14 Kasım 2016 Pazartesi

Kanto 23 İkiyüzlüler

Kanto 23
İkiyüzlüler


Bu kantonun başında Dante fare ile kurbağanın hikayesini hatırlıyor. Kurbağa nasıl fareyi karsı kıyıya geçirmeyi vaad etmiş ve fare de buna kanmışsa; bu bölümde de kendi çıkarı için başkalarını kandıranlar var. Kurbağanın asıl maksadı iyilik yapmak değil fareyi su da boğup yemekti ama çırpınmakta olan fareyi gören bir şahin ikisini de yedi. Önceki bölümde gördürdüğümüz gibi Infernonun shatekarlar bölümünde ruhlar hem birbirlerini, hem etraflarındaki şeytanları kandırmaya çalışmaktadırlar Aynı şekilde şeytanlarda hem birbirlerini hem de Dante ve Virgili kandırmaya çalışırlar.

Bu çukura yukarıdan baktıklarında, şairler çok ağır ağır ilerlemekte olan ruhları görürler sanki çok ağır bir yük taşımaktadırlar Bunların üzerlerindeki cüppe ve pelerinler altın yaldızlı parıl parıl parlamaktadır ama cüppelerin içleri kurşunla kaplıdır yani taşıdıkları yük kurşun gibi ağırdır.

Burada ki ikiyüzlüler daha çok din adamı görünümü altında insanları kandıranlar.
Cehennemin diplerine geldikce suçlar ağırlaşıyor, sahtekarlar, iki yüzlüler onun için özellikle buradalar. Çünkü Allah'ın insana verdiği en büyük hazine akıl. Bu sahtekarlar, insan aklıyla dalga geçiyor; iki yüzlülükleriyle insanları kandırmaya çalışıyor. Dıştan (tabii kandırmak için) altın yaldızlı ve pırıltılılar ama taşıdıkları yük vicdanen çok ağır olduğu için cüppelerin içi kurşun ağırlığında; yürüken dik yürüyemiyorlar; dışarıdan bakıldığında mütevazi şekilde hafif öne eğik vaziyette yürüyormuş gibi görünüyorlar.

Onlara göre suçsuz olan ve ağırlık taşımayan Dante ve Virgil'in yürüyüşü çok daha hızlı. Dante bu ruhlarla konuşmak istediği için Virgil'den yavaşlamasını rica eder. Konuşacak birisini ararlarken, bir ruh Dante'nin Toscana aksanını tanıyarak kendisine seslenir ve "beni bekle" der.
 İki ruh yanlarına yaklaşır; konuşmazlar; Dante ve Virgil'i bir süre gözlemledikten sonra Dante nin yaşayan biri olduğunu anlarlar; konuşurken boğazının nasıl hareket ettiğine dikkat ederler ve Dante'ye niye ikiyüzlülerin vadisine geldiğini sorarlar.
Dante kendisini tanıtır ve ruhlara kim olduklarını; niye acı çekmekte olduklarını sorar. Bunlar Floransa'nın barış halinde yaşamasından sorumlu iki rahiptir. Göreve beraberce atanmışlardır ve oradaki çok karmaşık iş, siyaset ve dini hayatı bir arada barış içinde yürütmekle görevlendirilmişlerdir. Floransa da birbirine düşman iki siyasi parti çok zengin bir ticaret hayatı ve politilkacılar çok içli dişlı olan din adamları vardır.
Dante bunlarla kızgınlıkla konuşur çünkü fakirlerin haklarını korumaları gerekirken korumamış kendileri zengin olmuşlardır. Bu bölümde iki yüzlüleri anlatırken Dante'nin en çok kızdığı kişiler, din adına insanları kandıranlar. Floransalı iki rahipte dirlik düzeni sağlamak için iki ayrı parti tarafından beraber çalışmak ve Floransa yı beraber yönetmek için atanmış ama devirlerinde o kadar kan akmış ki işlerine son verilmiş.

Bu rahiplerle konusmaktayken yerde çarmıha gerilmiş olarak yatan birini görürler; biraz ileride biri daha vardır aynı şekilde yatan. Bunlar Hz. Isa zamanında dost gibi görünen ama ona kötülük yapan *Farisiler'den iki kişidir.

Isa peygamber geldiği zaman Kutsal topraklardaki halk, hem  yahudi idareciler tarafından çok fazla baskı görüyor ,hem de çok fazla vergi ödemek zorunda kalıyordu. Aynı şekilde, o topraklar Roma Imparatorluğuna baglı olduğu için, bir de Roma'ya vergi veriyorlardı. Isa bunlarla mücadele etmek, yoksul halkı korumak isterken, bir çok düşman edindi ve sonunda kendisine ihanet edenler barışı korumak adına "İsa ölsün" diyerek, onu çarmıha yolladılar. Farisilerin Konseyi, kendi otoritelerine Hz. Isa nın karşı çıkmasına tahammül edemedi.

 Buradakiler yüksek rahip Caiaphas ve onun kayın pederi Annas, "Farisi Konsey"ine, "İsa' nın ölümü, barışı korumak adına iyi olacaktır" diyen iki kişi…

Dolayısıyla Cehennemdeki cezaları da suçlarına uygun olmuş; her ikisi de çarmıha gerilmiş... Ama dik vaziyette değiller yere serilmişler ve onlar bu vaziyette yol üzerinde yatar ve acı çekerken, Cehennem halkı da üstlerinden yürüyüp geçiyor…


Virgil Isa'nın doğumundan önce yaşamış bir kişi olduğu için bu manzarayı ilk defa görüyor ve çarmıha gerilmiş adamlara bir süre bakakalıyor.

Sonra dönüp daha evvel konuşmakta oldukları rahibe buralarda geçebilecekleri bir köprü olup olmadığını soruyor o da bir yer tarif ediyor. Yollarına devam ediyorlar.


*Farisiler- Pharisees ikinci tapınak döneminde  (y. M.Ö. 515 - M.S. 70) İsrailoğulları içinde doğan bir Yahudi toplumsal hareketi, düşünce okulu ve siyasi grubudur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder