14 Ocak 2021 Perşembe

Yakup ve Esav

 

İshak ve Rebeka

İshak, Rebeka ile evlenir.

Bu çiftin de önce çocukları olmaz. Tanrıya uzun yakarışlardan sonra Rebeka ikiz çocuklara hamile kalır.

Çocuklar annelerinin karnında itişir.  Rebeka Rab’be danışır. Rab, karnında iki ulus olduğunu, Rebeka’dan iki ayrı halk doğacağını, birinin öbüründen güçlü olacağını büyüğün küçüğüne hizmet edeceğini söyler.

İlk doğan Esav’dır saçı kızıldır. İkincisi onun topuğunu tutarak doğar adı Yakup’tur. Yakup, hileci anlamına gelmektedir. Topuk tutan yani arkadan gelen takipçi anlamları da var. Topuk tutmakta arkadan saldırmak sinsilik gibi bir anlamda var.

Esav avcıdır iri yarı kuvvetlidir bütün gününü dışarıda kırlarda geçirir.

 Yakup daha sakindir zamanını çadırda oturarak geçirir. Babaları İshak Esav’ı sever, anneleri Rebeka Yakup’u sever.

Burada da gene iki erkek kardeş arasında sorun vardır.



Bir gün Esav avdan aç ve bitkin vaziyette gelir. Yakup çorba pişirmektedir. Esav çorbadan ister. Yakup kurnazdır. Fırsatçılık yapar. Bana “ilk doğan hakkını ver ben de sana çorba vereyim” der. Esav ilk doğan hakkının bana şimdi bir faydası yok, açlıktan ölmek üzereyim der ve Yakup’la anlaşma yapar. Bir kâse mercimek çorbası ve ekmek karşılığında bu hakkını satmış olur.

Kaybı o kadarla da kalmaz, ilk doğan olma hakkını küçümsediği için Tanrı ona kızar.

İshak yaşlanmıştır. Gözleri görmez olmuştur. Ölmeden önce Esav’ı kutsamak ister. O’nu yanına çağırıp ava gitmesini kendisine et getirmesini söyler.

Rebeka onları dinlemektedir. Esav ava gidince hemen Yakup’u çağırır, sürüden bir oğlak kesip getirmesini söyler. Oğlağı pişirip, İshak’ın yanına giden, Yakup’a İshak ne çabuk geldin der. Yakup Esav ın giysilerini giymiş, onun kıllı derisine ellerini benzetmek için ellerinin üzerine oğlak derisi yapıştırmıştır.

Babası ona birkaç kez "Esav ’mısın?" diye sorar, ama o ısrarla Esav olduğunu söyleyerek babayı kandırır. Bunun üzerine İshak, Esav zannıyla Yakup’u kutsar.

Biraz sonra Esav avdan gelir, yemek hazırlayıp babasına götürür. Babası ona durumu anlattığında çok üzülür. Babası artık onu kutsadım, seni kutsayamam der.

Esav ne kadar üzülse ne kadar baba beni de kutsa diye yalvarsa yapacak bir şey yoktur.

Yakup Esav’ı iki kez kandırmıştır.

Kabil gibi o da ihanet etmiş ve yine Kabil gibi o da kaçmak zorunda kalmıştır. Esav’ın kendisini öldürmesinden korkarak, Harran ovasına dayısı Lavan’ın yanına kaçar.

 

William Blake Jacob's Ladder

Yakup’un Düşü

Yakup yolda bir yerde geceler, düşünde göğe bir merdiven kurar. Merdivenden melekler iner ve Yakup’un kutsandığını soyunun çok kalabalık olacağını söylerler.

Yakup Lavan’ın yanına gider, onun küçük kızı Rahel’e âşık olur. Yedi yıl çalışma karşılığında Rahel ile evlenmek istediğini söyler.

Lavan anlaşmayı kabul eder. Yedi yıl sonunda evlenirler. Ama sabah kalktıklarında yanında Rahel değil Lea vardır. Ne olduğunu öğrenmek için Lavan’ın yanına gider. Büyük varken küçükle evlenmek olmaz, onun için seni Lea ile evlendirdik der kızların babası Lavan. Ama üzülme bir hafta sonra seni Rahel ile de evlendireceğim der.

Ağabeyi Esav’ ı kandıran Yakup dayısı Lavan tarafından kandırılmıştır. Rahel’i daha çok sever ama Lea’dan çocukları olur. Rahel geri kalmamak için cariyesini verir Yakup’a ondan da çocukları olur. Toplam 12 erkek evladı olur. Bu çocuklar İsrail’in 12 kabilesini teşkil edeceklerdir.

Yalnız çocukları değil sürüleri de vardır, zengin bir adamdır. Geri memleketine dönmek ister.

Orada tekrar Esav ile karşılaşacaktır…

 

Acaba ne olacak bu karşılaşmada? Önceden haberci gönderir gelip ağabeyini göreceğini bildirir. Haberciler gelir. Ağabeyin Esav dört yüz adamıyla seni karşılamaya geliyor derler. Yakup çok korkar. Ya Esav yaptıklarının hesabını sorarsa.

Acabgitse mi, gitmese mi?  O’nu oraya Tanrı göndermektedir. Tanrı’ya yalvarır, “Şeria ırmağını geçtiğimde değneğimden başka bir şeyim yoktu şimdi iki orduyla dönüyorum yalvarırım beni koru” der.

Sürüleri önden göndermeye karar verir, sürüleri Esav’a armağan olarak verirse onun kızgınlığının geçeceğini ümit eder.

Sonra eşlerini çocuklarını da ırmaktan geçirir, en son kendisi geçer ve gece yalnız kalır….

 

gitse mi, gitmese mi?  O’nu oraya Tanrı göndermektedir. Tanrı’ya yalvarır, “Şeria ırmağını geçtiğimde değneğimden başka bir şeyim yoktu şimdi iki orduyla dönüyorum yalvarırım beni koru” der.

Sürüleri önden göndermeye karar verir, sürüleri Esav’a armağan olarak verirse onun kızgınlığının geçeceğini ümit eder.

Sonra eşlerini çocuklarını da ırmaktan geçirir, en son kendisi geçer ve gece yalnız kalır….

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder