20 Haziran 2021 Pazar

Elmasın Peşinde

 




Von Rummel’in uzmanlık alanı değerli taşlardı. Nazilerin öldürdükleri esir aldıkları sürdükleri insanların mücevherlerini değerli eşyalarını o listeliyordu. Naziler yalnızca kurbanlarını değil müzeleri de soymak istiyorlardı.

Fransızların gururu Paris müzelerindeki eserleri Hitler’in yaptırmayı planladığı müzeye taşıyacaklardı.

Rummel ‘de o ekiple birlikte Paris’e geldi. Doğa Bilimleri müzesine gitti doğruca.

Müzedeki değerli taşların ününü duymuştu ama esas ilgilendiği Sea of Flames- Ateş Denizi ismindeki elmastı. Bu elmasın büyülü olduğunu biliyordu. Bu elması elinde tutan ölümsüz oluyor ama yakınlarının başına felaket geliyordu. Kral bunun için elması sarayında istememiş müzeye teslim etmişti.

Neyi görmek istediğini hemen söyledi yetkililere. Kem küm ettiler. Bizde öyle bir elmas yok dediler. Rummel ısrarcıydı. Ağır bir hastalığı vardı ve aptalca bir şey olduğunu bilse de bu elmas sayesinde kurtulacağına inandırmıştı kendisini.

“Getirin çilingirbaşını açsın kasaları, dolapları” dedi. 

“O şimdi burada yok” dediler.

“Kim, ismi ne?”

 “Daniel Le Blanc.”

“Siz açın o zaman” dedi

“Efendim, biz açamayız, kurallar…”

Askere döndü: “Bindir şu herifi Almanya’ya giden trene!”

Bu söz üzerine kilitler açıldı.

“Kırk kat kilit altında da olsa bulacağın o lanet taşı” dedi Rummel.  Pek çok değerli taş getirildi önüne. Sea of Flames yoktu aralarında.

Gidecek gibi yaptı, sonra döndü, “Mahzen falan var mı burada? İnin bodrum katını kontrol edin” dedi askerlere.

“Bir dolap var aşağıda, ıvır zıvır koymuşlar” dedi asker. Hemen indi, yürüyüşü zor olmasına rağmen. Hastalığından ötürü eklem yerleri şiş, adım atması zordu. Dolabın içinde ne varsa inceledi, Sonunda bir vazonun içinde buldu taşı.

Yukarı çıktı aydınlık bir yerde büyütecini çıkartıp inceledi bir müddet. “Ulan beni kandırabileceğinizi mi sandınız? Sahte bu! Kendini akıllı sanan süslü Fransızlar! Nerede taş? Söyleyecek misiniz? Yoksa sorgulama ekibi çağırayım mı?”

O zaman itiraf ettiler. Taştan üç tane imitasyon yapılmış, biri müzeye konmuş, diğerleri hakiki taşla birlikte müze görevlileri tarafından değişik yerlere gönderilmişti. Hakiki taş nerede bilinmiyordu.

Daniel Le Blanc’tan başlayalım dedi Rummel.

Marie’nin babasıyla birlikte Paris’te senelerce yaşadığı eve gittiler. Kapıyı zorlayıp, tekmeleyip açtılar. Evi aradılar, talan ettiler. Elması bulamadılar.

“Daniel denen adam derhal Paris’e geri çağrılacak” dedi Rummel.

Ama Daniel’i Paris’te beklemeye niyeti yoktu. Kendisi St. Malo’ya doğru hareket etti.

Elması nerede sakladılarsa gidip bulacaktı.


Elif Mat

Haziran 2021

 

 

3 yorum: