10 Ağustos 2019 Cumartesi

Simon Magus ve Takipçileri



Canto 19
Çeviri ve Yorum: Elif Mat

 Ey Simon Magus ve takipçileri!
Kutsalı alıp satıyorsunuz.
Doğruluk timsali geline (kliseye) ait olması gerekenleri... 
Sizin için çalacak adalet trompetleri şimdi.
Bu çukuru hakkettiniz!


Tam ortadaki mezarlığa  gelmiştik.
Tanrım, ne kadar da güzel hükmediyorsun!
Hem dünyada, hem Cennet’te, hem de bu perişanlık aleminde.
Nasıl cezalandırılacağını ve nasıl mükafatlandırılacağını biliyorsun.
Aşağıda demir rengi taşların içinde, delikler farkettim.
Hepsi yuvarlak ve aynı ölçüdeydi.
Benim aklımda kaldığı kadarıyla,
San Giovanni’ nin önündeki taşlar kadar, ne daha dar ne de daha genişti
Vaftizhaneye gelen papazları korumak için inşa edilmişti;
O taşlardan birini çok değil kısa bir zaman önce
Boğulmakta olan bir çocuğu kurtarmak için kırmak zorunda kalmıştım.

Gustave Doré

Çukurlara başaşağı gömülen günahkarların yalnızca bacakları görülüyordu
Ayak tabanları ateşten yanıyor,
Bacakları yanmamak için hareket halindeydi
Ustama sordum:
“O en çok debelenen kim?
Ateşler ona hücum ediyor.”
“Oraya gitmek istersen kendisine sorup öğrenebilirsin” dedi.
“Siz nasıl isterseniz öyle yapalım, benim ne düşündüğümü söylemesem de biliyorsunuz.”
 Böylece dördüncü çukura indik;
Kayalardan inerken, Ustam beni sırtında taşıdı
Taa ki -bacakları ceza görenin- yanına varıncaya kadar.
"Başaşağı sarkıtılmış olan ruh,
Buraya kazık gibi dikilmişsin, bu vaziyette konuşabilirsen konuş, benimle"
Kiralık katilin son duasını yaptıran bir papaz gibi, günahkarın yanında konuşuyordum
Papazlar katille konuşarak mahkumun  infazını bir dakika geciktirir.
“Ne Boniface sen misin?
Vaktinden evvel mi geldin buraya?
Falcının hesabı bir kaç sene yanlış çıktı o zaman.
Altını gümüşü çaldın hazineni doldurdun
Güzel Hanımı Kliseyi kandırdın kendi keyfin için yaraladın"


Şaşkınlık içindeydim alay karşısında ne diyeceğini bilemeyen biri gibi kalakalmıştım ,
Virgil “konuş onunla Onun zannettiği kişi olmadığını söyle” dedi;
Ustamın dediği gibi yaptım.
Ayakları öfkesinden delice sağı solu tekmeledi.
Papa Nicholas 3 Orsini

Hıçkırıklarla ağlayarak;
“Ne istiyorsun benden o zaman?
Benim kim olduğumu merakından taa buralara geldiğine göre,
Soruna cevap vereyim:
Cüppelilerdendim ben,
Büyük cüppeyi taşıyan.
Orsa nın oğluydum kurnazlıkla ayı yavrularını korudum
Onun için zenginlik peşinde koştum ve kendimi burada buldum
Benim başımın altında bu çukura benden önce atılanlar var.
Kliseye ait makamları alıp satanlar,
Bende çukurun dibine itileceğim o benden sonraki sahtekar buraya atıldığında
Ayaklarım epeyce yandı.
O da başaşağı bu çukura dikilecek ve dünyada onun yerine
Batı tarafından gelen Gascony’den  bir başka sahtekar geçecek

 (Clement 5)
Daha beter işler yapacak.
Yeni bir Jason Maccabees olacak,
O nasıl istediğini Kral Antiochus’a yaptırdıysa,
Clement’da Fransız Kralına istediğini yaptıracak.”
O sözlerini bitirdiğinde fazlaca sert cevap verdim:


“Tabii,” dedim;
“Efendimiz Peter’a anahtarları verirken ne kadar para istemişti? Söyle bana!
O para pul istememişti, yalnızca “benim izimden git " demişti.
Ne Peter, ne de ondan sonra gelenler altın gümüş peşinde değillerdi,
Kal olduğun yerde;
Bu çukur sana yaraşır!
Servetinle Charles D’Anjou ya kafa tutmuştun,
Şimdi o serveti iyi koru!
O anahtarların sahibi olduğun için, daha ağır konuşmaya dilim varmıyor
Senin bu açgözlülüğünün cezasını bütün dünya çekti;
İyileri yolundan şaşırttın, kötüleri azdırdın
John the Evangelist bu günleri görmüş
Irmak kıyısında Kralların kucağına oturanları anlatmıştı.
Altın gümüş senin tanrındır
Paganlardan ne farkın var senin?
Puta tapan bir puta tapıyor, sen hepsine birden tapıyorsun.”

Ah Constantine, armağanın ne kötülüklere yol açtı!
Ben böyle konuştukça öfkesinden debelenip durdu,
Kimbilir belki de vicdan azabıyla perişan oldu;
 artık nasıl olsa farketmez.
Ustam herhalde memnun olmuştu benim bu sözlerimden,
Bakışlarıyla beni tasvip ettiğini gösterdi,
Her kelimesini dikkatle dinlemişti.
Gene yaklaştı, beni kucaklayıp kayalıklardan yukarı çıkardı,
Köprüye gelinceye kadar, hiç yorulmadan taşıdı beni
O kadar dikti ki; tırmandığımız kayalar,
Keçi bile zor tırmanırdı buralardan.
Köprünün üzerinden bir sonraki çukura baktım...

Açıklamalar:


Simon Magus:
Din ve büyücülük.
Antropolojistlere göre insan dünyayı üç şekilde açıklamış
En eski zamanlarda büyü, sonra din sonra da bilim gelmiş. Bana göre her devirde hepsi de olur. Dine düşkün olanın yanında akılcılığı seçen, akılcılığın yanında faldan yıldızdan vs. Medet umanlar bulunabilir. İnsan gününe göre biraz değişken bir varlıktır.
Simon Magu Hrıstiyanlığın ilk döneminde yaşamış bir büyücü veya sihirbaz. Bütün dinlerin büyüyü sihiri yasak etmesi gibi Hrıstıyanlık da yasak etmiş. Simon Hrıstıyanlığa geçme karşılığında Azizi Peter den kendisine Kutsal Ruh un sahib olduğu gelecekten haber verme yetisinden yararlanmak istediğini söylemiş benzer yetkilerin kendisine de verilmesini istemiş. Aziz Peter kendisini azarlamış.
Peter ‘ın bir ismi de Simon. Peter ismini kendisine Hazreti Isa veriyor ve kendisinden sonra Hrıstıyanların başı olmak üzere onu tayin ediyor. Klisenin başı yani ilk Papa sayılıyor. O’ndan sonra gelenler Peter’ın makamına oturuyor. Klise resimlerinde Peter iki anahtarla temsil edilir ve bu anahtarları O’na Hazreti Isa’nın verdiğine inanılır.
Simon gibi dinden kendisine bir çıkar sağlamaya çalışanlara Simoniac deniyor. Kliseye ait makamları para karşılığı alıp ondan kar elde etmeye çalışanlara. Osmanlı zamanında bizde de kadılık makamı bazan rüşvetle alınmış. Böyle yolsuzluklar var.
Dante burada bu yolsuzlukları yapanlara Yeter artık sabrımız taştı dercesine seslenerek kantoyu açıyor.
Bir önceki bölümde kendi kızkardeşini Marki ye satan Venedico isimli bir adamın pişmanlığını ve cezalandırılmasını görmüştük. O bu sahneye hazırlık idi. Bu bölümde de Kilise Isa nın gelini veya papalaron gelini gibi  görülüyor. Bu masum ve her türlü erdeme sahip güzel hanım para için altın gümüş için alınıp satılıyor. Böyle yapanlara Dante lanet okuyor.
Bolgia:
Burada bir sonraki mezarlığa gidelim diyor. Cehennem çukurları bolgia lar aynı zamanda para kesesi gibi. Kelime para kesesini hatırlatıyor şekil de kese şeklinde.
San Giovanni Babtistery:
Dante, Floransa’daki San Giovanni (adını Yahya peygamberden alıyor) Klisesinin vaftishanesinde su kanalına takılan bir  çocuğu  boğulmaktan kurtarmak için taşlardan birini kırmış. Kendisine herhalde suçlamalar yöneltildi ki burada açıklama getiriyor. Papaları Kutsala el uzatmakla suçlarken kendisine yönelik suçlamalara da cevap veriyor.
Papa Nicholas 2  (yaşamı 1225- 1280)
 Papalığı (1277- 1280)
Floransa’da, Dante’nin zamanında katilleri toprağa canlı canlı başaşağı gömerek infaz etme adeti varmış. Bu esnada adam ölmeden çukura başaşağı sarkıtıldığında yanına bir papaz geliyor çukura doğru eğilerek mahkuma son duasını yaptırıyor. Bu sayede idam bir kaç dakika geçikmiş oluyor.
Şimdi roller değişmiş Papa nicholas başaşağı çukura gömülmüş Dante başına gelmiş, ona kim olduğunu soruyor. Nicholas da adeta günah çıkartırcasına başına gelenleri anlatıyor.
Nicolas’sın aile adı Orsini ayı yavrusu. Ayı’nın oğluydum ayı yavrularını gözettim diyor. Hısım akrabalarına bazı olanaklar sağlamış mevkisini kullanarak.

Clement 5  (1264 - 1314)
Papalığı  1305 - 1314
Fransa Kralıyla aralarında bir çıkar ilişkisi var. Clement papalığı Fransa’nın Avignon eyaletine taşıyan Papa. Bu yüzden papalığı Romadan Avignon’a taşıdı Roma nın boynu bükük kaldı diyerek Dante Clement’ı başka bölümlerde de eleştiriyor.
Avignon Papalığı :  1309- 1376


Boniface 8  1230 1303
papalığı 1294 1303

Dante nin zamanında papalık yapmış. 1300 yılında henüz ölmemiş ama Nıcholas ın ifadesine göre O da ölünce buraya gelecek, aynı yere başaşağı gömülecek.

Su kıyısında kralın kucağında oturan...
Bu söz aslında pagan devri Roma sı için söylenmiş, Irmak kenarında bir şehir ve İmparatorların sözü geçiyor.
Dante bunu çevirmiş kliseyi imparatorların emrine verdiniz diye Papalara kızıyor.
Dante laik yönetimden din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması iki tarafında birbirine karışmaması taraftarı.
Constantine 272-  337

Roma İmparatoru Constantine, Constantinople şehrini kurup imparatorluk başkendtini bugünkü Istanbul’a taşıyınca, papalar bu durumdan istifade ederek hem dini hem de dünyevi yetki kullanmaya başlamışlar. Sekizinci yüzyıldan Konstantine in ölümünden çok sonra güney Fransa da bir belge yazılıyor sahte bir dokumanla güya Papa’ya Konstantıne Roma’yı bırakmış propagandası yapılıyor.
Hikayeye göre cüzzam a yakalanan Constantine’ i dua ederek iyileştirmiş, buna karşılık Constantine Papaya para toprak ve yetki bırakmış.
Buna Constantine’s Donation, Constantine’in bağışı deniyor. Dante de bu ortaçağ inanışının etkisiyle, Constantine’in yanlış yaptığını iyi niyetli olduğunu fakat bu dünyevi gücün papaları bozduğunu anlatıyor.
Dante’nin devrinden sonra 16. yy da bu belgenin sahte olduğu ispat edilmiş.
Dante 1265 -1321 tarihleri arasında yaşamıştır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder