19 Kasım 2023 Pazar

HELEN

 


Paris altın elmayı Afrodit’e verdikten sonra, kendisine tanıştırılacağı vaat edilen “En güzel kadını” görmek ister. Artık Paris’ in gerçek kimliği açıklanmış, Truvalı bir prens olduğu anlaşılmıştır. Afrodit bu güzel hanımın Spartalı Helen olduğunu ve Kral Meneleos’un eşi olduğunu söyler. Paris Helen’in Sparta Kraliçesi olduğunu ve bu güçlü kral ile evli olduğunu öğrenmiş olsa da yine de Sparta’ya gidip görmek ister.

Afrodit bu isteği kabul eder. Birlikte Sparta’ya giderler. Yunanistan’da Truvalı bir prens olarak karşılanıp, itibar görür genç delikanlı. Helen’in eşi Meneleos ile de arkadaş olur. Niyetini belli etmez. Taa ki Meneleos, Girit adasına bir iş için gidene kadar. Kral’ın yokluğunu fırsat bilen Paris, Kraliçe’yi kaçırır.

Helen kendi gönlüyle mi gitti, zorla mı kaçırıldı bu mesele tartışmalıdır. Ancak Truva’ya geldiklerinde sevgiyle karşılanırlar. Kral Priam oğlu ve gelinine sarayda yer verir.

Meneleos haberi alınca çok hiddetlenir, Ağabeyi Miken Karlı Agamemnon’ a haber yollar. Birlikte bir ordu oluşturarak Truva’ya karşı savaşa hazırlanırlar. Aslında ayrı ayrı krallıklardan ve şehir devletlerinden oluşan Yunanistan bir bütün olarak Truva’ya karşı olan bu savaşa hazırlanır. Savaşın gerekçesi Helen’i geri getirmektir. Oysa gerçek amaç zengin Truva şehrini yağmalamaktır.

Bu savaşta Agamemnon bütün Yunan orduları komutanı diğer kralların üzerinde bir kraldır.

Helen ise Homer’in söylediğine göre uğruna bin geminin yelken açtığı güzel bir kadındır. Yalnızca güzelliği ve asaletiyle değil, gözlerinin parlaklığı ve iyi görmesiyle de meşhurdur. Helen “başkalarının göremediğini gören” kadındır.

Bu kaçırılma hadisesi üzerine taraflar belli olmuştur. Bundan böyle Hera ve Athena Yunan tarafında, Afrodit ise Truva tarafında olacak, başlayacak savaşta tanrıçalar kendi halklarına yardım edecektir.

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder