6 Aralık 2020 Pazar

Amore

1 Amore- Aşk
“Haftada Bir Yazı” gurubumuzda ilk yazım. Bir kelime veriliyor ve altı dakika içerisinde bir şeyler yazıyoruz. Arzu, “Elif önündeki kitabı aç, 60. Sayfadan bir kelime seç” dediğinde, önümdeki kitap Dante’nin Rime şiirleriydi. Kitabın bir sayfası İtalyanca, bir sayfası Türkçedir. 60. sayfa İtalyancaydı ve Amore’nin ilk harfi büyük harfle yazıldığı için ilk onu gördüm. Dolayısıyla bugünkü aktivitenin konusu Aşk oldu. Dante’de Aşk kendisi öznedir, Aşk bir kişi gibidir, kendisi bir kuvvettir, onun için büyük harfle yazılır.
Bugün günlerden aşk. Aşk bize neler yaptırır, neleri hatırlatır? Mesela, yirmi sene sonra yolda giderken birisinin ismi dudaklardan dökülür mü aniden? Dökülebilir. Öyle hiç aklında yokken durduk yerde. Aşk’a karşı bir gücümüz var mı? Kafamızı öbür tarafa çevirebilir miyiz? Çevirebiliriz belki ama O gene kendisini hatırlatır. Ne yaparsan olmadığı durumlarda ne yapabiliriz? Mesela ele alalım Dante’yi; Beatrice öldüğünde ne yaptı? Veya bu aşkın olamayacağının, yani imkânsız olduğunu anladığı durumlarda ne yaptı? Dante, sevilenden hiçbir şey beklemeden sadece O’nu yücelten şiirler yazmaya karar vermiş. 
Bu şiirinde, kendisine soru soran bir başka şaire, “Dünyada insanların değer verdiği başka şeylerde var, bazen bunlar aşka da üstün gelebilir ama Aşk’la mücadele edersen, kavga etmeye çalışırsan kaybeden sen olursun” diyor.
 O’na göre herşeyin başı, ortası, sonu Aşk. 
Aşk döndürüyor Kâinatı. 
Aşk için yaratmış Yaratan…
2. Egzersiz konusu olarak 2 kelime verildi: 

Yeşil ve Uğursuz 

 Yeşil aslında Murat’tır. Rüyada görmek iyidir. Yeni başlangıçları simgeler. Özellikle filizi yeşil. Başlangıçtır, büyümedir.
 “Green” biraz da hamlık ifade eder İngilizcede, saflık henüz olgunlaşmamış olmak, bir konuyu fazla anlamamak.
 Yeşil, yeniden doğum diriliştir. Bahardır, uyanıştır.
 “Green with envy” vardır bir de. Kıskançlıktan yeşile dönme. Biz de öyle bir anlamı yoktur. 
Yeşil doğa hepimize yaşama sevinci verir. Yeşil sazların arasında yaşam vardır. 
Uğursuzlukla, ben pek bağdaştıramadım. Olsa olsa bu sazların arasından çıkan bir yılan olabilir. Huzur ortamını bozan ani bir değişiklik. 
Ani bir değişiklik mesela sazların arasından çıkan sevimli bir kurbağa da olabilir. Öpülüp prense dönüşmeyi bekleyen… 3- Nadir/ Nadirdir 

Nadir kelimesi öncelikle Teyzemi hatırlattı bana. İsmi Nadire idi. 
Canım teyzem birkaç sene evvel vefat etti. Dikiş dikmek konusunda çok maharetliydi. Bana çocukluğumda bebekliğimden itibaren güzel elbiseler hatta iki yaşımdayken kırmızı bir tayyör dikmişti. Anneme ipek elbiseler, akrabalardan evlenen genç kızlara gelinlikler, daha neler neler.
 Taa çocukluğunda dedemin O’na aldığı Singer marka dikiş makinesi ölümüne kadar evindeydi. O makineyle belki altmış yıldan fazla dikiş dikti. 
Daha annem hayattayken, yani yedi sekiz yıl evvel teyzemde Alzheimer hastalığı başlamıştı. Herşeyi unuturdu ama bizi unutmazdı, dikiş dikmeyi de. Bir gün annem, ziyarete gittiğimizde teyzeme "Şu bluzun yakasını düzeltir misin?" Dedi. Teyzem hemen yapayın nasıl olacak? Dedi. Annem tarif etti Teyzem dikti. Sonra güzelce sandalyenin üzerine bluzu bıraktı. Annem “Bak unutmamışsın, ne güzel yaptın!” dediğinde, “Ne yaptım? Bluz mu? Ne olacak? Ver dikeyim.” gibi şeyler söyledi.
 Bluzu dikmiş ama diktiğini unutmuştu.
 Bir de elmalı keki çok güzel yapardı. Yalnız onu mu? Bütün yemekleri… 

 Allah rahmet eylesin anneme, teyzeme ve tüm kaybettiklerimize.

 
4- Kaybolmak 


En son ne zaman kayboldunuz? Ben adres ararken çok kaybolurum, yön duygum zayıftır. 
 Kaybolmak ve aramak. İnsan bazen bir şey ararken başka şeyler bulur, başka yollardan geçer görmediği yerleri görür. 
Mesela geçenlerde kardeşimin evinden Kemerburgaz’dan bize Kavacık tarafına gelirken, ikinci köprüye gitmek yerine, yanlışlıkla aksi istikamete dönmüşüm, ağaçlık yollardan geçerek yeni havaalanına doğru gittim, oraları gördüm, oradan dönüp, tekrar doğru istikameti buldum, bu sefer ikinci köprü yoluna kadar sabredemeyip, ilk gördüğüm çıkıştan döndüm güneye, kendimi Yavuz Sultan Selim köprüsü girişinde buldum. Kenara çekip kardeşime telefon açtım, "Yapacak bir şey yok devam et" dedi.
 Çok da iyi oldu, harika manzaraları görerek yeni köprüden ilk defa olarak geçmiş oldum. Oradan gene ilk çıkıştan Beykoz’a indim, güzel bir boğaz gezisi yaparak, evimin yolunu tuttum…

4 yorum:

  1. Elif çok güzel.Teyzen annenin gelinliğini dikmişti.Allah ölmüşlerimize rahmet etsin.

    YanıtlaSil
  2. O resmi de bulup koyalım.

    YanıtlaSil
  3. Elifcim her zamanki gibi çok güzel yazmışsın. Duygu yüklü. Kalemine sağlık. ❤️😘

    YanıtlaSil