6 Eylül 2016 Salı

Kanto 10 / Floransalı Ruhlar / Heretics


Kanto 10

Floransalı Ruhlar
Heretics



Şairler altıncı dairede gizli bir yoldan seyahatlerine devam ederler.
Etraf karanlıktır bir tarafta duvar bir tarafta azap çekenler vardır. Virgil her zamanki gibi önde yol gösterir; Dante arkada takip eder. Dante mezarlarda kimlerin olduğunu merak eder; “Değerli ustadım, bana anlat; burası neresi, bunlar kim, biz mezarda kimlerin olduğunu görebilecek miyiz?” diye sorar. Mezarların taş kapakları açıktır ve onların  bekçileri de yoktur. Acaba bu kişiler niye mezardadır?
Çünkü burada Epikür ve onun felsefesine inanmış olanlar vardır Epikür’e göre ölümden sonra hayat yoktur. Ne varsa bu hayatta vardır; dolayısıyla bu hayatı eğlenerek yaşamaktan başka bir amaçları yoktur. Önemli olan zevk ve sefadır Tabii Floransa nın zengin hayatını bilen Dante burada bazı Floransalıları göreceğini tahmin etmişti.
Virgil Dante’ye “istediğin olacak, görmek istediklerini göreceksin ve bana söylemediğin bir düşüncen daha var o da gerçekleşecek” diyor. Dante hemen durumu toparlamak istiyor ve “ben senden birşey saklamıyorum; az konuşup, mütevazı olmayı senden öğrendim” diyor. Her fırsatta ustasına olan saygısını dile getiriyor.
O sirada Dante’nin Toscana lehçesiyle konuştuğunu duyan ruhlardan biri, ona seslenir; “çok kibar konuşan ve yaşayanlar arasından buraya gelen kimdir?” diye sorar. “Konuşmandan anlaşıldığına göre asil bir aileden geiyorsun” der.
Dante şaşırarak sesin sahibini görmek için döner ve korkuyla Virgil’e yaklaşır. Hem şaşırmış, hem de korkmuştur. Virgil, ona sesin sahibinin Farinata olduğunu söyler ve tarafa yönelip ruhla konuşması için Dante’yi cesaretlendirir:
Farinata mezarın içindedir ve sadece belden yukarısı dışarıdadır ama gene böyle dimdik azametle durmaktadır. Sanki cehenneme ve alevlerine meydan okumaktadır. Kocaman göğsü, alevlerin arasından yükselmektedir. Hayattayken Floransa’da asilzadeyken sahip olduğu konum, sanki burada da devam etmektedir.
Virgil Dante’ye Farinatayla konuşurken saygılı ve dikkatli olmasını ima eder. Hayattayken karşı taraflarda yer almışlardır ama  birbirleriyle saygı bir biçimde konuşurlar.
Dante, Farinata’nın mezarının ayak kısmına gittiğinde, adam kibirle bakıp, “Kimlerdensin?” diye sorar. Dante de ona doğrulukla cevap verir. Farinata kaşlarını kaldırır ve “siz bize düşmandınız; bana, babama ve partime; bunun için sizden olanları iki defa sürgüne yolladık; bütün İtalya ya dağıldınız” der.
Dante, “Evet siz bizi bütün İtalya ya dağıttınız ama her seferinde geri döndük; siz de bunu öğrenemediniz”derken, bunu duyan bir başka  ruh, mezardan başını uzatır; dizlerinin üzerinde doğrularak onlara  bakar. Dante’nin etrafında bir başkasını aramaktadır, onun için endişeyle bakmaktadır kimseyi göremeyince ağlamaya başlar;“Sen  buraya gelebildiysen, benim oğlum niye gelmedi? O da şairdi...Niye o da seninle beraber değil?” diye sorar.
Dante “Ben yalnız gelmedim, bu korkunç yolu tek başıma göze alamazdım,  beni bir getiren var... belki senin oğlun Guido istemedi, Virgil’e yeteri kadar hürmet etmedi” der.
Dante adamın konuşmasından kim olduğunu anlamıştır. Bu yaşlı ve evlat hasreti çeken adam kendiside Dante gibi şair olan Guido’nun babasıdır. Fakat Dantenin verdiği cevaptan, “Guido Virgil’e değer vermezdi” demesinden, geçmiş zaman kullanmasından, zavallı adam şüphlenir ve oğlunun öldüğünü zanneder. “Öldü mü gözlerinin feri söndü mü?” diye sorar, üzüntüyle. Dante o anda hemen cevap veremez ve adam ümidini kaybederek mezarına geri düşer.
Fakat Farinata bu konuşmalara hiç aldırmaz; biraz önce oğlunun akibetini soran adama dönüp bakmaz bile kaldığı yerden Dante ile konuşmasına devam eder:
“Biz bu işi öğrenemediysek, (yani siyasi rakiplerden sürgüne göndererek kurtulma işini veya genel olarak siyaseti) ben burada şimdi Cehennemin yakacağından daha fazla yanarım. Siyaset sanatı zordur, sen o zorlukları daha öğreneceksin” der.
 Burada Dante’ye air bir kehanette bulunur ve bir ay benzetmesi yapar “elli sefer ayın ışığı görünecektir” der. Dante bundan elli aylık bir süre yani dört sene sonra bir sıkıntılı dönem yaşayacağını; belki kendisinin de sürgüne yollanacağını anlar.
Frantini devam eder; “Sen dünyaya dönüp te bunları öğrenmeden önce, bana söyle niye benim partimin aleyhine acımasız kanunlar çıkarıyorlar?”
Dante bunun üzerine Floransa’daki politik durumla ilgili bilgi verir; karışıklıkları ve düşmanlıkları anlatır. Frantini “ben bu işlerde yalnız değildim” der; kendi içinde bulunduğu grubun haklı olduğuna inanır; “karşı tarafa  katılmak için sebebim yoktu” der. “Ama herkes Floransa’nın aleyhine mecliste kararlar alırken, ben Floransa’yı savunmakta yalnızdım” diye ilave eder.
 Burada bir önceki ruh, evlat sevgisiyle; Frantini de vatan sevgisiyle ön plana çıkıyor.
Yalnız Dantenin aklını meşgul eden soru niye ruhların dünyada olan bitenlerden haberdar olmadıkları.
Bu karmaşık durumu düşünmek isteyen Dante Frantiniye, “Rica ederim, siz istirahat edin” der.Ruhlar geleceği biliyorlar ama  şu anı bilmiyorlar; birinin onlara haber vermesi gerekiyor. Çünkü iki ruhta ona sorular sormuştur; biri oğlundan diğeri Floransa’dan haber almak istemiştir. Bunu Frantini’ye sorduğunda, “Bize ne kadar gösterilirse biz o kadarını biliriz” der asilzade.
Dante’nin aklı oğlunu merak eden babada kalmıştır; Frantini’ye durumu açıklar: lütfen ona söyle oğlu ölmedi ben ona cevap veremedim, çünkü aklım bu konuyla meşguldü
O sırada Virgil Dante yi çağırır.  Oradan ayrılmadan  önce aceleyle Frantini’ye merak ettiği bir şeyi daha sorar: “Burda başka kimler var?” der.  Binden fazla ruh olduğunu; bunların içinde Kutsal Roma Germen İmparatoru İkinci Frederik ve Kardinal Uberdinsi’nin de burada olduğunu öğrenir. Frantini “Diğerlerini söylemeyeceğim” der ve daha fazla konuşmadan kaybolur.
Dante düşünceli bir şekilde üstadının yanına gider; Virgil yürümeye başlar ve Dante ye niye endişelendiğini sorar...
Frederik ve Al Kamil Görüşmesi

 Dante’nin yaşadığı ortaçağda Katolik klisesinin öğretilerini takip etmeyenler kendi fikirlerine göre hareket edenler “Heretic” yani ayrılıkçı veya sapkın sayılıyordu.
Burada Kral Frederik kliseye aykırı düştüğü; papaların her dediğini yapmadığı; zamanına göre modern,  beş lisan konuşan, haçlı seferlerine katılıp, müslümanlarla da dialog kuran; papanın isteği dışında anlaşma yapan, dünya görüşü sırf dinle sınırlı kalmayan bir kişi olduğu için klise tarafından aforoz edilmiş.


Kardinal Uberdinsi ise enteresan bir şekilde din adamı olmasına rağmen burada. Günahı, paraya pula çok düşkün ve tüccarlarla fazla içli dışli olması; kliseden çok cebini düşünmesi... O da diğer Epiküryenler gibi zevk, sefa ve dünya hayatı peşinde...

Kanto 10
Dante Ilahi Komedya
Heretic’s bölümü
Yorumlar
Elif Mat Erkmen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder