Cennet Kanto 7
Çeviri ve Yorum : Elif Mat
Hosanna, sanctus Deus
sabaoth,
superillustrans claritate tua
felices ignes horum malacoth!”
Justinyen
ve etrafındakiler,
Kendi
müzikleri eşliğinde,
Şarkılar
söyleyerek, dans ederek gözden kayboldular.
Hayretler
içinde kalmıştım;
Içimden
bir ses “durma; yanındaki güzel hanıma sor” diyordu
Soramadım,
başımı önüme eğdim;
Beatrice
anladı, gülümsedi;
“İntikamın,
intikamı niye cezalandırılıyor?“ diyorsun, değil mi?“ dedi
Doğmamış
adam (Adem)
Hem
kendisini hem kendinden sonra gelenleri günaha soktu;
Bundan
dolayı cezalı kaldılar yüzyıllarca;
Ta
ki Kelimetullah dünyaya gelene kadar.
Ona
yapılan insani yönü içindir.
Allahın
izniyle olmuştur.
O
yapılandan yer sarsılmış; gök açılmıştır.
(çarmıha gerilme
hadisesi)
Bu
yapılanın intikamı da ilahi adalet tarafından takdir edilmiştir.
(Romalıların
Kudüs‘ ü yerle bir etmeleri MS 70)
Gene
de aklında sorular var;
Kafan
karmakarışık, düşünce üstüne düşünce,
düğüm
üzerine düğüm,
Ne
dediğimi anladın ama Tanrı‘ nın bizim kurtuluşumuz için
niye
böyle bir kader yazdığını merak ediyorsun.
Aşk
ateşinde pişmeden herkes sadece akıl yoluyla bunlar anlaşılamaz.
Bu
sonsuza kadar bir iyilik yolu açtı bize;
Tanrının
iyilik mührü bir defa vurulunca, bir daha yok olmaz; silinmez artık.
Bu
iyilikle Tanrıya daha çok yaklaştık.
Günah
insanın özgürlüğünü hükümsüz hale getirir.
Tanrı‘
dan uzaklaştırır.
Asaleti
kalmaz,
Nuru
söner.
Günah
ruhunda boşluk bırakır.
Onun
yerini iyi amellerle doldurursa tekrar saygınlığına kavuşabilir.
Kötülükten
uzak durur.
Kurtuluşun
yolu Allah'ın merhamet etmesiyle, affı ile olur.
Bazen
de kişinin cezasını çekmesi; kefaretini ödemesi gerekir.
İnsanın
itaatsizlik ederek varmak istediği nokta o kadar yüksekti ki;
Ne
yaparsa yapsın, nasıl kefaret öderse ödesin,
tek
başına kendi gayretiyle kurtuluşa erişemez.
Onun için böyle takdir
edilmiş;
Sen gene de diyorsun
ki;
Su var ateş var
hava var toprak var;
Bunların hiçbir zaman
bozulmaması lazımdı.
Bütün her şey maddeden
yaratılmıştır.
Sana Tanrı tarafından
ruh üflenmiştir.
İyiliğin merkezinden
üflenen ruh dolayısıyla
Hep geri Tanrı’ya, o
ilahi aşka dönmek istersin.
Bunu hatırla tekrar
dirildiğinde;
Bedeninin de Havva
Anamız ve Âdem babamızla
Aynı malzemeden
yapılmış olduğunu da hatırla…
YORUM
Justinyen ve diğer
ruhlar ilahi söyleyerek oradan ayrılırlar. Dante nin aklında bir soru daha
vardır, fakat cesaret edip soramaz. İlahi İnferno' nun 7. bölümünde gördüğümüz gibi İbranice ve Latince karışık haldedir. Özellikle anlaşılmaz olarak yazmış. Bu belki dinle siyaset arasındaki karmaşaya dikkat çekmek için böyle yazılmış olabilir.
Cennet’te ruhlar
aslında Dante söylemese de ne düşündüğünü anlıyorlar. Bu yüzden Beatrice
anlamıştır soruyu ve cevap verir.
Dante intikamın nasıl
haklı olduğunu sormak istemektedir. İntikamın intikamı nasıl oluyor demek
istemektedir.
Hoşana İbranice
Kurtarıcı veya Kurtar Bizi gibi anlamlarda kullanılıyor. Yunanca ve Latinceye
sonra diğer batı dillerine de geçmiş bir sevinç nidası hayret nidası olmuş.
İncil’de Hazreti İsa’nın Kudüs’e girmesinde halk sevinçle söylüyor bu sözü.
“Davud’un oğluna Hoşana
Rab ’bin adıyla gelene övgüler olsun
En yücelerden Hoşana” diyorlar
Hristiyanlıkta bir ilk günah fikri var. Hazreti Adem’in elmayı yemekle
haddi aştığına serbest iradesine sınır koymadığına inanıyorlar.
Bu yüzden Cennet’ten kovulmuş ve kendisinden sonra gelen insanlar da
dünyaya günahkâr olarak gelmişler.
Gene Hristiyanlık inancınca Hazreti İsa’nın dünyaya gelmesi, Tanrının ete
kemiğe bürünmesi olarak anlaşılıyor ve Dünyaya gelmesinin amacı insanlığı bu ilk
günahtan kurtarmak oluyor.
Çünkü insanlık günahkâr olduğunda kendisini Tanrı’dan uzaklaştırmış oluyor.
Çarmıha gerilme hadisesini de yorumlamakta güçlük çekiyorlar. İsa’nın hem
Tanrı hem insan vasfı vardır. İnsan vasfının cezalandırılması bu ilk günahtan
dolayıdır. Cezalandırıldıktan sonra yani çarmıhta gerildikten sonra bu ilk
günah affedilmiştir diyorlar. Bu nedenle Hristiyanlardan sık sık “O bizim
günahlarımız için öldü” sözünü duyarız.
Peki Tanrılık vasfı da var. Hazreti İsa’nın çarmıha gerilmesini o zaman
nasıl açıklayacağız diye kendi kendilerine sorduklarında bunun Yahudiler
tarafından işlenmiş bir günah Tanrıyı öldürmek- deicide olduğunu söylüyorlar.
İnsanlık vasfıyla çarmıha gerilmesi hadisesinin Tanrı’nın insanları ilk
günah dolayısıyla Hazreti Adem’in elmayı yemesi sebebiyle günahkâr olan
insanların cezalandırılması olduğu ve bu sebeple adil bir ceza olduğunu Çarmıha
gerilmesinin hem Yahudileri hem de Tanrı’yı memnun ettiğini söylüyorlar.
“Peki o zaman Tanrı niye insanların bu günahını temizlemek için böyle
bir yol seçti?” sorusu geliyor gündeme. Dante’ de bunu anlamıyor.
Beatrice buna karmaşık bir cevap veriyor. Tanrı’nın insanı aracısız olarak yarattığı
bunun için insanın şerefli varlık olduğu ama ilk günahla bu lekesiz halini
kaybettiğini anlatıyor. Tekrar günahsız hale dönmesi Tanrı’nın müdahalesi
olmadan mümkün olamayacağını söyleyerek çarmıha gerilme olayını Dante ’ye
anlatmaya çalışıyor.
Bu iki kantoda Roma tarihi Hristiyan görüş açısına göre yazılmış. Tabii
tarihi kazananlar yazıyor. Hazreti İsa’nın Romalılar tarafından çarmıha
gerilmesinden çok sonra Hristiyanlık Roma’da yayılıyor. O zaman da zaten orada
Yunan medeniyeti vardı. Taa Büyük İskender’in fetihlerinden itibaren İskenderiye
şehrini kurması oraya Ptolomy ailesini yerleştirmesiyle Yunan kültürü Akdeniz
bölgesinde yayıldı. İncil’de Yunanca olarak yazılmıştı. Musevilerin ve Hazreti
İsa’nın konuştuğu dil Aramca idi. Musevilerin daha okumuş kesimi Kudüs’te
İbranice konuşuyordu.
Bir tarafta Tanrı’nın birliğine inanan ve işgal edilmiş durumda olan
Museviler, diğer tarafta pagan olan ve işgalci konumunda olan Romalılar var. Latince
’den çok Yunanca konuşuluyor o bölgedeki Paganlar arasında. Halk arada kalmış hem Roma’ya vergi ödemesi
gerekiyor hem de Musevilerin kendi dini teşkilatına Tapınak vergisi. Bu durumdan
bezmişler Roma boyunduruğundan kurtulmak istiyorlar. Pagan bir hükümete işgalci
bir hükümete vergi vermek istemiyorlar bunun dinen caiz olmadığını
düşünüyorlar.
Önce kendisi de Musevi olan Kral Herod var, Roma için vergi toplayan daha
sonra onun yerine Roma valisi sıfatıyla atanan Pilates var.
Hem Hazreti İsa hem kendisinden önce peygamber olan Hazreti Yahya Roma’ya
karşı halkı savunmak istiyor. Yalnız onlar da değil siyasi olarak Roma’ya karşı
gelmek isteyen başka kişilerde onların devrinden önce de sonra da çıkmış.
Halkta bir Kurtarıcı Mesih beklentisi var.
Hazreti İsa’nın hem Tapınak yöneticilerini hem de Romalıları karşısına
alması sonucunda yakalanıp çarmıha gerilmesi hadisesi yaşanıyor.
Sonradan bu olayları kilise eğip büküp Roma aleyhine de bir söz söylememeye
çalışarak kendilerine göre bir Hristiyanlık tarihi yazmışlar. Gerçek neredeydi?
Dante bu kilise masallarına gerçekten inanıyor muydu, bu kantolarda yazdığı
şekilde, bilemiyoruz.
Ama onun gibi mantık ustası, bu kadar zeki olan bir kişi hakikaten bu
kantolarda ileri sürdüğü kanaatleri taşıyorsa tamamen o orta çağ dini anlayışının
etkisi altındaymış demektir.
Bu iki kanto daha çok Dante’nin Monarşi kitabıyla birlikte değerlendirilmelidir.
O kitabı da hayatının son döneminde yazmış. Üç bölümden oluşur (Teslis anlayışı burada da kendisini gösteriyor) Çoklukta birlik ilkesi. Üç bölüm bir kitap anlamında.
1-
İmparatorluğun dünyanın refahı için gerekli
olup olmadığı
(Aristo’nun mantık ilkelerine göre
gerekli olduğunu açıklamaya çalışır)
Romalıların imparatorluk yönetimini hakkıyla uygulayıp uygulamadıkları
sorusu
2 - (Virgil’ in Aeneas destanıyla Romalıların asil bir halk olduğunu ve başkalarını
yönetebileceklerini kanıtlamaya çalışır)
Burada da Hükümdarın otoritesinin doğrudan Tanrı’dan alınması gerektiğini
savunur. Yani kilisenin imparatorlara taç giydirmesine gerek yoktur Tanrı
İmparatora doğrudan egemenlik hakkı vermektedir.
Bütün bunlar kendi döneminde İmparatorluk ve Papalık arasındaki mücadele ve
bu ayrımın pek çok siyasi soruna neden olması üzerine yazılmıştır.
Dante’nin amacı Avrupa’da Kutsal Roma Germen İmparatorluğunun sağlam bir
şekilde Hristiyan alemini yönetmesi ve iç çatışmaları önlemesine destek
vermektir.
O dönemde İmparator olan 4. Henry’yi destekler ve İtalya şehirlerine
İmparatoru desteklemeleri için mektuplar yazar.
Bu sebeple imparatorluğu yüceltmeyi kilise baskısından bağımsız hale getirmeyi
hedeflemektedir bu yazılarında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder