8 Eylül 2018 Cumartesi

Şems Suresi ve nefse şekil verilmesi





Şems Suresi






Bismillahirrahmanirrahim

1- Güneşe ve onun parıltısına andolsun,


2- Onu izlediği zaman aya,


3- Onu (güneş) parıldattığı zaman gündüze,


4- Onu sarıp-örttüğü zaman geceye,


5- Göğe ve onu bina edene,


6- Yere ve onu yayıp döşeyene,


7- Nefse ve ona 'bir düzen içinde biçim verene',


8- Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun).


9- Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur.


10- Ve onu (isyanla, günahla) örtüp-saran da elbette yıkıma uğramıştır.


11- Semud (halkı) azgınlığı dolayısıyla yalanladı;


12- En 'zorlu bedbahtları' ayaklandığında,


13- Allah'ın elçisi onlara dedi ki: 'Allah'ın (deneme için size gönderdiği) devesine ve onun su içme-sırasına dikkat edin.'


14- Fakat, onu yalanladılar, deveyi yere yıkıp öldürdüler. Rableri de günahları dolayısıyla 'onları yerle bir etti, kırıp geçirdi'; orasını da dümdüz etti.


15- (Allah, asla) Bunun sonucundan korkmaz.

Ali Bulaç Tercümesi



Bir sonraki bölümde Cennet' te güneş kısmı başlıyor Onun için güneşe yeminle başlayan ve nefse şekil verilmesini anlatan bu sureyi bu yazıda biraz araştırıp paylaşmak istedim.

1-1     Veşşemsi ve duhaha.  

  güneşe ve güneşin sabah saatlerindeki parlaklığına yeminle başlıyor
2 Velkameri iza telaha.
 Ayın güneşi izlemesi- gece olup da ayın ortaya çıkması- yeni ayın ilk olarak güneşin battığı noktaya yakın bir yerde çıkması ve  ayın ışığını güneşten alması manalarına geliyor.
3 Vennehari iza cellaha.    
Onu iyice açtığı vakit gündüze -bu da gün ortasında güneşin ışığının ve ısısının en yoğun olduğu ana işaret ediyor  -bir başka okumayla iman ışığıyla cehaletin ortadan kalması.
4
Velleyli iza yağşaha.  
 gecenin güneşin ışığını örtmesi-  
aslında gece güneşi örtemez - güneş orada her zaman parlıyor, bu bir perspektif konusu;  dünyada gece oluyor ,biz güneşi göremiyoruz ama güneş orada yerinde parlamaya devam ediyor.  Bu da en güzel beyanlardan biri- sen gerçeği göremiyorsan, o gerçeğin olmadığı manasına gelmiyor.Bir kişinin cahilliği esasında kendisini bağlıyor; imanın ışığını göremiyor veya bilimsel gerçekleri göremiyorsa bunda kabahat kendisinin.
7 Ve nefsin ve ma sevvaha. 
Nefse ve onu düzgün bir biçinmde şekillendirene
8 Feelhemeha fücureha ve takvaha.
Ardından ona bozukluğunu ve takvasını ilham verene andolsun
9  Kad efleha men zekkaha
 Benliğini temizleyip arındıran gerçekten kurtulmuştur
Zekat kelimesi de arındırmak manasına geliyor
10 Ve kad habe men dessaha. 
Onu kirletip örtense kayba uğramıştır

Serbest Irade konusu, gene burada da var. Birisi nefsinde bozukluk ve eksiklikle yaratılıyorsa, o yüzden de sonu cehennem oluyorsa diğeri de takva sahibi olarak yaratılıp, kendisini koruyabiliyorsa neticede Cennet‘ e gidiyorsa; o zaman adaleti nasıl sağlamka mümkün olacak?
 Herhalde herkesin kendi  içinde bulunduğu şartlara ve yaratılışına göre özel bir değerlendirme sözkonusu.
Belki gece gündüzün bir arada bir günü teşkil etmesi  gibi, aydınlık ve karanlığın herkeste olduğu; kişiliği oluşturduğu, anlatılmak isteniyor bu surede.  Onun için güneşe yeminle başlıyor.
Belki ümit kesilmemesi söyleniyor “güneş batsa da ay var” deniyor. “ En karanlık gecenin yine sabahı olacaktır” biz güneşi göremesek de yine orada güneşin olduğunu bileceğiz.
9. Ayet’te benliği temizleyip korumayı insana yüklüyor. Her ne şartta olursa olsun, insanın kendisi bu mücadeleyi verecek.
„Kirletip örtense kayba uğramış olur“ diyor
Burada da akıl devreye giriyor. “Nasıl doğru davranılması gerektiğini biliyorsun, ona göre davran” deniyor; ruhunu karartacak şeylerden –olaylardan- insanlardan- bağımlılıklardan, kaçın.
Insanın, ne zaman, nasıl, karar verdiği, aynı zamanda psıkolojinin de konusu. Etki- tepki meselesi ; bir sitmulus(uyaran)  var -olay ya da düşünce- ona karşılık insanin tepkisi. Bir şey yapıyor ,ne yapacağına karar vermesi  de bazan bir saniyede oluyor. Bazan insan kendi de bilmiyor „ne bileyim o anda öyle yaptım işte“ diyor.
Psikoloji eğitimi almanın iyi tarafı, bu gibi incelikleri analiz edebilmek. Bazan stimulus sadece bir düşünce mesela „beni bu işe almazlar en iyisi hiç başvurmayayım“ gibi.  Halbuki kişi bilmiyor bu önermenin doğru olup olmadığını, o sadece kafasındaki bir düşünce ona tepki veriyor.
Insan nasıl karar verdiğinin biraz bilincinde olursa“ niye böyle karar veriyorum ?acaba başka şekilde de düşünülebilir mi?“  derse, belki kendisi için daha iyi sonuç elde edebilir.



Son ayetlerde Semud kavmını anlatıyor:
En haydutları ortaya fırladığı zaman“ diyor

Bu da karar verme sürecinde bir hali anlatıyor;“ bir kötünün peşinden gitmeyi“, oysa ki; orada kendilerine doğru yolu gösteren bir peygamber vardı.
Allahın devesini ve onun su içme hakkını koruyun“ dedi peygamber onlara  ama dinlemediler!
Peşine ceza hemen geldi; „yurtları yerle bir edildi.“
O toplumun her üyesi o cezadan aynı şekilde payını aldı. Burada kullanılan sawwaha kelimesinden hem yerle bir ettiği, hem de cezanın eşit bir şekilde dağıtıldığı manası çıkıyor.
Bu cezaların da aynı zamanda ruhu şekillendirme işleminin bir parçası olduğu görüşü var. Bir kere yaratıldı bitmiş değil sürekli olarak da ruh gelişmekte.
15  Ve la yehafi 'ukbaha.   
En son ayet“ Allah işin sonundan korkacak değil ya“ diye çevriliyor Türkceye.
İngilizcesi "for He fears not the consequence therof "

"Allah Thamud' u yok etmekten korkacak değil ya" derken aynı zamanda, Kureys de, uyarılmış oluyor Sizde peygamberinizi dinlemezseniz sizin de sonunuz kötü olur

Özne Allah değil de oradaki insanlarsa;

Bu suçu işleyen elebaşı ,serseriliğinden- inançsızlığından –düşüncesizliğinden; yaptığı işin sonundan korkmadı manası çıkıyor
 Eğer Salih peygamber için söylendiyse; „ o da vazifesini yapmış içi rahat artık ne olacağından korkmuyor“ olarak da anlaşılabilir.

Bu anlatılanlar hakıkaten yalnızca bir deveyle mi ilgiliydi yoksa o örnekte bütün yaratılanlara saygı duymayı mı emrediyordu. Bence ikincisi.
Bugun de yoldan geçerken bir hayvanın su kabına tekmeyi atanlar var. O su kabını gördüğü  anla  tekme atmayı düşünmesi ve atması bir kaç saniye içinde oluyor. O anda nasıl karar veriyor? Bu kötülüğü nasıl yapabiliyor? Hayvanı susuz bırakacak da ne elde edecek?  
Bu ayeti okusa acaba içine bir ürperti gelir mi?
Bu en basit örnek; doğa katliamı var; insanlık katliamı var; aç susuz kalan insanlar var. Hep aynı soru niye yapıyorlar? Nasıl doğru yoldan çıkıyorlar?
Kimisi de nasıl kalbinde merhamet taşıyor; başkasını kurtarmak için kendi canını tehlikeye atıyor...

Ayetlerin açıklamaları için The Study Quran'dan yararlandım.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder