Cennet 8
Herkes
Venüs' ün kendi yörüngesinde dönerken,
Dünyaya aşk
deliliği yağdırdığını;
İnsanları
çaresiz bıraktığını düşündü.
Bundan
dolayıdır ki eskiler -cahilliklerinden olmalı -
Aşk Tanrısı
Venüs' e taptılar.
Sadece ona değil, Cupid' e de adaklar
adadılar.
Cupid Dido' nun kucağındaydı.
(Kartaca Kraliçesi- Aeneas)
Venüs kâh güneşin arkasında, kâh önündeydi.
Nasıl
geldiğimi bilmeden ulaştım ona,
Sevdiğim
hanımın daha da ışıldadığını görünce,
Venüs'e
gelmiş olduğumuzu anladım.
Ateşin
içinde kıvılcımı ayırt etmek,
Müziğin
içinde bir sesi ayırt etmek gibi,
Işıklar
içinde dans eden ışığı gördüm.
Işık
bize doğru geliyordu, gökteki bütün rüzgarlardan daha hızlı.
Serafim
meleğinin yanında başlamış olan dansı,
ve
ruhların şarkısını durdurdu bu gelen ışık.
Hoşana'
nın söylendiğini duyduk yine
O
kadar güzeldi ki; ondan sonra hep öylesini duymak istedim
Biri
(Carlo Martello) yanımıza yanaştı ve solo söyledi:
"Biz
senin emrine amadeyiz yeter ki, bu şarkılardan zevk al
Biz
burada gezegenlerle birlikte döneriz
Senin
için durmak bize zor gelmez" dedi.
Güzel
hanımın onayladığını gördükten sonra, ben de ruha döndüm ve
Sevgi
dolu bir sesle kim olduğunu sordum;
Birden
daha da parıldadı ruh.
"Ben
dünyada az kaldım" dedi,
"Biraz
daha kalabilseydim o kötülüklere mani olabilirdim;
Etrafımdaki
ışık halesi kimliğimi gizliyor senden;
Sen
beni çok severdin...
Dünyada
daha çok kalsaydım, sana da daha çok sevgi gösterebilirdim,
Provans
bölgesi beni bekliyordu,
Garigliano
bölgesi de;
Tuna
nehrinin aktığı yerlerin tacı başımdaydı.
Şimdiki krallar hep bizim soyumuzdan gelir,
Carlo
ve Rudolfo,
Kötü
yönetim hep insanlara zarar verir,
Onun
için Palermolular "Geber" diye bağırıyor.
Keşke
kardeşim anlasaydı,
Tiranca
yönetimin insanları delirteceğini,
Katolonya 'nın
fakirliğinin, kendisinin de sonunu getireceğini.
Bilseydi
kaçardı...
Gemisine
aldığı ağırlıkları arttırdıkça arttırdı.
Doldurup
batırdı.
Cimriliği, paragözlüğü
babasından miras kalmadı
Eli açık bir babanın
oğluydu o…"
O’na para kesesini
doldurmayı düşünmeyen asker lazımdı.
"Çok güzel
anlatıyorsunuz efendim;
Sizi burada Cennet’te
bulduğuma çok sevindim.
Yalnız merak ettim;
Nasıl olurda iyi
tohumdan kötü meyve çıkıyor?" dedim
Sana tek bir gerçeği
anlatabilirsem artık geride kalmış olan olayları daha iyi anlayabilirsin.
"Rahman yalnız
yaratmakla kalmaz, rızkını da verir;
Bu mükemmel yerleri
gezdin, dolaştın, gördün;
Ok nereye atılırsa
hedefi şaşmaz bulur.
Yay ne tarafa doğrultuyduysa,
o tarafa gider.
Yaratan mükemmel yaratmıştır. Öyle olmasa bu sanat değil karmaşa olurdu.
Yaratılışta
hata varsa, bu haşa Yaradan’da hata anlamına gelir.
Böyle
bir şey olamayacağına göre Yaratılmış iyidir.
Anladın
değil mi?"
"Evet
anladım, ne gerekiyorsa doğa onu yaratır."
"Söyle
bana insan vatandaş olduğu için daha mı iyi yaşamaktadır?"
"Evet, ondan
şüphe yok!"
"Toplumda
değişik işleri görecek insanlara ihtiyaç vardır. Öyle olmasa toplum olmazdı
Hocan (Aristo) Böyle yazmıştır.
Aynı
kökenden gelen, insanlar değişik amaçlara hizmet
ederler.
Biri Solon (Atinalı
hukukçu) olur; biri Xerxes;(Pers Hükümdarı- Babil kralı- asker)
biri
Melchizedek; (İncil de adı geçen bir rahip)
biri
Daedalus. (Sanatkar, Yunan mitolojisinde Icarus‘ un babası)
Tabiat herkesi ayrı
şekillendirir
Aynı tohumdan gelen
ikizler Esau ve Jacob farklıdır
Romulus' un ailesi
mütevazi bir aileydi
İnsanlar onun
babasının kim olduğunu tanımıyorlardı bile,
Babadan oğula hep aynı
giderdi belki Tanrı’nın rahmeti olmasaydı.
Eskiden yaşadıkların
ileride de yeniden yaşanabilir.
Tohum yabancı yere
atılırsa netice farklı olur;
Aynı ürünü alamazsın.
Askeri alıp, rahip yapamazsın.
Rahibi alıp, kral
yapamazsın.
Yaparsan yoldan
çıkarlar…"
YORUM
Dante ve Beatrice Venüs
gezegenine çıkarlar. Bu gezegen aşkı simgelemektedir. Onların geldiğini gören
ruhlar, Dante’nin ne söyleyeceğini merak ederek hemen yanlarına gelirler.
Bunlardan biri Dante’nin eski arkadaşı Carlo Martello ’dur.
Carlo, kendi ailesinde kötüye gidişi anlatır.
Dante bu kötüye gidişin sebebini ve neden insanlar arasında ahlaki bakımdan
farklılıklar olduğunu merak etmektedir.
Charles, Fransız Anjou
asil ailesinden gelmektedir. Kardeşi Roberto, Napoli Kralıdır. Diğer şairler, yaşadığı
devirde Roberto ’yu övse de Carlo
kardeşi için cimri demektedir.
Carlo, Tanrı’nın herkesi
farklı yaratığını ve bunun da toplumun işlemesi için gerekli olduğunu anlatır.
Dante, iyi bir aileden nasıl kötü evlat yetiştiğini merak eder ve “Nasıl iyi
tohumdan kötü meyve çıkar?” diye sorar.
Burada konu toplumun
daha iyi işlemesi için nelerin gerekli olduğuna gelir. Aristo’nun insan sosyal
bir hayvandır prensibi gereğince insanın toplum içinde yaşamasının daha rahat
bir hayat tarzı sağlayacağı düşünülür.
Carlo, “Eğer insan
toplum halinde yaşamasaydı yani vatandaş olmasaydı daha mı iyi olurdu?”
diye sorar.
Bu konunun izaha ve
delil göstermeye gerek olmayacak kadar açık olduğunu düşünür, Dante.
Sonraki soru toplum
halinde yaşamak için çeşitli mesleklere ihtiyaç olmasıyla alakalıdır.
Cevap da insanların
çeşitli meslekleri icra edebilmek için birbirlerinden farklı karakter
özelliklerine sahip olmaları gerektiğidir.
Birisi sanatkâr olur,
birisi asker, birisi devlet adamı, birisi rahip, hepsinin işlerini yapabilmek
için farklı yetenekleri olması gerekmektedir.
Eğer her birimiz anne
babamızla aynı özelliklere sahip olursak toplumda ilerleme olmaz. Bizler farklı
farklı işler için Tanrı tarafından yönlendirilmeliyiz.
Toplumun da,
insanlardaki bu farklı karakter özelliklerine saygı göstermesi ve kişilerin
kendilerine uygun işlerde çalışmalarına saygı göstermesi gerekir.
Aristo’nun insan
sosyal bir hayvandır sözü hatırlatılıyor burada. Sosyal hayatta herkesin bir
yeri olur, değişik görevler değişik meslek erbabı tarafından yerine getirilir
ve böylelikle düzen sağlanır.
Homo natura civile animal est (“Man is by nature a social
animal”).
Carlo Martello (Charles Martel of Anjou) 1271-1295) yılları arasında
yaşamıştır.
İkizler Esau ve Jacop’un hikayesi Tevrat’ta anlatılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder