8 Aralık 2023 Cuma

Komutanlar

 


Ajaks isimli İki tane komutan vardı. Agamemnon onların yanına gitti. Mızrakları, kılıçları, kalkanları hazırdı. Onların durumunu fırtına öncesi toplanan kara bulutlara benzetti. Birazdan kıyamet kopacaktı. “Size hiçbir şey söylememe neden yok, hazırlıklarınız tamam. Benim askerlerim aslan yürekli, birlikte Priam’ın sarayını başına yıkacağız” dedi, sevinerek.

Döndü gitmek üzereyken, Nestor’a rastladı, yaşlı adam gençlere savaş taktikleri veriyordu. Çok güzel konuşuyordu “Lüzümsuz kahramanlıklar yapmayın, canınızı tehlikeye atmayın ama bir santim de yer kaybetmeyin.”

Agamemnon sevindi “Eski kurt seni, dizlerinde yüreğin kadar sağlam olsa ama yaşlandın. Senin tecrüben genç dinç bedenlerde olsa ne güzel olurdu” dedi.

Nestor “Tanrılar bütün nimetleri aynı anda vermezler. O zaman gençtik çok savaşlar yaptık. Olsun şimdi de savaşı uzaktan idare edebilirim. Bizim gibi yaşlıların da yapacağı işler var.” dedi.

Agamemnon oradan ayrılıp Odyseus’ un yanına gitti. Onlar daha hazırlık emrini almamıştı kamplarında bir hareket yoktu. (Agamemnon’un kafası arada bir bozuk sinyal veriyor, stresten herhalde) Odyseus’u sakin görünce birden sinirlendi. Daha evvel Aşil’i darıltmıştı kız meselesi yüzünden, şimdi de Odyseus’ a hakaret etti. “Niye oturuyorsunuz herkes savaşacak siz geride mi kalacaksınız. Sonra ganimet paylaşmayı biliyorsunuz, etleri, şarapları götürüyorsunuz” dedi.

Odyseus da ona “Ne biçim konuşmalar bunlar? Bugüne kadar savaşmadık mı? Muharebe başlasın Telemachus’un babasının neler yapacağını görürsün. (Telmachus Odyseus’un memleketi İthaka’da bıraktığı oğluydu)

Agamemnon yanlış yaptığını anladı. “Sen Kral Laertes’in oğlusun, büyük taktisyen Odyseus. Seni zorlamama, sana emir vermeme gerek yok. Sen beni seversin. Birbirimizi anlıyoruz biz. Tanrılar dostluğumuzu bozmasın” dedi.

Sonra Tydeus’un oğlu Diomedes’in yanına gitti. Oğluna babasının yaptığı kahramanlıkları anlatmaya başladı. Thebes’e karşı 7 kral’ın verdiği savaşta, o 7 kraldan biriydi Tydeus. Babayı methetti etti sonra dönüp Diomedes’e sen babanın yarısı bile olamazsın. Savaştan anlamazsın. Ancak çenen işler” dedi.

Halbuki Diomedes çok çevik deli fişek gibi biriydi. Bu laflara şaşırdı.

Capaneus’un oğlu, “Yalan söyleme. Biz babalarımızdan çok daha iyi savaşçılarız. Onlar gururlarına yenildiler, aptalca davrandılar” dedi. Capaneus kibirli davranıp, “Thebes’in duvarlarını Zeus bile aşamaz ben aşarım” demiş.

Diomedes sert bir bakışla onu susturdu. “Otur yerine, kapa çeneni. Agamemnon’ u suçlamıyorum ben. O askeri yüreklendirmek için böyle konuşuyor. Başarılı olmazsak askerimiz ölürse üzülür. Git bakalım göster kendini, öfkeni savaş alanına akıt” dedi.          

Agamemnon burada yine ters psikoloji taktiği uyguladı. “Siz babalarınız kadar kahraman olamazsınız” diyerek gençleri sinirlendirmeye çalıştı.

Taktiği işe yaradı Capaneus’un oğlu öfkeyle fırladı. Bronz zırhı, silahları çakur çukur sesler çıkardı. Denizin kabarması, sahile sert dalgalar halinde vurması gibi bütün askerler büyük bir enerjiyle dalgalandılar. Heyecan yükseldi.

İlk heyecandan sonra, artık disiplin sağlanmış, asker sessizce ilerlemeye başlamıştı…

 

Not: Baba- oğul-torun karşılaştırmaları, nesilleri mukayese etme, “memleketimizin eski zamanları mı daha iyi şimdiki zamanlar mı daha iyi? Eski insanlar mı daha iyi daha ahlaklı daha kuvvetliydi yoksa şimdikiler mi?” gibi sorular edebiyatın temel sorularındandır. Çünkü edebiyat aslında “Biz kimiz? Eskiden kimdik, şimdi kim olduk, gelecekte kim olacağız” sorularına cevap aramaktadır.

Burada bol bol baba – oğul vurgusu yapıldı. Agamemnon ve Menelaus Kral Atrius’un oğulları, eser boyunca onlara da zaman zaman babalarının ismiyle hitap ediliyor.

Bir notta Dante’yi takip eden arkadaşlar için Capaneus’u kibir günahından İnferno’da görmüştük.

Fazla kendini beğenme, Tanrı'ya karşı haddi aşma gibi özellikleri vardı.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder