11 Eylül 2016 Pazar

Kanto 11 / Halkalar


Tarih boyunca insanlar suç ve ceza kavramlarıyla ilgilenmişler edebiyat felsefe sanat sosyoloji hukuk her alanda bu konu irdelenmiştir. Dante de eserinde suç ve cezayı sistematik bir biçimde inceliyor Cehennemin ayrıntılı bir planını yapmış her suç ve günaha göre özel bölüm tahsis etmiş.

Kanto 11 

Halkalar
Federico Barocci - Truva'dan kaçış

Geçen bölümün sonunda Dante geleceğe ilişkin endişesini dile getirmişti Virgil de ona “Bu yolculuğun sonunda ışığa kavuştuğumuzda tatlı hanım (Beatrice) sana geleceği bildirecek” diyor. Bu yolculuğun sonunda Cehennem’den çıkıpta ışığa kavuştuklarında Beatrice’i de görecekler, bu müjdeyi veriyor.

Şimdilik yollarına devam ediyorlar ve Cehennemin derinliklerine indikçe etrafı dayanılmaz bir koku kaplıyor biraz dinlenmek ve kokuya alışmak için devrik kayaların yanında duraklıyorlar, bu yerlerinden yuvarlanmış kayalara yaslanıp, etrafa bakıyorlar.
Burası özel bir yer; bu kayalar Hazreti Isa zamanından kalmış burada; Hazreti İsa’nın öldüğü gün meydana gelen büyük bir deprem neticesi yerlerinden yuvarlanmışlar. O gün Hazreti Isa Cehennemi ziyaret ediyor ve kendi devrinden evvel yaşamış olan, dolayısıyla Hristiyan olmayıp pagan olan, ama ilim, irfan ve ahlak sahibi, insanlığa hizmet etmiş olan alimleri Cehennemden kurtarıyor.

Bütün eser boyunca suç ve ceza sorgulanıyor. Kim niye burada yer alıyor ve hangi suçtan günahtan ötürü yargılanmışlar? Cehennemin hangi bölümüne konmuşlar? Suçla ceza arasında nasıl bir ilişki var? Bu kişilere (ruhlara) acımak mı lazım yoksa İlahi adaleti düşünüp normal mi karşılamak lazım? Bütün bu cezalandırılmaların sonucu bu ruhlar islah olacak mı?

Evet bu sorularla zihinler meşgulken ve Cehennemin başşehri Dis in kapısından henüz girilmişken; bu dinlenme esnasında Virgil Dante ye Cehennemin yapısını anlatıyor; “Evladım, burada yani yedinci dairede üç küçük halka var senin daha gördüklerini daha iyi anlaman için izah edeceğim” diyor.

“Allah’ın en çok kızdığı şey kötülüktür.  Kötülükten maksat, başkasının canına, malına zarar vermek; sahtekarlık yapmak ve şiddettir Bunların içinde sahtekarlık sadece  insanın yapabileceği bir kötülüktür. Diğer yaratıklar da birbirini öldürür parçalar ama sahtekarlık yapmaz. Allah en çok buna kızar. Bu sahtekarlar aşağıya atılmıştır ve çektikleri azap diğerlerine göre daha ağırdır” der.
Allahın yarattığı en şerefli mahluk insan; insanı insan yapan özellik te ‘zekası’ sahtekarlık, insan zekasına karşı işlenmiş bir suç; bundan dolayı ağır cezalandırılıyor.

Virgil devam ediyor; "İlk gördüklerin şiddet suçlularıdır. Bunlar da kendi içlerinde Allah’a karşı suçlar, nefse karşı suçlar ve komşulara (yani diğer insanlara) karşı suçlar diye üçe ayrılır. Adam öldürme, kargaşa çıkartma, insanların haklarına zarar verme, taciz, yağma, ateşe verme, mafya usulü yıldırarak, şantaj yaparak, korkutarak parasını alma suçları ilk bölümde yer alır.
İntihar edenler, kumarda mal varlığını yitirenler, hayattan zevk almak yerine hayatını can sıkıntısıyla geçirenler, yani hayatın kıymetini bilmeyip, zamanını boşa harcayanlar ikinci halkadadır. Bunlar kendilerine karşı günah işlemişlerdir."
Küfre sapanlar, doğaya karşı suç işleyenler, cinsel sapkınlar ve tefeciler üçüncü bölümdedir. Bunlar Allah’a karşı işlenmiş suç sayılıyor, çünkü yaratılış kanununa aykırı görülüyor. Virgil bunu şöyle açıklıyor:
"Sahtekarlık, herkesin vicdanını rahatsız eder. Klise mevkilerini satan din görevlileri, bir menfaat elde etmek için yağcılık yapanlar, iki yüzlüler, yalan beyan verenler, hırsızlar,cadılar,rüşvet alanlar, pezevenkler ve diğer bütün dolanbazlar bu gruba girer.”
Sahtekarlığın bir türü de kendi akrabasına eşine dostuna kazık atanlardır. Onun için Cehennemin başşehri olan Dis in tam ortasında bunlar yer alır. Kendisinden en çok nefret edilenler hainlerdir bunlar cehennemin göbeğinde yer alır ve sürekli tövbe ederek kefaret öder."

Dante "Efendim üstün aklınızla meseleyi tamamen açıkladınız; bu kör karanlıkta görmemi sağladınız der Ama neden daha önceki bölümlerde gördüklerimiz Cehennemin başşehri Dis e alınmamıştı" diyerek bu ayrımı açıklamasını ister üstadından.
Bunun üzerine Virgil manidar bir şekilde sorar "Sen ilmini unuttun mu?" der Kastettiği Aristo felsefesidir:
 "Bu suçlar; derece derecedir, cezaları da ona göre olur. Daha evvelkiler kendine hakim olamayanlardı; daha az ceza ile cezalandırıldılar. şimdikiler bilerek isteyerek kötülük yaptıkları ve canavarca hislerle hareket ettikleri için buradalar. Güneş açar herşey aydınlığa kavusşur aydınlığa da karanlığa da şükretmek lazım Şimdi ilerleyelim" der Virgil
Dante ikinci bir soru sorar. "Burada 'tefeciler' de var; niye bu iş Allah'a karşı suç sayılıyor?"


"Çünkü doğanın kanunları vardır; meyvaları; mevsimleri vardır. Dünyadaki bütün üretim Allahın üstün tasarımından kaynaklanır. Eğer bilimi doğru öğrenirsen dünyadaki bütün üretilen herşeyin, aslında insanların Allahın yaratıcılığından ilham alarak yaptığı şeyler olduğunu anlarsın. Başından beri bu böyledir Allah insanı yarattı; insanda Allahın kendisine verdiği yeteneği kullanarak kendisi dünyada birşeyler üretti. Bizim ürettiğimiz şeyler aklımızın, elimizin, göz nurumuzun ürünleridir; bunun için kutsaldır. Bir anlamda direkt olarak Allah‘tan gelir...
Bütün kutsal kitaplarda  belirtildiği üzere insan çalışacak ve üretecektir. Bu taa başından Allahın emridir. Ama faizciler, tefeciler, gelirlerini alın teriyle kazanmazlar; başkalarının sırtından kazanırlar; bu doğanın normal işleyişine aykırıdır," diye açıklar sonra ilave eder;

“Ama artık gidelim zaman geçiyor daha gidecek çok yolumuz var…"

İlahi Komedya
Dante Aligheri

Inferno
Kanto 11

Yorumlar
Elif Mat Erkmen

Resim:

 Federico Barocci - Fuga di Enea da Troia in fiamme - 1598
Galleria Borghese, Roma.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder