Tarih boyunca insanlar suç ve ceza kavramlarıyla ilgilenmişler
edebiyat felsefe sanat sosyoloji hukuk her alanda bu konu irdelenmiştir. Dante
de eserinde suç ve cezayı sistematik bir biçimde inceliyor Cehennemin ayrıntılı
bir planını yapmış her suç ve günaha göre özel bölüm tahsis etmiş.
Kanto 11
Halkalar
Federico Barocci - Truva'dan kaçış
Geçen bölümün sonunda Dante geleceğe ilişkin endişesini dile
getirmişti Virgil de ona “Bu yolculuğun sonunda ışığa kavuştuğumuzda tatlı
hanım (Beatrice) sana geleceği bildirecek” diyor. Bu yolculuğun sonunda Cehennem’den çıkıpta ışığa kavuştuklarında Beatrice’i de
görecekler, bu müjdeyi veriyor.
Şimdilik yollarına devam ediyorlar ve Cehennemin derinliklerine
indikçe etrafı dayanılmaz bir koku kaplıyor biraz dinlenmek ve kokuya alışmak
için devrik kayaların yanında duraklıyorlar, bu yerlerinden yuvarlanmış
kayalara yaslanıp, etrafa bakıyorlar.
Burası özel bir yer; bu kayalar Hazreti Isa zamanından kalmış
burada; Hazreti İsa’nın öldüğü gün meydana gelen büyük bir deprem neticesi yerlerinden
yuvarlanmışlar. O gün Hazreti Isa Cehennemi ziyaret ediyor ve kendi devrinden
evvel yaşamış olan, dolayısıyla Hristiyan olmayıp pagan olan, ama ilim, irfan ve
ahlak sahibi, insanlığa hizmet etmiş olan alimleri Cehennemden kurtarıyor.
Bütün eser boyunca suç ve ceza sorgulanıyor. Kim niye burada yer
alıyor ve hangi suçtan günahtan ötürü yargılanmışlar? Cehennemin hangi bölümüne
konmuşlar? Suçla ceza arasında nasıl bir ilişki var? Bu kişilere (ruhlara)
acımak mı lazım yoksa İlahi adaleti düşünüp normal mi karşılamak lazım? Bütün
bu cezalandırılmaların sonucu bu ruhlar islah olacak mı?
Evet bu sorularla zihinler meşgulken ve Cehennemin başşehri Dis in
kapısından henüz girilmişken; bu dinlenme esnasında Virgil Dante ye Cehennemin
yapısını anlatıyor; “Evladım, burada yani yedinci dairede üç küçük halka var
senin daha gördüklerini daha iyi anlaman için izah edeceğim” diyor.
“Allah’ın en çok kızdığı şey kötülüktür. Kötülükten maksat, başkasının canına, malına
zarar vermek; sahtekarlık yapmak ve şiddettir Bunların içinde sahtekarlık sadece
insanın yapabileceği bir kötülüktür.
Diğer yaratıklar da birbirini öldürür parçalar ama sahtekarlık yapmaz. Allah en
çok buna kızar. Bu sahtekarlar aşağıya atılmıştır ve çektikleri azap
diğerlerine göre daha ağırdır” der.
Allahın yarattığı en şerefli mahluk insan; insanı insan yapan
özellik te ‘zekası’ sahtekarlık, insan zekasına karşı işlenmiş bir suç; bundan
dolayı ağır cezalandırılıyor.
Virgil devam ediyor; "İlk gördüklerin şiddet suçlularıdır. Bunlar
da kendi içlerinde Allah’a karşı suçlar, nefse karşı suçlar ve komşulara (yani
diğer insanlara) karşı suçlar diye üçe ayrılır. Adam öldürme, kargaşa çıkartma,
insanların haklarına zarar verme, taciz, yağma, ateşe verme, mafya usulü
yıldırarak, şantaj yaparak, korkutarak parasını alma suçları ilk bölümde yer
alır.
İntihar edenler, kumarda mal varlığını yitirenler, hayattan zevk
almak yerine hayatını can sıkıntısıyla geçirenler, yani hayatın kıymetini
bilmeyip, zamanını boşa harcayanlar ikinci halkadadır. Bunlar kendilerine karşı
günah işlemişlerdir."
Küfre sapanlar, doğaya karşı suç işleyenler, cinsel sapkınlar ve
tefeciler üçüncü bölümdedir. Bunlar Allah’a karşı işlenmiş suç sayılıyor, çünkü
yaratılış kanununa aykırı görülüyor. Virgil bunu şöyle açıklıyor:
"Sahtekarlık, herkesin vicdanını rahatsız eder. Klise mevkilerini
satan din görevlileri, bir menfaat elde etmek için yağcılık yapanlar, iki
yüzlüler, yalan beyan verenler, hırsızlar,cadılar,rüşvet alanlar, pezevenkler
ve diğer bütün dolanbazlar bu gruba girer.”
Sahtekarlığın bir türü de kendi akrabasına eşine dostuna kazık
atanlardır. Onun için Cehennemin başşehri olan Dis in tam
ortasında bunlar yer alır. Kendisinden en çok nefret edilenler hainlerdir
bunlar cehennemin göbeğinde yer alır ve sürekli tövbe ederek kefaret öder."
Dante "Efendim üstün
aklınızla meseleyi tamamen açıkladınız; bu kör karanlıkta görmemi sağladınız
der Ama neden daha önceki bölümlerde gördüklerimiz Cehennemin başşehri Dis e
alınmamıştı" diyerek bu ayrımı açıklamasını ister üstadından.
Bunun üzerine Virgil
manidar bir şekilde sorar "Sen ilmini unuttun mu?" der Kastettiği Aristo
felsefesidir:
"Bu suçlar; derece derecedir, cezaları da ona göre olur. Daha
evvelkiler kendine hakim olamayanlardı; daha az ceza ile cezalandırıldılar.
şimdikiler bilerek isteyerek kötülük yaptıkları ve canavarca hislerle hareket
ettikleri için buradalar. Güneş açar herşey aydınlığa kavusşur aydınlığa da
karanlığa da şükretmek lazım Şimdi ilerleyelim" der Virgil
Dante ikinci bir soru
sorar. "Burada 'tefeciler' de var; niye bu iş Allah'a karşı suç sayılıyor?"
"Çünkü doğanın
kanunları vardır; meyvaları; mevsimleri vardır. Dünyadaki bütün üretim Allahın
üstün tasarımından kaynaklanır. Eğer bilimi doğru öğrenirsen dünyadaki bütün
üretilen herşeyin, aslında insanların Allahın yaratıcılığından ilham alarak
yaptığı şeyler olduğunu anlarsın. Başından beri bu böyledir Allah insanı
yarattı; insanda Allahın kendisine verdiği yeteneği kullanarak kendisi dünyada
birşeyler üretti. Bizim ürettiğimiz şeyler aklımızın, elimizin, göz nurumuzun
ürünleridir; bunun için kutsaldır. Bir anlamda direkt olarak Allah‘tan gelir...
Bütün kutsal
kitaplarda belirtildiği üzere insan
çalışacak ve üretecektir. Bu taa başından Allahın emridir. Ama faizciler,
tefeciler, gelirlerini alın teriyle kazanmazlar; başkalarının sırtından
kazanırlar; bu doğanın normal işleyişine aykırıdır," diye açıklar sonra ilave
eder;
“Ama artık gidelim
zaman geçiyor daha gidecek çok yolumuz var…"
İlahi Komedya
Dante Aligheri
Inferno
Kanto 11
Yorumlar
Elif Mat Erkmen
Resim:
Federico Barocci - Fuga di Enea da Troia in fiamme - 1598
Galleria Borghese, Roma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder