4 Eylül 2016 Pazar

Kanto 9 / Kapıda bekleyiş


Kanto 9
Kapıda bekley


Cehennemin Başşehri Dis’in (Yeraltı tanrısı Ploto nun bir ismi de Dis’tir) kapısına gelirler ve altıncı daireye girmek isterler ama kapı açılmaz... Virgil denemiş ama açamamıştır. 
Dante Virgil’in gersin geriye döndüğünü görünce üzülür, korkuyla yüzü sararır. Virgil de belli etmez ama endişelidir; puslu havada, kör karanlıkta önlerini göremezler. Bir bekledikleri vardır.
Virgil Dante’yi yüreklendirmek için “o mezarlığı muhakkak ki geçeceğiz” der. Cümleleri kesik kesiktir. Dante “tamamlasa daha iyi olurdu, çünkü tamamlamadığı için ben onun  söylemek isteyipde söyleyemediğinden çok daha fenasını hayal ediyorum” diye geçirir içinden.
Virgil’e sormak ister, soramaz... “Acaba buradan çıkabilecek miyiz?” endişesini taşımaktadır. Bunu sormakla Virgil’e saygısızlık etmiş gibi olacaktır. Onun için daha genel bir ifadeyle “Acaba buradan çıkan olmuş mudur?” der
Virgil durumu anlar. “Evet, buraya hiç birimiz gelmek istemeyiz; ben bir kere falcı Erichtho’yu çağırmak için girmiştim der (Sezarla Pompeyin yaptıkları iç savaşın neticesini öğrenmek için)O karanlık ruhu çağırmaya taa Cehennemin dibine Judaica ya indim” der. “Ama üzülme, Cennetten en uzak noktaya gittim,  geri döndüm
Sonra kaynayan gazları çıkan köpükleri gösterir; “Buraya zahmetsiz giremeyiz” der. O sırada bataklıkların arasından, şekillerinden kadın oldukları anlaşılan bazı acaip yaratıklar belirir. Bunlar gene “Cehennemin Kraliçesi”nin yani Ploto’nun karısının nedimeleri olan ve Virgil’in de mitolojiden tanıdığı bazı kadınlardır.
(Burası Cehennemin Başşehri çünkü, buradakiler Allaha ve ahirete inanmayanlar; bunlar ölümden sonra hayata inanmadıkları için ruhların da öleceğini sanıyorlar. Cezaları her zaman olduğu gibi günahlarıyla paralel; bunlar mezardalar ve ayıklar! Onlara “Hem mezardasınız, yani öldünüz; hem de ruhunuz olan bitenin farkında” deniyor; istirahat edemiyorlar, kabir azabı çekiyorlar, yani ölümden sonra hayat olduğunu ruhun ölmediğini böylelikle anlıyorlar.)
Dante ve Virgil’e bağıran  kadınların vahşi kuşlar gibi pençeleri var. Birbirlerinin ve kendi kendilerinin canını yakıyorlar.  Dante korkuyla Virgil’e sığınıyor. İçlerinden biri Dante’yi -hala yaşayan bir kişi olduğu için- orada istemiyor ve “Medusa’yı çağırın, bunu taşa çevirsin” diyor
Virgil hemen Dante’ye “o tarafa bakma!” diyor ve Dante’nin gözlerini kapatıyor. Çünkü Medusa, mitolojide kendisine bakanı taşa çevirmesiyle tanınan biri.

Dante bakıyor ki; bu kadar akıl ve felsefe adamı olmasına karşın, Virgil bu zorlukları tek başına aşamayacak, bazan kötülük karşısında insan aklının yetersiz kaldığını ve zorlukların duayla aşılması gerektiğini bir kere daha anlıyor.
O sırada bir fırtına kopuyor. Cehennemin korkunç havası gelen ruzgarla değişiyor. Virgil beklenen kişinin geldiğini anlıyor ve Dante’ye gözlerini açarak o yöne bakmasını söylüyor.O sirada bütün canavarlar kötü ruhlar etrafta kaçacak yer arıyor ve bir yere sıvışıyorlar.
Bir melek  hışımla ve o  kötü havayı sol eliyle savurarak geliyor, etekleri o pisliğe, o Nefret ırmağına, o bataklığa değmeden uçarcasına süzülürcesine geliyor. Dante Virgil’e dönüyor, sorar bakışlarla bakıyor; Virgil ona sessiz olmasını ve eğilmesini  işaret ediyor.
Melek asasıyla kapıyı bir dokunuşta açıyor ve daha önce kapıları açmayan Zebanileri azarlıyor ve “nasıl daha hala itaat etmeyi öğrenemediniz?” diyor (Tabii buradaki Zebaniler de Cennetten kovulmus, Cehennemde görevli kötü şeytanlar...)
Melek, “Her seferinde itaatsizliğinizin cezasını ödediğiniz halde, yukarıdan bir şey emredildiğinde onun mutlak surette vuku bulacağını anlayamadınız!” diyor “Cereblus buradan sürüklenerek çıkarıldı ve hala boynunda izini taşıyor!”
Melek gene geldiği gibi hışımla ve hiç kimseye bakmadan dönüp gidiyor.
Dante “Bize bakmadı bile onun aklı gideceği yerde” diyor; artık Meleğin verdiği güvenle korkmadan kapıdan içeri giriyorlar.
 Dante hayretle mezarlarda yatan ve azap çeken ruhlara bakıyor; “Efendim bunlar kimler?” diyor Virgil bunlar ayrılıkçılardır, dinden dönenlerdir, din içerisinde başka din icat edenlerdir, bunların şeyhleri ve müritleridir, sapkınlardır, kutsal mabetleri yıkanlardır...” diyor...

Dante
Ilahi Komedya
Inferno
Kanto 9
Yorumlar
Elif Mat Erkmen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder