavramlarıyla birşeyi anlatırken arada Yunan mitolojisine felsefesine yer veriyorsun. O dönemin Tanrılarından bahsediyorsun  şeklinde olmuş.  Ama tabii, Dante din kitabı yazmıyor; burada bir tiyatro eseri gibi çeşitli karakterler var; sonuçta bu bir şiir ve alabildiğine hayal dünyasını kullanıyor.
Bu bölümde de Fortuna için, diğer tanrılarla beraber diyor. Hem melek diyor; hem Tanrı diyor. Antik çağ düşüncesiyle Hrıstıyan kavramlarını karıştırıyor.

Fortuna hem para hem makam mevki dünyada değer verilen şeylerin kime gideceğini düzenliyor. Hem insanlar için hem milletler için.

Öfke:

En son olarak “öfkesini kontrol edemeyenlerin” yanına gidiyorlar. Bunların cezası da dünyada olduğu gibi ahirette de günlerini kavga- dövüş içinde geçirmek.
Aslında boşa bağırıyorlar, düştükleri çamur boğazlarını da kaplamış, ne dedikleri anlaşılmıyor. Bu da güzel bir benzetme çünkü öfkeliyken insan saçma sapan bir manası olmayan şeyler söyler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder