12 Aralık 2020 Cumartesi

Justinyen

  Cennet Kanto 6

Justinyen


 Konstantine, Kartal' ın yönünü, doğal akışının

Ve Lavinia' nın kocasının gittiği yönün tersine çevirdikten sonra,

İkiyüz seneden fazla

 Kartal doğuda kaldı.

 

Avrupa‘nın, kıyısında.

Ilk havalandığı yerlere yakın;

Kanatları, denizin ve yerin üzerini kapladı;

Dünyaya hükmetti.

 

Elden ele geçti hükmetme görevi

sonunda bana geldi.

 

Kayzer‘ i Rum idim.

Justinyen' im ben!

 

İlk Sevgi’nin iradesiyle,

Kanunları düzenledim, fazlalıkları

Israfı, lüzumsuzları, hileyi- hurdayı attım;

 

Bu iş bütün vaktimi almazdan önce

İsa‘ yı tek özelliğiyle tanırdım;

Iki değil.

Öyle inanırdım

 

Kutsanmış Agapetus bana doğru yolu gösterdi

Güzel sözleriyle Başpiskopos beni doğru yola getirdi.

Doğru yolu bulunca, Tanrı bana yapmam gereken işi gösterdi;

Bütün zamanımı ona verdim.

 

Belisarius

Mızrağı Belisarius‘ a verdim ondan sonra,

 zaferleri o kazandı.

Allahın takdiriyle...

 

Bana sorduğun sorunun cevabı bu.

Ama fazlasını da anlatmak isterim

 

Kutsal bayrağın ne kadar hürmete layık olduğunu biliyorsun,

Pallas onun Krallık kurabilmesi için öldü.

 

Üç yüzyıl, Alba‘da kaldı

üç üçle savaştı bayrağı ele geçirebilmek için

 

Yedi krallar devrinde komşularını fethetti.

 

Sabine kadınlarına saldırıdan

Lucretia‘ ya kadar geçen zaman zarfında.

 

Sabine Kadınlarının kaçırılması

Seçilmiş Romalıların nasıl Brennus ve Pyrrhus‘ la savaştıklarını;

Rakiplerle nasıl başa çıktıklarını da bilirsin.

 

Sonra Torquatus gelir;

Kıvırcık Quintus;

Decii ve Fabii aileleri.

 

Afrikalı Hannibal’ a takip ederek Alp dağlarına gelenlerin

  gururunu kırdı.

Oradan Po ırmağı akar

 

 

Scipio ve Pompey bu bayrağın altında  zaferler kazandı.

Senin doğduğun yerde en çetin savaşlar oldu.

 

Tanrı’nın dünyayı doğru yola çevirmek istediği devre yakın

 Roma’nın isteğiyle Sezar Hükümdar oldu.

Bayrağı aldı.

 

Bir ırmaktan ötekine baştan sona neler yaptı.

 

Sezar

Ravenna’ dan ayrılıp,

Rubicon’ u geçti.

Bu uçuşu,  ne dil söyler ne kalem yazar.

Bu bayrak orduları İspanya’ya götürdü,

 

Ispanya’dan Durres kıyılarına;

 

Sonunda Pharsalus ta öyle bir darbe indirdi ki;

Sıcak Nil kıyılarında yankılandı!

 

 Kartal kaynağına Antandros ve Simois’e gitti.

Hektor’un yattığı yere.

 


Tekrar havalandı Ptolemy’nin başına indi.

Mısır’dan yıldırım gibi Juba’nın üzerine düştü.

Orada Pompey’in trompeti duyuluyordu.

Augustus


 

 

 

Sonraki şef Augustus,

Modena da Brutus ve Cassius' u yendi.

Şimdi onlar Cehennem’de köpek gibi ulumakta.

 

Cleopatra O’nun yüzünden halen ağlamakta.

Bayraktan kaçarken,

Yılanı koynuna aldı.

Feci bir sonla gitti.

 

Augustus‘la beraber Kartal, Kızıldenize kadar uçtu.

O’nunla beraber barış geldi

Janus kapısı kapandı,

 

 

Ama en büyük şan ve şeref 3.  Sezar'dadır

 

Sonra Titus intikamı aldı 

 

Lombard Kiliseye saldırınca Charlemagne

Kartalın kanatları altında gelip kurtardı Kiliseyi

 

Şimdi bütün bu anlattığım kişileri yargılayabilir misin?

Senin şimdiki sorunlarının kaynağı eskiye dayanır

Biri altın zambakla ilerlerken, öbürü durdurur

Hepsi kendi çıkarı için.

Ghibellinler tuzak kurmuşlar

kursunlar bakalım

Aynı bayrak altında fitne çıkarsınlar

Kartal‘ ı kötü emellerine alet edenler

Belalarını bulacak.

 

Yeni Charles;

Saldırsın bakalım; 

Ama karşısından zannettiğinden daha kuvvetli bir aslan bulacak

Babaların günahını oğullar çeker

.

 Kalkanının üzerine Tanrı‘nın Kartalı yerine

Sarı zambağı koyamaz!

Bu küçük gezegende doğru işler yapan ama

 kendi şan şöhretini düşünenler yer alır.

Dünyadaki kazanımını daha çok önemseyenler;

Herşeyin boş olduğunu daha iyi anlarlar burada.

Gerçek ışığın yanında sönük kalırlar.

Liyakate göre değer görürüz burada

Herşeyin hak olduğunu görmekle de mutlu oluruz.

Ne eksik ne de fazla

Farklı notaların bir araya gelmesiyle güzel müzik oluştuğu gibi

 Farklı istasyonlarda yer almak da

Semalarda güzel bir ahenk yaratır.

 

Romeo da buradadır

Bu incinin içinde ışıldar

Dünyada yaptığı güzel işler hakkıyla takdir edilmedi;

Şanssızdı.

Provansallar ona bunu yaptılar ama son gülen Romeo oldu.

Başkasının kazancını kendisi için kayıp gören

Kötü yolda ilerlemektedir.

 

Kont Raymond' un kızlarının hepsini krallarla evlendirdi

Ama hep mütevazi oldu

Hayatı boyunca pilgrim (yolcu) oldu

Onun başarısını kıskandılar.

Hazineyi 10’ a, 12 oranında zenginleştirdiği halde,

ondan hesap sordular..

 

Yaşlı iki büklüm bıraktı gitti…

Keşke gönlünde olanı bilebilselerdi;

Derviş gibi kapı kapı dilendi

Ne kadar övsek azdır O’nu.



Charlesmagne





YORUM

 

Dante’ nin karşılaştığı kişi Doğu Roma İmparatoru Justinyen’dir. Hukuk konusundaki çalışmalarını anlatır şaire.

O çağlarda Hazreti İsa’nın iki vasfı hakkında Hristiyan dünyasında tartışmalar olmaktadır. Bazısına göre sadece insan bazısına göre sadece Tanrı bazısına göre ise yarı Tanrı yarı insandır.

Başpiskopos Agapetus Jüstinyen’e hem Tanrı hem insan olduğu şeklindeki görüşe inanmasını tavsiye etmiş ve bu sebeple Jüstinyen eskiden hatalıydım şimdi doğru yolu buldum diyor.

İmparatorluğu batıya doğru genişletme faaliyetlerini Belisarius ismindeki komutanına bıraktığını ve Belisarius’un bu konuda çok başarılar elde ettiğini anlatıyor.

Roma İmparatorluk tarihini Dante ’ye anlatarak, Dante zamanında da imparatorluğun simgesi Kartal’ın kullanıldığını ama her iki partinin de Guelp ve Ghibellinlerin hatalı olduğunu söylüyor.

Daha sonra Provence bölgesinde bir saray görevlisi olan Romeo’ dan bahsediyor. Her ne kadar krala büyük hizmetleri olsa da bu kişinin sonradan gözden düştüğünü ve hayatını yoksulluk içerisinde geçirdiğini anlatıyor.

Burada Dante gibi Romeo da haksızlığa uğramış iyi bir kişi olarak örnek gösteriliyor.

Dante Justinyen ‘i ideal bir Roma hükümdarı olarak görüyor hem iyi bir Hristiyan, hem adalete önem veren Roma Hukuku derlemesi olan Corpus Iuris Civilis eserini meydana getirerek kendisinden sonraki çağlara da hizmet eden bir kişi hem de askeri başarıları var.

Ayasofya’ da O’nun zamanında inşa edilmiştir.

Dante bu bölümde bir büyük imparator olarak Jüstinyen’e yer vermiş. O’nu i Merkür gezegeninde göstermiş. Merkür küçük olduğu için fazla görünmeyen bir gezegendir güneşin ışığında kaybolur.

Bu gezegendeki ruhlar yaptıkları işleri Allah rızasından çok kendi şan ve şerefleri için yapıyorlar. Dolayısıyla esas önemli olan burada Güneş misali Tanrı aşkı kendi şan ve şerefleri ikinci derecede. Bu fikri anlatmak için Jüstinyen’e Merkür’de yer vermiş.

Bu gezegenin bir başka özelliği Diyalektik metodunu simgelemesi. Yani felsefi metot olarak tartışma yoluyla doğrunun bulunması. Justinyen imparatorluk tarihini anlatırken, imparatorluğu yücelten düşüncelerle imparatorluğun yağmacılık zorbalık yönünü aslında mukayese etmiş oluyor. Başlangıçta Sabinli kadınların kaçırılması. Cumhuriyetin kurulmasından önce son kralın oğlu tarafından asil bir hanım olan Lucrecia’ya tecavüz edilmesini örnek gösteriyor.

Daha sonra Roma iç savaşlarından bahsediyor. Dante ‘de yaşadığı devirde çok iç savaşlar görmüş İtalya’da bu yönüyle kuvvetli bir idare özlemi var.

O savaşlardan sonra ilk İmparator Augustos’ın zamanında iç savaşlar bitmiş ve uzun süreli bir huzur devri başlamış oluyor. O dönme Hristiyanlarca Hazreti İsa’nın doğduğu dönem olduğu için kutsal sayılıyor Augustus MÖ 27- MS 14 yılları arasında hüküm sürmüştür.

Jüstinyen O’nu birinci imparator olarak değil ikinci imparator olarak görüyor çünkü Sezar’ın rolü resmi olarak imparatorluk değildi ama sahip olduğu kudret bakımından öyleydi.

Böylece Augustus’tan sonra gelen İmparator Tiberius 3. İmparator sayılıyor ve O’nun döneminde de Hazreti İsa çarmıha gerildiği için o dönem de kutsal sayılıyor.

Çarmıha gerilme hadisesi Hristiyanlıkta şöyle açıklanmış:

Önce Hazreti Adem’in elmayı yemesiyle ilk günah işlenmiş oluyor. Dolayısıyla Tanrı insanlara kızıyor. Her dünyaya gelen de ilk günahı işlemiş Tanrıya karşı gelmiş olarak sayılıyor.

Bize çok ters gelen bu açıklama tarzıyla Hazreti İsa’nın çarmıha gerilmesi Tanrı’nın insanlardan intikam alması olarak anlatılıyor Komedya ’da. Bunu Dante ’de hayretle karşılıyor ve Beatrice’e bir sonraki kantoda göreceğimiz üzere böyle bir şeyin nasıl olacağını soruyor.

Açıklama şöyle: Hazreti İsa’nın hem Tanrı hem de insan yönü vardır Çarmıha gerilmesiyle insan yönü cezalandırıldı. İnsanların işlediği günahların kefareti ödendi diyor. Hristiyanlar bugünde O bizim günahlarımız için öldü derler. Hristiyanlığa girenler böylece kurtulmuş oluyor.

Ama Hazreti İsa’nın bu düşünceye göre bir de Tanrı yönü var. Öyle düşünülünce bu çarmıha gerilme hadisesi gene Tanrı’yı kızdırmış oluyor. Bunun da intikamının alınması lazım.

Romalıların Kudüs’e saldırıp MS 70 yılında şehri yerle bir etmelerinin de Hazreti İsa’nın çarmıha gerilmesinin Tanrı tarafından yaptırılan bir iş olduğu, böylelikle çarmıha gerilme hadisesinin intikamının Yahudilerden alındığı dile getiriliyor.

Bu açıklamalar Komedya ’nın bu bölümünün Yahudi karşıtı olduğu izlenimi yaratıyor.

MS 70 yılındaki saldırıda Roma ordularının komutanı O zamanki İmparator olan Vespasian’nın oğlu Titus ’tur. Titus babasının ölümüyle 79 yılında İmparator olmuştur.

Kudüs’ü yerle bir ettiği için Titus ’da Jüstinyen tarafından iyi imparatorlardan iri olarak görülüyor.

Bunlar tabii çok yanlı görüşler hem bu imparatorlar Constantin’e kadar hep pagandır hem de bütün imparatorlarda olduğu gibi onların devrinde de çok kanlı olaylar olmuştur.

Sonra 800 yılında Kutsal Roma Germen İmparatoru olan Charlemagne ‘a getiriyor sözü, Oradan Dante’nin yaladığı devirlerdeki Guelp Ghibelline kavgalarına, her iki tarafında yaptıklarını hatalı bulduğunu söylüyor.

En son olarak da bir kral danışmanı olan Romeo’nun hizmetlerinin kıymetinin bilinmediğini hayatını fakr-ü zaruret içinde devam ettirmek mecburiyetinde kaldığını söylüyor.

Bu da dolaylı yoldan Dante ’ye işaret etmiş oluyor. O’nun da kıymeti bilinmedi O’da sürgünde fakirlik çekti.

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder