Bir varmış bir yokmuş;
Bahçelerden birinde, bir ürkek fare yaşarmış, biraz da
kararsız, ‘oraya mı gitsem buraya mı gitsem’ derken, kendisini bir su kenarında
bulmuş. “Şöyle bir girip yüzsem mi, bilmem ki nasıl olur” derken hemen bir
açıkgöz kurbağa yanaşmış yanına; “ne yapıyorsun burada?” demiş. “Eee, biraz
suya girip serinlemek istiyorum ama korkuyorum ya boğulursam” demiş fare.
“Yok boğulmazsın, ben seni yüzdüreyim” demiş kurbaga.
“ Ama nasıl olur?”
falan derken,
Gel korkma senin
kuyruğunu benim ayağıma bağlarız, sen benimle beraber yüzersin demiş kurbağa
Maksadı fareyi suda boğup yemek... öyle
yapmışlar ayaktan bağlanıp yüzmeğe başlamışlar.
Fare önce halinden memnun, sonra açıldıkça bir
korku almış fareyi, hadi dönelim demiş ama kurbağa dinler mi? Açıldıkça açılmış,
sonra suya dalmış fare çırpınmaya başlamış, o çırpınırken yukarıda uçmakta olan
bir şahinin dikkatini çekmişler. Bakmış hazır yem var, şahin bir dalıp fareyi
kapmış tabii fareyle birlikte kurbağa da şahine yem olmuş...
Ne diyeyim fare? Takılma kurbağanın peşine o batıp çıkmaya alışık ama ava giden avlanır bazan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder