20 Ağustos 2019 Salı

Yolsuzluk yapanlar



Kanto 22


Bundan evvel atlıların yürüyüşünü,
kaleden çıkışlarını ve hücuma geçişlerini görmüştüm.
Gerisin geriye dönüşlerini de...
Arezzo topraklarında kılıç şakırtılarını duydum,
 çarpışmalara  şahit oldum.
Trompetleri, davulları, zilleri,
 kale duvarlarından verilen işaretleri;
Çan seslerini, duydum ama hiç bir zaman
Ne atlının, ne yayanın, ne de donanmanın
Bu tür bir işaretle yola çıktığına şahit olmadım!


Tam on tane iblisle yola çıkmıştık.
Ne yaparsın? Klisede azizlere uyacaksın,
Meyhanede sarhoşlara...
Bütün çukurları görmek; içlerinde yanan günahkarları tanımak istiyordum,
Denizde yunusların atlaması gibi, burada da günahkarlar,
 kızgın kazanda yanmamak için, sırtlarını kedi gibi kabartarak sıçrıyorlardı ara, ara;
Ve hemen tekrar batıyorlardı.


Bazan bataklıkta kurbağa başını kaldırır, bir nefes alır, sadece gözleri görünür;
Burada da zaman, zaman, günahkarların suyun yüzeyine çıkan yüzlerini görüyorduk.
Şeytanları görür görmez, hemen dalıyorlardı kaynar kazana.
Birisi gecikince, İblis onu kancasına taktı, kaldırdı;
Hala hatırladıkça titrerim korkudan.
Artık İblislerin isimlerini öğrenmiştim,
bize refakat edecek olanlar seçilirken, dikkat etmiştim.
“Rubicante, batır çatalı” dedi birisi.

Ben Ustama rica ettim:
“Acaba günahkarın ismini öğrenebilir miyiz?”
Ustam adamın yanına gitti,
“Nerelisin?” dedi
“Navarre Krallığında doğdum;
Babam mirasyediydi;
 paralar suyunu çekince intihar etti.
Annem beni Dük’ün hizmetine verdi.
Sonra Kral Thibault’un maiyetine girdim.
Yolsuzluğa orada başladım;
Cezasını şimdi çekiyorum.”

O sırada Ciriatto yetişti, rüşvetçiye haddini bildirmek için kancasını attı.
Fareyi yakalayan kedi gibiydi.
Ama onu da Barbariccia tuttu, sıkıca kollarını sardı;
Çekilin” dedi şeytanlara,
Bize de, “başka soracağınız varsa sorun” dedi.
Virgil, “Burada başka Italyan var mı?” diye sordu.
“Birisinin yanından geliyroum” dedi günahkar;
Ben de orada olsaydım, şimdi bu kancalardan korkmayacaktım.”
LibicoccoÇok sabrettik” diyerek, kancasını taktı adamdan bir et kopardı.
“Kimdi o Italyan?” dedi Virgil yarasına bakmakta olan adama.
“Fra Gomita, Gallura’ lı üç kağıtçı.
Esirlerden para alıp gizlice serbest bıraktı.
Arkadaşı Don Michele Zanche' de burada
Sardinya’ yı konuşur dururlar.
Bak arkadan bir şeytan daha bana dişini gıcırdatıyor,
Konuşmak isterdim ama kaçmam lazım şimdi.”
Farfello şeytanlara “geri çekilin” diye bağırdı.
Günahkar “Lombardialı ve Toskanalılarla konuşmak isterseniz çağırayım” dedi.
“Ama Malebranche’ ye söyleyin, geri dursun.”
“Şuna bak hele” dedi Cagnazzo, “ben seni bırakır mıyım?”
Navarre’li kaçtı hemen.
Şeytanlar onu ellerinden kaçırdıkları için kızgındılar.
Birbirleriyle kavga etmeye başladılar.
Hep birlikte kazana yuvarlandılar,
Kanatları zifte battı, kıpırdayamadılar.
Barbariccica dört tane çatallıyı karşı kıyıya yolladı.
Onları o karmaşanın içinde bırakıp, oradan uzaklaştık...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder