1 Ağustos 2016 Pazartesi

Kanto 4 Limbo/ Şairler Arasında…

Kanto 4
Limbo
Şairler Arasında…

Dante bir gök gürlemesiyle uyanır ve kendini karşı kıyıda bulur. Virgil Dante’ye yardım ederek gemiden indirmiştir. Bundan sonraki böIümde Inferno’ya sadece bilinçli olarak günah işleyenler giriyor o yüzden bu gemiye de Hristiyanların bilerek isteyerek kendi eylemleriyle binmeleri gerekiyor. Dante henüz ölü olmadığı için böyle bir şeye mahkum değil; belki bu sebeple bu geçişi baygın olduğu anda yapıyor.
Kendine geldiğinde önünde uzanan geniş vadiye bakar. Burası Limbo’dur yani Cehennemin ilk halkası daha doğrusu kenarı kıyısı...
Burada ortacağ anlayışıyla Dante’nin “Cennete kim girebilir?” sorusuna, ancak “Sadece Hristiyanlar girebilir” diye cevap verebildigini anlıyoruz. Hristiyanlık öncesi dönemde doğan çok önemli şair yazar ve bilim adamlarını, Hristiyan olmadıkları için Cennet’te hayal edemiyor, Cehenneme de atmaya kıyamıyor, kapıdan girişte ilk durakta onları bırakmış.
Virgil

Virgil diyor ki; “Buradakiler vaftiz olmadıkları için Cennet’e giremiyorlar ama çok değerli insanlar” Kendisi de pagan devrinde yasamış bir şair olarak onlardan biri ve “cehennem ateşinde yanmıyoruz ama bizim yerimiz burasıdır”, diyor hüzünle.
Dante hiç bir istisnası yok mu diye sorduğunda, evvel zaman Peygamberlerini sayarak onların Cennet’te oldugunu söylüyor.
Virgil, Dante’yi Klasik çağın en büyük şairleri olan Homer, Horace, Ovid ve Lucan’la tanıştırıyor. Şairler de Dante ye iltifat ediyor onu Şairlerin Prensi diyerek karşılıyorlar; tabii Dante çok mutlu oluyor.
Burada Romalı önemli devlet adamları da var.
Daha sonra Dante ve Virgil’i yedi duvarlı büyük bir şatoya götürüyorlar…


Tepenin en üstünde ise filozofların dünyası, Aristo, Sokrat Plato gibi büyük düşünürler yanında, antik çağın matematikcileri ve uzay bilimcileri de burada.
Daha enteresan kişiler de var; Müslüman olmalarına rağmen şairin onlara duydukları büyük hayranlık neticesi üç de müslüman var:
Avicenna- Ibni Sina

Ibni Sina ve İbni Rüşt filozof ve bilim adamlarıyla beraber.
Averroes- Ibni Rust

Selahaddin Eyyubi ise Cezar Brütüs ve diğer Romalı önde gelen general ve devlet adamlarıyla beraber. Tabii sadece erkekler yok bu kişilerin aileleri Romanın meşhur hanımları da var.
Selahhaddin Eyyubi

Buradaki kişileri de gördükten sonra dışarı yeniden karanlığa adım atıyorlar
Neydi filizofarın suçu?   Yani Hristiyan olmamak dışındaki suçları? Klise öğretisi dışında insan aklına güvenmek ve din dışı fikir üretmek! Acaba Dante de böyle mi düşünüyor gerçekte?  Sanmıyorum; o yedi duvarlı  yapı insan aklının ürünü sağlam bir yapı ve aydınlığı temsil ediyor, oradan dışarı adım attıklarında kendilerini tekrar karanlıkta buluyorlar.
Dante’nin  Komedyasını da felsefe kitaplarını da okullarda okuyan Katolik ögrenciler, kitapların ilk sayfasına da senelerce “Dante (veya baskalari) şairdir yazardır, felsefecidir, din adamı değildir. Bu kitap klise öğretisi değildir. Biz kendi inancımızı saklı tutarak okuyoruz” anlamında şerhler düşmüşler. Dante’nin yaşamından asırlar sonra dahi felsefe ve din arasında bu ürkek ilişkiyi görünce O’nun, felsefe evinden çıkışı, “karanlığa adım atma” olarak yazması daha da anlam kazanıyor…

Aynı şekilde bizde de Imam Gazali öncülüğünde “içtihat kapısını kapattık” diyerek  Islam toplumlarını karanlığa mahkum etmişler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder