Kanto 4
Limbo
Şairler Arasında…
Dante bir gök gürlemesiyle
uyanır ve kendini karşı kıyıda bulur. Virgil Dante’ye yardım ederek gemiden
indirmiştir. Bundan sonraki böIümde Inferno’ya sadece bilinçli olarak günah
işleyenler giriyor o yüzden bu gemiye de Hristiyanların bilerek isteyerek kendi
eylemleriyle binmeleri gerekiyor. Dante henüz ölü olmadığı için böyle bir şeye
mahkum değil; belki bu sebeple bu geçişi baygın olduğu anda yapıyor.
Kendine geldiğinde önünde
uzanan geniş vadiye bakar. Burası Limbo’dur yani Cehennemin ilk halkası daha doğrusu kenarı kıyısı...
Burada ortacağ anlayışıyla
Dante’nin “Cennete kim girebilir?” sorusuna, ancak “Sadece Hristiyanlar girebilir”
diye cevap verebildigini anlıyoruz. Hristiyanlık öncesi dönemde doğan çok
önemli şair yazar ve bilim adamlarını, Hristiyan olmadıkları için Cennet’te
hayal edemiyor, Cehenneme de atmaya kıyamıyor, kapıdan girişte ilk durakta
onları bırakmış.
Virgil
Virgil diyor ki; “Buradakiler
vaftiz olmadıkları için Cennet’e giremiyorlar ama çok değerli insanlar” Kendisi
de pagan devrinde yasamış bir şair olarak onlardan biri ve “cehennem ateşinde
yanmıyoruz ama bizim yerimiz burasıdır”, diyor hüzünle.
Dante hiç bir istisnası yok mu
diye sorduğunda, evvel zaman Peygamberlerini sayarak onların Cennet’te oldugunu
söylüyor.
Virgil, Dante’yi Klasik çağın
en büyük şairleri olan Homer, Horace, Ovid ve Lucan’la tanıştırıyor. Şairler de
Dante ye iltifat ediyor onu Şairlerin Prensi diyerek karşılıyorlar; tabii Dante
çok mutlu oluyor.
Burada Romalı önemli devlet
adamları da var.
Daha sonra Dante ve Virgil’i
yedi duvarlı büyük bir şatoya götürüyorlar…
Tepenin en üstünde ise
filozofların dünyası, Aristo, Sokrat Plato gibi büyük düşünürler yanında, antik
çağın matematikcileri ve uzay bilimcileri de burada.
Daha enteresan kişiler de var;
Müslüman olmalarına rağmen şairin onlara duydukları büyük hayranlık neticesi üç
de müslüman var:
Avicenna- Ibni Sina
Ibni Sina ve İbni Rüşt filozof
ve bilim adamlarıyla beraber.
Averroes- Ibni Rust
Selahaddin Eyyubi ise Cezar
Brütüs ve diğer Romalı önde gelen general ve devlet adamlarıyla beraber. Tabii
sadece erkekler yok bu kişilerin aileleri Romanın meşhur hanımları da var.
Selahhaddin Eyyubi
Buradaki kişileri de gördükten
sonra dışarı yeniden karanlığa adım atıyorlar
Neydi filizofarın suçu? Yani Hristiyan olmamak dışındaki suçları?
Klise öğretisi dışında insan aklına güvenmek ve din dışı fikir üretmek! Acaba
Dante de böyle mi düşünüyor gerçekte?
Sanmıyorum; o yedi duvarlı yapı
insan aklının ürünü sağlam bir yapı ve aydınlığı temsil ediyor, oradan dışarı
adım attıklarında kendilerini tekrar karanlıkta buluyorlar.
Dante’nin Komedyasını da felsefe kitaplarını da
okullarda okuyan Katolik ögrenciler, kitapların ilk sayfasına da senelerce “Dante
(veya baskalari) şairdir yazardır, felsefecidir, din adamı değildir. Bu kitap
klise öğretisi değildir. Biz kendi inancımızı saklı tutarak okuyoruz” anlamında
şerhler düşmüşler. Dante’nin yaşamından asırlar sonra dahi felsefe ve din
arasında bu ürkek ilişkiyi görünce O’nun, felsefe evinden çıkışı, “karanlığa
adım atma” olarak yazması daha da anlam kazanıyor…
Aynı şekilde bizde de Imam
Gazali öncülüğünde “içtihat kapısını
kapattık” diyerek Islam toplumlarını
karanlığa mahkum etmişler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder