3 Şubat 2018 Cumartesi

Kurt Puslu Havayı Sever


 “Kim bu adam daha ölmeden dağımıza tırmanan?
Istediği gibi gözlerini açıp kapayan?”
 “Kim olduğunu bilmem, ama yalnız olmadığını biliyorum
Sen daha yakınsın, sor bakalım kimmiş
Kibarca sor da cevap versin”
Sağımdaki iki ruh, benim hakkımda böyle konuşuyorlardı
Sonra başlarını uzatıp seslendiler:

Hala daha bedeninde hapis olan ve Cennet yolunu tırmanan ruh;
Bize anlat güzellikle; kimsin nerden gelirsin?
Sana kim yardım eder? Nasıl oldu da bu ıhsan sana bağışlandı?
Hiç görmedik böyle birşey, hayretimiz ondandır."
"Toscana da ırmak kenarından gelirim
Kim olduğumu söylememe gerek yok, meşhur bir değilim"
"Arno yakınlarından mı geliyorsun?"
Diğeri:
Neden ırmağın adını söylemiyor?
Sanki kötü veya korkulacak birşeymiş gibi
Bilmiyorum,
 ama o vadinin isminin kaybolması bana doğru geldi.
Dağların arasından geçerek akar denize kavuşur;
Artık nedense onun kenarındakiler erdemden yılan görmüş gibi kaçarlar;
Ya şanssızlar ya da örf ve adetleri bozuk
Circe’nin ağına düşmüş gibi, karakterleri değişmiş;
Tepede kötü kokulu domuzların arasından fışkırır o ırmak
Sonra çakallar ulur;
 Köpekler havlar;

Irmak onlardan yüz çevirir;
Kızgınlıkla yönünü değiştirir;
Aşağıya doğru aktıkça zavalli daha da büyür genişler
Orada köpeklerin yerini kurtlar alır
 Kurtlar irmağa doğru ulur
Irmakta onlara

 Karanlık  derin vadiden geçerken
Ortaya kurnaz tilkiler çıkar;
 türlü hileleriyle her daim kandırmaya hazır;
Her türlü tuzaktan kurtulabilecek cinsten,
Duyulurum korkusundan değil benim sessizliğim
Sen de buraya dikkat et
Torununu gördüm avcı olmuş
Irmağın kenarına gelen kurtları avlıyor
Her birine korku salıyor
Daha canlıyken etlerini satıyor
Sonra yaşlı bir canavar gibi
Hepsini öldürüyor
Kurtları canlarından ediyor; kendi onurunu da yerle bir ediyor
Kanlı elleriyle talan ettiği ormandan çıkıyor;
Ormana öyle balta girmiş ki; bin yıl geçse düzelmez."

Bunları duyan ruhun yüzü acıyla gerildi,
Haksızlığı yapan her kim olursa olsun
O yapılan haksızlığa yanıyordu,
Duyduklarına üzülmüştü.
Birinin konuşması, diğerinin verdiği tepki beni merak ettirdi
Hemen kim olduklarını sorup öğrenmek istedim.
Sorunca ruh, "sen benden bana vermediğini istiyorsun
kim olduğumu soruyorsun ama sen bana kim olduğunu söylemedin" dedi
"Ama belli ki Allahın sevgili kulusun seni buraya göndermiş
Onun için sana söylemekte sakınca yok
Adım Guido del Duca idi

Çok kıskançtım, birini mutlu görünce içimdeki
Çekememezlik o hale gelirdi ki,  herkese aşikar olurdu
Ektiğimi biçiyorum şimdi
Neden insan oğlu paylaşmasını bilmez?

Dali

Bu Rinieri Calboli ailesinin gururu
Ama ailesinden hiçbiri onun gibi değerli bir insan olamadı
Onun özellikleri kimseye geçmedi
Sadece onun akrabaları değil;
 Po ile dağlar arasında;
Reno ile deniz arasında;
doğru yoldan, doğru yaşamdan ayrılan çok oldu.
O topraklar zehirli otlarla dolu şimdi;
Temizlemek için de çok geç...
Lizio nerede şimdi?
Ya Arrigo Mainardi? Di Cappigna?
Pier Traverso?
Romagnolu’ lar da hepten piç oldu.
Bolonya ne olacak?
Faenza’ da ne zaman soylular yetişecek?
Mutevazı toprağın soylu oğlu…
Toscana’ lı ağlamama şaşma
O topraklarda yetişen dostları hatırladıkça hüzünlenirim!
Bazısının hiç varisi yok;
Nerede o eski hanımlar, o eski şovalyeler?
Şimdiki kalplerde hep düşmanlık var.
Bretinoro kenti o kadar bozulmuştu ki
insanları hep kaçtı başka yerlere
Bagnaval' ın varisi olmadığı iyi oldu
Kötülerden kurtulursa Pagani düzelir
Ama eskisi gibi olmaz
Conio daha beter, çünkü kötüyü üretmekte üstüne yok
Fantolını senin adın sağlam üzülme
Çünkü adını devam ettirip şöhretini bozacak kimse kalmadı
Toscanalı  artık yalnız kalıp ağlamak istiyorum
şimdi git çünkü konuştuklarımız kalbime ağır geldi"


Yola koyulduk arkamızdan bir şey dememelerinden doğru yolda olduğumuzu anladık.
Biraz yol almıştık ki gökgürlemesi gibi bir ses duyuldu,
 Kabil in çığlığı yıldırım gibi havayı yardı geldi:
Beni kim yakalarsa öldürecektir
ve geldiği gibi aniden kayboldu gitti...
Hemen peşinden bir başka gökgürlemesi duyuldu;

"Ben Aglarus, taşa döndürüldüm"
Korkudan artık ilerleyemedim sağa Virgil'in yanına kaçtım.
Şimdi her yer sessizdi yaprak kımıldamıyordu.
"Bu sınırdır, herkes kendi haddini bilmeli" dedi şair
Ama şeytan yemi uzattı sen de yuttun
Dikkat et uçuruma düşersin
 koruyacak bir şey yok
Seni Cennet çağırıyor seni çepe çevre çevirecek içine alacak
Görülmemiş güzellikler göreceksin
 ama hala daha gözlerin yerde
Herşeyi gören seni çarpar... 

Bu kanto da Arno ırmağı ve çevresi anlatılıyor Puslu bir havada Kurtların Avlanması gibi bir hava yaratılmış kimse kimseye kimliğini açıklamak istemiyor önce Dante de söylemiyor ama herkes birbirini biliyor Irmağın dağ tepelerinden deniz kenarına kadar akması yüksekten aşağıya düşüş ile eski soylu ailelerinin çocuklarının ahlaken bozulması ararsında bir paralel kuruluyor
Burada en çok konu edilen kişi bir hakim Fulcıerı da Calboli baştaki iki ruhtan biri olan Rinieri nin torunu.
O tarihte Dante nin sürgününden sonra Floransa da halk o kadar bölünmüş o kadar parçalanmış ki iki parti olarak şehirlerine hakim tayin edemiyorlar ikiside birbirinden korkuyor çareyi dışarıdan başka şehirden hakim getirmekte buluyorlar
Ama bu da işe yaramıyor Gelen rüşvet alıyor Fulcieri da Calboli  Floransa ya hakim  (Podesta) olmuş Beyaz partisindekileri ölüme mahkum ediyor hem de ölüm işkenceyle oluyor
 Dante daha evvel bir önceki hakimin zamanında sürgün edilmiş Partinin esas daha etkili isimleri gönderilmiş 
Fulcieri gelince diğerlerini temizliyor
Rinieri iyi bir kişiyken torunu kötü olmuş.

Aglarus mitolojide kıskançlık yüzünden kızkardeşini öldüren bir kadın
önce Habil' le Kabil' in hikayesi iki erkek kardeşten birinin ötekini öldürmesi sonra iki kız kardeşten birini öbürünü öldürmesine yer verilmiş

Kanto 14
Purgatorio
Yorumlar ve Çeviri:
Elif Mat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder