4 Nisan 2019 Perşembe

Cennet Kanto 31 Açıklamalar


Hepsi Gerçek Hepsi Rüya

Le Roman de la Rose



Ortaçağda,  Fransa’ da, Le Roman de la Rose (The Romance of the Rose) isimli  bir  şiir yazılmış. Iki yazarı var; önce 1230  da Guillaume des Loris ilk kısmını yazıyor (çok uzun 4058 satır);  sonra 1275 Jean le Meun 17724 satır daha ekliyor. Çok okunan, çok bilinen bir siir oluyor. Bu günde en çok manuscripti olan eserler arasında( o çagdan kalan.)
Bir aşk şiiri, cinsellik ağırlıklı, sembolik anlatımlar var,  Bahçe imgesi, rüya, gül- gonca; o zamanın modası ‘courtly love’ denilen aşk şiirlerinin bir örneği. Mizahi yönü var; ansiklopedik yönü var; çeşitli bilgileri içeriyor ve felsefi yönu var. Bu şiirle Dante de epey ilgilenmiş bazı bölümlerini İl Fiore- çiçek -adıyla Italyancaya da çevirmiş.
 İlahi Komedya’ ya gelince bu Rose imgesini cinsellikten, dünyevi aşktan, çıkararak bir Cennet tasvirine çevirmiş.
Gerçek var; imaj var bu son kantolarda.
Sevgı- cinsellik –doğum- yaratılış- varolma- arılar, arının çiçekten öz alıp bal yapması, bir çiçeğe- oradan NOKTA ya- ışık kaynağına- yaratıcıya gitmesi.
Polination –döllenme- çiçeek bahar imgeleri karşımıza çıkıyor.
Mart Nisan aylarında 25 Mart Announciation Hazreti Meryem e Cebrailin müjdeyi getirmesi hamile kalması olarak biliniyor. Gene Paskalya zamanı her sene biraz günü değişiyor bu sene Nisan ayında Cuma günü Good Friday çarmıha gerilmesi Pazar günü Easter Sunday yeniden dirilmesi anılıyor.
Yeniden diriliş (Resurrection) - bu alemden diğer aleme -Sonsuzluk aleminden- bu aleme geçiş.
Sonsuzluk kavrami  bir çember olarak anlatılıyor. Ruhsal alemle maddi alem iç içe geçiyor.
Dünyadaki Kudüs- Cennetteki Kudüs- dünyadaki Roma- Cennet teki Roma anlatılmış.
Jerusalem selam şehri barış şehri.( Olması gereken)





Şair Dante-  Yolcu Dante
Italya da yaşayan Şair Dante ve  bu yolculuğu yapmakta olan kendisine öteki alemin kapıları açılmış olan Pilgrim (Yolcu veya Hacı olarak tanımlayabileceğimiz) Dante.


Beatrice
Çocukluktan tanıyıp sevdiği Beatrice; bir de bu yolculukta ona rehberlik etmekte olan Tanrının insanlara vahiy yoluyla gönderdiği bilgileri,Tanrının insana yol göstermesini simgeleyen, Melek gibi olan, onu adeta bir anne şevkatiyle koruyup kollayan  bir başka Beatrice.
Araf’ ta Virgil, Dante’ ye, bir noktaya kadar rehberlik edip, bırakmıştı. Onun bıraktığı yerden, görevi Beatrice almıştı. Dante aynı anda hem Virgi’ in gidişine üzülmüş; hem de Beatrice’ in gelişine sevinmişti.
Zaten Virgil e rehberlik yapması için rica eden de Beatrice idi.
Burada da Beatrice’ in vazifesi bitti. Dante ona teşekkür etti. Onun yerine Saint Bernard geçti. Bu kişi tefekkürde ileri; Aziz mertebesinde biri. Allah’ a yaklaştırılanlardan olduğu, Cennet katında yerinin yüksek olduğuna inanılıyor. Meryem Ana’ ya çok bağlı ona çok dua eden bir kişi olarak tanınıyor.
Yolculuğun en son kısmında Dante ye o yardımcı olacak Beatrice yukarıda gülün yaprakları arasında yerini aldı.


Meryem Ana
Meryem Ana ile birlikte doğum imgesi ve yaratılış konusu gündeme geliyor. Gene o çağlarda Hrıstıyanlık dünyasında çok konuşulan Isa’ nın iki özellikte olması -hem Tanrısal- hem Insani yönünün bulunması –(God Incarnate) denilen Müslüman ınanışına göre çok ters olan, Tanrının insan suretinde doğması inancı burada vurgulanacak.



Veronica
Isa nın çarmıha gerilmesinde evvel eziyet görmesi ve o çarmıhın kendisine taşıtılması esnasında yanına gelip yüzünü silen bir hanım var. O kan ter içindeyken ona yardım ediyor ve yüzünü sildiğinde inanışa göre Isa nın sureti o örtü üzerine çıkıyor.
Buna Vera icona (True ımage)-  “gerçek suret” demişler.Ikonalar özellikle Bizans kiliselerinde Hazreti Isa ve Meryem in resimleri çoktur ama buna kendi kanından kendi resmi olarak inanılmış. Bu örtü Vatikan da Saint Peter kilisesinde saklanmış ve Cuma günleri (Çarmıha gerildiği gün Cuma olduğu için) ziyarete açılmış.
Çok sayıda kişi diğer ülkelerden gelip görmüş. Bu hanımın ismi de, zamanla Veronica’ ya dönüşmüş; Aziz Veronica olmuş.
O zamanlar fotograf yok, sinema- televizyon yok. Bu resmi görenler kendi memleketlerine döndüklerinde arkadaşları, eş –dost, onu karşılayanlar, “Roma’ dan geldin, kiliseye gittin mi ,bu resmi gördün mü, nasıldı? Bize tarif et!” diyorlar.( Oraya gidenlere de hacı diyorlar). Bu hacılar hem resmi gördüğü anda; “Gerçekten Isa nın imajı bu mu; gerçekten onun yüzünü mü görüyorum?” diye heyecanlanıyorlar hem de bu görüntüyü hafızama kaydedeyim, döndüğümde anlatırken şaşrımayayım diye düşünüyorlar.



Dante’ de bunu, kendi durumuna benzetiyor .Pilgrim -Dante olarak buraya kadar geldi; Cennet’ i gördü. Bu akıl almaz bir şey; “ acaba aklımı mı kaybedeceğim” korkusu var. “Bunları hatırlayabilir miyim, hafızam alır mı” kaygısı var.

Thomas Aquinas, “ Summa” adli eserini yazarken, kendisine öteki dünya gösterilmiş; O da kalemi bırakmış “buraya kadar yazdıklarımız hiç bir şey değil; öteki alem anlatılamaz” diyerek.



 Dante’ nin de bu yolculuğundaki asıl amacı; döndüğünde, bu şiiri yazmak, nasıl yazacağım kaygısı var.
Çünkü şiiri yazmaktaki  amacı kendisi gibi karanlıkta kalanların aydınlığa çıkmasına yardımcı olmak. Bütün Komedya nın amacı bu yalnızca Cehennemi görmek değil oradan çıkabileceğine de inanmak. Her zaman için bir ümit var. Her zaman için duaların kabul edileceği bir an var. Doğruyu bulmak isteyenler için doğruyu gösterecek bir Tanrı var; bu iş için vazifelendireceği insanlar, rehberler var.

Şiirin katmanları arasında -görünen var, imaj var, alegorik simgelerle anlatım var, bir de işin özü, hakikati - var. Hep rüya alemiyle, gerçek alem arasında gidip geliyor. Rüyanın içindeyken, gerçek hatırlatılıyor, gerçeğin içindeyken, rüyaya dönülüyor.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder